İranlı üniversite öğrencileri 2019 protestolarını anmaya hazırlanıyor

Baskı ve gözaltı furyasına rağmen protestolarını sürdürüyorlar

İranlı üniversite öğrencileri 2019 protestolarını anmaya hazırlanıyor
TT

İranlı üniversite öğrencileri 2019 protestolarını anmaya hazırlanıyor

İranlı üniversite öğrencileri 2019 protestolarını anmaya hazırlanıyor

İranlı üniversite öğrencileri, ülkede şu anda devam eden protestoların üçüncü ayına denk gelecek olan 15 Kasım 2019 protestolarını anma hazırlıkları için protestolarını sürdürüyor. Sosyal medyada dolaşan haberlere göre Mahsa Amini adlı genç kızın ölümüyle başlayan protestolar sekizinci haftasına girerken baskıların çapının genişletilmesine rağmen dün dükkan sahipleri kepenk kapatma eylemi gerçekleştirdi.
Ahlak Polisi tarafından, ülkede kadınlara getirilen katı kıyafet yönetmeliğine uymamakla suçlanarak gözaltına alındıktan üç gün sonra henüz 22 yaşındayken hayatını kaybeden Amini’nin ölümünün ardından çıkan protestolarla ülke sallanıyor. Aktivistler, güvenlik güçlerinin Tahran üniversitelerindeki protestoları durdurmak için öğrencileri arayarak ve yüz maskelerini çıkarmaya zorlayarak yeni önlemler aldığını söyledi. Ancak İran'ın kuzeydoğusundaki Meşhed şehrinde bulunan İslami Azad Üniversitesi'nde BBC Farsça tarafından yayınlanan bir videoda öğrencilerin gösteri yapıp “Ben özgür bir kadınım, sizi yoldan çıkmışlar” diye bağırdığı görüldü. Ayrıca internette bir aktivist tarafından yayınlanan bir videoya göre kuzeydeki Reşt kentinde bulunan Gilan Üniversitesi'ndeki öğrenciler, “Öğrenci ölüyor ama aşağılanmayı kabul etmiyor” şeklinde sloganlar attılar.
Fransız haber ajansının (AFP) haberine göre, Kazvin kentinde protestocu Cevad Haydari’nin ölümünün üzerinden 40 gün geçmesi sebebiyle düzenlenen yas merasiminde onlarca kişinin benzer sloganlar attığı duyuldu. Öte yandan Merkezi Norveç’te bulunan İranlı insan hakları derneği Hengaw ise, insanların Kürdistan eyaletinde Amini’nin memleketi Sakkız kentinde dükkanların kepenklerinin indirildiği ‘geniş çaplı bir grevden’ bahsettiklerini bildirdi. İran'da yasaklanan ve yurtdışından yayın yapan Manoto TV’nin yayınladığı bir video kesitinde Tahran'ın kuzeyindeki Azad Üniversitesi'nde öğrencilerin tecrit edildiği görüldü.

Katliam
Oslo merkezli İran İnsan Hakları (IHR) sivil toplum kuruluşu, baskılar sırasında güvenlik güçleri tarafından çarşamba gününden bu yana on kişinin daha eklenmesiyle en az 186 kişinin öldürüldüğünü belirtti. Ülkenin güneydoğusunda, Afganistan ve Pakistan sınırında bulunan ve daha çok Sünnilerin yaşadığı Sistan-Beluçistan eyaletinin 30 Eylül'den bu yana tanık olduğu protestolarda ise 118 kişinin daha hayatını kaybettiğini bildirdi. Ancak diğer kaynaklar, gerçek ölü sayısının 314'e yükseldiğini öne sürdü. Kirman eyaletindeki bir yetkili, yetkililerin ilk defa 16 Eylül'de Amini'nin ölümünün ardından başlayan protestoları bastırmakta güçlük çektiklerini itiraf etti.
Beluç Aktivistleri Örgütü Başkanı Abdullah Arif, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “Beluçistan'daki protestolarda şimdiye kadar öldürülen toplam insan sayısı 110, resmi olmayan istatistiklere göre ise 150'den fazla. Ateş açılan şehirler Zahidan, Saravan, Haş, İranşehr, Rasek, Soran olarak tespit edildi” ifadelerini kullanarak öldürülen çocuk sayısının 12’ye ulaştığını ve İran hükümetinin 650 protestocunun tutuklandığını söylemesine rağmen tutuklu sayısının 700'den fazla olduğunu açıkladı. 200'den fazla kişinin yaralı olduğunu, bazılarının uzuvlarının kesildiğini bazılarına ise tamamen veya kısmi felç indiğini bildirdi.
İranlı Öğrenciler Haber Ajansı'na (ISNA) göre eyalette siyasi ve güvenlik işlerinden sorumlu Rahman Celili “İnternete kısıtlama getirilmesi, ayaklanma liderlerinin tutuklanması ve devletin sokaklara inmesi isyanları her zaman söndürür. Ancak bu gibi bir isyan ve kitle farklı” dedi. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), cuma günü Sistan-Beluçistan’ın Haş kentinde çıkan çatışmalarda güvenlik güçleri tarafından aralarında çocukların da bulunduğu yaklaşık 10 kişinin öldürüldüğünü duyurdu.
Sistan-Beluçistan'ın yönetim merkezi Zahidan’ın Cuma İmamı Mevlevi Abdulhamid İsmailzehi yaptığı açıklamada Haş kentindeki olayı ‘katliam’ olarak nitelendirerek kınadı ve 16 kişinin öldürdüğüne işaret etti.

Silah sesleri
AFP tarafından teyit edilen videolarda, Haş ve Zahidan’da yolda silah sesleri duyulurken insanların saklanacakları bir yer bulmak için koşuşturduğu görüldü.
İran, protesto hareketini baş düşmanı ABD tarafından düzenlenen bir komplo olarak servis etmeye çalıştı.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi cuma günü, İran’ı özgürleştirme taahhüdü veren ABD Başkanı Joe Biden'ın sözlerini kınadı. Biden perşembe günü ara seçimler için yürüttüğü kampanyaya katılımı sırasında “Endişelenmeyin, İran'ı özgürleştireceğiz. İranlılar çok yakında kendilerini özgürleştirecekler” ifadelerini kullanmıştı.
Reisi buna, İran’ın 1979'da Batı destekli Şah'ın devrilmesinden sonra zaten özgürleşmiş olduğunu söyleyerek karşılık verdi.
1979'da rejim yanlısı öğrenciler tarafından Tahran'ın merkezindeki ABD Büyükelçiliği’nin basıldığı ve 52 kişinin rehin alındığı olayı anmak için büyükelçiliğin eski merkezi önünde toplanan binlerce kişiye hitaben yaptığı konuşmada Reisi “Gençlerimiz kararlı. Şeytani arzularınızı gerçekleştirmenize asla izin vermeyeceğiz” dedi. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Biden'ın yorumlarını çok büyütmeyerek gazetecilere “Başkan, başından beri olduğu gibi tam bir açıklıkla protestocularla dayanışmamızı ifade ediyor” şeklinde konuştu.
Biden yönetiminin İran rejiminin yakında düşebileceğine ihtimal verip vermediğine ilişkin bir soruya Kirby “Elimizde bu yönde bir işaret olduğunu sanmıyorum” dedi.
Öte yandan dünyanın işlem hacmi açısından en büyük kripto para borsalarından biri olan Binance, İranlılara ait veya İranlılar için ayrılmış olan fonların platform üzerinden taşındığını açıkladı. Popüler kripto borsası, bu durumun ABD’nin uyguladığı yaptırımları ihlal etme riski taşıdığına işaret etti. Binance’nin yaptırımlardan sorumlu yetkilisi Chagri Poyraz bu konuda “Hafta başlarında Binance’in, İran’daki kripto para borsalarını kullanan kötü aktörlerle etkileşime girdiğini fark ettik” dedi.
Şirketin blogunda yaptığı paylaşımda Poyraz, bu kişilerden bazılarının Binance üzerinden kripto para taşımaya çalıştığını belirterek “Bunu fark eder etmez transferleri dondurmak ve hesapları engellemek için harekete geçtik” ifadelerini kullandı. Şu anda yaptırımlara tabi tutulan bir İran kripto para borsası yok. Bununla birlikte ABD tarafından getirilen kısıtlamalar, ABD’li bir şirketin veya şahsın İran'da ikamet edenlere veya İran şirket ve kurumlarına mal ve hizmet satmasını engelliyor. Kısıtlamalar, finansal hizmetleri içeriyor.



Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
TT

Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)

Kritik öneme sahip Maya kenti Caracol'un ilk hükümdarı olduğu düşünülen birine ait mezar keşfedildi. Mezarda bulunan eserler dönemin büyük kentleri arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.

Maya dünyasının en büyük ve en önemli şehirlerinden Caracol'un nüfusunun zirve döneminde 100 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak diğer pek çok Maya şehrinde olduğu gibi, bilinmeyen nedenlerle MS 900 civarında çöküşe geçti.

Kalıntıları Belize'de yer alan antik kentin harabelerindeki kazılar en az 40 yıldır sürüyor. Fakat bugüne kadar yapılan çalışmalarda hiçbir kraliyet üyesine ait mezara rastlanmamıştı. 

Kazılara liderlik eden Houston Üniversitesi arkeologları Diane ve Arlen Chase, etkileyici bir keşifle bu durumu değiştirdi. 

İlk kez Caracol'da bir kraliyet mezarı ortaya çıkaran ekip, bunun kentin bilinen ilk hükümdarına ait olduğunu düşünüyor.

Houston Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre Te K'ab Chaak adlı kralın mezarı yaklaşık MS 350'ye tarihlendi. Araştırmacılar tahta 331'de çıkan Te K'ab Chaak'ın hanedanının en az 460 yıl varlığını sürdürdüğünü söylüyor.

Field Museum'dan arkeolog Gary Feinman, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Çok erken bir döneme ait hükümdar buldular, ki bu çok önemli ve bir hanedanın kurucusu olduğu iddia ediliyor" diyerek ekliyor: 

Bu büyük bir bulgu.

Araştırmacılar mezarda bulunan kalıntılara dayanarak Te K'ab Chaak'ın 1,7 metre boyunda ve öldüğünde dişi olmayan yaşlı bir adam olduğunu tespit etti.

Chase çifti kalıntılarla birlikte gömülen seramik kapların tarzından mezarın son derece eski olduğu sonucuna vardı. Kırmızı zincifre mineraliyse, çok yüksek statüye sahip birine ait olduğunu anlamına geliyordu.

Arlen Chase "Eşyalar zincifreyle kaplanmışsa kraliyet ailesinin en üst seviyedeki kişileri sözkonusu demektir" diye açıklıyor.

Ekip mezarda yeşim taşından yapılmış üç set kulak süsü de buldu. Maya elitlerinin kullandığı bu değerli eşyalara pek sık rastlanmıyor. 

ghyjudcfv
Çömlek kaplar üzerinde daha önce görülmeyen tasvirler bulundu (Houston Üniversitesi)

Ayrıca mozaik bir ölüm maskesi de keşfeden araştırmacılar bunun çok daha nadir olduğunu belirtiyor. Chase çifti daha önce sadece bir adet ölüm maskesi bulmuştu.

Arkeologlar mezarda gördükleri çömleklerin de etkileyici olduğunu ifade ediyor. Bu kaplarda Mayaların ticaret tanrısı, bir sinek kuşu ve mızrak tutan bir hükümdarla ona adak adayan kişiler resmedilmişti. Bazılarında maymun, baykuş ve nasua gibi hayvanlar tasvir edilmişti. 

Arlen Chase bazı tasarımlar için "Bunları daha önce hiç görmemiştik" diyor.

Araştırmacılar mezardaki bazı eserlerin, yine MS 350'lere tarihlenen diğer iki Caracol mezarındakilere çok benzediğini söylüyor. Bunlar arasında Meksika'nın orta kesiminden gelen yeşil obsidyen bıçaklar ve mızrak fırlatmak için kullanılan bir alet de vardı. 

Ekip bu aletlerin genellikle Caracol'un 1200 kilometre uzağındaki Teotihuacán kentiyle ilişkilendirildiğini belirtiyor. 

Chase çiftine göre bu durum iki kent arasındaki büyük mesafelere rağmen erken Maya halkının, Orta Meksika topluluklarıyla sanılandan onlarca yıl önce ilişki kurduğuna işaret ediyor. Te K'ab Chak zamanında Teotihuacán'dan Caracol'a yürümek muhtemelen en az 150 gün sürüyordu.

İkili, ellerindeki bulgulara dayanarak kentler arasında ticari ve diplomatik ilişkiler kurulduğunu düşünüyor. Öte yandan bazı uzmanlar net çıkarımlar yapmadan önce daha net kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe, Live Science, New York Times, Smithsonian Magazine, Houston Üniversitesi