Yemen, Husi terörüne karşı önlemlerini artırıyor

Abdulmelik: İran saldırganlığında ısrar ediyor. Darbeyi bitirmek geri dönüşü olmayan bir hedef

Yemen hükümeti dün Aden’de bir toplantı yaparken (SABA)
Yemen hükümeti dün Aden’de bir toplantı yaparken (SABA)
TT

Yemen, Husi terörüne karşı önlemlerini artırıyor

Yemen hükümeti dün Aden’de bir toplantı yaparken (SABA)
Yemen hükümeti dün Aden’de bir toplantı yaparken (SABA)

Yemen hükümeti, Husi milislerinin terörist saldırılarına karşı hayati çıkarlarını, ekonomik tesislerini ve petrol çıkarlarını güvence altına almak üzere aldığı önlemleri arttığını belirtti.
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, İran’ı ülkesine karşı saldırganlığında ısrarcı olmakla suçladı. Darbeye son verilmesinin, dönülmez bir hedef olduğunu belirtti.
Abdulmelik bu ifadelerini, pazar günü Aden’de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında dile getirdi. Resmi kaynaklara göre, toplantıda son gelişmelerin gölgesinde bir dizi konu çeşitli açılardan ele alındı. Ele alınan konuların başında, ekonomi, yaşam, hizmet, askerlik ve güvenlik koşulları geliyordu.
Husi milisleri, geçen ayın başlarında süresi biten ateşkesi uzatmayı reddetti. Sonrasında Arap Denizi’ne açılan Hadramut ve Şebve şehirlerindeki iki petrol ihracat limanına saldırarak gerilimin artmasına neden oldu. Saldırılar uluslararası olarak kınanırken, Yemen’deki Ulusal Savunma Konseyi Husi milislerini terörist grup olarak tanımlandı.
Şarku’l Avsat’ın Yemen resmi haber ajansı SABA’dan aktardığı habere  göre, Bakanlar Kurulu, hayati çıkarları ve ekonomik tesisleri Husi teröristlerinin tehditlerine karşı koruma sağlamak ve uluslararası deniz seyrüseferi ve küresel enerji istikrarını korumak için alınan önlemleri kapsamlı bir şekilde inceledi. Kurul bu bağlamda, merkezi ve yerel düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlandığını vurguladı.
Yemen Bakanlar Kurulu toplantısında, Petrol ve Maden Bakanı, tesislerin korunmasının yanı sıra üretim çalışmalarının sürekliliği, mevcut zorluklar ve zorlukların üstesinden gelinmesini güvence altına alma çabaları ve bu konuda güvenlik makamlarla koordinasyonu ele alan bir rapor sundu. Bakan raporu sunarken, herhangi bir engelin derhal ele alınmasını ve üstesinden gelinmesini sağlamak için üretim ve nakliye şirketleri ile sürekli olarak koordinasyon halinde olduklarını belirtti.
SABA’ya göre, Başbakan Muin Abdulmelik “Bakanlar Kurulu, hükümetin uluslararası barış ve güvenliği korumak amacıyla, Husi milislerini yeni bir gerilimden, ateşkesi reddetmekten ve bölgede şiddeti, gerilimi ve kaosu artıran politikalardan caydırmaya yönelik bölgesel ve uluslararası düzeydeki eylemlerini ele aldı” açıklamasında bulundu.
Abdulmelik “İran, Husi milisleri aracılığıyla dünyaya karşı saldırgan ve gaspçı davranışlarında ısrarcı olmaya devam ettiği sürece, Yemen’de barış sağlanamayacak” ifadelerini kullandı.
Yemen Başbakanı, ‘devleti yeniden kurmanın ve darbeyi sona erdirmenin dönüşü olmayan bir hedef olduğunu’ vurguladı. Bu hedefe ulaşmak için mevcut ve olası tüm yöntemlerin kullanılacağını belirtti.
Abdulmelik açıklamasında “Husi milislerinin sivilleri hedef almaya başvurması, Taiz başta olmak üzere şehirlerdeki kuşatmasını sürdürmesi, insani ateşkes kapsamındaki tüm yükümlülükleri reddetmesi ve ateşkesi yenilemeye karşı çıkması, 2014 yılının sonlarında meşru otoriteye karşı yaptıkları darbeden bu yana, Yemen halkına zarar veren bu suçlu milislerin ve terörist uygulamalarının gerçek yüzüdür” ifadelerine yer verdi.
Başbakan hükümeti hakkında şu ifadeleri de sözlerine ekledi:
“Hükümet, Husi darbesine karşı yürüttüğü mücadele ile eş zamanlı olarak, devletin yeniden kurulmasını hızlandıran faktörlerden biri olarak, geçici başkent Aden ve kurtarılan valiliklerde temel hizmetleri iyileştirmek ve durumu normalleştirmek için çalışıyor.”
SABA’ya göre, Bakanlar Kurulu’nda, Savunma Bakanı, sahadaki en son gelişmeler, terörist Husi milislerine karşı cephelerdeki askeri durum ve Suudi Arabistan Krallığı liderliğindeki Arap Koalisyonu ile koordinasyon yönleri hakkında bir rapor sundu.
Yemen hükümeti toplantısında, ‘Arap Koalisyonu’nun, İran projesine ve onun maşası olan Husi terörist milislerine karşı Arap savaşında Yemen halkını destekleme konusundaki devam eden rolüne’ övgüde bulunuldu.
Toplantıda ‘Husi darbeci milislerine karşı savaşın, varoluşsal bir mesele olduğu ve Yemen halkının bu savaşı kazanmaktan başka seçeneği olmadığı, hükümetin darbeye son verilip devlet yeniden kuruluncaya kadar bu mücadeleyi birinci önceliği olarak gördüğü’ vurgulandı.
Husilerin uzlaşmazlığı, ekonomik ve siyasi kazanç arayışları ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Yemen’de ‘aşırı’ olarak tanımladığı koşulları dayatması sonucunda geniş çaplı çatışmalara dönülmesi ve barış çabalarının çökmesi endişeleri arasında, Yemenliler hala Husileri ateşkesi uzatmaya ve kapsamını genişletmeye ikna etme konusunda BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg liderliğindeki çabaların sonuç vermesini bekliyor.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği cuma günü, Husi milislerini geçen ay barış anlaşmasının sona ermesinden bu yana savaş suçları işlemekle suçladı ve keskin nişancı saldırıları ve bombardımanlar gerçekleştirdiklerini belirtti.
ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, ateşkesin yenilenmesi ve kapsamının genişletilmesi çabalarına destek olmak üzere bölgeye döndü. Lenderking bu bağlamda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. Washington, Husilere yönelik barış yolunu seçme çağrısını yineledi. Diğer yandan, Dışişleri Bakanlığı resmi bir hesabında yayınladığı açıklamada “Husilere tüm dünyanın onların eylemlerini izlediğini hatırlatıyor ve onları Birleşmiş Milletler ile iş birliği yapmaya ve Yemen’de barışı sağlama çağrılarına kulak vermeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Lübnan genelinde Hizbullah çağrı cihazları ve telsizlerine yönelik eşi benzeri görülmemiş güvenlik ihlali ve salı ile çarşamba günleri binlerce eş zamanlı patlama, kişisel cep telefonlarının ne kadar tehlikeli olduğu ve nasıl uzaktan patlatılabildiği konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.

Cep telefonu bataryaları son derece yanıcı kimyasallardan üretilir, ancak bir kontrol ünitesi doğrudan bataryaya bağlıdır ve bataryayı güvende tutmak için özel bir yazılımla donatılmıştır.

DeepSAFE Technology'nin kurucusu ve McAfee, Intel ve Nokia'da güvenlik ve koruma araştırmaları eski başkanı olan Ahmed Sallam'a göre bu kontrol ünitesi, en önemlisi tüm üniteyi bataryanın sıcaklığını ateşleme noktasına yükseltebilecek kötü amaçlı yazılım içeren başka bir ünite ile değiştirmek olan çok sayıda hackleme yöntemi ile kötü niyetli olarak manipüle edilebilir. Bu, Lübnan vakasında olduğu gibi belirli cihazları hedef almak için yapılabilir.

grbtny
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninden (AFP)

Şarku’l Avsat'a konuşan Sallam, “Kötü niyetli bir şekilde üretilebilen bataryalar da var. Bunlar ya sıcaklığı belirli bir dereceye yükselterek ya da patlatma sistemini harekete geçiren bir ünite aracılığıyla ateşlenebilen patlayıcı maddeler içerirler. Tüm bunlar, radyo dalgaları ya da herhangi bir kablosuz elektrik dalgası yoluyla uzaktan sinyal alabilen harici bir iletişim ünitesi ile bataryaya içeriden bağlı çok küçük bir kontrol ünitesi yerleştirilerek yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Sallam sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış dünya ile iletişim olmasa da patlamalar senkronize edilebilir. Kötü amaçlı yazılım, tıpkı saatli bombaların çalıştığı gibi, tüm patlamaların aynı anda gerçekleşmesi için belirli bir anı bekleyebilir.”

Los Angeles'taki California Üniversitesi Kimya Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve pil geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmış bir ABD şirketi olan Nanotech Energy'nin bilim ve teknoloji şefi Maher el-Kady, “Lübnan'daki patlamalar tesadüfen değil, kasıtlı olarak meydana geldi. Büyük olasılıkla cihazlara uzaktan etkinleştirilen bir kontrol devresi yerleştirilmişti. Bu da patlamaların senkronizasyonunu açıklıyor” şeklinde konuştu.

cdvfgthy
Lübnan Ordusu tehlikeli gördüğü telsiz ve çağrı cihazlarını imha etmek üzere topluyor. (AFP)

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Kady, “Herhangi bir bataryanın patlamasına yol açabilecek birkaç mekanizma vardır. Bunlardan ilki, mobil cihazın ya da elektrikli otomobilin bataryaya metal bir cismin girmesine yol açan bir kazaya maruz kalması ya da batarya parçalarının sıkışmasına ve parçalarının tahrip olmasına yol açan yüksek orandaki basınç yahut da bataryanın yüksek bir yerden düşerek parçalarının tahrip olmasıdır. İki olasılık daha var: Birincisi bataryanın sıcaklığının çok yüksek oranlara çıkmasına neden olarak patlamasına yol açan harici bir katalizörün varlığı ve ikincisi de bataryanın içindeki pozitif terminalin negatif terminale bağlanmasına yol açan harici bir etkileyicinin varlığıyla ilgili” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre cep telefonları hacklenebilir. Ayrıca üretim ya da tedarik aşamalarından herhangi birinde ya da internet üzerinden erişilerek patlatılmak üzere içlerine kötü niyetli yazılımlar entegre edilebilir.

El-Kady, kasıtlı bir dış neden olmaksızın, üretim hataları nedeniyle bir pilin patlama olasılığının 10 milyon pil başına bir pili geçmediği konusunda kamuoyuna güvence verirken, pillerin 150 santigrat derecenin üzerine çıkabilen yüksek sıcaklıklara dayanmasını sağlamak için titiz testler yapıldığını da belirtti. Ancak bu durum, çağrı cihazlarında ve modern mobil cihazlarda bulunan lityum-iyon pilleri ‘saatli bomba’ olarak tanımlamasına engel olmadı. “Pil patlamalarının neden olduğu hasar, pilin boyutuna ve kullanıcının konumuna veya insan vücudunun hayati organlarından herhangi birine ne kadar yakın olduğuna bağlıdır” diyen el-Kady, elektrikli arabalar söz konusu olduğunda durumun daha da kötüleşeceğini, çünkü batarya boyutlarının bir cep telefonu bataryasının 5 bin ila 7 bin katına ulaşabileceğini belirtti.

Tedarik zincirleri

Yaşananların tekrarlanmasının nasıl önlenebileceği konusunda ise Sallam, tedarik zincirinin güvence altına alınması gerektiğine işaret ederek, Lübnan'a gelen cihazlarda olası değişiklikleri kontrol etmenin ve içlerine yeni bileşenler yerleştirilip yerleştirilmediğini test etmenin birçok yolu olduğunu açıkladı.

 

ascdvrg
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Teknik olarak, hassas bir terazi kullanılarak, ne kadar küçük olursa olsun cihazın ağırlığındaki herhangi bir değişiklik tespit edilebilir, böylece üzerinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı anlaşılabilir. Bu hassas terazi, başta batarya olmak üzere her bir birimin ağırlığını doğru bir şekilde hesaplamak için kullanılmalıdır. X-ray ve CT Scan gibi radyolojik cihazların yanı sıra patlayıcılar için kimyasal tespit üniteleri de kullanılabilir ve tüm bu teknik araçlar genellikle havaalanlarının içinde kullanılır. “Lübnan örneğinde meselenin ele alınışında büyük bir güvenlik açığı olduğunu düşünüyorum” diyen Sallam, herhangi bir patlayıcı maddenin varlığını ya da yokluğunu teyit etmek için kullanılabilen teknolojilerin mevcut olduğunu vurguladı.

fvrbgty
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanları (AP)

Medya kuruluşlarına göre, Lübnan'daki çağrı cihazları Tayvanlı bir şirket tarafından tasarlanmış ve Avrupa'da bilinmeyen başka bir şirkete üretim lisansı verilmişti. Bu nedenle üretim güvenliği ve uygulama kalitesi ile ilgili konular tespit edilememiş olabilir.

Genel olarak çağrı cihazları, ister alıcı uçta tek yönlü bir bağlantı olsun, ister alıcı ve verici uçta iki yönlü bir bağlantı olsun, iletişim sürecini kontrol etmek için bir sunucuya ihtiyaç duyar. Ancak Sallam'a göre bu sunucular veri tabanlarına sahip ve genellikle siber saldırılara ve hacklere karşı savunmasız olan dijital işletim sistemlerini çalıştırıyor.

“Çağrı cihazları tedarik zinciri boyunca değiştirilebilir, aynı şey sunucular için de geçerli olabilir” diyen Sallam, cihazların kendilerinin de değiştirilebileceğini ve üretim süreçleri ya da nakliye ve tedarik zincirleri sırasında ‘kötü niyetli’ yazılımlar eklenebileceğini açıkladı.