'İran protestolarının sesi’ rapçi Tumac Salihi tutuklandı

 Rapçi Tumac Salihi’nin Tesnim Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafı
Rapçi Tumac Salihi’nin Tesnim Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafı
TT

'İran protestolarının sesi’ rapçi Tumac Salihi tutuklandı

 Rapçi Tumac Salihi’nin Tesnim Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafı
Rapçi Tumac Salihi’nin Tesnim Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafı

İran devlet medyası, son yıllarda halk protestolarını ve işçi grevlerini destekleyen tartışmalı şarkılar yayınlayan ünlü rapçi Tumac Salihi’nin tutuklandığını duyurdu.
Haberlere göre, Salihi ülkeyi batı sınırında terk etmeye çalışırken tutuklandı. Ancak Salihi’nin resmi Twitter hesabı tarafından tutuklandığı doğrulanırken, yetkililerin tutuklanma yeri ile ilgili söyledikleri reddedildi. Aynı şekilde ailesi de devletin açıklamasını reddederek, Salihi’nin Çaharmahal-Bahtiyari eyaletindeki dağlık Gerde Bishe bölgesinde tutuklandığını belirtti.
Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Tumac ülkeyi terk etmeyi hiç düşünmedi. Memleketi olan Çaharmahal-Bahtiyari'de tutuklandı” ifadeleri kullanıldı.
İsfahan Başsavcısı Muhammed Nebeviyan, Salihi'nin ‘rejime karşı propaganda faaliyeti yürütmr, düşman hükümetlerle iş birliği yapma ve ülkenin güvenliğini bozmak amacıyla izinsiz bir grup kurma’ suçlamasıyla tutuklandığını duyurdu. Nebeviyan, “Sanık, İsfahan eyaleti ve Şahinşehr kentindeki huzursuzluğu körüklemede ve son zamanlardaki huzursuzlukları ve ayaklanmaları uyandırma ve teşvik etmede önemli bir rol oynadı” açıklamasında bulundu.
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Tesnim Haber Ajansı, “Son ayaklanmalarda geniş çapta ortaya çıkan şiddetin destekçilerinden şarkıcı Salihi, ülkeden kaçarken tutuklandı” ifadelerini kullandı.
Salihi, Şiraz kentindeki bir türbede 15 kişinin ölümüne yol açan ve DEAŞ'ın üstlendiği saldırıda iktidarı doğrudan suçlayarak, Twitter'da şöyle bir paylaşımda bulunmuştu:
"Şah Çerağ saldırısının kanıtlarının sahte olduğunun anlaşılacağı gün çok uzak olmayacak. Sizin alçaklığınızın sonu yok. İktidar koltuğunuzu korumak için yeryüzündeki herkesi öldürmeye hazırsınız.”
Salihi’nin, ‘Sıradan Hayat’ ve ‘Türkmençay’ gibi İran rejiminin politikalarını eleştirdiği şarkıları İranlılar arasında büyük beğeni topladı. Salihi, 2019 protestolarının ardından ‘Fare Deliği’ şarkısını yayınlayarak, şarkısında otoriteyi sert bir şekilde eleştirdi. Ayrıca Avrupa ve ABD'deki İran lobisi etrafında toplanan grupların rejimin imajını ‘parlatma’ girişimini de kınadı. Buna ek olarak ünlülerin ve reformist akımın ülkedeki muhaliflere ve protestoculara yönelik baskı kampanyasına karşı sessizliklerini eleştirdi.
Geçen ocak ayında İran Devrim Mahkemesi, Salihi hakkında tutuklanmasından 5 ay sonra tecilli olarak 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin bir karar vermişti.
Son şarkıları İran sokaklarındaki halkın hoşnutsuzluğunu ve öfkesini yansıtıyor. Ülkenin su yönetimi politikasına karşı sendikaların ve diğer protestocuların taleplerini gün yüzüne çıkarıyor.
Salihi’nin tutuklanması, yetkililer tarafından geçen ay tutuklanan şarkıcı Şervin Hacıpur'un İran protestolarının küresel bir sembolü haline gelmesinin ardından yaşandı.
Hacıpur ‘Baraye’ (İçin!) şarkısıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre şarkı, Protestocuların protesto gerekçelerini dile getirdikleri Twitter mesajlarından derlediği şarkısı protestocular için adeta bir marşa dönütü.
Pop şarkıcısı Mehdi Yarrahi, Salihi’nin tutuklanmasını kınayarak, “İranlılar, sanki hiç tutuklanmamış gibi Tumac Salihi’nin tutuklanma haberine sevindiler. Bu şekilde İran’da bizi tutuklayabilir, işkence yapabilir ve hepimizi öldürebilirler” dedi.
Yetkililer iki yıl boyunca Arapça ve Farsça tartışmalı şarkılar yayınlayan Yarrahi’nin şarkılarını yasakladı. İran-Irak savaşını eleştirdiği ‘Engelleme Atışı’ adlı şarkısı yetkilileri kızdırmıştı. Yarrahi, bir konserinde eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yi ve DMO’yu eleştirmişti.
Yarrahi Ağustos 2021'de güneybatı İran'da memleketi Ahvaz'ı etkileyen su krizinde, su protestolarını desteklemek için Arapça ‘Ehvak’ (Seni Seviyorum) şarkısını yayınlamıştı.



Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddettiklerini teyit etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de ateşkesin derhal sağlanması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Bakanlar ayrıca, “insani yardım, acil yardım ve tıbbi yardımın engellenmeden acil ve derhal ulaştırılmasını, çatışmayı körükleyen ve aşırılığı güçlendiren sistematik açlık ve öldürme politikasının derhal durdurulması" konusunda mutabık kaldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre, iki bakan dün akşam “kardeş ülkeler arasındaki düzenli istişare ve koordinasyon çerçevesinde, başta Gazze'deki durum olmak üzere bölgesel meseleleri takip etmek amacıyla” telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Bakanlar görüşmede, ülkeleri arasındaki yakın ikili ilişkileri ele alındı. Bakanlar, ilişkilerin her alanda giderek gelişmesinden memnuniyetlerini dile getirerek, “kardeş halkların kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için” ortak iş birliğini güçlendirmeye devam etme kararlılıklarını vurguladılar. Ayrıca, bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri ile bir dizi acil bölgesel mesele hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre bakanlar “İsrail'in acımasız saldırılarının devam ettiği Gazze'deki felaket durumundaki gelişmeleri” görüştüler ve İsrail Bakanlar Kurulu'nun Gazze'yi işgal ve saldırıları genişletme planını kesin bir şekilde reddettiklerini vurguladılar. Bu kararın, Filistin topraklarının yasadışı işgalini pekiştirmek, savunmasız Filistin halkına karşı soykırım savaşını sürdürmek ve halkın kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkını açık bir şekilde ihlal ederek uluslararası hukuku ve uluslararası insani hukuku çiğnemek amacıyla alındığını" vurguladılar.

Abdulati, Mısır'ın Katar ve ABD ile rehinelerin ve bir dizi Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını, Filistinlilerin kanının akıtılmasının durdurulmasını ve yardımların tam ve koşulsuz olarak ulaştırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılması için sürdürdüğü çabaları anlattı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre iki bakan, sivillerin korunması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırları içinde ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkının sağlanmasının önemini vurguladı.

Telefon görüşmesinde ayrıca genel bölgesel durum ele alındı. Dışişleri bakanları, Sudan, Suriye ve Lübnan'da mevcut zorluklar ve krizlerle başa çıkma yolları konusunda görüş alışverişinde bulundular, iki ülke arasında yakın koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar ve bölgesel güvenlik ve istikrarın temellerini desteklemek için bu konularda Arap koordinasyonunun önemini vurguladılar.