Küresel piyasalarda gözler Fed'e çevrildi

Küresel pay piyasaları, açıklanan 3. çeyrek bilançoları ve enflasyon endişeleri arasında Asya borsaları hariç alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler merkez bankalarının faiz kararları başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.

AA
AA
TT

Küresel piyasalarda gözler Fed'e çevrildi

AA
AA

ABD'de makroekonomik verilerde görülen yavaşlama, enflasyonda yükseliş eğiliminde sona gelindiğine ilişkin belirtiler ve beklentilerin üzerinde gerçekleşen şirket karlılıkları yatırımcıların risk iştahını artırdı.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) söz konusu veriler sonrası para politikası adımlarında aralık toplantısı itibarıyla yavaşlamaya gideceğine yönelik beklentiler güçlenirken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecek haftaki toplantıda ise 75 baz puan faiz artırımına kesin gözüyle bakılıyor.
Fed'in aralık toplantısına ilişkin beklentiler, yüzde 51 ihtimalle 50 baz puan, yüzde 41 ihtimalle ise 75 baz puanlık faiz artırımı şeklinde fiyatlanıyor.
Fed'in karar metnindeki ayrıntılar ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın toplantı sonrası yapacağı açıklamaların piyasaların yönü üzerinde belirleyici olması bekleniyor.
ABD'de söz konusu haber akışıyla tahvil faizlerindeki 12 haftalık yükseliş son bulurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosunun getirisi arasındaki fark Şubat 2020'den bu yana ilk kez sıfırın altına indi. Bu durum Fed'in çalışmalarında gelecek dönem için resesyon sinyali olarak kabul ediliyor.
Brent petrolün varil fiyatı bu hafta yüzde 2,6 değer kazanarak 94 dolara çıkarken, altının ons fiyatı haftayı yüzde 0,8 azalışla 1.645 dolardan tamamladı.

ABD'de bilanço sezonunda beklentiler karşılanıyor
ABD'de pay piyasaları bu hafta hem beklentilerden iyi gelen şirket karlılıkları, hem de Fed'in ultra şahin para politikasında sona yaklaşıldığına ilişkin beklentilerle alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta Fed'in çarşamba günkü kararlarının yanı sıra devam eden şirket bilançolarındaki sonuçlar ile birlikte yoğun makroekonomik verilerin piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.
Hafta içinde açıklanan finansal sonuçlara göre ABD'nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Apple ve Amazon'un geliri 3. çeyrekte artarken, Intel'in geliri ise azalış kaydetti. Google'ın ana kuruluşu Alphabet ve Microsoft gibi önemli şirketlerin karlılıkları da beklentilerin altında kaldı.
Amazon raporunda, enflasyon nedeniyle kişilerin harcanabilir gelirlerinin azaldığı belirtilerek, bu durumun şirketin operasyonlarını olumsuz etkilediği aktarıldı.
Ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) üçüncü çeyrekte yüzde 2,6 arttı. Beklenenden fazla toparlanma gösteren ABD ekonomisinin, yüzde 2,4 büyümesi öngörülüyordu.
İmalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ekimde aylık bazda 2,1 puan azalışla 49,9'a inerek 28 ayın en düşük seviyesine geriledi ve Haziran 2020'den bu yana sektörde ilk kez daralma olduğuna işaret etti.
Ülkede hizmet sektörü PMI da ekimde geçen aya göre 2,7 puan azalarak 46,6'ya indi ve hizmet sektöründeki daralmanın sürdüğünü gösterdi.
S&P Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi, ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarak konut fiyatlarındaki artışın önceki aylara kıyasla yavaşlamaya devam ettiğini gösterdi.
Ülkenin 20 kentindeki konut fiyatlarına ilişkin endeks de ağustosta aylık bazda mevsim etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 1,3 azalarak Mart 2009'dan bu yana en hızlı düşüşü kaydetti.
ABD'de Conference Board Tüketici Güven Endeksi ise enflasyon endişelerinin etkisiyle ekimde aylık 5,3 puan azalışla 102,5'e gerileyerek 3 ayın en düşüğüne indi.
Ülkede 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı ise yüzde 7,16 ile 2001'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, yeni konut satışları artan mortgage faiz oranları ve yüksek seyreden konut fiyatlarının etkisiyle eylülde aylık bazda yüzde 10,9 azalışla 603 bine geriledi.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi ise eylülde ağustosta olduğu gibi aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 6,2 arttı.
Gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de eylülde beklentiler dahilinde aylık yüzde 0,5 artarken, yıllık yüzde 5,1 ile piyasa beklentilerinin altında yükseliş kaydetti.
Bu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi haftalık yüzde 3,95, Nasdaq endeksi yüzde 2,24 ve Dow Jones endeksi yüzde 5,72 yükseldi.
31 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı ISM imalat sanayi PMI ve inşaat harcamaları, çarşamba ADP özel sektör istihdam raporu, perşembe dış ticaret dengesi, fabrika siparişleri ve dayanıklı mal siparişleri, cuma ise tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı takip edilecek.

Avrupa'da gözler İngiltere Merkez Bankası'na çevrildi
Avrupa'da borsalar New York borsasına paralel alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler perşembe günkü İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz kararı ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın konuşmaları başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.
BoE'nin gelecek hafta politika 75 baz puan faiz artıracağına yönelik beklentiler güçlü kalmayı sürdürürken, 50 baz puanlık faiz artışı ihtimali de masada kalmaya devam ediyor.
ECB hafta içinde üç temel politika faizini 75 baz puan artırarak, 2009’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkardı. Banka'dan yapılan açıklamada, bu artışla beraber önemli oranda parasal sıkılaşmaya gidildiği kaydedilerek, Kurul'un kararlarını enflasyon ve ekonomideki gidişata göre toplantıdan toplantıya almaya devam edeceği belirtildi.
TLTRO III operasyonlarında da küçülmeye gidileceği ve buradaki faiz oranlarının 23 Kasım'da değişeceği kaydedilen açıklamada, enflasyonun bir süre bu seviyelerde kalmasının beklendiği ifade edildi.
ECB Başkanı Christine Lagarde, toplantı sonrası yaptığı açıklamada bankanın faiz artışlarına devam edeceğini ancak faiz artışının büyüklüğünün toplantıdan toplantıya belirleneceğini söyledi.
Lagarde, basın mensuplarının ısrarcı sorularına karşın gelecek toplantıdaki faiz artışının büyüklüğüne ilişkin ipucu vermezken, Avrupa basınında çıkan haberlerde, üç üyenin 50 baz puan yönünde oy kullandığı belirtildi.
İngiltere'de Liz Truss'ın istifasının ardından iktidardaki Muhafazakar Parti içerisinde başlayan liderlik yarışını kazanan Hint asıllı Rishi Sunak, ülkenin etnik azınlıktan gelen ilk başbakanı oldu.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Almanya ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde çeyreklik yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 1,1 büyüyerek beklentileri geride bıraktı.
Almanya'da eylülde yüzde 10 olan yıllık enflasyon, enerji ve gıda fiyatlarındaki son yükselişle ekimde yüzde 10,4'e çıkarak 1951'den bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı.
Bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri 50'nin altında kalarak daralmaya işaret etti.
Bu hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,12, Almanya'da DAX endeksi yüzde 4,03, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,94 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 4,46 yükseldi.
Gelecek hafta pazartesi Avro Bölgesi'nde büyüme ve TÜFE, çarşamba Almanya'da işsizlik, Avro Bölgesi'nde perşembe işsizlik ve cuma Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verileri takip edilecek.

Asya'da sular durulmuyor
Asya borsalarında bu hafta karışık bir seyir izlenirken, Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) para politikası duruşunu değiştirmedi.
Banka, politika faizini yüzde eksi 0,1'de bırakırken, 2022-2024 mali yıllarına ilişkin enflasyon beklentilerini yukarı yönlü revize etti.
Söz konusu kararı oy birliğiyle alan BoJ, sınırsız miktarda devlet tahvili ve yıllık 12 trilyon yen borsa yatırım fonları (ETF) ile yıllık 180 milyar yen Japon gayrimenkul yatırım fonları (J-REIT) alımına devam edeceğini bildirdi.
Yendeki zayıflamaya ilişkin endişelerin arttığı ve enflasyonun Banka'nın hedeflerinin üzerine çıktığı bir dönemde ultra gevşek para politikasının sürdürülmesine gerekçe olarak, "küresel ekonomideki yavaşlama eğilimi ve enflasyondaki yükselişin geçici faktörlerden kaynaklanması" gösterildi.
Hafta içinde Çin'de ekonomik gidişata yönelik artan endişelerle dolar/yuan paritesi uluslararası piyasada 7,37'yle rekor kırdı.
Çin'de ülkeyi gelecek 5 yılda yönetecek Komünist Parti (ÇKP), 20. Ulusal Kongresi'nin ardından yönetim organlarını belirlerken, büyümenin aksayabileceği ve bölgede tansiyonun artabileceğine yönelik endişeler yuanı dolar karşısında tarihi düşük seviyeye taşıdı.
Analistler, Çin'de bugün açıklanan verilere göre ülkenin üçüncü çeyrekte yüzde 3,9 büyüyerek beklentileri geride bırakmasına karşın, verinin alt kalemleri ve özellikle perakende satışların tahminlerin altında kalmasının ekonomiye ilişkin soru işaretlerini artırdığını ifade etti.
Ülkede tüketimin özellikle üçüncü çeyreğin son ayında önemli derecede azaldığını, işsizliğin yükseldiğini ve ihracatın yavaşladığına dikkati çeken analistler, Çin ekonomisi için gelecek dönemin zorlu geçebileceğini bildirdi.
Çin'in yeni kadrolarının Hong Kong üzerindeki baskıyı artırabileceğine yönelik endişeler Hong Kong borsasında sert satışlarla kendini gösterirken, Hang Seng endeksi 2009'dan bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Bölgede açıklanan diğer makroekonomik verilere göre, Çin ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yıllık ve çeyreklik yüzde 3,9 büyüyerek beklentileri geride bıraktı. Ülkede sanayi üretimi de eylülde yüzde 6,3 artarak öngörüleri aşarken, perakende satışlar aynı dönemde yüzde 2,5 artsa da tahminlerin altında kaldı.
Japonya'da imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) sırasıyla 50,7 ve 53 seviyelerinde gerçekleşti.
Güney Kore ekonomisi 3. çeyrekte yıllık bazda yüzde 3,1 ile beklentilerin üzerinde büyüdü.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,80 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,49 yükselirken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 4,05 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 8,32 geriledi.
31 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde pazartesi Çin'de imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ile çarşamba Japonya'da BoJ'un toplantı tutanakları edilecek. Japonya'da piyasalar perşembe günü tatil nedeniyle kapalı olacak.

Yurt içinde gözler enflasyon verilerine çevrildi
Yurt içinde bu hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksinde kar satışları öne çıkarken, gelecek hafta gözler perşembe günü açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi.
Hafta içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın son Enflasyon Raporu'nu açıkladı.
Kavcıoğlu, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 4,8 puanlık güncellemeyle yüzde 60,4'ten yüzde 65,2'ye yükselttiklerini belirterek, "Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 yılı sonunda yüzde 65,2, 2023 yıl sonunda yüzde 22,3 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 seviyelerine tekabül etmektedir." dedi.
BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 1,41 kazançla 3.878,98 puandan tamamlarken, gördüğü en yüksek seviyeyi 4.015,62 puana taşıdı.
Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 0,1 altında 18,5770'ten tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 3.950 ve 4.000 seviyelerinin direnç, 3.850 ve 3.800 puanın destek olarak takip edileceğini kaydetti.
Gelecek hafta yurt içinde salı imalat sanayi PMI, perşembe yurt içi ÜFE, ve cuma reel efektif döviz kuru verileri takip edilecek.



ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
TT

ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)

Washington ve Moskova arasındaki karşılıklı yaptırımların ardından Çin, Rusya'dan uranyum ithalatını üç katına çıkardı.

Rus devletine ait haber ajansı RIA Novosti'nin incelediği gümrük verilerine göre Çin, son 10 ayda Rusya'dan 849 milyon dolar değerinde zenginleştirilmiş uranyum satın aldı. Bu da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık üç katlık bir artışa denk geliyor. 

Çin'in sadece ekimde Rusya'dan aldığı zenginleştirilmiş uranyumun değeri, 216 milyon doları buldu. Bir önceki aya göre neredeyse iki kat artış kaydedildi. 

Güney Kore de yılın ilk 10 ayında Rusya'dan 650 milyon dolar değerinde uranyum satın aldı. Böylelikle Güney Kore, Rus uranyumunun ikinci büyük ithalatçısı konumuna geldi. ABD ise üçüncü sıraya geriledi.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi'ne göre 2022'de Rusya, ABD'nin ticari nükleer reaktörlerine yakıt sağlayan zenginleştirilmiş uranyumun neredeyse 4'te birini ihraç ediyordu. Ancak aynı yıl başlayan Ukrayna savaşıyla ikili ilişkiler kötüleşti. 

Kongre, Rusya'dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatını yasaklayan yasa tasarısını Aralık 2023'te onaylamıştı. Başkan Joe Biden da tasarıyı mayısta imzalamıştı. 

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, bu adımla sivil nükleer enerji konusunda Rusya'ya bağımlılığı azaltmayı, enerji ve ekonomi güvenliğini güçlendirmeyi amaçladıklarını bildirmişti. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu yıl eylülde bu adıma karşılık belirli kısıtlamalar getirileceğini açıklamıştı. Rusya, kasımda ABD'ye zenginleştirilmiş uranyum ihracatının kısıtlandığını duyurmuştu.  

Diğer yandan Çin'in, Rusya'dan ithal ettiği zenginleştirilmiş uranyumu ABD'ye ihraç ederek Washington'ın Moskova'ya uyguladığı yaptırımı deldiği öne sürülmüştü. Washington, bu yıl eylülde konuyla ilgili inceleme başlatıldığını bildirmişti. 

ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu verilerine göre, Kongre'nin Rusya'dan ithalat yasağını onayladığı Aralık 2023'te Çin'den ABD'ye 242 bin 990 kilogram zenginleştirilmiş uranyum sevkiyatı gerçekleştirilmişti. Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Washington'ın başlattığı incelemeyle ilgili analizinde, 2020-2022'de Çin'in ABD'ye hiç zenginleştirilmiş uranyum göndermediğine dikkat çekmişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, iddialar doğrudan reddedilmezken, "Çin ve Rusya arasındaki işbirliğinin iki egemen ülkenin kendi kararları doğrultusunda yürütüldüğü ve üçüncü bir ülkenin hedef alınmadığı" belirtilmişti.

Independent Türkçe, RT, Reuters