Lübnan: GKRY ve Suriye ile deniz sınırı çizimi meselesinde acele etmeyeceğiz

Lübnanlılar, Lübnan-Suriye sınırındaki Arida noktasında denize bakıyor (AFP)
Lübnanlılar, Lübnan-Suriye sınırındaki Arida noktasında denize bakıyor (AFP)
TT

Lübnan: GKRY ve Suriye ile deniz sınırı çizimi meselesinde acele etmeyeceğiz

Lübnanlılar, Lübnan-Suriye sınırındaki Arida noktasında denize bakıyor (AFP)
Lübnanlılar, Lübnan-Suriye sınırındaki Arida noktasında denize bakıyor (AFP)

Lübnan Kamu İşleri ve Ulaştırma Bakanı Ali Hamiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Suriye ile deniz sınırı çizimi meselesinde acele etmeyeceklerini söyledi.
Bakan Hamiye, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile başkent Beyrut'taki hükümet binasında bir araya geldi.
Görüşme sonrası basın toplantısı düzenleyen Hamiye, GKRY ve Suriye ile deniz sınırı çizimine ilişkin 15 yıl aradan sonraki gelişmeler konusunda ilk değerlendirmenin detayları hakkında Mikati'ye bilgi verdiğini söyledi.
Sınır çizimiyle ilgilenen komiteyi toplantıya davet edeceğini belirten Hamiye, GKRY ve Suriye ile meselelere sükunetle, tüm ülkelerin menfaati doğrultusunda ve uluslararası hukuk ile Lübnan yasalarına göre yaklaşılacağını kaydetti.
Hamiye, "Bu hafta ve gelecek hafta doğrudan bu konuda aceleci davranmayacağız ancak tüm tarafları memnun eden bir süreç değerlendirmesi için zaman ayıracağız." dedi.
Lübnan Cumhurbaşkanlığı, 28 Ekim'de, detaylı bilgi vermeksizin, GKRY ile tartışmalı deniz sınırı çizimi meselesinde bir formülde anlaşma sağlandığını duyurmuştu.
Lübnan'ın denizden 3 ülke ile sınırı bulunuyor. Bu ülkeler güneyde İsrail, kuzeyde Suriye ve batıda GKRY.
Doğu Akdeniz'de zengin gaz ve petrol kaynaklarının olduğunun duyurulmasından sonra Lübnan, söz konusu üç ülkeyle dolaylı ya da doğrudan görüşme adımları atmıştı.
İsrail ve Lübnan, uzun süreli dolaylı müzakereler sonucunda 27 Ekim'de deniz sınırı çizimi konusundaki anlaşmayı imzalamıştı.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz