Suudi Arabistan ve Yemen arasında güneş enerjili su projesi anlaşması

12 güneş enerjili su projesine yönelik anlaşmanın hedefinde yaşam kalitesinin iyileştirilmesi var.

Suudi finansmanıyla Yemen’de güneş enerjisi kullanılarak hayata geçirilecek su projelerine ilişkin imza töreni düzenlendi. (Suudi Yemen'in Yeniden İnşası Programı)
Suudi finansmanıyla Yemen’de güneş enerjisi kullanılarak hayata geçirilecek su projelerine ilişkin imza töreni düzenlendi. (Suudi Yemen'in Yeniden İnşası Programı)
TT

Suudi Arabistan ve Yemen arasında güneş enerjili su projesi anlaşması

Suudi finansmanıyla Yemen’de güneş enerjisi kullanılarak hayata geçirilecek su projelerine ilişkin imza töreni düzenlendi. (Suudi Yemen'in Yeniden İnşası Programı)
Suudi finansmanıyla Yemen’de güneş enerjisi kullanılarak hayata geçirilecek su projelerine ilişkin imza töreni düzenlendi. (Suudi Yemen'in Yeniden İnşası Programı)

Yemen’in geçici başkenti Aden, 31 Ekim’de Suudi Arabistan’ın Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılandırma Programı (SDRPY), Arap Körfezi Kalkınma Programı (AGFUND) ve Selah Kalkınma Vakfı’nın katkısıyla üç vilayette 12 güneş enerjili su projesini uygulamak için bir dizi anlaşmaya tanık oldu.
Yemenlilerin yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan projelerin Hadramut, Abyan, Lahic, Taiz ve Hudeyde vilayetlerini kapsaması bekleniyor. İmza törenine SDRPY müdürü Mühendis Ahmed Medhali’nin yanı sıra çok sayıda yerel yetkili de katıldı.
Medhali törende yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın SDRPY aracılığıyla çeşitli temel ve hayati sektörlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına niteliksel katkılarda bulunduğunu söyledi. Yetkili, Yemen hükümeti ve yerel makamlar ve uluslararası ve bölgesel kuruluşlar arasından Yemen’in kalkınma ortakları ile işbirliği dahilinde programın kararlı olduğunu belirtirken Yemen ve halkı için istikrarlı ve müreffeh bir geleceğe katkıda bulunmak amacıyla kalkınma çabalarını entegre etmenin ve birleştirmenin hedeflendiğini vurguladı. 
Medhali sözlerine şöyle devam etti:
“Suudi Arabistan’ın Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılandırma Programı, Yemen halkının yaşam standartlarını ve özellikle su alanında günlük yaşamlarını iyileştirmeye katkıda bulunmayı amaçlıyor. Bu önemli proje, temiz ve yenilenebilir enerji ile temiz ve güvenli su kaynaklarının sağlanmasına katkıda bulunacaktır.”  
Diğer yandan AGFUND temsilcisi, video konferans aracılığıyla katılım sağladığı toplantıda bu projelerin seçilmesinin, Yemen vilayetlerinin içme suyunun olmaması ve bunu elde etmenin zorluğu nedeniyle tanık oldukları büyük ıstıraptan kaynaklandığını vurguladı. Yetkili, hedeflenen vilayetlerde içme suyu projelerini desteklemek ve temiz sağlıklı su elde etmek için alternatif enerji sağlamayı ve hedeflenen bölgelerde vatandaşların mağduriyetini sona erdirmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Diğer taraftan Selah Kalkınma Vakfı İcra Direktörü Ali Hasan Başmah da projeyle birlikte hedeflenen vilayetlerde içme suyu projelerinin operasyonel verimliliğini artırma açısından niteliksel bir sıçrama gerçekleşeceğini ve günlük tatlı ve temiz su ihtiyaçlarının karşılanacağını dile getirdi. Başmah ayrıca Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı ve AGFUND’un su alanındaki bu tür sürdürülebilir projeleri finanse etme çabalarına övgüde bulundu.

Yemen övgüsü
Yemen hükümetinde Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Muhammed Said ez-Zauri, ülkenin tanık olduğu ekonomik koşullar ortasında sürdürülebilir programlar aracılığıyla projeye katkı sağlayanlara övgüde bulundu.
Bakan Zauri, ülkesindeki hükümetin AGFUND ve Selah ile bu ortaklıklardan ve iş birliğinden dolayı gurur duyduğunu dile getirdi. Bakan, söz konusu ortaklıklar ve iş birliği yoluyla kurtarılan vilayetlerde altyapı inşasına ve vatandaşların acılarının hafifletilmesine katkı sağlandığına dikkat çekti.
Muhammed Said ez-Zauri, akaryakıt fiyatlarının yükselmesi ve su kuyularının bozulması nedeniyle içme suyu projelerinin önemine ve tüm bu vilayetlerde su eksikliğinin ardından güneş enerjisi ile bu projelerin zenginleştirildiğine değindi.

62 bin yararlanıcı
Yemen’deki yenilenebilir enerji projesi, yenilenebilir güneş enerjisi kullanarak temiz ve güvenli su kaynaklarına erişime ve içme suyu sistemlerinin operasyonel verimliliğinin artırılmasına katkıda bulunuyor. Projeyle, Yemen vilayetlerinde yaşam kalitesini iyileştirmek, ihtiyaç sahibi gruplardan 62 binden fazla yararlanıcıya fayda sağlamak, su güvenliğini sağlamak ve kırsal direnci güçlendirmek amaçlanıyor.
Yemen’de yaşam kalitesini artırmaya yönelik yenilenebilir enerji projesi, 20 eğitim ve sağlık tesisine ve 133 eve yenilenebilir enerji sağlamanın yanı sıra 12 içme suyu sisteminin uygulanmasıyla kuyuların rehabilitasyonunu ve yenilenebilir enerjili 35 tarımsal sulama sisteminin sağlanmasını kapsıyor.
SDRPY, projenin sürdürülebilirliğini sağlamak için Yemen'deki kalkınma projeleri kapsamında güneş enerjisi teknolojileri sağlamak için çalışıyor. Program, su kaynakları geliştirme projelerini, sondaj kuyuları ve yol aydınlatma projelerini ve kara limanı aydınlatma projelerini hayata geçirmek için güneş enerjisi kullanıyor. Aynı şekilde program, Aden, el-Mahra, Marib ve el-Cevf vilayetlerinde su kaynaklarının güneş enerjisi kullanılarak iyileştirilmesi projelerini de kapsıyor.

Çeşitli projeler
SDRPY’nin proje ve girişimleri arasında, Aden’deki el-Manasrah su sahasının temiz enerji ile güvenli su üretimine katkıda bulunmak amacıyla rehabilite edilmesi projesini içeren su kaynakları geliştirme projeleri de yer alıyor. Proje, her biri güneş enerjili dalgıç pompa kullanan toplam 594 kilovat kapasiteli 10 kuyunun rehabilitasyonunu içeriyor. Paneller, 6 bin 540 metrekare alana kurulurken, sahada bin 350 adet güneş paneli ile su şebekesinin günde 11 bin 232 metreküp ile beslenmesine katkı sağlanıyor.
Bu proje, günde 124 bin 800 kişiye doğrudan fayda sağlıyor. Su kuyularının üretim verimliliğinin artırılmasına, su temininin artırılmasına, sahanın elektrik şebekesinin güçlendirilmesine, su teminindeki zorluk sorununun ele alınmasına ve iş imkanları yaratılmasına katkıda bulunuyor.
SDRPY’nin proje ve girişimleri, Marib vilayeti yollarının güneş ışığı ile aydınlatılmasının yanı sıra Aden’deki 90. Yolun, Caltex ve el-Hasva yolunun rehabilitasyonunu ve güneş ışığı ile aydınlatılmasını da kapıyor. Bu programların yanı sıra Saada vilayetindeki el-Buka limanını rehabilite etme ve elektrik kapasiteleri sağlayarak ve limanın aydınlatmasında güneş enerjisi teknolojilerini tanıtarak destekleme projesi de gündemde.
SDRPY projeleri ve girişimleri arasında yüksek verimliliği, sürdürülebilirliği, sınırlı bakımı ve uzun ömürlülüğü nedeniyle güneş enerjisi teknolojilerinin kullanımı da bulunuyor.
Aynı şekilde eğitim, sağlık, su, enerji, ulaşım, tarım, balıkçılık olmak üzere yedi temel sektörde ve devlet kurumlarının kapasitelerini geliştirme açısından SDRPY’nin farklı Yemen vilayetlerinde uyguladığı 224 kalkınma projesi ve girişimi sunması da dikkat çekiyor.



Mısır'dan Gazze Şeridi'ne 200 yardım tırı girdi

(foto altı) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Filistinlilere yardım taşıyan tırlar, 14 Ekim 2025 (Reuters)
(foto altı) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Filistinlilere yardım taşıyan tırlar, 14 Ekim 2025 (Reuters)
TT

Mısır'dan Gazze Şeridi'ne 200 yardım tırı girdi

(foto altı) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Filistinlilere yardım taşıyan tırlar, 14 Ekim 2025 (Reuters)
(foto altı) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Filistinlilere yardım taşıyan tırlar, 14 Ekim 2025 (Reuters)

Mısır medyası bugün, ‘200 yardım tırının Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne girdiğini’ bildirdi.

Kahire el-İhbariyye televizyonu, ‘insani yardım konvoyundaki yüzlerce tırın, kuşatma altındaki bölgeye yardımların girişi için belirlenen Kerem Şalom ve el-Avce sınır kapılarından Gazze Şeridi'ne girmeyi beklediğini ve İsrail işgal makamları tarafından inceleme ve denetime tabi tutulduğunu, bu makamların tırların girişine izin verebileceğini veya engelleyebileceğini’ belirtti.

Kanal, bugün yakıt ve gaz yüklü tırlar da dahil olmak üzere daha fazla tırın Gazze Şeridi'ne girmesini bekliyor.

Refah Sınır Kapısı’nın ne zaman açılacağı konusunda belirsizlik

İsrail medyası bugün, Mısır'dan Gazze Şeridi'ne yardım ulaştırılması için Refah Sınır Kapısı’nın açılma tarihi konusunda farklı haberler yayınladı. İsrail Yayın Kurumu, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’nın bugün yeniden açılmasına izin vereceğini duyurdu. Kurum, internet sitesinde şu açıklamayı yaptı: “Birleşmiş Milletler (BM), akredite uluslararası kuruluşlar, özel sektör ve bağışçı ülkeler tarafından insani yardım taşıyan 600 tır bugün Gazze Şeridi'ne gönderilecek.”

Öte yandan İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a bağlı Ynet internet sitesi, bir güvenlik yetkilisinin, Refah Sınır Kapısı’nın bugün ve büyük olasılıkla yarın da açılmayacağını, açılış tarihinin ‘bilinmediğini’ söylediğini aktardı. Adı belirtilmeyen yetkili, sınır kapısının bugün açılmasının lojistik olarak imkânsız olduğunu, ‘önceden sahaya gidip doğrulama yapılması ve bir ekip gönderilmesi gerektiği için bunun zaman alacağını’ belirtti.

Gazze Çocukları (Reuters)Gazze Çocukları (Arşiv-Reuters)

Güvenlik yetkilisi, anlaşma uyarınca insani yardım malzemesi yüklü 600 tırın Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan girdiğini söyledi. Bu arada Ynet internet sitesi, güvenlik kaynaklarına dayanarak, Hamas'ın dün teslim ettiği dört cesetten birinin İsrailli rehinelere ait olmadığını bildirdi.

BM ve yardım kuruluşları, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine saldırmasının ardından iki yıl süren savaş sonrası Gazze Şeridi'nin ciddi bir insani krizle karşı karşıya olduğu bir dönemde sınır kapısının yeniden açılması çağrısında bulundu. Ağustos sonunda BM Gazze'de kıtlık ilan etti.

BM, ‘siyasi liderlik’ tarafından alınan Refah Sınır Kapısı’nın yeniden açılması kararının, Hamas'ın dün geç saatlerde, cuma günü yürürlüğe giren Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşması kapsamında dört rehinenin cenazesini teslim etmesinin ardından geldiğini açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda imzalanan anlaşmaya göre, Hamas ateşkesin yürürlüğe girmesinden itibaren 72 saat içinde hayatta olan ve ölü tüm rehineleri teslim edecekti. Yaşayan 20 rehinenin tamamı zamanında serbest bırakılırken, dün akşam itibarıyla İsrail, öldürülen 28 rehinenin cesetlerinden sadece sekizini teslim aldı.

Gazzeli çocuklar yem yiyor ve tuzlu su içiyor (AFP)Gazzeli çocuklar yem yiyor ve tuzlu su içiyor (Arşiv-AFP)

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın Gazze Şeridi'nden askerlerin cenazelerini iade etmemesi halinde Gazze'ye yardım malzemesi girişinin kesileceği tehdidinde bulundu. İsrail Yayın Kurumu, yardımların geçmesi için Refah Sınır Kapısı’nın yeniden açılması kararının, İsrail'in Hamas'ın bugün diğer dört rehinenin cesetlerini iade etme niyetini bildirmesinin ardından alındığını bildirdi. Ancak Hamas bu kararı henüz doğrulamadı.


Eski İsrail Başbakanı Olmert: İki devletli çözüme alternatif yok ve Trump savaşı durdurarak fark yarattı

ABD Başkanı Donald Trump, dünya liderlerinin zirvesinde, İsrail ile Hamas arasında Şarm el-Şeyh'te ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes ve esir takası kapsamında Gazze savaşını sona erdirmek için imzalanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, dünya liderlerinin zirvesinde, İsrail ile Hamas arasında Şarm el-Şeyh'te ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes ve esir takası kapsamında Gazze savaşını sona erdirmek için imzalanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı (Reuters)
TT

Eski İsrail Başbakanı Olmert: İki devletli çözüme alternatif yok ve Trump savaşı durdurarak fark yarattı

ABD Başkanı Donald Trump, dünya liderlerinin zirvesinde, İsrail ile Hamas arasında Şarm el-Şeyh'te ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes ve esir takası kapsamında Gazze savaşını sona erdirmek için imzalanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, dünya liderlerinin zirvesinde, İsrail ile Hamas arasında Şarm el-Şeyh'te ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes ve esir takası kapsamında Gazze savaşını sona erdirmek için imzalanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı (Reuters)

Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Gazze Anlaşması'na ilişkin yorumlarında, iki devletli çözüme dayalı barışçıl bir çözümden başka alternatif olmadığını belirtti.

Olmert, İngiliz The Independent gazetesinde yayınlanan yazısında, "Her iki tarafın karşılıklı haklarını tanıyan iki devlet çerçevesinde ilerlemek için herhangi bir ivmenin olmaması ve statükonun devam etmesi halinde tekrar savaşa döneceğimizi" ifade etti.

Eski İsrail başbakanı, “Şu anda önemli olan soru, savaşın geçici olarak durdurulması, İsrail'in Gazze'den kısmi çekilmesi ve Hamas'ın sınırlı faaliyetlerinin devam etmesinin, tüm Ortadoğu'yu değiştirecek ve iki devletli çözüme dayalı İsrail-Filistin barışına yol açacak cesur bir siyasi hamlenin başlangıç noktası olup olmayacağıdır” dedi.

Olmert makalesinde ayrıca barışın “1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan ve Kudüs'ün Eski Şehri'nin İsrail veya Filistin egemenliğine tabi olmadığı, İsrail Devleti'nin yanında bir Filistin devletinin kurulmasıyla” sağlanabileceğini belirtti. “Kendi ordusu olmayan, İsrail Devleti'ne komşu, silahsızlandırılmış bir Filistin devleti” ifadesini kullandı.

Barış anlaşması değil, savaşı sona erdirme anlaşması

2006-2009 yılları arasında görev yapan eski İsrail başbakanı, İsrail Knesset'inde olağanüstü ve duygusal bir törenle kutlanan Gazze anlaşmasını bir barış anlaşması değil, savaşı sona erdirme anlaşması olarak değerlendirdi. Olmert, bunun “Gazze savaşını sona erdirmek, esirleri (yaşayan ve ölenleri) iade etmek, Filistinli esirleri serbest bırakmak ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesini sağlamak için yapılan bir anlaşma” olduğunu belirtti. Anlaşma, Gazze Şeridi üzerinde askeri kontrol sağlamak ve Hamas'ın askeri gücünü yeniden kazanma girişimlerini önlemek için Filistinli, Mısırlı ve Ürdünlü askerlerden oluşan ortak bir güvenlik gücü kurulmasını da içeriyor. Anlaşma ayrıca, Türkiye, Katar, Mısır, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ve ABD Başkanı'nın da dahil olduğu uluslararası denetim altında, Hamas yerine Gazze'deki hükümeti yönetmek üzere bir teknokratlar komitesinin kurulmasını da öngörüyor.

Trump'ın etkisi

Olmert, ateşkes anlaşmasını, kendi deyimiyle, “ABD Başkanı Donald Trump sayesinde birkaç hafta önce beklenmedik bir şekilde gerçekleşen etkileyici bir düzenleme” olarak değerlendirdi.

Olmert ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump müdahale edene kadar savaşı durdurmaya yönelik tüm uluslararası çabaların başarısız olduğunu da belirtti. Olmert şöyle yazdı: “Trump, Netanyahu'yu Katar Başbakanı'ndan özür dilemeye zorlamaya karar vermeseydi, hâlâ savaşın ortasında olurduk. Trump dışında hiçbir lider bu olaylar zincirini başlatamazdı.”

Olmert, “Emmanuel Macron, Keir Starmer, Kanada Başbakanı Mark Carney ve uluslararası toplumdaki birçok kişinin çabaları savaşın sona ermesine katkıda bulundu. Onlara teşekkür ve minnettarlığımızı sunmalıyız. Ancak, sadece bir lider radikal bir fark yarattı” dedi.

Hamas'ı yok etmeyen acı bir darbe

Olmert, Trump'ın İsrail Knesset'indeki konuşmalarının, özellikle “iki yıl süren kanlı ve acı verici çatışmaların hatıralarıyla dolu” dönemin ardından, henüz siyasi bir plan olmadığını belirtti.

Olmert, “İsrail hükümeti, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ifade ettiği sert tutumu terk etmeyi kabul etti” diye yazdı. Hamas'ı tamamen yok etmedi, ancak ona acı bir darbe indirdi. Gazze Şeridi neredeyse tamamen yıkıldı ve birçok Gazze sakini hala binaların enkazı altında gömülü durumda olabilir" diye yazdı.

Olmert, “Gazze'de öldürülenlerin büyük bir kısmı – 67 binden fazla – terörle hiçbir ilgisi olmayan kişilerdi, ancak 7 Ekim'deki saldırının ardından başlayan İsrail askeri harekatının kurbanlarıydılar” dedi.

Olmert, makalesini, birçok İsraillinin hala Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin tamamını ilhak etmeyi ve bu bölgelerin sakinlerini sürmeyi hayal ettiğini belirterek sonlandırdı. Şarku’l Avsat’ın The Independent’ten aktardığına göre Olmert, “Birçok Filistinli, çatışmayı yeniden başlatmak umuduyla Hamas'ın askeri kapasitesini yeniden inşa etmeyi umuyor ve hem Filistinliler hem de İsrailliler, yıkım ve tahribatın sürüklediği ütopik hayallerin tutsağı olmaya devam ediyor. Ancak sadece Trump iki halk için iki devlet çözümünü kabul ederek bu dönüşümü gerçekleştirebilir” ifadelerini kullandı.


Sudan'ın başkentine İHA saldırısı

Sudan'daki insansız hava aracı (İHA) savaşı birçok kamu tesisini tahrip etti. (Reuters)
Sudan'daki insansız hava aracı (İHA) savaşı birçok kamu tesisini tahrip etti. (Reuters)
TT

Sudan'ın başkentine İHA saldırısı

Sudan'daki insansız hava aracı (İHA) savaşı birçok kamu tesisini tahrip etti. (Reuters)
Sudan'daki insansız hava aracı (İHA) savaşı birçok kamu tesisini tahrip etti. (Reuters)

Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan askeri kaynaklar ve tanıklar, bugün Sudan'ın başkenti Hartum'a insansız hava aracı (İHA) saldırısı düzenlendiğini ve söz konusu saldırıların patlamalara neden olduğunu bildirdi.

‘Hava savunma sistemlerinin İHA’ların çoğunu düşürdüğünü’ doğrulayan askeri kaynaklar, “Aralarında kamikaze İHA’ların da bulunduğu on tanesi, Omdurman'ın kuzeyindeki Sarkab ve Halid bin Velid kamplarına saldırdı” dedi.

Omdurman sakinleri olan tanıklar, sabahın erken saatlerinden itibaren şehir üzerinde uçan İHA’ları gördüklerini ve kuzeyden gelen şiddetli patlama sesleri duyduklarını belirtti.