Tunus muhalefetinden ‘demokratik yolu restore etmek için’ siyasi kampanya

Sokaklara çıkma ve kitlesel protesto tehdidi yapıldı.

Kurtuluş Cephesi 15 Ekim’de başkentte yürüyüş düzenledi. (AP)
Kurtuluş Cephesi 15 Ekim’de başkentte yürüyüş düzenledi. (AP)
TT

Tunus muhalefetinden ‘demokratik yolu restore etmek için’ siyasi kampanya

Kurtuluş Cephesi 15 Ekim’de başkentte yürüyüş düzenledi. (AP)
Kurtuluş Cephesi 15 Ekim’de başkentte yürüyüş düzenledi. (AP)

Tunus'ta muhalefet kanadındaki bazı siyasi partiler, ‘demokratik yola dönüş’ çağrılarını yineleyerek ülkede demokrasiyi yeniden kurmak ve siyasi yolda reform yapmak amacıyla, içeriği ve vizyonu açıklamak için siyasi bir kampanya başlattılar. Önümüzdeki dönemde protestolar ve siyasi toplantılar düzenlenmesi bekleniyor.
Muhalefetteki Halas (Kurtuluş) Cephesi’ndeki siyasi partiler de Tunus'un güneyindeki Kebili şehrinde bir halk toplantısı düzenledi.
Yaklaşan parlamento seçimlerini boykot ettiğini açıklayan solcu Sumud Koalisyonu’ndan İşçi Partisi, Cumhuriyetçi Parti, Demokratik Blok, Demokratik Akım, Kutub Partisi ve Birleşik Ulusal Demokrat Parti de dahil olmak üzere sol kanattan birçok siyasi oluşum, istişare programlandığını açıkladı. ‘Sumud’ Koalisyonu’nun Genel Koordinatörü Hussam el-Hami, bu istişarelerin amacının ‘ortak protesto için sokağa çıkmak’ olduğunu söyledi.
Diğer yandan başkentin kuzeyindeki Bizerte şehrinde Raşid Gannuşi, liderliğini yaptığı ‘Nahda’ Hareketi’nin destekçilerinin bir toplantısına başkanlık etti. Bu, Gannuşi'nin parti merkezinden uzakta siyasi faaliyetlerde yer aldığı nadir anlardandı.
Gannuşi, demokrasiye geri dönerek bu yolda direneceğini vurguladı. Başkenti çevreleyen birçok popüler mahallede meydana gelen sosyal hareketlerle ilgili olarak sokağa güvendiğini vurgulayarak, ‘siyasal olanla toplumsal olan arasında bir yakınlaşma’ ihtiyacı olduğunu söyledi. Gannuşi, Nahda'nın siyasi sahnedeki liderlik dönemini savunarak, partisinin, 2013'te Baci Kaid es-Sibsi ile ulusal diyaloga hazırlanırken yaptığı görüşmenin ardından Tunus'u bir iç savaştan kurtardığını ancak Genel İşçi Sendikası aynı yılın ocak ayında Nahda'yı benzer bir diyalogdan dışlayınca başarısız olduğunu vurguladı.
Gannuşi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Nahda dışlandığında, sendikanın başlattığı diyalog başarılı olamadı. Nahda, anayasa ve toplumsal barış uğruna iktidarı feda etti. Geçtiğimiz on yıl ekonomik açıdan refah yılları değildi ancak herhangi bir yağ ve şeker yoksunluğuna da tanık olunmadı.”
Gannuşi ayrıca söz konusu dönemin, Tunus'ta yaygın olduğu üzere ‘kara on yıl’ olarak tanımlanmasını da eleştirdi.
Diğer yandan Birleşik Vatansever Demokrat Parti'nin eski lideri Munci er-Rehavi, "25 Temmuz 2021 yolu, yoktan var olmamış popüler bir yoldur ve yıllarca süren bir halk mücadelesi birikiminin sonucudur” açıklamasında bulundu. Rehavi, 25 Temmuz arenasının özellikle güvenlik ve yargı seviyelerinde birçok başarıya ulaştığını belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Örneğin, Raşid Gannuşi'yi mahkemede görmeyi asla hayal etmemiştik. 25 Temmuz'da olan en önemli şey Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) yönetiminin düşüşüydü. Bu kolay bir şey değil.”
İdare Mahkemesi Sözcüsü İmad el-Gabiri ise adaylık sürelerinin uzatılmasına ilişkin karara iki kez itiraz edildiğini ve bu kararın uygulanmasının durdurulmasını talep ettiğini açıkladı. Tunus yasaları, idare mahkemesine bu itirazları karara bağlaması için bir aylık bir süre tanıyor. Adaylık kabul süresinin 24 Ekim'den 27 Ekim'e üç gün uzatılması, 178 (145 erkek ve 33 kadın) yeni adaylık başvurusunun kabul edilmesini sağladı. Bu iki itiraz, sayısı bin 427 (bin 213 erkek ve 214 kadın) olan toplam aday sayısını etkileyecek.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.