Lübnan’da MTV kanalındaki bir programda Avn destekçileri kavgaya karıştı

Stüdyodaki yumruklu kavga
Stüdyodaki yumruklu kavga
TT

Lübnan’da MTV kanalındaki bir programda Avn destekçileri kavgaya karıştı

Stüdyodaki yumruklu kavga
Stüdyodaki yumruklu kavga

Lübnan’ın özel televizyonlarından MTV, siyasi talk show programı Sarelwaet (It’s About Time) stüdyosunda başlayan ve kısa süre sonra dışarıda gelişen ve yaralanmalara yol açan büyük bir kavgaya tanık oldu.
Söz konusu olay, eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn liderliğindeki Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi destekçisi olan ve stüdyoda sayıları 80’i bulan izleyiciler ile diğer partileri destekleyen insanlar arasında başladı.
Güvenlik görevlileri Milletvekili Vaddah es-Sadık’ın ‘13 Ekim şehitleriyle’ ilgili konuşması sırasında başlayan kavga sonucu stüdyodaki kamera ve mikrofonların zarar görmesi nedeniyle olaya müdahale ederek, kavga edenleri stüdyodan çıkardı.
Ancak Özgür Yurtsever Hareketi destekçileri tekrar stüdyoya girmek isteyince güvenlik güçleri havaya ateş açmak zorunda kaldı.
Olayın ardından çok sayıda Avn destekçisi MTV binasının önünde toplandı ve içeri girmek istedi. Bunun üzerine Lübnan askerleri binanın çevresini kuşattı.
Ancak bu kez askerler ile Avn destekçileri arasında çatışma çıktı. Askerler ile MTV güvenlik güçleri arasında da arbede yaşandı.
Programın konukları olan milletvekilleri ve uzmanların yanı sıra personel ve izleyicilerin geri kalanı, gece yarısını geçene kadar stüdyoda mahsur kaldı.
Askerler, yeni bir çatışmayı önlemek için Avn destekçilerinin bina önünden ayrıldığına emin olmadan binadan çıkmalarına izin vermedi.
Sosyal medyada, Özgür Yurtsever Hareketi destekçileri arasında yaralananları gösteren fotoğraflar paylaşıldı.
MTV kanalı, Avn destekçilerinin kaos çıkarmak için bu olaya hazırlıklı olarak geldiğini öne sürerek, “Bazıları olaydan önce sosyal medyada bunu yapmakla tehdit etti” şeklinde bir açıklama yaptı.
Özgür Yurtsever Hareketi Medya ve İletişim Merkez Komitesi tarafından yapılan açıklamada ise, aralarında öğrencilerin de olduğu parti destekçilerinin, stüdyodaki bazı vatandaşlar ve güvenlik görevlilerinin saldırısına uğradığı ifade edildi.



Suriye’nin kıyı şeridinde çatışmalara protestolar eşlik etti

Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
TT

Suriye’nin kıyı şeridinde çatışmalara protestolar eşlik etti

Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)

Suriye resmi haber ajansları, geçtiğimiz şubat ayında kurulan Suriye Yüksek Alevi İslam Konseyi Başkanı Şeyh Gazal Gazal’ın çağrısı üzerine düzenlenen protestolar sırasında yaşanan güvenlik olaylarının ardından dün akşam tüm kıyı bölgelerinde sakinliğin yeniden hakim olduğunu bildirdi.

Suriye Savunma Bakanlığı, protestolar sırasında eski rejimin kalıntıları tarafından güvenlik güçlerine ve vatandaşlara karşı düzenlenen silahlı saldırının ardından, ülkenin batı kıyısındaki Lazkiye ve Tartus şehir merkezlerine zırhlı araçlar ve tanklarla desteklenen ordu birliklerinin konuşlandırıldığını duyurdu.

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise protestoları güvenli hale getirmekle görevli güvenlik güçlerinin Lazkiye'de maskeli silahlı kişiler tarafından ‘doğrudan saldırılara’ maruz kaldığı belirtildi. Bakanlık, Tartus kırsalında eski rejimin kalıntıları ile bağlantılı gruplar tarafından gerçekleştirilen benzer olaylara da işaret etti. Saldırılarda üç kişi öldü, siviller ve güvenlik personeli dahil 60 kişi yaralandı. Sağlık Müdürlüğü, Suriye Arap Haber Ajansı SANA'ya yaptığı açıklamada, hastanelere ulaşan yaralıların, eski rejimin kalıntıları tarafından güvenlik personeli ve vatandaşlara yönelik bıçak, taş ve silahla ateş açılması sonucu yaralandığını belirtti.

Suriye'nin kıyı bölgesindeki Alevi topluluğunun liderleri, bölünme ve çatışmaya teşvik çağrılarını reddeden ve birleşik bir Suriye'nin inşasını öngören değerlere bağlılıklarını teyit eden açıklamalar yayınladılar.


Haybat el-Halbusi, Irak Parlamentosu Başkanlığına aday gösterildi

Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
TT

Haybat el-Halbusi, Irak Parlamentosu Başkanlığına aday gösterildi

Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)

Irak Haber Ajansı dün, Ulusal Siyasi Konsey'in Haybat el-Halbusi'yi Meclis Başkanlığına aday gösterdiğini bildirdi.

Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan daha önce, üç başkanlık makamının (Bakanlar Kurulu, Temsilciler Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı) seçimleri için anayasal sürelerin gözetilmesinin önemini vurgulamıştı.

Irak Haber Ajansı, Zeydan'ın şu sözlerini aktardı: "Yeni parlamentonun 29 Aralık'taki ilk oturumu, Meclis Başkanı ve iki yardımcısının atanmasıyla sona ermeli. Bu, anayasal ve yasal olarak ertelenemez veya uzatılamaz."


Arap Birliği, İsrail'in "Somaliland"ı tanımasını reddetti

Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
TT

Arap Birliği, İsrail'in "Somaliland"ı tanımasını reddetti

Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından

Arap Birliği, İsrail'in Somali'nin kuzeybatı bölgesinin, yani "Somaliland bölgesi"nin ayrılığını tanımasını reddetti ve "Filistin halkının zorla yerinden edilmesini kolaylaştırmak veya kuzey Somali limanlarını ihlal ederek orada askeri üsler kurmak amacıyla bu geçersiz tanımadan kaynaklanacak her türlü önleme" karşı olduğunu vurguladı.

Arap Birliği Konseyi, daimi delegeler düzeyinde dün olağanüstü bir oturum düzenleyerek, “Somali'nin Kuzeybatı bölgesinin Somali Federal Cumhuriyeti'nin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmesi ve bu bölgenin doğrudan veya dolaylı olarak ayrılmasına yönelik her türlü girişimin reddedilmesi konusundaki kararlı ve net Arap tutumunu” teyit etti.

Açıklamada, Arap Birliği Genel Sekreterliği'ne "mevcut güvenlik ve jeopolitik durumun değişmesini önlemek ve bu hayati bölgedeki Arap ve Afrika ülkelerinin çıkarlarına yönelik herhangi bir tehdidi engellemek için ortak bir Arap-Afrika eylem planı geliştirmesi" çağrısında bulunuldu.