Etiyopya'da hükümet ile TPLF arasındaki barış için ilk adım atıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Etiyopya'da hükümet ile TPLF arasındaki barış için ilk adım atıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Etiyopya'da hükümet ile isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yürütülen barış görüşmelerinde tarafların düşmanlıklara son verme konusunda anlaşmaya vardığı bildirildi.
AfB adına görüşmelere başkanlık eden eski Nijerya Cumhurbaşkanı Olusegun Obasanjo, görüşmelerle ilgili basına açıklama yaptı.
Obasanjo, Etiyopya hükümeti ve TPLF'nin silahsızlanma, hukuk ve düzenin iyileştirilmesi ile insani yardımın devam etmesi konularında anlaşmaya vardıkları bilgisini paylaştı.
Etiyopya hükümeti ve TPLF arasındaki barış müzakereleri 25 Ekim'de Güney Afrika'da başlamıştı.
Görüşmelere eski Nijerya Cumhurbaşkanı Olusegun Obasanjo ve eski Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta'nın başkanlık ediyordu.

Binlerce kişi çatışmalarda öldü
Etiyopya'da ordu ile TPLF arasında Kasım 2020'de başlayan çatışmalar, binlerce kişinin ölümüne, yüz binlerce kişinin evini terk etmesine yol açtı.
Bir dönem ülke siyasetinde etkin rol oynayan TPLF, mevcut Başbakan Abiy Ahmed'in 2018'de iş başına gelmesi sonrası koalisyondan ayrılmış ve yeni kurulan iktidar partisine katılmayı reddetmişti. Ülkede nüfusun çoğunluğunu oluşturan Amhara ve Oromo etnik gruplarının yıllarca ayrımcılıkla suçladıkları TPLF'ye yönelik öfkesi çatışmaların tetiklenmesine yol açmıştı.
TPLF, daha önce barış için Tigray eyaletinde otoritesinin tanınması, bölgeye yönelik ablukasının kalkması ve Eritre askerlerinin ülkeden çekilmesi gibi şartlar ortaya koymuştu.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.