Millie Bobby Brown: Stranger Things'in Mike'ı kötü öpüşüyordu

Oyuncular büyüdüğü için Stranger Things'in 5. sezonunda zaman atlaması yapılması bekleniyor (Netflix)
Oyuncular büyüdüğü için Stranger Things'in 5. sezonunda zaman atlaması yapılması bekleniyor (Netflix)
TT

Millie Bobby Brown: Stranger Things'in Mike'ı kötü öpüşüyordu

Oyuncular büyüdüğü için Stranger Things'in 5. sezonunda zaman atlaması yapılması bekleniyor (Netflix)
Oyuncular büyüdüğü için Stranger Things'in 5. sezonunda zaman atlaması yapılması bekleniyor (Netflix)

Popüler Netflix dizisi Stranger Things'in genç yıldızlarından Millie Bobby Brown yalan makinesine bağlandı ve rol arkadaşları hakkında bazı itiraflarda bulundu.
Vanity Fair'in YouTube kanalındaki programa katılan Brown özel hayatı, kariyeri ve dizideki Eleven rolü hakkında konuştu.
Programın bir noktasında konu Brown'ın dizideki erkek arkadaşı Mike Wheeler'ı canlandıran Finn Wolfhard'la kimyasının uyup uymadığına geldi.
Brown, "Wolfhard kötü mü öpüşüyordu?" sorusuna "Evet" yanıtını verdi ve yalan makinesi genç yıldızın doğru söylediğini onayladı.

Ardından Brown'a "Wolfhard öpüşme yeteneğini yıllar içinde geliştirdi mi?" diye soruldu. Genç yıldız bu soruya da "Benimle öpüşmesi açısından hayır" dedi.
Genç oyuncu bunları daha önce Wolfhard'a hiç söylemediğini ve rol arkadaşının bu büyük itirafı program yayımlanınca öğreneceğini ekledi.
Brown ve Wolfhard, Stranger Things'in 1. sezonunda ilk kez öpüştüklerinde henüz 12 ve 13 yaşlarındaydı.
Sezonlar ilerleyip oyuncular büyüdükçe öpüşme sahnelerinin yoğunluğu da artmıştı.
Daha önce Jimmy Fallon'ın talk show'una katılan yıldızlar, öpüşme sahnelerini "çocuksu" tutmaya çalıştıklarını söylemişti.
 
Independent Türkçe, Insider, Vanity Fair



Netflix'in 100 tam puanlı Kore dizisi beğeni topluyor

Yönetmenliğini Kim Won-seok'un üstlendiği, senaryosunu ise Lim Sang-choon'un kaleme aldığı dizi, yaklaşık 40 milyon dolarlık bütçesiyle şimdiye dek yapılmış en pahalı K-dramalardan biri (Netflix)
Yönetmenliğini Kim Won-seok'un üstlendiği, senaryosunu ise Lim Sang-choon'un kaleme aldığı dizi, yaklaşık 40 milyon dolarlık bütçesiyle şimdiye dek yapılmış en pahalı K-dramalardan biri (Netflix)
TT

Netflix'in 100 tam puanlı Kore dizisi beğeni topluyor

Yönetmenliğini Kim Won-seok'un üstlendiği, senaryosunu ise Lim Sang-choon'un kaleme aldığı dizi, yaklaşık 40 milyon dolarlık bütçesiyle şimdiye dek yapılmış en pahalı K-dramalardan biri (Netflix)
Yönetmenliğini Kim Won-seok'un üstlendiği, senaryosunu ise Lim Sang-choon'un kaleme aldığı dizi, yaklaşık 40 milyon dolarlık bütçesiyle şimdiye dek yapılmış en pahalı K-dramalardan biri (Netflix)

Netflix'teki Güney Kore yapımı dizi, sessiz sedasız ilerleyerek geçen hafta itibarıyla 32,9 milyon izlenme sayısına ulaştı. Hem televizyon yazarlarının hem de izleyicilerin kalbini kazanan yapım, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da da 100 üzerinden 100 tam puan almayı başardı.

"Duygusal, sade, derinlikli ve sessizce etkileyici" diye tanımlanan yapım, kalabalık dizi dünyasında içten tonuyla öne çıkıyor.

Dayanıklılık, kayıp ve kültürel aidiyet üzerine

Güney Kore'nin Jeju Adası'nda 1951'de geçen hikaye, büyük hayallerinden hiç vazgeçmeyen ama hayatın onu bambaşka yönlere savurduğu genç kadın Oh Ae-sun'un yaşamını konu alıyor. Çocukluk arkadaşı Yang Gwan-sik'le kurduğu uzun soluklu bağ ise dizi boyunca anlatının omurgasını oluşturuyor.

Dizi, büyük sürprizler ve dramatik dönemeçler yerine zaman içinde yavaş yavaş değişen arzuları, aile bağlarını ve aşkı odağına alıyor. Dayanıklılık, kayıp ve kültürel aidiyet gibi temalara da derinlikli bir şekilde değiniyor. 

Güney Kore'de daha çok pop yıldızı kimliğiyle tanınan IU, Ae-sun karakterine ruh kazandırırken, Park Bo-gum ise Gwan-sik rolünde sade ve etkili bir performans sergiliyor. İkilinin çekimlerden önce uzun süre birlikte vakit geçirerek doğal bir uyum yakalamaya çalıştığı ve bu enerjinin ekrana da yansıdığı yorumlarda sıkça dile getiriliyor.

"İnce işlenmiş oyunculuklar"

Oyunculukları abartıdan uzak ve doğal bulan eleştirmenler, dizinin genel tonunu da övgüyle anıyor. RogerEbert.com, When Life Gives You Tangerines için "4 mevsimlik bir aşk hikayesi" yorumunu yaptı.

South China Morning Post ise dizinin "samimi yaklaşımı" ve "ince işlenmiş oyunculukları"nı öne çıkarırken, yapımın alışılmışın dışındaki sakin ritmini beğendiğini yazdı.

Öte yandan bazı eleştirmenler dizinin yavaş temposunun, 12 bölümlük sezonu tamamlamayı zorlaştırabileceğini belirtti. Decider, "K-dramalara özel ilgisi olmayanlar için bu çatışma oranı düşük, hayatın içinden öyküyü 12 bölümde izlemek zorlayıcı olabilir. Belki daha az bölümle ya da uzun metraj bir filmle anlatılsa daha etkili olurdu" yorumunu yaptı.

Yine de birçok izleyici, dizinin yaş almak, değişen beklentiler ve yıllara yayılan dostlukları abartıya kaçmadan, ağır melodram ya da pembe dizi tonuna düşmeden işlemesini takdir etti.

"Hüzünlü ama umut verici"

Bir Rotten Tomatoes yorumu şöyle diyor: 

Ae-sun'un yolculuğu buruk bir hikaye... Hayallerinden nasıl uzaklaştığını görmek hüzünlü ama hayatın içindeki tatlı anları yakalayabilmesi umut verici.

Duygusal sahneleriyle izleyiciyi sık sık gözyaşlarına boğan diziyi seyrederken mendil bulundurmakta fayda var.

Independent Türkçe, Metro, Express