Fransa, yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini hızlandırmak istiyor

Hükümet, parlamentoya sunulacak bir yasa tasarısı hazırlıyor

Fransız polisi, yüzlerce göçmeni tahliye ederken (Reuters- Arşiv)
Fransız polisi, yüzlerce göçmeni tahliye ederken (Reuters- Arşiv)
TT

Fransa, yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini hızlandırmak istiyor

Fransız polisi, yüzlerce göçmeni tahliye ederken (Reuters- Arşiv)
Fransız polisi, yüzlerce göçmeni tahliye ederken (Reuters- Arşiv)

Fransa’daki yasadışı göçmenler tartışması, 12 yaşındaki kız çocuğu Lola’nın Fransa’dan sınır dışı edilmesi gereken Cezayirli bir kadın tarafından öldürülmesinin ardından yeniden alevlendi. Cezayirli göçmen hakkında verilen karar, Fransız yargısının verdiği diğer binlerce karar gibi uygulanmadı.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, yasadışı göçmenler hakkında 120 bin sınır dışı edilme davası olduğunu ancak Fransız yargısı, İçişleri Bakanlığı ve güvenlik teşkilatları ilgili davada sınır dışı edilmenin geciktirilmesi, mahkemenin kararı bozması, temyiz seçeneğinin olmaması, yani Fransa hukukundaki karmaşıklık nedeniyle koordineli bir şeklide hareket edemediklerini ifade etti. Sonuç olarak yasadışı göçmenlerin durumuna ilişkin hukuki süreç, güvenlik servislerinin çalışmalarını engelliyor. Herhangi bir göçmenin bir suç işlemesi durumunda karşılıklı suçlamalar başlıyor. Sağ görüşlüler, hükümeti suça ortak olmakla ve ihmalkar davranmakla suçluyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, tartışmaya dahil olarak parlamentodan yeni yasalarla ne yapılması gerektiğinin belirlenmesini istedi. Macron, bu hafta Kanal 2 ile yaptığı röportajda ‘yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini kolaylaştırmak için yasaları ve mevzuatı değiştirmeye kararlı olduğunu’ belirtti. Macron, yasadışı göç ve iltica yasasının değiştirilmesi için hazırlandıklarını belirterek hükümetin, sınır dışı edilme davalarının yüzde 100’ünün uygulanmasını istediğini belirtti. Ancak şu anda sınır dışı edilme davalarının yüzde 10’unun hayata geçirildiği biliniyor. Macron, yeni tasarının önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde parlamentoya sunulacağını ve önümüzdeki birkaç hafta içinde bir kamuoyu araştırması yapılacağını belirtti.
Macron’un açıklamaları, yasa tasarısını Adalet Bakanlığı ile işbirliği içinde hazırlamakla görevli olan İçişleri Bakanı Darmanin tarafından harfiyen uygulanacak. Darmanin, Fransa hükümetinin hakkında sınır dışı etme kararı çıkarılan herkesin ‘Fransa topraklarında yaşamasının imkansız kılınması için’ çalışacağını belirtti. Bakan Darmanin, Fransa topraklarında ikamet etme hakkı olmayan bir yabancının mahkemeye başvurması durumunda bu yabancının 12 farklı prosedürü geçmesine izin veren yasanın, sınır dışı etme kararlarının hızlı bir şekilde uygulanmasını engellediğini belirtti. Darmanin, yeni tasarı ile bu zorunlukların ortadan kaldırılacağını belirtti.
İçişleri Bakanlığı, Fransa’da yaşama hakkını kaybeden yabancı uyruklulara, belediyelerin düşük kiralı sosyal konut ve sosyal yardım desteğinin iptal edilmesini istiyor. Cumhurbaşkanı Macron, ilk kez ülkedeki yasadışı göçmenler ve bu göçmenlerin işlediği suçlar hakkında bir açıklama yaptı. Macron için çözüm, yargının sınır dışı edilmesine karar verdiği yasa dışı göçmenlerin sürecini hızlandırılmasına paralel olarak ülkedeki diğer göçmenlerin durumunun da düzeltilmesinde yatıyor.
Yeni yasa taslağının birçok tartışmaya yol açması bekleniyor.



İngiltere, suçluları takip etmek için yüz tanıma teknolojisinin kullanımını artırıyor

Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasını ciddi bir gizlilik ihlali olarak nitelendirdi (Arşiv)
Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasını ciddi bir gizlilik ihlali olarak nitelendirdi (Arşiv)
TT

İngiltere, suçluları takip etmek için yüz tanıma teknolojisinin kullanımını artırıyor

Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasını ciddi bir gizlilik ihlali olarak nitelendirdi (Arşiv)
Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasını ciddi bir gizlilik ihlali olarak nitelendirdi (Arşiv)

İngiltere hükümeti tarafından bugün yapılan bir açıklamada, polislerin suçluları yakalamak için yüz tanıma teknolojisinin kullanımını artıracağını duyururken bu teknolojinin kullanımını denetlemek üzere yeni bir kurum kurulmasını önerdi.

Bu teknoloji, son iki yılda yüz tanıma teknolojisini kullanarak tecavüz, aile içi şiddet ve şiddet suçları dahil olmak üzere bin 300 tutuklama gerçekleştiren Metropolitan Polisi tarafından halihazırda kullanılıyor.

Ancak, İngiltere merkezli sivil özgürlükler örgütü Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasının ciddi bir mahremiyet ihlali olduğunu belirtti.

Avrupa'daki yasaların halkı toplu yüz tanıma gözetiminden koruduğunu söyleyen Big Brother Watch’a göre ancak İngiltere, demokratik dünyadan ayrı bir ülke ve burada halk artık bu kameralar tarafından izleniyor ve neredeyse her gün şüpheli muamelesi görüyor.

Metropolitan Polisi, futbol maçları gibi büyük etkinliklerde, izleme listesindeki kişileri tespit etmek için canlı yüz tanıma teknolojisini halihazırda kullanıyor.

Polis Bakanı Sarah Jones yaptığı açıklamada, yüz tanıma teknolojisinin DNA eşleştirmesinden bu yana suçluları yakalamaya yardımcı olan en büyük atılım olduğunu söyledi.

Jones, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu teknoloji, sokaklarımızdan binlerce tehlikeli suçluyu uzaklaştırmaya yardımcı oldu ve polisin güvenliğimizi sağlamasına destek olmak için muazzam bir potansiyele sahip.”

Hükümet, teknolojinin faydalarını ve gizlilik koruması da dahil olmak üzere halkın güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri incelemek üzere on haftalık bir danışma süreci başlatacağını açıklarken polisin yüz tanıma ve benzeri teknolojileri kullanımını denetlemek ve düzenlemek için tek bir kurum oluşturulmasını önerdi.


Rubio: ABD, Nijeryalılara vize vermeyi kısıtlayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

Rubio: ABD, Nijeryalılara vize vermeyi kısıtlayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın ülkeyi Hristiyanlara zulmetmekle suçlaması ve askeri müdahale tehdidinde bulunmasının ardından, ABD'nin Nijeryalılara vize kısıtlaması getireceğini söyledi.

ABD, insan hakları ihlalleri nedeniyle Nijerya vatandaşlarına zaten vize kısıtlamaları uyguluyor ve Trump, özellikle gelişmekte olan ülkelerden gelenlere verilen vize sayısını önemli ölçüde azalttı.

Rubio dün yaptığı açıklamada, ABD'nin "din özgürlüğü ihlallerini yöneten, yetkilendiren, destekleyen, katılan veya gerçekleştiren" kişilere vize verme yetkisini kısıtlayacağını belirtti.

Bu önlemi, "Nijerya ve yurt dışında radikal İslamcı teröristler, Fulani milisleri ve diğer şiddet yanlısı aktörler tarafından Hristiyanlara yönelik toplu katliamlara ve şiddete yanıt olarak atılmış kararlı bir adım" olarak nitelendirdi.

Trump, geçen kasım ayında sosyal medyada, Amerika Birleşik Devletleri'nin Hristiyanların öldürülmesine karşı Nijerya'da askeri müdahalede bulunmaya hazır olduğunu duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre üst düzey bir Nijerya heyeti yakın zamanda Washington'u ziyaret ederek, Amerika Birleşik Devletleri ile "güvenlik iş birliğini güçlendirmeye" hazır olduğunu açıkladı.


Moskova: Barış umutları ne ilerliyor ne de geriliyor

Devlet Başkanı Putin, sağında Yuri Ushakov ve Kirill Dmitriev ile birlikte dün Moskova'da Witkov ve Kushner ile görüştü (Sputnik- AFP)
Devlet Başkanı Putin, sağında Yuri Ushakov ve Kirill Dmitriev ile birlikte dün Moskova'da Witkov ve Kushner ile görüştü (Sputnik- AFP)
TT

Moskova: Barış umutları ne ilerliyor ne de geriliyor

Devlet Başkanı Putin, sağında Yuri Ushakov ve Kirill Dmitriev ile birlikte dün Moskova'da Witkov ve Kushner ile görüştü (Sputnik- AFP)
Devlet Başkanı Putin, sağında Yuri Ushakov ve Kirill Dmitriev ile birlikte dün Moskova'da Witkov ve Kushner ile görüştü (Sputnik- AFP)

Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD başkanlık temsilcisi Steve Wittkoff ve ABD Başkanı'nın damadı Jared Kushner arasındaki görüşmelerin sonunda Moskova, Ukrayna'da barış umutlarının "ilerlemediği, ancak geri de gitmediği" görüşünü savundu.

Bu açıklama, Rusya Devlet Başkanı'nın uluslararası politika danışmanı Yuri Ushakov'dan geldi. Ushakov, Rus ve Amerikan taraflarının anlaşmazlık noktalarında uzlaşmaya varamadığını doğruladı.

Kremlin, Rus-Amerikan müzakerelerinin taraflar arasındaki görüş ayrılıklarını gideremediğini iddia eden Batılı haberleri eleştirerek, Rus Devlet Başkanı'nın tutumuna bağlı kalmasının, Amerikalı mevkidaşı Donald Trump'ın çabalarını baltalamadığını öne sürdü. Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov, "Başkan Putin, Ukrayna'da çözüm için Amerikan barış planını reddetmedi... Bu doğru değil" dedi.

Peskov, Rus-Amerikan müzakerelerinin iyi gittiğine inanarak, "tatmin edici bir çözüm arayışında bazı çetrefilli konuları ele almanın pratik ve doğal bir yol olduğunu" belirtti.

Bu arada, dün Brüksel'de Batılı askeri ittifakın savunma bakanlarının katıldığı bir toplantıda konuşan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, "Barış görüşmeleri devam ediyor, bu iyi, ancak ne zaman sona ereceklerini bilmesek bile, görüşmeler devam ederken dikkatli olmalıyız" dedi. Rutte, amacın Ukrayna'yı "savaşmaya devam edebilecek en güçlü konumda" olacak şekilde desteklemek olduğunu ifade etti.