Libya, Güney Afrika'daki diplomatik misyonunu görevi kötüye kullanma suçlamasıyla tutukladı

Başsavcı, Danışman Sıddık Al-Suver (AFP)
Başsavcı, Danışman Sıddık Al-Suver (AFP)
TT

Libya, Güney Afrika'daki diplomatik misyonunu görevi kötüye kullanma suçlamasıyla tutukladı

Başsavcı, Danışman Sıddık Al-Suver (AFP)
Başsavcı, Danışman Sıddık Al-Suver (AFP)

Libya Cumhuriyet Savcılığı, Güney Afrika Devleti'ndeki diplomatik misyonun maslahatgüzarının "kendisine verilen görevi, başkaları için hukuka aykırı bir menfaat sağlamak amacıyla kötüye kullanma" suçlamasıyla tutuklanmasına karar verdi.
Libya Cumhuriyet Savcılığı, Libya Devleti'nin Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki misyonunun birçok çalışanının katıldığı iddia edilen mali ve idari yolsuzlukla ilgili soruşturmasını tamamladığını açıkladı. Soruşturma sonucunda misyon maslahatgüzarı, misyonla iş ilişkisi kesilen kişilere maaş ödediğini, ayrıca iş ilişkisi sona eren kişilere ödenen hizmet sonu ödeneğini, misyon ile ilişkisi sona ermeyenlere vermekle suçlanıyor.
Savcı, maslahatgüzarların sorgusunun ve konuyla ilgili delillerin değerlendirilene kadarki süreçte maslahatgüzarın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Aynı bağlamda, Libya Cumhuriyet Savcılığı, İtalyan hastanelerinde tedavi hizmet ücretlerinin ödenmesine ilişkin mali ve idari yolsuzluk soruşturmasını 2017'den önceki dönemde sonuçlandırdığını açıkladı. Savcılık, soruşturmaların ardından, “büyükelçilik personeli dışında bir kişinin, kanunla uygun görülen şekilde bu görevi yerine getirme yetkisi bulunmadan sağlık ataşesi mevkiine getirildiğinin” ortaya çıktığını kaydetti. Savcılık tarafından yapılan açıklamada şüpheli şahsın bu borçlara tekabül eden veya orantılı tedavi hizmeti aldığını kanıtlayan belge ve yatış faturaları bulunmaksızın, Roma'daki iki tedavi kurumuna dokuz milyon avroyu aşan iki belge verdiği belirtildi.
İddia makamı, şüpheli şahsın “borcu kabul etmek için kamu döviz kontrolleri kurallarını ihlal ederek bu iki kurumun hesabına iki milyon avro aktardığını” vurguladı. Savcılık ayrıca bu yolla şahsın, mevzuata ve mali düzenlemelere aykırı olarak başkalarının menfaatlerine yönelik tasarrufta bulunarak kendisine ve kamu yararına büyük zarar verdiğini” belirtti. Mahkeme, "sanığın deliller karşısında, kamu parasına kasıtlı olarak ciddi zarar verme suçlamasını kabul ettiğini ve bu nedenle müfettişin, soruşturmanın devam etmesi için sanığın tutuklu yargılanmasına karar verdiğini" söyledi.



Batı Şeria'da güvenlik güçleri ile silahlı kişiler arasında çıkan çatışmada iki Filistinli hayatını kaybetti

Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampında bir İsrail askeri (Reuters)
Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampında bir İsrail askeri (Reuters)
TT

Batı Şeria'da güvenlik güçleri ile silahlı kişiler arasında çıkan çatışmada iki Filistinli hayatını kaybetti

Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampında bir İsrail askeri (Reuters)
Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampında bir İsrail askeri (Reuters)

Filistin güvenlik güçleri sözcüsü dün yaptığı açıklamada, Batı Şeria'da iki ayrı olayda silahlı kişilerle çıkan çatışmalarda iki Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Güvenlik güçleri sözcüsü Enver Receb yaptığı açıklamasında “Güvenlik güçleri, Tubas ilinde aranan bir suçluyu yakalamak için operasyon düzenlerken, suçluların ateşi ile karşılaştı. Bu durum, güvenlik güçlerinin hayatlarını ve bölgedeki vatandaşların güvenliğini ciddi şekilde tehdit etti” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre Receb şöyle devam etti, "Bu ciddi tehdit karşısında, güvenlik güçleri yerleşik çatışma kurallarına uygun olarak ateşin kaynağına yanıt vermek zorunda kaldı ve tetikçilerden birinin yaralanmasıyla sonuçlandı. Daha sonra bu kişi öldü.”

Güvenlik güçlerinin Cenin'in doğu semtine düzenlediği baskın sırasında çok sayıda silahlı saldırganla çatışma yaşandığını anlattı.

Olayla ilgili olarak, "Çatışma sırasında, bölgede bulunan 65 yaşındaki Faysal Halil Sebaiye, yasadışı silahlarla başından vurularak yaralandı ve Cenin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Aynı yerde bir kız çocuğu da bacağından yaralandı, ancak durumunun iyi ve stabil olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi."

Hamas, vatandaşların öldürülmesini kınadı ve yaptığı açıklamada, “Filistinlilerin kanını dökmekten çekinmeyenlerin, onları korumakla yükümlü olanların bu kayıtsızlığı ve acımasızlığı, bu kurumların liderleri ve mensuplarının ahlaki ve insani değerlere karşı açık bir saygısızlık olarak değerlendirilebilir” dedi.

Hareket, “Batı Şeria'da güvenlik güçleri tarafından işlenen tüm ihlaller ve suçların derhal ve adil bir şekilde soruşturulması ve bu suçlara karışanların her kademeden sorumlularının bir an önce hesap vermesinin acil bir ihtiyaç olduğunu" belirtti.