İranlı ünlü aktris Taraneh Alidoosti rejime meydan okuyarak başörtüsüz fotoğraf paylaştı

Taraneh Alidoosti’nin Instagram’da paylaştığı fotoğraf
Taraneh Alidoosti’nin Instagram’da paylaştığı fotoğraf
TT

İranlı ünlü aktris Taraneh Alidoosti rejime meydan okuyarak başörtüsüz fotoğraf paylaştı

Taraneh Alidoosti’nin Instagram’da paylaştığı fotoğraf
Taraneh Alidoosti’nin Instagram’da paylaştığı fotoğraf

İran’ın önde gelen aktrislerinden biri olan Taraneh Alidoosti, kadınların başörtüsü takmasını zorunlu kılan kurallara meydan okuyarak, sosyal medyada başörtüsüz bir fotoğrafını paylaştı.
AFP’nin haberine göre ünlü aktris, Mahsa Amini’nin ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra 16 Eylül’de hayatını kaybetmesiyle patlak veren protestolara destek verdi.
İran’ı terk etmeyen ve protesto hareketini açıkça destekleyen Alidosti, Instagram hesabından başörtüsüz bir şekilde, Kürtçe ‘Jin, Jiyad, Azadi’ (Kadın, Hayat, Özgürlük) yazılı bir kağıt tuttuğu bir fotoğrafını paylaştı.
Taraneh Alidoosti, 2017’de En İyi Yabancı Film Oscar’ını kazanan The Salesman da dahil olmak üzere birçok uluslararası ödül kazanan yönetmen Asghar Farhadi’nin filmlerinin yıldızı.
Aktris, kısa bir süre önce yaptığı açıklamada ‘ne pahasına olursa olsun’ ülkesinde kalacağına söz vererek, kariyerine ara vermeyi, öldürülen veya gözaltına alınanların ailelerine yardım etmeyi planladığını söyledi.
38 yaşındaki oyuncu, yabancı pasaportu olduğuna dair iddiaları reddederek şunları dile getirdi;
“Burada kalacağım ve ayrılmaya niyetim yok. Kalacağım, çalışmayı bırakacağım. Mahkumların ve öldürülenlerin ailelerinin yanında olacağım. Ülkem için savaşacağım. Haklarımı savunmak için her türlü bedeli ödeyeceğim ve en önemlisi bugün birlikte inşa ettiğimiz şeye inanıyorum.”
Ünlü aktris, İran’da kadın ve insan haklarının savunucusu olarak biliniyor.
Alidoosti, ülkeyi sarsan Kasım 2019 protestoları sırasında da, İranlıların vatandaş olmaktan ziyade ‘milyonlarca esir’ olduğunu dile getirdi.



WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
TT

WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)

Wall Street Journal'ın (WSJ) Lübnanlı üst düzey askeri yetkililere dayandırdığı haberine göre, Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'nda çalışan onlarca kişi Hizbullah mensubu oldukları şüphesiyle işten çıkarıldı ve havalimanı üzerinden örgüte 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimi engellendi.

WSJ, Lübnanlı yetkililerin Hizbullah'ın ülke üzerindeki hakimiyetini gevşetmeye çalıştığını ve bunun örgütün yıllardır kaçakçılık kanalı ve ülkedeki hakimiyetinin bir sembolü olarak kullandığı havaalanında başladığını bildirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, “Kaçakçılar gözaltına alındı ve şimdi yasal prosedürler uygulanıyor” dedi.

Hizbullah'ı destekleyen İran'dan yapılan birçok uçuş şubat ayından bu yana askıya alındı.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, yetkililerin havalimanına yapay zekâ destekli yeni gözetleme teknolojileri kurduğunu söyledi.

Bu revizyon, Hizbullah'ın etkisini ve gelir kaynaklarını azaltmaya yönelik daha geniş çaplı bir çabanın parçası. Lübnan Başbakanı Selam WSJ’ye yaptığı açıklamada, “Farkı hissedebilirsiniz. Lübnan'ın modern tarihinde ilk kez kaçakçılık konusunda daha iyi durumdayız” ifadelerini kullandı.

Lübnan dış dünya ile bağlantısını Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndan sağlıyor. Hizbullah'ın havalimanı üzerinde süregelen nüfuzu, burayı, İran'ın Hizbullah'a nakit ikmali yapmak için havalimanını kullandığından şikâyet eden İsrail'in saldırılarına açık hale getirdi.

Havalimanını geri alma hamleleri, Lübnan ordusunun Beyrut'un kasım ayında Tel Aviv'le üzerinde anlaştığı ateşkesin temel şartlarından biri olan Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini ve silah depolarını dağıtma konusunda ilerleme kaydettiği bir dönemde geldi.

ABD'li ve İsrailli askeri yetkililer, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın güneydeki limanlar ve silahlar üzerindeki kontrolünü sınırlandırmak için attığı adımlardan memnuniyet duyduklarını ifade etseler de daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyorlar. ABD'li yetkililer Lübnan'ın yeni teknokrat liderliği altında daha fazla devlet kontrolü konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduklarını ifade ettiler.

Ateşkesi denetleyen uluslararası komitenin üyesi olan üst düzey bir ABD'li yetkili şunları söyledi: “Burada umutlanmak için bir neden var. Sadece altı ya da yedi ay oldu ve geçen kasım ayında ulaşılabileceğinden emin olmadığım bir noktaya ulaştık.”

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Lübnan emniyetinin kısa bir süre önce havalimanı üzerinden Hizbullah'a 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimini engellediğini bildirdi. Militan örgütün üyeleri para getirmek için havalimanını kullanmakta zorlandıklarını kabul ettiler. Hizbullah şu anda taahhütlerini finanse etmekte zorlanıyor. Örgüt, aralık ayında Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra İran'dan Suriye'ye uzanan ana silah kaçakçılığı rotalarını kaybetti.

Lübnanlı yetkililerin baskıları başlamadan önce Hizbullah, sahadaki personeli ve parlamentodaki büyük bloğu sayesinde Beyrut Havalimanı’nda önemli bir nüfuza sahipti ve bu sayede reform çabalarını engelleyebiliyordu. Havalimanının güvenliğini sağlamak, devlet kontrolünü sağlamlaştırmaya çalışan hükümetin en önemli önceliklerinden biri. Geçtiğimiz şubat ayında ordu, Lübnanlı yetkililerin bir İran uçağının inişine izin vermemesini protesto etmek için havalimanına giden yolları kapatan Hizbullah destekçileriyle karşı karşıya geldi.