Suriyeli muhalifler ve SDG arasında çatışmalar yeniden başladı

Halep kırsalında hedef alınan otomobilin internet sitelerinde dolaşan bir fotoğrafı
Halep kırsalında hedef alınan otomobilin internet sitelerinde dolaşan bir fotoğrafı
TT

Suriyeli muhalifler ve SDG arasında çatışmalar yeniden başladı

Halep kırsalında hedef alınan otomobilin internet sitelerinde dolaşan bir fotoğrafı
Halep kırsalında hedef alınan otomobilin internet sitelerinde dolaşan bir fotoğrafı

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Halep'in kuzeyindeki Ankara yanlısı muhalif bölgelere sızma ve sivil bir araca yönelik füzeyle saldırı girişimi, çok sayıda sivilin yaralanmasına neden olurken, iki taraf arasında çatışmalar ve karşılıklı bombardımanlar çatışmaların yeniden şiddetlenmesine neden oldu.
Çatışmalar, temas hatlarına yakın sivil bölgelerde yaşanırken, Halep'in güneyi ve İdlib'in doğusu Suriye rejim güçlerinin yoğun bombardımanına tanıklık etti. Bölgede havalanan Rus savaş uçakları sivilleri endişelendirdi.
Halep kırsalındaki aktivistler, askeri operasyonlar ve yaşanan ihlallerde gözle görülür bir düşüşe tanık olunan bir dönemin ardından Ankara tarafından desteklenen Suriye Ulusal Ordusu’na bağlı gruplar ve SDG arasında gerginlik ve şiddetli çatışmalar olduğunu bildirdi.
Aktivistler, dün muhalif grupların Halep kırsalındaki Kabaşin bölgesi eksenlerinde SDG güçlerinin şiddetli bir saldırısını engellediklerini, çatışmaların 3 kişinin ölümüne ve 10 kişinin yaralanmasına yol açtığını bildirdi. Ayrıca Afrin kenti yakınlarındaki bir köyde sivil bir otomobilin güdümlü füze saldırısıyla hedef alınması sonucu yaralananların olduğu kaydedildi. Bu durum muhalifleri bazı SDG’ye ait askeri bölgelerin yanı sıra Kuneytra, Soganka ve Qiba bölgelerini 30'dan fazla top mermisiyle hedef almaya sevk etti. Çatışmalar sırasında iki çocuk ağır yaralandı.
Aktivistler, iki taraf arasındaki şiddetli çatışmaların ve karşılıklı bombardımanların Halep'in kuzey ve kuzeydoğu kırsalındaki temas hatlarındaki diğer bölgelere yayılmasından endişe ediyor. Yaşanan son gelişmelerin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri ve muhalifler SDG tarafından gerçekleştirilebilecek herhangi bir saldırı veya ihlale yanıt vermek için takviyelerini arttırdı.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.