Cambridge ve Harvardlı fizikçiler Büyük Patlama'yı tartışmaya açtı: "Evren, Büyük Sıçrama'yla oluştu"

Evrende "CGB" tespit edilirse kozmik enflasyon teorisi çürütülmüş olacak

Büyük Patlama, ilk kez 1920'li yıllarda Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi Georges Lemaître tarafından ortaya atıldı (Scientific American)
Büyük Patlama, ilk kez 1920'li yıllarda Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi Georges Lemaître tarafından ortaya atıldı (Scientific American)
TT

Cambridge ve Harvardlı fizikçiler Büyük Patlama'yı tartışmaya açtı: "Evren, Büyük Sıçrama'yla oluştu"

Büyük Patlama, ilk kez 1920'li yıllarda Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi Georges Lemaître tarafından ortaya atıldı (Scientific American)
Büyük Patlama, ilk kez 1920'li yıllarda Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi Georges Lemaître tarafından ortaya atıldı (Scientific American)

Uluslararası bir araştırma ekibi, evrenin oluşumuyla ilgili en temel hipotez olan Büyük Patlama teorisini tartışmaya açtı.
The Astrophysical Journal Letters adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan yeni makaleye göre, evren Büyük Patlama yerine Büyük Sıçrama'yla ortaya çıkmış olabilir.
Araştırmacılar, kozmosun "enflasyon" diye bilinen genişleme/şişme sürecinin sonucunda değil, uzay-zamandaki bir sıçramanın sona ermesiyle doğduğunu öne sürdü.
Büyük Patlama'nın belkemiği olan enflasyon teorisine göre patlamanın erken döneminde uzay-zamanda üstel bir genişleme meydana geldi. Kozmik enflasyon diye anılan bu genişleme sona erdiğinde Büyük Patlama'nın meydana geldiği varsayılıyor.
Ancak Cambridge, Trento ve Harvard Üniversitesi'nden astrofizikçiler, enflasyon teorisini sorgulatan açık ve net bir sinyal olduğunu savunuyor.
Makalede bu sinyale kozmik graviton arkaplanı (cosmic graviton background /CGB) adı verildi. Ekip, henüz varsayımsal bir fenomen olan CGB'nin varlığının deneylerle kanıtlanabileceğine inanıyor.
CGB'nin temelini oluşturan varsayımsal parçacıklara "graviton" adı veriliyor. Uzun süredir tartışılan bu parçacıklar Albert Einstein'ın Genel Görelilik teorisinin de önemli bir parçası. Bunların kütleçekim kuvvetini ilettiği varsayılıyor.
Eğer yeni makalede bahsedildiği gibi, evren bir patlamayla değil, uzay-zamanın önce büzülmesi ve ardından bir sıçrama yaşamasıyla doğduysa CGB'nin varlığı kesinlikle doğru olmalı.
Zira evren, gravitonların serbestçe dolaşmasına izin verdiğinde, mutlak sıfırın biraz altındaki sıcaklığa sahip termal kütleçekim radyasyonu kalıntısının, yani CGB'nin ortaya çıkması zorunlu. 
Ancak Büyük Patlama teorisine göre, CGB'nin bugün var olması olanaksız. Çünkü yeni doğan evrenin üstel genişlemesi (yani enflasyon) bu tür kalıntıları tespit edilemeyecek noktaya gelene kadar seyreltmiş olmalı.
Ekibe göre bu durum, Büyük Patlama teorisini somut biçimde sınamanın mümkün olabileceği anlamına geliyor. Zira bir gün evrende CGB tespit edilirse kozmik enflasyon teorisi çürütülmüş olacak.
Öte yandan CGB'nin varlığının kanıtlanabilmesi veya çürütülebilmesi için de muazzam teknolojik ilerlemelere ihtiyaç var.
Araştırma ekibi yine de Büyük Patlama teorisini sınamanın mümkün olduğunu ve CGB'nin gelecekte tespit edilebileceğini savunuyor.
Independent Türkçe, Futurism, Cambridge Üniversitesi



Bebeğin cinsiyetini belirleyen faktörler tespit edildi

Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
TT

Bebeğin cinsiyetini belirleyen faktörler tespit edildi

Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)

Rachel Dobkin 

Cinsiyet açıklama partileri, yeni çocuklarının kız mı erkek mi olacağını merakla bekleyen aileler arasında giderek daha popüler hale geliyor. Ancak popüler inanışlara karşı çıkan yeni bir araştırmaya göre, bebeklerin cinsiyeti yazı tura sonucu gibi şansla belirlenmiyor.

Hakemli dergi Science Advances'ta cuma günü yayımlanan bir çalışma, ailelerin erkek ya da kız çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğınu ve bazı faktörlerin bu ihtimali etkilediğini tespit etti.

1956-2015'te iki ya da daha fazla sefer birer bebek doğuran en az 58 bin kadını analiz eden araştırmacılar, aynı cinsiyetten en az üç çocuk yapan annelerin, sonraki bebeklerinin yine aynı cinsiyetten olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu saptadı.

Kız ya da erkek çocuk sahibi olma ihtimali bu kişilerde yüzde 50-50 değil: Üç kız çocuk sahibi ailelerin başka bir kız çocuğu olma ihtimali yüzde 58, üç erkek çocuğu olan ailelerin bir erkek çocuk daha dünyaya getirme ihtimaliyse yüzde 61.

Peki neden böyle oluyor?

Araştırmacılar, annenin doğum yaptığı yaşa ve genetiğe işaret ediyor.

Çocuk doğurmaya 28 yaşından sonra başlayan kadınların aynı cinsiyetten çocuk sahibi olma ihtimali biraz daha yüksek çıktı. Çalışmada sadece erkek ya da sadece kız çocuk doğurmakla ilişkili iki gen de tespit edildi.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji alanında öğretim üyesi olan Jorge Chavarro, kıdemli yazarı olduğu çalışma hakında Washington Post'a "Bu genlerin neden doğumda cinsiyetle ilişkili olduğunu bilmiyoruz ancak öyleler ve bu da yeni sorular doğuruyor" dedi.

Çalışmanın, babalarla ilgili veri bulunmaması gibi bazı sınırlılıkları var.

Ayrıca çalışmada yer almayan bir uzman, araştırmanın genetik analizi hakkında uyarılarda bulunuyor.

Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi'nde genetik alanında öğretim üyesi olan Iain Mathieson, Washington Post'a yaptığı açıklamada analizin nispeten küçük bir örnekleme dayandığını ve diğer faktörlerden etkilenebileceğini söyledi.

Çalışmadaki araştırmacılar sözkonusu faktörlerin, bazı ailelerin aynı cinsiyetten çocuk sahibi olma olasılığının neden daha yüksek olduğunu ne ölçüde açıkladığını incelemek üzere daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu sonucuna vardı.

Yazarlar şu ifadeleri kullanıyor: 

O zamana kadar, aynı cinsiyetten iki ya da üç çocuğu olan ve farklı cinsiyetlerden çocuk sahibi olmak isteyen aileler, bir sonraki çocuklarını yaparken muhtemelen iki yüzü aynı bir madeni parayla yazı tura attıklarının farkında olmalı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news