Yemenli tüccarlar, Husilerin banka tasarruflarına el koyma planlarına tepkili

Milis liderleri emlak fiyatlarını yükseltmek için çabalıyor.

Reuters
Reuters
TT

Yemenli tüccarlar, Husilerin banka tasarruflarına el koyma planlarına tepkili

Reuters
Reuters

Yemen'de Husi milislerinin kontrolündeki bölgelerde tüccarlar, ‘faiz’ kisvesi altında banka tasarruflarına el konulmasını öngören darbe yasasına tepki gösterdi. Tüccarlar bu adımın, milislerin uygulamaları sonucu büyük zorluklar yaşayan bankacılık sisteminin çökmesine yol açacağı konusunda uyardı.
Şarku'l Avsat'ın Sana Ticaret Odası'nın (STO) iki üyesinden edindiği bilgilere göre darbeci milis hükümeti, bankacılık yasasında önerdiği değişikliklerin bir kopyasını STO'ya gönderdi. Ancak STO projeyi reddetti ve böyle bir adımın Husi kontrolünde olan bölgelerdeki bankacılık işlemlerini durduracağını vurguladı. Ticaret odasının bu tavrı, milis hükümetine iletildi. Ancak bu gelişme, STO'nun milisler tarafından yapılan uyarıları dikkate almasını sağlamadı.
Husi yönetimi, sözde Temsilciler Meclisi'nden faiz işlemlerini önlemeye yönelik bir yasa tasarısı hazırlamasını talep etti. Hükümet, ‘faiz işlemlerinin yasaklanmasının ‘ilahi bir emir’ olduğunu göz önünde bulundurarak yasanın çıkarılmasının gerekliliğin’ vurguladı. Hükümetin milis milletvekillerine gönderdiği mesajda belirttiğine göre amaç, ‘hukuki işlemlerde gizli-açık her türlü faiz işlemini ortadan kaldırmak.’

Bankaların iflası
STO’dan kaynaklar Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda bu adımın milis yönetiminin, şirketlerin, tüccarların ve sıradan mevduat sahiplerinin banka tasarruflarından kalan faizi ele geçirmesini sağlayacağını söyledi.
Bankaların çoğu, Husi darbesinden önce 2016 yılına kadar ellerinde bulundurdukları tasarruf ve mevduatları savaş ve likidite eksikliği gerekçesiyle yıllarca ödemedi. Bu sebeple bazı yatırımcılar mevduatlarının bir kısmını devlet kontrolündeki bölgelere aktardıktan sonra geri çekme yoluna gitti ve yüzde 30'a varan komisyonlar ödedi. Bunun üzerine birçok bankanın yönetimi yatırımcıların alacaklarındaki artış nedeniyle bu işlemleri durdurdu.
Söz konusu kaynaklar bu adımın ayrıca milisler tarafından kontrol edilen bölgelerde mevduatlardaki düşüşü iki katına çıkaracağı ve yatırımcıların ticari bankalarla anlaşma konusundaki isteksizliğini artıracağı konusunda uyardılar.
Kaynaklar, bunun genel olarak bankacılık faaliyetlerine olumsuz yansıyacağını ve halen vergilere direnen ticari bankaların geri kalanını iflas ettirip savaşla birlikte kötüleşen ekonomik koşulları daha da zorlaştıracağını ifade ettiler. Aynı zamanda milislerin kontrolündeki bölgelerde benzeri görülmemiş bir şekilde yayılan ve çoğu tanınmış Husi liderlerine ait olan borsa şirketlerinin de çıkar sağlayacağını vurguladılar.
Söz konusu şirketler, adeta banka rolü üstleniyor ve yasaya aykırı olarak ithalatçılara kredi veriyorlar. Bu amaçla büyük tüccarlar için banka hesapları açıyorlar.

Emlak ticareti
Milisler askeri, vakıf veya kamu bölgeleri olduğu iddiasıyla çok geniş arazilere el koydu. Bu hareketin, tasarruf karlarına el konulmasını sağlayacağı, ayrıca arazi fiyatlarını da yükselteceği tahmin ediliyor. Zira bu durum, kuruluşların ve vatandaşların paralarını bankalara yatıramamaları sebebiyle, çatışan Husi liderlerine milyarlarca riyal fon sağlayacak.
Milis hükümeti, bu adımın ‘iktisat araştırmalarının ekonomik kötüleşmeden faiz işlemlerini sorumlu tuttuğuna işaret etmesi’ nedeniyle onaylandığını duyurdu. Ancak hamlenin arkasında, insanların paralarını projelere yatırmak yerine bankalara yatırmayı tercih etmelerinin de payı olduğu ifade ediliyor.
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik Said bu yılın başlarında, Husi milislerinin başlattığı savaşın olağandışı bir ekonomik durgunluğa neden olduğuna ve Yemen ekonomisine 126 milyar dolardan fazla zarara yol açtığına dikkat çekti.
Husi milislerinin atmayı planladığı adım, birçok emeklilik fonuna ve mezhepçi projesine muhalif olan 38'den fazla şirkete el koyulmasının ardından hayata geçecek. Darbe milislerinin hükümeti, ‘faiz kapısını’ kapatmanın sonuçlarından birinin, devletin dikkatini Murabaha sisteminin reformuna vermesi ve girişimciliğe, küçük ve mikro işletmelere odaklanması olduğunu iddia etti.
Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgilere göre son raporlar, Husi milislerine bağlı sözde ‘yargı muhafızının’ şirket, kurum ve derneklerin 1,7 milyar dolardan fazla gelirlerine el koyduğuna işaret ediyor.  Raporlar; varlıklardan, menkul ve gayrimenkullerden ele geçirilen para ve gelirlerin toplam değerinin iki milyar dolardan fazla olduğunu gösteriyor.



Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
TT

Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, İran’daki rejimin çöküşüne ilişkin ‘aceleci hesaplamalar’ konusunda uyarıda bulunarak, bunun bütün bölgenin istikrarını bozacağını ve zaten istikrarsız olan bölgede bir güvenlik boşluğu yaratacağını söyledi.

Sudani, dün İngiliz haber ağı BBC'ye verdiği röportajda şunları söyledi:

“İran'daki rejim, hızla çökecekmiş gibi gösterildiği kadar zayıf değil. Bu rejim köklü bir rejim ve çok sayıda destekçisi ve yandaşı var.”

Irak Başbakanı İran'daki rejimin çöküşünün Irak'a etkisiyle ilgili bir soruya verdiği yanıtta, “Mantık, komşularda herhangi bir yerde çıkan yangının tüm bölgeye yayılacağını söylüyor. Bu yangından kimse korunamaz” ifadelerini kullandı.

Sudani, Irak'ın savaşın tüm bölgeye yayılmasından ‘gerçek bir endişe’ duyduğunu söyledi.

İsrail savaş uçakları, geçtiğimiz ay 12 gün süren savaş sırasında Irak hava sahasını kullanarak İran’daki hedefleri bombaladı. Başbakan Sudani bunu ‘ülkenin egemenliğinin ihlali’ olarak nitelendirdi.

Hükümetinin ülkenin savunma yapısında bir zayıflık tespit ettiğini, bunun üzerine Güney Kore ve Fransa'dan hava savunma sistemleri satın almak için çalışmalara başladığını ve son gerginliklerin ardından da bu süreci hızlandırmaya karar verdiğini söyleyen Irak Başbakanı, “Bizim bu tür ihlallere karşı koyacak yeterli ve ileri teknolojiye sahip bir hava savunma sistemimiz yok. Bu, aslında Irak'ı dahil olmadığı bir savaşa sürüklemek anlamına geliyordu” şeklinde konuştu.

Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Planlarımızı kesinlikle sürdüreceğiz ve İsrail ya da başka herhangi bir ülkenin Irak hava sahasını ihlal etmesine izin vermeyeceğiz. Mümkün olan tüm araçları kullanacağız.”

Irak'ın yeni radar sisteminin bazı parçalarını teslim aldığını ve bu yıl içinde sistemin büyük bir kısmını teslim alacağını belirten Sudani, “Güney Kore'den ilk sevkiyatı alacağız, ancak daha fazlasına ihtiyacımız var” dedi.

İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kırılganlığından duyduğu endişeyi dile getiren Sudani, ateşkesi tehdit eden en önemli unsurlardan birinin İsrail hükümetinin başında Binyamin Netanyahu'nun bulunması olduğunu söyledi.

Irak Başbakanı, şunları söyledi:

“Bu, tüm bölge için bir endişe kaynağı, çünkü savaşları ve çatışmaları tüm bölgeye yaymak bu kişinin hayatta kalma stratejisidir. Bu da bölgedeki tüm ülkelerle sorunlar yaratıyor. Gazze'de ateşkes sağlanamadı, Lübnan'da da durum aynı, Suriye'ye istediği zaman saldırıyor. Bu endişe verici bir durum.”