Irak’ta Sudani’yle el-Maliki arasındaki çatışma neden sürüyor?

İstihbarat şefi Raid Cuhi
İstihbarat şefi Raid Cuhi
TT

Irak’ta Sudani’yle el-Maliki arasındaki çatışma neden sürüyor?

İstihbarat şefi Raid Cuhi
İstihbarat şefi Raid Cuhi

Yeni Irak hükümetinin ilk olağan oturumunun ardından, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, Mustafa el-Kazimi'nin hükümeti tarafından alınan önlemleri iptal eden ve yetkililerin gözaltına alınmasını içeren bir karar paketi yayınladı.
Sudani geçtiğimiz hafta bakanlarına partizanlık güdüleriyle idari değişiklikler yapmama çağrısında bulunarak hükümetinin ‘önceki kabine ile hesaplaşmaya gelmediğini’ söylemişti. Ancak Irak'taki kamuoyu, siyasi merkezin artık eski Başbakan Nuri el-Maliki'ye benzer standartlarda ‘güçlü bir hükümet’ ile muhatap olduğunu söyleyerek bu kararlarla ilgilenmeye başladı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Sudani bir gün içinde çok sayıda üst düzey yetkiliyi görevden aldı. Konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “8 Ekim 2021 tarihi itibarıyla atanan birim başkanları, genel müdürler ve danışmanların atamalarının iptali ile ilgili olduğu için karar, bazı sorular gündeme getirebilir. Ancak karar, belirli partileri dışlama, siyasi hedef ve hesaplar kapsamına girmiyor. Federal Mahkemenin, hükümet tarafından bağlayıcı ve uygulanabilir bir kararıdır. Önemli kararlar almak zorunda kaldığımız iktidar sorunları var. Bu karar, geçici hükümetin, yani önceki hükümetin atama emirleri verme, onay ve anlaşma verme yetkisinin bulunmadığını belirten 2022 tarihli 121 sayılı Federal Yüksek Mahkeme kararı ile ilgili” şeklinde konuştu.
Görevden alma kararları, İstihbarat Servisi Başkanı Raid Cuhi, Ulusal Güvenlik Ajansı Başkanı Hamid eş-Şatri, Başbakan'ın Siyasi Danışmanı Gazeteci Maşrık Abbas, Dışişleri Bakanlığı’nda görevli olan Safiye es-Suheyli ve Ömer el-Barzanci, Ulusal Güvenlik Ajansı Başkanı Naim Mehdi, ve Bağdat Belediye Başkanı Ammar Musa, Hükümet Bölgesinin (Yeşil Hat) Korunmasına İlişkin Özel Sorumluluk Birimi Komutanı Korgeneral Hamid ez-Zuheyri ve Kazımi döneminin valileri, genel müdürleri ile yardımcılarını da kapsadı.
Bu yılın ilk yarısında adli makamlarca 8'i bakan ve benzer rütbede, 53’ü genel müdür ve rütbesinde olmak üzere toplam 731 tutuklama kararı çıkarıldı. Bunlardan 396’sı uygulandı.
Sudani, en azından önümüzdeki altı ay boyunca başarılı olma yeteneğini kanıtlamak için Koordinasyon Çerçevesi tarafından sağlanan siyasi destekten yararlanmak için altın bir fırsata sahip. Ancak bu hipotez, ısrarla Sudani'nin ofisine ‘devletin vaftiz babası’ olarak sızmaya çalışan ve önceki hükümetlerin tahrif eden ve Şii partilerin itibarını zedeleyen yöntemi düzeltmeyi planlayan Maliki ile bir çatışma olasılığıyla karşı karşıya kalacak.
Sudani'nin kararları, Maliki'nin ayrıca askeri ve güvenlik kurumlarını ve istihbarat teşkilatlarını Mustafa Al-Kazımi’ye yakın siyasi akımdan tasfiye etmek için planlar yapan başta Asaib Hareketi lideri Kays el-Hazeli olmak üzere diğer Koordinasyon Çerçevesi liderlerinin planlarıyla uyumlu. Ancak Maliki, siyasi olarak ‘derin devlet’ olarak bilinen durum sonucunda kaybettiği kaynakları geri alarak bundan daha fazlasını istiyor.
Bu hırslar, hükümetinin ilk aylarında Sudani’nin yolu için bir tehlike oluşturuyor. Özellikle Sudani'ye yakın olanlar, genellikle iki isim arasındaki yönetim yöntemi üzerindeki keskin farklılıklardan bahsederken, aralarındaki kesişmenin uzun süre kapalı kapılar ardında kalmayacağına dair beklentiler de söz konusu.
Bu bağlamda, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Emir el-Kinani, Ortadoğu Araştırma Enstitüsü’nün (MERI), düzenlediği “Herkes İçin Irak Forumu’nda yaptığı konuşmada Sudani'nin çalışmaları sırasında siyasi güçlerin çıkarlarının önündeki engelle karşılaşacağını belirtti. Hükümeti kurma anlaşmasının uzun sürmeyeceğini çünkü çıkarların hüküm süreceğini söyledi.
Hükümetin genel çizgisinde Sudani ile müzakerelerde aktif olan Iraklı politikacılar, Koordinasyon Çerçevesindeki üst düzey liderlerin, Maliki'nin eski niyetlerle ülkedeki siyasi karar üzerindeki hakimiyetinden kurtulmak ve Hazeli yeni bir neslin Şii hanesine liderlik etme fırsatını değerlendirmek için Sudani ve Maliki arasındaki sözde çatışmanın nasıl sona ereceğini beklediklerini ifade etti.



Washington, IKBY’ye stratejik yatırım yaparak dengeyi yeniden sağlamak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
TT

Washington, IKBY’ye stratejik yatırım yaparak dengeyi yeniden sağlamak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)

Küresel enerji sektöründeki dönüşümler devam ederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ABD için karmaşık ama stratejik bir yatırım fırsatı oluşturuyor. Bağdat ile Erbil arasında devam eden gerginliklere rağmen, ABD'nin müdahalesi bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilir, ekonomik reformları yönlendirebilir ve istikrarı bozan güçlerle mücadele edebilir. Ancak enerji sektörü uzmanları ve ilgililer, bunun ‘yasal ve güvenlikle ilgili zorlukların hassas bir şekilde yönetilmesine’ bağlı olduğunu belirtiyor.

Bağdat ile Erbil arasındaki durum şu anda ne?

Son haftalarda Bağdat'taki federal hükümet ile IKBY arasındaki gerginlikler arttı. İran'a sadık ve Bağdat'taki iktidar koalisyonu Koordinasyon Çerçevesi’ne yakın gruplar tarafından gerçekleştirildiği yaygın olarak kabul edilen bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısı, Tavke, Pişhabur, Ayn Sifni, Hor Mala ve Sarsing gibi önemli petrol sahalarını hedef aldı. Bu saldırılar, günlük 200 bin varil üretimde geçici bir duraklamaya neden oldu ve raporlara göre Amerikan şirketlerinin yönettiği varlıklara zarar verdi.

Söz konusu gerilim, operasyonel etkisinin yanı sıra, bu hayati sektörle ilgilenenlere göre ‘IKBY bölgesindeki enerji sektörünün stratejik kırılganlığını’ da ortaya çıkardı.

Bağdat ve Erbil, üretimi ve boru hatları üzerinden nakliyatı aksatan yasal anlaşmazlıklar yaşıyor. Taraflar arasındaki değişken durum, büyük dalgalanmaların yaşandığı bölgede ciddi ekonomik istikrarsızlığa ve büyük gelir kayıplarına neden oldu. Bu durum, anayasal yetki, gelirlerin kontrolü ve egemenlik konusunda derin ve süregelen anlaşmazlıkları ortaya çıkardı.

Bununla birlikte, Bağdat ve Erbil arasında yakın zamanda varılan bir çerçeve anlaşması, bu karmaşıklıkları çözmek için yeni bir yol haritası çiziyor gibi görünüyor.

Bu anlaşmazlığın özünde, IKBY'nin kaynaklarını bağımsız olarak kullanma ve petrol ve gaz sözleşmeleri imzalama hakkına sahip olup olmadığına dair anayasal bir ihtilaf yatıyor.

bghyjukı
Irak'ın Duhok vilayetinde meydana gelen İHA saldırısının ardından bir güvenlik görevlisi petrol sahasının önünden geçiyor. (Reuters)

15 Şubat 2022'de Irak Federal Yüksek Mahkemesi, IKBY hükümeti tarafından çıkarılan 2007 tarihli petrol ve gaz yasasının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Bu karar, IKBY’nin petrol ihracatını yönetme ve uluslararası şirketlerle sözleşmeler imzalama yetkisini fiilen geçersiz kıldı ve Bağdat'a bu sözleşmeleri iptal etme ve petrol kaynaklarını kontrol etme hakkı verdi. Ancak Bağdat Ticaret Mahkemesi 2025 yılının başlarında bu kararı iptal etti ve uluslararası petrol şirketlerinin sözleşmelerini yeniden tanıdı, böylece bu şirketlerin varlığı ve faaliyetleri yasal ve uygulanabilir hale geldi.

IKBY'nin kaynakları

IKBY’nin rezervleri 45 milyar varilden fazla petrol ve henüz tam olarak kullanılmamış büyük miktarda doğal gaz olarak tahmin ediliyor. 2025 yılında Amerikan şirketleri ile IKBY arasında imzalanan gaz anlaşmaları, projelerin ömrü boyunca toplam 110 milyar dolarlık gelir elde edilebileceğini gösteriyor. Bu projeler, ülkede devam eden elektrik krizini hafifletmek için yeterli gaz arzını sağlamada önemli bir rol oynuyor.

Iraklı ekonomistlerin tahminlerine göre, IKBY ve Irak'ın geri kalanının ihtiyaçları karşılandıktan sonra, gaz fazlası, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bir ortamda, Rus enerji kaynaklarından uzaklaşmaya çalışan Avrupa pazarlarına ihraç edilebilir.

Resmi verilere göre IKBY'deki enerji sektörü, farklı düzeylerde jeopolitik karmaşıklık ve genişleme hazırlığı ile olgunlaşmış sahalar ve yüksek potansiyele sahip umut vaat eden bloklardan oluşan çeşitli bir karışım sunabilir. Petrol ve gaz sahalarının değerlendirilmesi, keşfi ve üretimi devam ederken, araştırmalar bu sahaların mineral bileşimleri ve üretim özellikleri açısından farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor.

Bazı keşfedilen sahalar yüksek kükürtlü doğal gaz içeriyor ve bu da korozyon, sağlık ve çevre riskleri gibi zorluklar yaratıyor. Uzmanlara göre, diğer sahalar ise daha düşük kükürt oranlarına sahip daha yüksek kaliteli gaz sağlıyor.

Halen erken geliştirme aşamasında olan umut vaat eden sahalardan ikisi, kullanılmamış kaynakların hacmi ve kalitesi açısından güçlü göstergeler sergileyen Topkhana ve Kurdemir sahalarıdır.

sdfrgthy
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Süleymaniye vilayetindeki Kormor Gaz Sahası (Reuters)

Bu projeler, benzer fırsatlardan yararlanmak isteyen birçok Amerikan şirketinin büyük ilgisini çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, bu petrol ve gaz zengini sahaların hem IKBY hem de Irak için stratejik varlıklar olduğunu ve enerji bağımsızlığını güçlendirmeye katkıda bulunduğunu göz önünde bulundurarak, bu projelere ilgi ve destek gösteriyor.

Amerikan yatırımının etkisi

Uzmanlar, açık bir yasal ortam ve bilinen bir vergi sistemi altında istikrarlı petrol ve gaz üretiminin ekonomik piyasaların ve siyasi yapıların istikrarına yol açtığı konusunda hemfikir. Amerikan sermayesinin rolü, hidrokarbon kaynaklarının sağlanmasıyla sınırlı kalmayıp, boru hatlarının modernizasyonu, elektrik üretimi, dijital izleme sistemleri ve işgücünün becerilerinin geliştirilmesi gibi katlanarak artan etkilerle de devam ediyor.

Ancak jeopolitik boyut, Amerikan stratejik yatırımının Irak'taki İran ve Türkiye etkisini dengelemeye katkıda bulunmasıdır. Bu, Irak'ın bölgesel rolünü belirleyen ana faktör olarak yaygın bir şekilde kabul edilmektedir.

Washington, ekonomik diplomasiyi kullanarak ve ekonomik iş birliğini pekiştirerek bölünmeye açık bir bölgede istikrarı sağlayabilir. Geniş bir uzman kitlesi, ‘Amerikan-Kürt modelinin başarısının, IKBY bölgesi ve Irak'ın tamamında inşaat, lojistik hizmetler ve teknoloji gibi diğer sektörlere daha fazla yatırım yapılmasını teşvik eden bir pilot model oluşturduğunu’ vurguluyor.