Dünyanın en büyük karbon yutağı ormansızlaşma riski altında

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dünyanın en büyük karbon yutağı ormansızlaşma riski altında

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Mısır'ın ev sahipliğinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27) kapsamında yayımlanan "Bölgesel Değerlendirme 2022" raporuna göre, sahip olduğu biyoçeşitlilikle dünyanın en büyük karbon yutağı olarak tanımlanan Kongo Havzası'ndaki ormansızlaşma hızı, 2021 yılında, önceki yıllara kıyasla yüzde 5 artış kaydetti.
İklimle ilgili konularda danışmanlık hizmeti veren Climate Focus şirketi ile çeşitli sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu The Forest Declaration Assessment girişimi, dünyanın en büyük karbon yutağı konumundaki Kongo Havzası’ndaki ormansızlaşmayı ele aldıkları "Bölgesel Değerlendirme 2022" raporunun detaylarını, Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde devam eden COP27 zirvesi kapsamında yayımladıkları yazılı açıklamayla paylaştı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Climate Focus kıdemli danışmanı ve raporun baş yazarlarından Dr. Marion Ferrat, "Kongo Havzası kritik yol ayrımında. Ormansızlaşma diğer tropik bölgelere kıyasla daha düşük ama 2020’den bu yana arazi parçalanması ve orman kaybında artma eğilimi görüyoruz" dedi.
Söz konusu eğilimin devam etmesi halinde, tropik bir bölgede bulunan el değmemiş en büyük ormanın kaybedilme riski bulunduğu uyarısını yapan Ferrat, bunun yanı sıra muazzam ve eşsiz biyoçeşitlilikle iklimsel ve insani değerlerin de risk altında olduğunu ifade etti.

Rapordan
Bölgesel Değerlendirme 2022 Raporu'nda, Kongo Havzası ülkeleri Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Gabon ve Kongo Cumhuriyeti’nin de aralarında bulunduğu 145 ülkenin geçen yıl "Glasgow Ormanlar ve Arazi Kullanımı Liderler Bildirgesi"ni imzalayarak 2030'a dek ormansızlaşmayı durdurma ve tersine çevirme sözü verdikleri hatırlatıldı.
Belirlenen hedef için yalnızca 8 yılın kalması nedeniyle ülkelerin 2021 itibarıyla ormansızlaşmayı 2018-2020 yıllarına kıyasla her yıl yüzde 10 azaltmaları gerektiğinin altı çizilen raporda, bölgenin bu hedefe doğru planlandığı şekilde gitmediği ve ormansızlaşmanın, geçen yıllara kıyasla yüzde 5 arttığı kaydedildi.
Raporda, Kongo Havzası ülkelerinden sadece Kongo Cumhuriyeti ve Gabon'un 2030 hedefine uygun ilerlediğine ve bu ülkelerin ormansızlaşmayı sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 28 azalttığına vurgu yapıldı.

Kongo Havzası'nın önemi
Gezegendeki tüm türlerin 5’te birine ev sahipliği yapması açısından Kongo Havzası’nın biyoçeşitlilik için son derece önemli olduğuna dikkat çekilen raporda, "Bölgedeki ormanlar, alanlarının sadece yüzde 60’ı ile Amazon Havzası ormanlarının yuttuğu karbonun yaklaşık 6 katını yutma ve yılda 0,61 net gigaton karbondioksit eşdeğerini hapsetme kapasitesiyle aynı zamanda dünyanın en büyük karbon yutağını da barındırıyor" değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, havzanın önemine ilişkin şu ifadeler kullanıldı:
"Kongo Havzası ormanları, sosyo-kültürel, ekonomik ve ekolojik bir kaynak olarak, 60 milyon insana geçim kaynağı oluyor ve yakınlardaki kent merkezlerinde yaşayan 40 milyon insana besin kaynağı sağlıyor. Havza çevresinde yer alan Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Gabon ve Kongo Cumhuriyeti ülkelerinin nüfusunun üçte ikisi ise yoksulluk çekiyor."
Kırsal alanlarda yer alan küçük çiftliklerde yapılan geçimlik tarımın, Kongo Havzası’nın bozulmasının ve ormansızlaşmasının temel nedeni olduğu anlatılan raporda, yol ve yerleşim yerleri yapımlarının da arazi açılmasını hızlandırıcı rol oynadığına işaret edildi.
Raporda ayrıca madencilik, kerestecilik ve ticari tarım gibi endüstriyel faaliyetlerin havzadaki ormanlar için en büyük tehdit olduğu aktarıldı.



Trump: Putin ile görüşene kadar Ukrayna görüşmelerinde hiçbir şey olmayacak

TT

Trump: Putin ile görüşene kadar Ukrayna görüşmelerinde hiçbir şey olmayacak

ABD Başkanı Donald Trump, Katar ziyareti sırasında (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Katar ziyareti sırasında (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşene kadar Ukrayna barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi. Trump bugün, Ortadoğu turunun üçüncü ayağı olan Dubai'ye inmeden önce Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Putin ve ben buluşana kadar hiçbir şey olmayacak” dedi.

Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi halinde yarın Türkiye'ye gitme ihtimalinin olduğunu vurguladı.

Katar'da bulunduğu sırada, bir Rus heyeti Ukrayna ile üç yıl sonra yapılacak ilk doğrudan barış görüşmelerine katılmak üzere İstanbul'a gelirken Trump, “Biliyorsunuz, eğer bir şey olursa yarın Türkiye’ye gideceğim” dedi.

Trump, “Dünyaya psikolojik olarak yardımcı olabiliriz. Dolayısıyla Rusya ve Ukrayna ile iyi sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Trump dün yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılması halinde görüşmeler için Türkiye'ye gideceğini söylemişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin barış konusunda ciddi olduğunu göstermek için Putin'i görüşmeye çağırmasına rağmen Rusya, daha düşük seviyeli bir heyet gönderdi.

Trump, Putin'in yokluğuna şaşırmadığını ifade ederek, “Ben gitmiyorsam o neden gitsin?” diye sordu.

Trump göreve geldiğinde savaşın derhal sona erdirileceği sözünü vermiş, ancak Rusya, Ukrayna'nın da desteklediği ABD'nin 30 günlük koşulsuz ateşkes önerisini reddetmişti.

Ukrayna ile ABD yönetimi arasında iyileşen ilişkilere rağmen Trump, ülkesine milyarlarca dolarlık askeri yardım sağlamak için eski ABD Başkanı Joe Biden ile yakın çalışan Zelenskiy hakkında Katar'da yine aşağılayıcı ifadeler kullandı.

Trump, 28 Şubat'ta Beyaz Saray'da kendisi ve yardımcısı J.D. Vance ile gergin bir görüşme yapan Zelenskiy için “Bence o tarihin en büyük satıcısı” ifadesini kullandı.

Trump, yönetiminin Ukrayna'ya askeri yardımı azalttığını belirterek, “Bu çok kolaydı, bir çocuğun elinden şekerini almak gibi” dedi

Diğer yandan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin Ukrayna ve Rusya arasındaki müzakerelerde ilerleme kaydetmeyi ‘dört gözle beklediğini’ ve savaşın sürdürülebilir bir şekilde sona erdirilmesi için ‘her türlü mekanizmayı’ değerlendirmeye hazır olduğunu söyledi.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) dışişleri bakanlarının Türkiye'deki toplantısında konuşan Rubio, “Önümüzde yapılacak çok iş var ve biz bu sürece dahil olmaya devam ediyoruz. Herkes gibi biz de neler olacağını görmek için sabırsızlanıyoruz, ancak bu zor bir durum. Yakında bu konuda ilerleme kaydedileceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.

fgrthyjukı
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Antalya'daki NEST Kongre Merkezi'nde NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşmesi sırasında (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın RIA Novosti haber ajansından aktardığına göre bir Rus heyeti Ukrayna ile müzakerelere katılmak üzere bugün İstanbul'a geldi.

İstanbul’daki görüşmeler, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından birkaç ay sonra yapılan müzakerelerin başarısız olmasından bu yana Ukraynalılar ve Ruslar arasında çatışmayı sona erdirmeye yönelik ilk doğrudan barış görüşmeleri olacak. Her iki ülke de uzlaştırılması zor taleplerde bulunmaya devam ediyor. Rusya, Ukrayna'nın NATO’ya katılmaması ve ilhak ettiği Ukrayna topraklarını elinde tutması yönündeki talebini sürdürürken, müttefiklerinin desteğini alan Kiev bu koşulları kabul edilemez buluyor.

Buna karşılık Ukrayna, yeni bir Rus saldırısını önlemek için Batı'dan sağlam ‘güvenlik garantileri’ ve ülkenin yaklaşık yüzde 20'sini kontrol eden Rus ordusunun topraklarından tamamen çekilmesini istiyor.

NATO Genel Sekreteri bu müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi konusunda ‘ihtiyatlı’ bir iyimserlik dile getirerek, Rusların Ukrayna ile ‘bir sonraki adımları atması’ gerektiğini söyledi.