BM, Afrika'dan Yemen'e düzensiz göçün tehlikeleri konusunda uyardı

Yüz binlerce insan kaçakçılık ağları tarafından çeşitli şekillerde sömürüye maruz kalıyor.

Afrikalı göçmenler, Husi saflarında savaşmak karşılığında evlenmelerine yardım edileceği vaadiyle kandırılıyor. (Husi basını)
Afrikalı göçmenler, Husi saflarında savaşmak karşılığında evlenmelerine yardım edileceği vaadiyle kandırılıyor. (Husi basını)
TT

BM, Afrika'dan Yemen'e düzensiz göçün tehlikeleri konusunda uyardı

Afrikalı göçmenler, Husi saflarında savaşmak karşılığında evlenmelerine yardım edileceği vaadiyle kandırılıyor. (Husi basını)
Afrikalı göçmenler, Husi saflarında savaşmak karşılığında evlenmelerine yardım edileceği vaadiyle kandırılıyor. (Husi basını)

BM tarafından kısa süre önce yayınlanan rapora göre Afrika Boynuzu ve Yemen, yüz binlerce göçmenin düzensiz bir şekilde içinden geçtiği, dünyanın en yoğun ve en tehlikeli göç koridorlarından biri haline geldi.  
Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) eylül ayı raporuna göre de göç hareketliliğiyle ilgili çeşitli kaynaklardan ve dört ülkedeki (Etiyopya, Kenya, Sudan, Yemen) delegelerle yapılan istişarelerden bilgi toplandı. Bu veriler kuzey Etiyopya'daki çatışmanın, Kenya ve Sudan sınırındaki hareketliliği artırdığını ve Etiyopya, Somali ve Yemen'e dönen göçmenleri olumsuz yönde etkilediğini gösterdi.

43 bin göçmen mahsur kaldı
BM raporunda, eylül ayında Cibuti ve Somali'den Yemen'e geçen göçmen sayısında hafif de olsa bir düşüş kaydedildiği, bunun kötü hava koşulları ve deniz gelgitleri ile bağlantılı olduğu belirtildi. Ancak Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Yerinden Edilme İzleme Merkezi (IDMC) verileri, bu yılın ilk dokuz ayında Yemen'e gidenlerin sayısının 2021'in aynı dönemine göre neredeyse üç katına çıktığını gösterdi.
Verilere göre Yemen'e geçen kadın ve kız çocukların sayısı, 2021 yılının aynı dönemlerine göre sırasıyla yüzde 112 ve yüzde 145 oranında arttı. Veriler, kaçakçılık ağlarının Yemen üzerindeki ana göç yolları üzerinde güçlü varlığını sürdürmeye devam ettiğine işaret ediyor.
Ra's el-Ara bölgesindeki IOM personeli, göçmenlerin sıklıkla gözaltına alındığını, fiziksel istismara ve gaspa maruz kaldığını ve cinsel istismara uğradığını bildirdi.
Bu veriler, insani yardım örgütlerinin kadın ve kız çocuklarına ulaşmasının, kaçakçılar tarafından askeri güçlerden uzak bölgelere götürülmeleri nedeniyle zorlaştığını doğruladı.
IOM, Aden'den Etiyopya'ya gönüllü insani dönüş yardımı sağlamaya devam ettiğini, aynı ay içinde 215 göçmene yardımda bulunduğunu, göçmenlerin Sana'dan dönüşlerini kolaylaştırmak için çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi. Örgüt, 43 bin göçmenin Etiyopya'da halen mahsur kaldığını tahmin ediyor.

Etiyopya'dan gelen göçmen sayısı artıyor
BM raporu, Etiyopya'dan göçmen akışının ağustos ayına kıyasla eylül ayında yüzde 7 arttığını ortaya koydu. Raporda, göçmenlerin yüzde 81'inin ekonomik nedenlerle göç ettiğine yer verildi. Diğer nedenlerin ise yüzde 9 ile çevresel faktörler ve yüzde 6 ile savaş ve çatışma olarak dağılım gösterdiğine dikkat çekildi. Bununla birlikte, göç etme nedenlerinin, göçmenlerin bulunduğu bölgelere göre değişiklik gösterdiği ifade edildi.
Göçmenlerin göç nedenleriyle ilgili yapılan bir ankette, katılımcıların yaklaşık dörtte biri savaşın temel itici güç olduğunu belirtti. Amhara bölgesinden gelen göçmenlerin yüzde 13'ü, iklim değişikliği ile ilgili nedenlerden dolayı göç ettiğini vurgularken, Omaro bölgesinden gelen göçmenler, aynı fikirde olduğunu beyan ettiler. Kenya'dan ayrılan göçmenlerin yaklaşık dörtte biri, iklim ve çevresel faktörleri gerekçe gösterdi. Tigray'dan gelen göçmenlerin yüzde 58'i ise iç çatışma ve savaşla ilgili nedenlerle bölgelerini terk ettiğini bildirdi.
BM verilerine göre geçici barınma merkezlerindeki aşırı kalabalık nedeniyle göçmenlerin geri dönüşleri eylül ayında durduruldu. Su, sanitasyon ve hijyen, sağlık yardımı, çocukların ihtiyaçları ve psikososyal destek gibi hizmetler sınırlandırılarak kabul kapasitesi azaltıldı. BM, evlerine dönemedikleri için Addis Ababa'daki barınaklarda mahsur kalan yaklaşık ç bin göçmenin bulunduğunu bildirdi. Sürecin ne zaman yeniden başlayacağını belirtilmese de BM, bu yıl Körfez'den Etiyopya'ya yaklaşık 31 bin göçmenin geri dönmesini bekliyor.
BM, Etiyopya'daki Geri Gönderme Merkezlerinde yardım arayan göçmenlerin sayısında ağustos ayına kıyasla yüzde 60'lık bir düşüş kaydetti ve ülkelerine geri dönmekte zorluklar yaşayan göçmenler için koruma yardımına duyulan büyük ihtiyacı vurguladı.

Ekonomik nedenler
IDMC'ye göre Cibuti'ye giren göçmen sayısı Haziran ayından bu yana düşmeye devam ederek yüzde 17'ye kadar indi. Arap Yarımadası'na ulaşmayı amaçlayan göçmenlerin çoğu, Etiyopya'nın Amhara (yüzde 43), Amora (yüzde 34) ve Tigray (yüzde 11) bölgelerinden gelen erkeklerden oluşuyor.
Göçün ana itici gücü, yüzde 61'lik oranla ekonomik kaygılar olmaya devam etse de çatışma, şiddet ve zulüm kaynaklı göçler ağustos ayına göre yüzde 4 arttı.
IOM, aralarında hamile veya emziren kadınların yanı sıra beş yaşın altındaki çocukların da olduğu savunmasız grupların Cibuti üzerinden göç yoluna geçtiğini bildirdi. Örgüt, ağustos ayından bu yana Yemen'den Cibuti'ye dönenlerin sayısında da 266'dan 187'ye bir düşüş gözlendiğini aktardı.
Diğer yandan, eylül ayında Somali'den Yemen'e geçen göçmen sayısında artış kaydeden IDMC çalışanları, bunun nedenlerini kontrol noktalarındaki teftişlerin gevşetilmesine, kuraklığın artmasına ve iç çatışmalar dolayısıyla güvenliğin ortadan kalkmasına bağladı.



UAEA: Çernobil Nükleer Santrali’nin koruyucu kalkanı hasar gördü

Çernobil Nükleer Santrali'ndeki hasarlı dördüncü reaktörü kapatan eski kubbenin üzerindeki Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) yapısının genel görünümü (Reuters)
Çernobil Nükleer Santrali'ndeki hasarlı dördüncü reaktörü kapatan eski kubbenin üzerindeki Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) yapısının genel görünümü (Reuters)
TT

UAEA: Çernobil Nükleer Santrali’nin koruyucu kalkanı hasar gördü

Çernobil Nükleer Santrali'ndeki hasarlı dördüncü reaktörü kapatan eski kubbenin üzerindeki Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) yapısının genel görünümü (Reuters)
Çernobil Nükleer Santrali'ndeki hasarlı dördüncü reaktörü kapatan eski kubbenin üzerindeki Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) yapısının genel görünümü (Reuters)

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) dün yaptığı açıklamada, 1986’daki Çernobil felaketinin ardından radyoaktif maddelerin sızmasını önlemek için inşa edilen Çernobil nükleer santralindeki koruyucu kalkanın artık temel güvenlik işlevini yerine getiremediğini bildirdi. Ajans, bu hasarın bir insansız hava aracı (İHA) saldırısı nedeniyle oluştuğunu ve Ukrayna’nın, sorumluluğun Rusya’da olduğunu öne sürdüğünü belirtti.

UAEA, geçen hafta tamamlanan çelik izolasyon yapısının denetiminde, şubat ayında meydana gelen İHA saldırısının, Ukrayna’daki Rusya kaynaklı çatışmanın başlamasından üç yıl sonra yapıyı olumsuz etkilediğini ortaya koyduğunu duyurdu.

UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi yaptığı açıklamada, “Denetim heyeti, koruma yapısının temel güvenlik işlevlerini, özellikle de radyoaktif maddeyi izole etme kapasitesini kaybettiğini doğruladı. Ancak yapının taşıyıcı sistemleri veya izleme cihazlarında kalıcı bir hasar bulunmadığı sonucuna varıldı” dedi.

Grossi, onarımların yapıldığını, ancak uzun vadeli nükleer güvenliği sağlamak ve daha fazla bozulmayı önlemek için kapsamlı bir restorasyonun gerekli olduğunu vurguladı.

BM, 14 Şubat’ta yayımladığı açıklamada, Ukrayna yetkililerinin, yüksek patlayıcı başlığa sahip bir İHA’nın tesise saldırdığını, yangına yol açtığını ve 1986 felaketinde hasar alan 4 numaralı reaktörü çevreleyen koruyucu kaplamaya zarar verdiğini bildirdiğini aktarmıştı.

Ukrayna yetkilileri, İHA’nın Rusya’ya ait olduğunu belirtirken, Moskova saldırıyı reddetti.

BM, şubat ayında yaptığı açıklamada, radyasyon seviyelerinin normal ve stabil olduğunu, herhangi bir sızıntı rapor edilmediğini bildirdi.

1986’daki Çernobil patlaması, radyasyonun Avrupa’nın dört bir yanına yayılmasına yol açmış ve Sovyet yetkililerini olaya müdahale etmek için büyük sayıda insan ve ekipman seferber etmeye zorlamıştı. Santraldeki son çalışan reaktör ise 2000 yılında kapatılmıştı.

Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Rusya, Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgalinin ilk haftalarında santrali ve çevresini bir aydan fazla süreyle işgal etmiş; kuvvetleri başlangıçta başkent Kiev’e ilerlemeye çalışmıştı.

UAEA, Ukrayna ile Rusya arasında yaklaşık dört yıldır süren savaşın elektrik trafo merkezlerine verdiği hasarı ülke çapında araştırırken, aynı zamanda bu incelemeyi de gerçekleştirdi.


Avrupa, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme "acelesi" konusunda endişeli

Almanya Başbakanı Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Carney ile (Reuters)
Almanya Başbakanı Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Carney ile (Reuters)
TT

Avrupa, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme "acelesi" konusunda endişeli

Almanya Başbakanı Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Carney ile (Reuters)
Almanya Başbakanı Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Carney ile (Reuters)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında gerçekleşen hassas bir telefon görüşmesinin içeriği ortaya çıktı. Bu görüşme, Avrupa'nın Moskova ile barış müzakerelerini yönetme konusundaki yeni Amerikan yaklaşımına ilişkin endişelerinin boyutunu gözler önüne seriyor.

Alman Der Spiegel gazetesinin protokol dışı olarak yayınladığı görüşmeye göre, özellikle Steve Wittkoff ve Jared Kushner'in müttefiklerle önceden koordinasyon sağlamadan Moskova'ya yaptığı ziyaretin ardından ABD'nin gözle görülür ivmesi, Rusya'nın gelecekteki boşlukları istismar etmesini önlemek için herhangi bir sağlam güvenlik taahhüdü oluşturulmadan Ukrayna'yı belirsiz tavizler vermeye itebilecek "aceleci bir anlaşma" korkularını güçlendirdi.

Mertz, Washington'un "oyunları" ve "Washington'un Kiev'e ihanet etme olasılığı" konusunda uyarıda bulunurken, Macron, Kiev'in gerçek bir caydırıcılık sistemi üzerinde anlaşmaya varmadan önce sınır anlaşmalarını kabul etmesi için dolaylı baskıya maruz kalabileceği ihtimaline işaret etti.


Ukrayna savaşı, Çernobil’i uyandırdı: “Radyasyon engellenemiyor”

Uzmanlar, koruyucu kalkanda yaklaşık 15 metrelik delik açıldığını bildirmişti (Reuters)
Uzmanlar, koruyucu kalkanda yaklaşık 15 metrelik delik açıldığını bildirmişti (Reuters)
TT

Ukrayna savaşı, Çernobil’i uyandırdı: “Radyasyon engellenemiyor”

Uzmanlar, koruyucu kalkanda yaklaşık 15 metrelik delik açıldığını bildirmişti (Reuters)
Uzmanlar, koruyucu kalkanda yaklaşık 15 metrelik delik açıldığını bildirmişti (Reuters)

Ukrayna savaşında zarar gören Çernobil Nükleer Santrali'nin koruyucu kalkanı artık radyasyon sızıntısını engelleyemiyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan (UAEA) dün yapılan açıklamada, geçen hafta yürütülen incelemeler sonucu çelik kalkanda ciddi hasar meydana geldiğinin tespit edildiği belirtildi. 

UAEA Direktörü Rafael Grossi, yapının radyasyon sızıntısını engelleme dahil "birincil güvenlik işlevlerini" kaybettiğini duyurdu. 

Grossi, koruyucu kalkanda bazı onarım çalışmalarının yapıldığını ancak "uzun vadeli nükleer güvenliğin sağlanması için kapsamlı restorasyon gerektiğini" söyledi. 

UAEA, Çernobil Nükleer Santrali'nin 4. reaktörünü koruyan güvenlik kalkanına drone isabet ettiğini şubatta açıklamıştı. Bunun koruyucu metal kapsülün çatısında yangına neden olduğu aktarılmıştı. Yangının söndürülmesi neredeyse iki hafta sürmüştü.

1986'daki nükleer facianın yaşandığı 4. reaktörden geriye kalan radyoaktif atıkların korunması için 2019'da inşa edilen kalkan yaklaşık 1,5 milyar dolara mal olmuştu.

Saldırının ardından Ukrayna ve Rusya birbirini suçlamıştı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, saldırıyı "Kiev rejimi tarafından önceden planlanmış bir provokasyon" diye nitelemişti. Ukrayna ise iddiaları reddederek saldırının Rus ordusuna ait insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlendiğini söylemişti.

Rus birlikleri, Şubat 2022'de başlayan savaşın ilk haftalarında, Ukrayna'nın kontrolündeki Pripyat'ta yer alan Çernobil santralini ele geçirmişti. Bir aydan uzun süren çatışmaların ardından Ukrayna askerleri bölgenin kontrolünü geri almıştı. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters