TÜİK: Yıllık enflasyon yüzde 85.5

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

TÜİK: Yıllık enflasyon yüzde 85.5

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ekimde aylık bazda yüzde 3,54, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 7,83 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 85,51, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 157,69 olarak kaydedildi.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ekim itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 65,26, yurt içi üretici fiyatları yüzde 122,93 arttı.
Aylık bazda TÜFE yüzde 3,54, Yİ-ÜFE yüzde 7,83 yükseldi.
TÜFE, ekimde geçen yılın aralık ayına göre yüzde 57,8, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 85,51 artış gösterdi.
Yİ-ÜFE ise Aralık 2021'e göre yüzde 96,74, geçen yılın ekim ayına kıyasla yüzde 157,69 arttı.
Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen yeniden değerleme oranına esas teşkil eden Yİ-ÜFE, ekim ayı sonunda 12 aylık ortalamalara göre yüzde 122,93 artış gösterdi. Çeşitli vergi ve harçlarla ilgili kanunlarda, vergi, harç ve ceza tutarlarının her yıl yeniden değerleme oranı kadar artması öngörülüyor.

Yİ-ÜFE imalatta yüzde 122,97, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 554,56 arttı
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Yİ-ÜFE, ekimde bir önceki aya kıyasla yüzde 7,83, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 96,74, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 157,69 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 122,93 arttı.
Sanayinin 4 sektörünün ekimde yıllık bazda değişimleri, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 162,06, imalatta yüzde 122,97, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 554,56 ve su temininde yüzde 109,45 artış olarak gerçekleşti.
Bu grupların aylık değişimlerine bakıldığında ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,49, imalatta yüzde 3,19, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 32,55 ve su temininde yüzde 2,8 artış oldu.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri incelendiğinde, ara malında yüzde 123,12, dayanıklı tüketim malında yüzde 98,65, dayanıksız tüketim malında yüzde 132,88, enerjide yüzde 417,61 ve sermaye malında yüzde 95,61 yükseliş görüldü.
Bu grupların aylık değişimlerine bakıldığında ise ara malında yüzde 2,38, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,29, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,3, enerjide yüzde 26,5 ve sermaye malında yüzde 3,1 artış hesaplandı.
Yıllık Yİ-ÜFE'ye göre 23 alt sektör daha düşük, 6 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi.
Yıllık en düşük artış yüzde 67,83 ile diğer ulaşım araçları, yüzde 80,73 ile giyim eşyası, yüzde 82,44 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 554,56, ham petrol ve doğal gaz yüzde 252,78, diğer metalik olmayan mineral ürünler yüzde 214,12 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Aylık Yİ-ÜFE'ye göre 27 alt sektörde daha düşük, 2 alt sektörde daha yüksek değişim oldu.
Aylık en düşük artış yüzde 0,25 ile metal cevherleri, yüzde 0,35 ile ana metaller, yüzde 1,08 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler alt sektörlerinde görüldü. Buna karşılık, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 32,55, ham petrol ve doğal gaz yüzde 8,03 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler olarak sıralandı.
 



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters