İran hava savunma sistemi menzilini Bingöl'e kadar genişletti

Tahran, 4B Seyyad füzesiyle meydan okudu

İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami 17 Ekim'de Doğu Azerbaycan Eyaleti'nin Aras Nehri bölgesindeki tatbikatı denetledi (Reuters)
İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami 17 Ekim'de Doğu Azerbaycan Eyaleti'nin Aras Nehri bölgesindeki tatbikatı denetledi (Reuters)
TT

İran hava savunma sistemi menzilini Bingöl'e kadar genişletti

İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami 17 Ekim'de Doğu Azerbaycan Eyaleti'nin Aras Nehri bölgesindeki tatbikatı denetledi (Reuters)
İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami 17 Ekim'de Doğu Azerbaycan Eyaleti'nin Aras Nehri bölgesindeki tatbikatı denetledi (Reuters)

İran, hava savunma sisteminin menzilini Türkiye'nin Muş vilayetini ve Umman Denizi'ni kapsayacak kadar genişlettiğini duyurdu.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA'ya göre, 6 Kasım'da Bavar 373 hava savunma sistemiyle ilgili yeniliklerin tanıtıldığı İran Uzay Kurumu'ndaki toplantıya Savunma Bakanı Emir Muhammedrıza Aştiyani ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Alirıza Sabahi Ferd katıldı.
Hava savunma sisteminin tespit menzili 450 kilometreye, takip menzili 405 kilometreye ve hedef imha irtifası 32 kilometreye yükseldi. 
Resmi ajans Tasnim'in haberine göre, sistemde kullanılan 4B Seyyad seyir füzesinin menzili de 210 kilometreden 300 kilometreye çıktı.
Türkiye'nin Muş vilayetinin batı sınırındaki Bingöl'le İran toprakları arasındaki mesafe yaklaşık 300 kilometre. Güncellemeyle birlikte Türkiye'nin Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari, Siirt, Batman ve Şırnak gibi doğu ve güneydoğu vilayetleri de İran'ın hava savunma sisteminin menzili içinde kalıyor.
Yaklaşık 30 yıldan bu yana füze programını geliştiren Tahran yönetimi, 300 ila 3 bin kilometre menzilli balistik füzelere sahip. Kimyasal, nükleer ve biyolojik başlık taşıyabilen balistik füzeleriyle Avrupa'nın birçok noktası, Asya ve Afrika'nın büyük bölümüyle Ortadoğu'yu vurma potansiyeli bulunan İran'ın bu kapasitesi, başta İsrail olmak üzere bölge ülkeleri tarafından tehdit olarak algılanıyor.
İranlı mühendislerin hava savunma sistemini sadece iki yıl içinde 5. nesil savaş uçaklarıyla baş edebilir seviyeye çıkardığını savunan Tuğgeneral Ferd şöyle konuştu:
"Bugün herkes biliyor ki donanımımız modern dünya teknolojisinin en ileri noktasındadır."
İsrail gazetesi Jerusalem Post, dünkü basın toplantısını şöyle yorumladı:
"Bu sistem genelde İran'ın hava savunma sistemi ve atış gücü menzilini artırmak için tasarlanmış. İran, bütün Basra Körfezi'ni kapsam altına alıp Umman Körfezi'ne kadar uzanabileceğini ve Azerbaycan ve Irak'ın Kürdistan Bölgesi'yle sınır bölgelerini koruyabileceğini göstermek istiyor."

Zelenskiy: İran yalan söylüyor
Jerusalem Post, İran'ın füze sistemleri için destek aldığı Rusya'ya insansız hava aracı sattığını ilk defa 5 Kasım'da kabul ettiğini hatırlattı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, sınırlı sayıda İHA satışının Ukrayna savaşından önce yapıldığını savunarak, "Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşta İran'ın insansız hava araçlarını kullandığı bize ispatlanırsa bu konuya kayıtsız kalmayız" demişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, 5 Kasım'da İran'ın yalan söylediğini savunarak, "Her gün en az 10 İran drone'u düşürüyoruz" dedi.
Independent Türkçe, Tasnim, Jerusalem Post, AA



Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor

Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
TT

Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor

Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)

Yunanistan'ın Girit'in güneyinde petrol arama duyurusunu ‘egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendiren Libya, ‘kendi sınırları içerisinde olduğu için Doğu Akdeniz'deki kaynakları üzerindeki egemenlik haklarını’ yineledi.

Yunanistan'ın 19 Haziran'da Girit Adası’nın güneyinde petrol arama ihaleleri açacağını duyurması, Abdulhamid Dibeybe ve Usame Hammad başkanlığındaki batı ve doğu Libya hükümetlerini kızdırdı. Her iki hükümette bu adımı ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi.

Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) dün yaptığı açıklamada, ‘Doğu Akdeniz de dâhil olmak üzere hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesinde Libya'nın egemenlik haklarını ve ulusal çıkarlarını korumak için arama programlarını uygulama konusundaki kesin kararlılığını’ yineledi.

Doğu Akdeniz'de petrol arama konusu, Avrupa Birliği'nin (AB) geçtiğimiz hafta eski Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile 2019 yılında Akdeniz'deki yetki alanlarının sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptından bahsederek kriz hattına girmesinin ardından daha da hararetlendi.

THYUI8
Libya'nın Türkiye ile yaptığı eski UMH anlaşması, Yunanistan'ın kıta sahanlığının bir parçası olarak gördüğü alanlarda Ankara ve Trablus'a ortak petrol arama hakkı veriyordu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Trablus yetkilileri Ankara ile ‘ortaklık’ konusunda yorum yapmayı reddederek, ‘önceden mutabakat olmaksızın bu bölgelerde herhangi bir keşif çalışmasına tam çekince ve itirazlarını kaydettiklerini’ ve ‘tek taraflı çözümlerin sadece daha fazla gerginliğe yol açtığını’ söylediler.

AB'nin Yunanistan yanlısı tepkisine doğrudan değinmeyen NOC, ‘deniz sınırları ve enerji iş birliğine ilişkin son yansımalar ışığında, Libya tarafından imzalanan tüm anlaşmaların ve ortaklıkların uluslararası hukuk ilkelerine dayandığını ve halkın uzun vadeli çıkarlarına hizmet ettiğini’ vurguladı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski UMH Başbakanı Fayiz es-Serrac arasında deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptı konusunda AB'nin tutumu reddedilerek, söz konusu anlaşmanın ‘uluslararası hukuka tamamen uygun’ olduğu ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli perşembe günü Brüksel'de düzenlenen AB liderler zirvesinin sonuç bildirisini yorumladı. Keçeli, deniz sınırlarının belirlenmesi gibi hukuki ve teknik boyutları olan hassas bir konuda AB'nin tutumunu ‘önyargılı ve siyasi motivasyonlu’ olarak nitelendirdi ve bunun ‘bölgesel barış ve istikrara hizmet etmediğini’ söyledi.

Atina'nın ‘Girit'in güneyinde petrol arama ihaleleri açtığını’ duyurmasının ardından Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanlığı, Yunan makamlarının ‘tartışmalı’ deniz alanlarında attığı ‘tek taraflı adımlar’ nedeniyle Yunanistan'ın Libya Büyükelçisi Nikolaos Garielinis’i bakanlığa çağırdı.

Libya'nın doğusundaki Usame Hammad hükümeti Yunanistan'ın bu hamlesine ‘şaşırdığını ve kınadığını’ ifade ederek, Libya'nın ‘deniz alanlarındaki tüm haklarına bağlılığını ve bunları tüm meşru yollarla savunmaya hazır olduğunu’ vurguladı.

Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Dışişleri Bakanı Abdulhadi el-Huveyc cuma günü, Yunanistan Başkonsolosu Agapios Kalognomis ile Bingazi'deki deniz sınırı krizini görüştü. Bakan, Libya hükümetinin deniz sınırlarının belirlenmesi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgili konulardaki tutumunu ‘ulusal egemenliğe saygı ve Libya'nın karşılıklı anlayışı teşvik etme isteği çerçevesinde’ açıkladı.

Bu endişeler karşısında Libyalı ekonomist Muhammed Ahmed, ülkesinin yetkililerini ‘deniz kaynakları üzerindeki ulusal haklarını güvence altına almak için daha fazla diplomatik çaba göstermeye’ çağırdı. Ahmed Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Libya devletinin ‘geçmişte Tunus ve Malta ile deneyimleri olduğunu ve NOC, Dışişleri Bakanlığı ve uluslararası hukuk firmaları arasındaki koordinasyon yoluyla bu alanda önemli davalar kazandığını; bu çabanın şimdi doğu Libya'da devam etmesi gerektiğini’ ifade etti.

Benzer anlaşmazlıklarda Libyalı yetkililer, ülkenin İtalya'dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana uluslararası alanda tanınan deniz sınırlarını savundu ve bu sınırların Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belgelendiğini vurguladı. Öte yandan NOC, mart ayı ortasında ham petrol üretim oranlarının günde bin 370 milyon varilin üzerine çıktığını açıkladı.