Küresel piyasalarda gözler Fed'e çevrildi

Küresel pay piyasaları, açıklanan 3. çeyrek bilançoları ve enflasyon endişeleri arasında Asya borsaları hariç alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler merkez bankalarının faiz kararları başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.

AA
AA
TT

Küresel piyasalarda gözler Fed'e çevrildi

AA
AA

ABD'de makroekonomik verilerde görülen yavaşlama, enflasyonda yükseliş eğiliminde sona gelindiğine ilişkin belirtiler ve beklentilerin üzerinde gerçekleşen şirket karlılıkları yatırımcıların risk iştahını artırdı.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) söz konusu veriler sonrası para politikası adımlarında aralık toplantısı itibarıyla yavaşlamaya gideceğine yönelik beklentiler güçlenirken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecek haftaki toplantıda ise 75 baz puan faiz artırımına kesin gözüyle bakılıyor.
Fed'in aralık toplantısına ilişkin beklentiler, yüzde 51 ihtimalle 50 baz puan, yüzde 41 ihtimalle ise 75 baz puanlık faiz artırımı şeklinde fiyatlanıyor.
Fed'in karar metnindeki ayrıntılar ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın toplantı sonrası yapacağı açıklamaların piyasaların yönü üzerinde belirleyici olması bekleniyor.
ABD'de söz konusu haber akışıyla tahvil faizlerindeki 12 haftalık yükseliş son bulurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosunun getirisi arasındaki fark Şubat 2020'den bu yana ilk kez sıfırın altına indi. Bu durum Fed'in çalışmalarında gelecek dönem için resesyon sinyali olarak kabul ediliyor.
Brent petrolün varil fiyatı bu hafta yüzde 2,6 değer kazanarak 94 dolara çıkarken, altının ons fiyatı haftayı yüzde 0,8 azalışla 1.645 dolardan tamamladı.

ABD'de bilanço sezonunda beklentiler karşılanıyor
ABD'de pay piyasaları bu hafta hem beklentilerden iyi gelen şirket karlılıkları, hem de Fed'in ultra şahin para politikasında sona yaklaşıldığına ilişkin beklentilerle alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta Fed'in çarşamba günkü kararlarının yanı sıra devam eden şirket bilançolarındaki sonuçlar ile birlikte yoğun makroekonomik verilerin piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.
Hafta içinde açıklanan finansal sonuçlara göre ABD'nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Apple ve Amazon'un geliri 3. çeyrekte artarken, Intel'in geliri ise azalış kaydetti. Google'ın ana kuruluşu Alphabet ve Microsoft gibi önemli şirketlerin karlılıkları da beklentilerin altında kaldı.
Amazon raporunda, enflasyon nedeniyle kişilerin harcanabilir gelirlerinin azaldığı belirtilerek, bu durumun şirketin operasyonlarını olumsuz etkilediği aktarıldı.
Ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) üçüncü çeyrekte yüzde 2,6 arttı. Beklenenden fazla toparlanma gösteren ABD ekonomisinin, yüzde 2,4 büyümesi öngörülüyordu.
İmalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ekimde aylık bazda 2,1 puan azalışla 49,9'a inerek 28 ayın en düşük seviyesine geriledi ve Haziran 2020'den bu yana sektörde ilk kez daralma olduğuna işaret etti.
Ülkede hizmet sektörü PMI da ekimde geçen aya göre 2,7 puan azalarak 46,6'ya indi ve hizmet sektöründeki daralmanın sürdüğünü gösterdi.
S&P Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi, ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarak konut fiyatlarındaki artışın önceki aylara kıyasla yavaşlamaya devam ettiğini gösterdi.
Ülkenin 20 kentindeki konut fiyatlarına ilişkin endeks de ağustosta aylık bazda mevsim etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 1,3 azalarak Mart 2009'dan bu yana en hızlı düşüşü kaydetti.
ABD'de Conference Board Tüketici Güven Endeksi ise enflasyon endişelerinin etkisiyle ekimde aylık 5,3 puan azalışla 102,5'e gerileyerek 3 ayın en düşüğüne indi.
Ülkede 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı ise yüzde 7,16 ile 2001'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, yeni konut satışları artan mortgage faiz oranları ve yüksek seyreden konut fiyatlarının etkisiyle eylülde aylık bazda yüzde 10,9 azalışla 603 bine geriledi.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi ise eylülde ağustosta olduğu gibi aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 6,2 arttı.
Gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de eylülde beklentiler dahilinde aylık yüzde 0,5 artarken, yıllık yüzde 5,1 ile piyasa beklentilerinin altında yükseliş kaydetti.
Bu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi haftalık yüzde 3,95, Nasdaq endeksi yüzde 2,24 ve Dow Jones endeksi yüzde 5,72 yükseldi.
31 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı ISM imalat sanayi PMI ve inşaat harcamaları, çarşamba ADP özel sektör istihdam raporu, perşembe dış ticaret dengesi, fabrika siparişleri ve dayanıklı mal siparişleri, cuma ise tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı takip edilecek.

Avrupa'da gözler İngiltere Merkez Bankası'na çevrildi
Avrupa'da borsalar New York borsasına paralel alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler perşembe günkü İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz kararı ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın konuşmaları başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.
BoE'nin gelecek hafta politika 75 baz puan faiz artıracağına yönelik beklentiler güçlü kalmayı sürdürürken, 50 baz puanlık faiz artışı ihtimali de masada kalmaya devam ediyor.
ECB hafta içinde üç temel politika faizini 75 baz puan artırarak, 2009’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkardı. Banka'dan yapılan açıklamada, bu artışla beraber önemli oranda parasal sıkılaşmaya gidildiği kaydedilerek, Kurul'un kararlarını enflasyon ve ekonomideki gidişata göre toplantıdan toplantıya almaya devam edeceği belirtildi.
TLTRO III operasyonlarında da küçülmeye gidileceği ve buradaki faiz oranlarının 23 Kasım'da değişeceği kaydedilen açıklamada, enflasyonun bir süre bu seviyelerde kalmasının beklendiği ifade edildi.
ECB Başkanı Christine Lagarde, toplantı sonrası yaptığı açıklamada bankanın faiz artışlarına devam edeceğini ancak faiz artışının büyüklüğünün toplantıdan toplantıya belirleneceğini söyledi.
Lagarde, basın mensuplarının ısrarcı sorularına karşın gelecek toplantıdaki faiz artışının büyüklüğüne ilişkin ipucu vermezken, Avrupa basınında çıkan haberlerde, üç üyenin 50 baz puan yönünde oy kullandığı belirtildi.
İngiltere'de Liz Truss'ın istifasının ardından iktidardaki Muhafazakar Parti içerisinde başlayan liderlik yarışını kazanan Hint asıllı Rishi Sunak, ülkenin etnik azınlıktan gelen ilk başbakanı oldu.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Almanya ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde çeyreklik yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 1,1 büyüyerek beklentileri geride bıraktı.
Almanya'da eylülde yüzde 10 olan yıllık enflasyon, enerji ve gıda fiyatlarındaki son yükselişle ekimde yüzde 10,4'e çıkarak 1951'den bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı.
Bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri 50'nin altında kalarak daralmaya işaret etti.
Bu hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,12, Almanya'da DAX endeksi yüzde 4,03, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,94 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 4,46 yükseldi.
Gelecek hafta pazartesi Avro Bölgesi'nde büyüme ve TÜFE, çarşamba Almanya'da işsizlik, Avro Bölgesi'nde perşembe işsizlik ve cuma Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verileri takip edilecek.

Asya'da sular durulmuyor
Asya borsalarında bu hafta karışık bir seyir izlenirken, Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) para politikası duruşunu değiştirmedi.
Banka, politika faizini yüzde eksi 0,1'de bırakırken, 2022-2024 mali yıllarına ilişkin enflasyon beklentilerini yukarı yönlü revize etti.
Söz konusu kararı oy birliğiyle alan BoJ, sınırsız miktarda devlet tahvili ve yıllık 12 trilyon yen borsa yatırım fonları (ETF) ile yıllık 180 milyar yen Japon gayrimenkul yatırım fonları (J-REIT) alımına devam edeceğini bildirdi.
Yendeki zayıflamaya ilişkin endişelerin arttığı ve enflasyonun Banka'nın hedeflerinin üzerine çıktığı bir dönemde ultra gevşek para politikasının sürdürülmesine gerekçe olarak, "küresel ekonomideki yavaşlama eğilimi ve enflasyondaki yükselişin geçici faktörlerden kaynaklanması" gösterildi.
Hafta içinde Çin'de ekonomik gidişata yönelik artan endişelerle dolar/yuan paritesi uluslararası piyasada 7,37'yle rekor kırdı.
Çin'de ülkeyi gelecek 5 yılda yönetecek Komünist Parti (ÇKP), 20. Ulusal Kongresi'nin ardından yönetim organlarını belirlerken, büyümenin aksayabileceği ve bölgede tansiyonun artabileceğine yönelik endişeler yuanı dolar karşısında tarihi düşük seviyeye taşıdı.
Analistler, Çin'de bugün açıklanan verilere göre ülkenin üçüncü çeyrekte yüzde 3,9 büyüyerek beklentileri geride bırakmasına karşın, verinin alt kalemleri ve özellikle perakende satışların tahminlerin altında kalmasının ekonomiye ilişkin soru işaretlerini artırdığını ifade etti.
Ülkede tüketimin özellikle üçüncü çeyreğin son ayında önemli derecede azaldığını, işsizliğin yükseldiğini ve ihracatın yavaşladığına dikkati çeken analistler, Çin ekonomisi için gelecek dönemin zorlu geçebileceğini bildirdi.
Çin'in yeni kadrolarının Hong Kong üzerindeki baskıyı artırabileceğine yönelik endişeler Hong Kong borsasında sert satışlarla kendini gösterirken, Hang Seng endeksi 2009'dan bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Bölgede açıklanan diğer makroekonomik verilere göre, Çin ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yıllık ve çeyreklik yüzde 3,9 büyüyerek beklentileri geride bıraktı. Ülkede sanayi üretimi de eylülde yüzde 6,3 artarak öngörüleri aşarken, perakende satışlar aynı dönemde yüzde 2,5 artsa da tahminlerin altında kaldı.
Japonya'da imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) sırasıyla 50,7 ve 53 seviyelerinde gerçekleşti.
Güney Kore ekonomisi 3. çeyrekte yıllık bazda yüzde 3,1 ile beklentilerin üzerinde büyüdü.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,80 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,49 yükselirken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 4,05 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 8,32 geriledi.
31 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde pazartesi Çin'de imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ile çarşamba Japonya'da BoJ'un toplantı tutanakları edilecek. Japonya'da piyasalar perşembe günü tatil nedeniyle kapalı olacak.

Yurt içinde gözler enflasyon verilerine çevrildi
Yurt içinde bu hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksinde kar satışları öne çıkarken, gelecek hafta gözler perşembe günü açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi.
Hafta içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın son Enflasyon Raporu'nu açıkladı.
Kavcıoğlu, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 4,8 puanlık güncellemeyle yüzde 60,4'ten yüzde 65,2'ye yükselttiklerini belirterek, "Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 yılı sonunda yüzde 65,2, 2023 yıl sonunda yüzde 22,3 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 seviyelerine tekabül etmektedir." dedi.
BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 1,41 kazançla 3.878,98 puandan tamamlarken, gördüğü en yüksek seviyeyi 4.015,62 puana taşıdı.
Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 0,1 altında 18,5770'ten tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 3.950 ve 4.000 seviyelerinin direnç, 3.850 ve 3.800 puanın destek olarak takip edileceğini kaydetti.
Gelecek hafta yurt içinde salı imalat sanayi PMI, perşembe yurt içi ÜFE, ve cuma reel efektif döviz kuru verileri takip edilecek.



Fas ve Cezayir, Nijerya'nın Avrupa'ya uzanan doğalgaz boru hattı için birbiriyle yarışıyor

Nijerya'dan Fas'a kadarki kısmı 6 bin kilometre olacak boru hattının 30 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor (Fas Haber Ajansı)
Nijerya'dan Fas'a kadarki kısmı 6 bin kilometre olacak boru hattının 30 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor (Fas Haber Ajansı)
TT

Fas ve Cezayir, Nijerya'nın Avrupa'ya uzanan doğalgaz boru hattı için birbiriyle yarışıyor

Nijerya'dan Fas'a kadarki kısmı 6 bin kilometre olacak boru hattının 30 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor (Fas Haber Ajansı)
Nijerya'dan Fas'a kadarki kısmı 6 bin kilometre olacak boru hattının 30 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor (Fas Haber Ajansı)

İntisar Antar

Doğalgaz, Nijerya'nın bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 75'ini ve ülkenin ihracat gelirlerinin yüzde 95'ini oluşturan en önemli kaynak. Bu durum rekabete yol açarken, Nijerya’dan Avrupa'ya doğalgaz ihraç etme yöntemleri kritik jeostratejik konular haline geldi.

Cezayir ve Fas birkaç yıldır bu konudaki mega projeler için birbiriyle rekabet ediyor. Nijerya hükümetinin üst düzey yetkilileri, yıllık 30 milyar metreküp kapasiteye sahip olması beklenen ünlü doğalgaz boru hattına ilişkin çelişkili açıklamalar yapıyor.

Nijerya hem Cezayir hem de Fas ile mutabakatlar imzalayarak güçlü iş birlikleri kurma isteğinin sinyallerini verdi.

Nijerya'dan başlayıp Avrupa'ya uzanan iki proje söz konusu. Bunlardan ilki, Batı Afrika kıyısı boyunca uzanan Fas-Nijerya Doğal Gaz Boru Hattı (NMGP). İkincisi ise Nijerya, Nijer ve Cezayir'i birbirine bağlayan ve ‘Trans-Sahra’ olarak da bilinen NIGAL Doğal Gaz boru hattı. Fas ile olan gaz boru hattının su altından, Cezayir ile olan gaz boru hattının ise toprak altından geçmesi planlanıyor.

Bu iki rakip proje, özellikle doğalgaz piyasasında ve Rabat ile Cezayir arasındaki rekabet çerçevesinde enerji piyasasının yeniden düzenlenmesi bağlamında stratejik ekonomik öneme sahip. Bu projeler, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle ortaya çıkan enerji krizinden faydalanmayı başardı. Fas, Cezayir ve Nijerya, Avrupa kıtasının ana tedarikçisi Rusya'dan kopması nedeniyle Avrupa'ya doğalgaz tedariki için en iyi alternatifler olarak öne çıkmakta gecikmediler.

Tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi

İddialı bir şekilde doğan her iki proje de ilgili ülkelerin ekonomik umutlarını ve isteklerini taşıyor. Büyük doğal gaz rezervlerine sahip her iki ülke de Avrupa'ya ve diğer küresel pazarlara gaz tedariki için altyapıyı geliştirerek konumlarını güçlendirmeye çalışıyor.

Her ikisi de bölgesel ekonomik hakimiyetlerinin yanı sıra jeopolitik nüfuzlarını güçlendirmeye ve stratejik ittifaklarını pekiştirmeye çabalıyor. Bunun yanında gaz boru hatlarının geliştirilmesi, artan enerji talebinin karşılanması ve arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerekiyor. Bunlar arasında Avrupa ve Afrika enerji pazarlarına erişim için rekabetin yanı sıra her iki ülkenin ekonomik ve jeostratejik konumlarını güçlendirme arzuları da yer alıyor.

Jeo-ekonomik düzeyde, gaz boru hatları, projenin kesiştiği ülkelerin ekonomisini canlandırabilecek ve yeni iş fırsatları yaratabilecek büyük yatırımlar anlamına geliyor.

Ancak bu projeler aynı zamanda egemenlik, güvenlik ve çevresel sürdürülebilirlik konularını da gündeme getirirken, dikkatli ve şeffaf bir yönetim gerektiriyor.

Bu projeler Fas ve Cezayir'in yanı sıra, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’na (ECOWAS), Nijerya’ya ve Avrupalı iş ortaklarına da fayda sağlıyor. Gaz boru hattı projelerinde yer alan ulusal şirketlerin yanı sıra Sahel bölgesi, gaz boru hatlarının geçtiği ülkelerdeki diğer oyuncuları, uluslararası yatırımcıları ve çevre örgütlerini de unutmamak gerekiyor.

Cezayir'den geçen gaz boru hattının bin 37 kilometresi Nijerya topraklarında, 841 kilometresi Nijer topraklarında ve 2 bin 310 kilometresi Cezayir topraklarında olmak üzere 4 bin 128 kilometre uzunluğunda olması bekleniyor.

Merkezi Paris'te bulunan Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) tarafından yapılan bir araştırmaya göre 3 Temmuz 2009 tarihinde imzalanan mutabakat zaptı sırasında maliyetin 10 ila 11 milyar dolar arasında olacağı tahmin edilirken, 2024 yılında bu rakamın 19 ila 20 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.

Nijerya'nın Warri şehrinden başlayıp, Nijer üzerinden Cezayir'in Hassi R'Mel şehrinde sona erecek olan mevcut en büyük gaz boru hattı Trans-Akdeniz Boru Hattı’na (TransMed) bağlanabilecek gaz boru hattının Cezayir üzerinden geçmesinin maliyeti yaklaşık 10 milyar dolar.

Gaz kapasitesinde yıllık 7 milyar metreküplük bir artışa olanak tanıyan bu proje, yıllık 26,5 milyar metreküplük kapasiteye eklendiğinde bu rakamın yıllık 33,5 milyar metreküpe ulaşılmasını sağlayacak. TransMed'in 550 kilometrelik bir bölümü, Cezayir toprakları üzerinden ve 370 kilometrelik bölümü ise Tunus toprakları üzerinden geçerek İtalya'ya uzanıyor.

Proje, 2023 yılında Avrupa'ya toplam tedarikin yüzde 19'unu sağlayan ve bunu yüzde 20 ila 25'e çıkarmayı hedefleyen Cezayir için stratejik bir önem taşıyor.

Enerji Bakanlığı'nın çeşitli raporlarına göre bu gaz hattı ihracat kapasitesini artıracak. Cezayir'in konvansiyonel gaz rezervlerinin 2 bin 400 milyar metreküp olduğu tahmin ediliyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre genelleştirilmiş sübvansiyon politikası nedeniyle yüksek iç tüketim mevcut ihracata yakın seyrediyor. Yenilenebilir enerjilerin geliştirilmesi 2023 yılında iç tüketimin yüzde ikisinden daha azını oluştururken, 2030-2035 yıllarında bu oranın yüzde 40'a çıkarılması hedefleniyor.

Maliyetinin 25-30 milyar dolar arasında olacağı ve tamamlanmasının sekiz ila 10 yıl süreceği tahmin edilen Fas-Nijerya gaz boru hattı, yaklaşık 6 bin kilometre uzunluğunda ve büyük bir kısmı denizden geçiyor.

Afrika'nın batı kıyısı boyunca Nijerya'dan Benin, Togo, Gana, Fildişi Sahili, Liberya, Sierra Leone, Gine, Gine-Bissau, Gambiya, Senegal, Moritanya, Togo ve Batı Sahra üzerinden Fas'a uzanması planlanan boru hattı, Fas'ı Avrupa'ya bağlayacak. Aynı zamanda Nijer, Burkina Faso ve Mali gibi denize kıyısı olmayan ülkeleri besleyecek ve uzun vadede Fas-Avrupa gaz boru hattına ve Avrupa gaz şebekesine bağlanmalarını sağlayacak.

Mutabakat zaptı ECOWAS üyelerinin ve gaz hattının geçtiği tüm ülkelerin fizibilite ve teknik çalışmalara, kaynak seferberliğine ve uygulamaya katkıda bulunma taahhüdünde bulunduklarını vurguluyor. Söz konusu ülkeler mevcut aşamada hattın inşasıyla ilgili anlaşmaları imzalamanın yanı sıra Avrupa'ya ulaşabilecek gaz miktarını teyit etme ve 2018 yılının aralık ayında Senegal ile Moritanya'nın ortaklaşa yürüttüğü ‘Greater Tortue Ahmeyim LNG’ isimli sıvılaştırılmış doğal gaz projesinin geliştiricileriyle görüşmelere başlama niyetlerini ifade ettiler.

Bu projeyle Nijerya'nın gaz kaynaklarının çeşitli Afrika ülkelerine bağlanması hedefleniyor. Kuzey Batı Afrika bölgesinde Nijerya'yı Benin ve Togo üzerinden Gana'ya bağlayan Batı Afrika Gaz Boru Hattı (WAGP) ve ‘Pere Duran Farrell’ olarak da adlandırılan Mağrip-Avrupa Gaz Boru Hattı (MEG) olmak üzere halihazırda iki gaz boru hattı bulunuyor.

Maliyet hesapları ve bölgesel bloklar arasındaki tartışmalar

Cezayirli yetkililer pazarlama stratejilerini, başlangıçta 2027 yılında teslim edilmesi planlanan boru hattının tamamlanma tarihine odaklarken, Fas'ın teslim tarihi ise 2046 olarak planlanıyor.

Cezayir ayrıca boru hattındaki enerji kaynaklarının hibridizasyonunu planlayarak projesi için çevresel bir argüman da ortaya koyuyor. Güneş enerjisi ve doğalgazın bir arada olduğu hibrid enerji santralleri kurmayı planlayan Cezayir, bölgesindeki metrekare başına 2 bin kilowatt saate denk gelen yılda 3 bin 500 saat güneş ışığından elde edilecek olağanüstü enerji kaynağına dikkati çekiyor. Cezayir kendi projesinin 13 milyar dolar olarak tahmin ettiği maliyetinin şu an 19 milyar dolara yükselmiş olsa da Fas'ın projesinin ise 25 milyar dolar olduğunu belirtiyor. Ayrıca kendi projelerinin sadece üç ülkeden geçtiği için teknik ve diplomatik açıdan daha uygulanabilir olduğunu savunuyor.

Fas ise projenin jeo-ekonomik potansiyeline, Atlantik kıyısında yer alan ve ekonomik faydalarından yararlanacak 13 ülkeyi kapsadığı için ekonomik açıdan daha etkili olduğunu vurgulayarak, Cezayir’in argümanlarına karşılık veriyor. Rabat, ECOWAS yetkililerinin 2022 yılının aralık ayında projenin önce bölgenin ardından ECOWAS'ın enerji ve ekonomik uyumunu sağlayacağını vurgulayarak verdikleri desteğe güveniyor. Buna karşın Cezayir, projesinin boru hattı projesinde yer alan 13 ülkeden dokuzu tarafından imzalandığını da ekliyor.

Cezayir ile petrol devi Total Energies ve Fas ile dev enerji şirketi Shell Energy arasında imzalanan bazı prensip anlaşmaları, boru hattıyla ilgili rekabetin Avrupa ve Sahra altı ülkelerini de kapsayacak şekilde genişleyebileceği riski oluşturuyor.