Küresel piyasalarda gözler yoğun veri gündemine çevrildi

Küresel pay piyasaları, ABD'de enflasyonun beklentilerin altında kalmasıyla pozitif bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler yoğun veri gündemine çevrildi.

AA
AA
TT

Küresel piyasalarda gözler yoğun veri gündemine çevrildi

AA
AA

ABD'de enflasyonun seyri varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürüyor.
Ülkede hafta içinde açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ekimde aylık bazda yüzde 0,4 artarken, yıllık enflasyon yüzde 7,7 ile 9 ayın en düşük seviyesine geriledi. Ülkede çekirdek enflasyon da ekimde yıllık yüzde 6,3 ile 40 yılın zirvesinden geri çekildi.
Beklentilerin altında kalan enflasyon verileri, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) agresif faiz artırımlarını yavaşlatacağı umutlarını artırırken, para piyasası fiyatlamalarında bankanın gelecek ay faizleri 50 baz puan artıracağı beklentileri yüzde 81'e yükseldi.
Fed yetkililerinin değerlendirmeleri de para politikası sıkılaştırma hızında yavaşlama beklentilerini destekledi.
Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, faiz artırımlarının enflasyon üzerindeki baskıyı sürdürmesini beklediğini belirtirken, Kansas City Fed Başkanı Esther George da faiz artırımlarının daha yavaş hızda yapılmasını desteklediğini söyledi.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly ise faiz oranlarının gelecek yıl yüzde 4,9'a yükselmesini beklediğini belirterek, yıllık yüzde 7,7'lik enflasyonun biraz soluk aldırdığını kaydetti.
Tahvil piyasalarında geçen hafta uzun dönemli varlıklarda alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, resesyon fiyatlamaları da güçlendi.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi geçen hafta yaklaşık 30 baz puan gerileyerek yüzde 3,82'ye inerken, 3 aylık hazine bonosu getirisi 5 baz puan artarak yüzde 4,17'ye çıktı. Böylece gelecek dönem resesyon sinyali olarak kabul edilen bu iki varlık arasındaki fark 35 baz puanla Mayıs 2019'dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Söz konusu gelişmelerle dolar endeksi haftayı yüzde 4 azalışla 106,3'ten tamamlarken, Fed'in şahin politikalarında yumuşamaya gideceğine yönelik beklentilerle Temmuz 2020'den bu yana en güçlü haftalık yükselişini kaydeden altının ons fiyatı, haftalık bazda yüzde 5,3 yükselerek 1.770 dolara çıktı.
Öte yandan, geçen hafta kripto para borsası FTX'in iflas başvurusu yapmasıyla sonlanan süreç kripto varlıklarda önemli düşüşe sebep oldu.
Kripto para borsası FTX, rakibi ve dünyanın en büyük kripto para borsası Binance ile arasında çıkan sorunların ardından likidite sıkıntısı yaşamaya başladı.
FTX'in Üst Yöneticisi (CEO) Sam Bankman-Fried, şirketinin likidite sorununu çözebilmek için 8 Kasım'da Binance Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Changpeng Zhao ile görüşmelere başlamış ve taraflar Binance’in FTX’i satın almasına yönelik niyet mektubu imzalamıştı.
Binance, görüşmelere başlanmasından kısa bir süre sonra FTX’i satın almaktan vazgeçtiğini duyurmasının ardından, FTX iflas başvurusunda bulunurken, şirketin CEO'su Bankman-Fried da istifa etti.
Zhao, İngiltere merkezli Financial Times gazetesine verdiği röportajda, 1 trilyon dolarlık dijital varlık piyasasının 2008'deki finansal çöküşe benzer bir krizle karşı karşıya olduğunu aktardı.
Bu gelişmelerle kripto para piyasaları negatif bir seyir izlerken, Bitcoin Kasım 2020'den bu yana en düşük seviye olan 15.588 dolara kadar gerilerken, hafta başından bu yana yüzde 20'den fazla değer kaybetti.
Brent petrolün varil fiyatı ise Çin'de artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları sebebiyle haftayı yüzde 3,1 azalışla 95 dolardan tamamladı.

Enflasyon verileri New York borsasını canlandırdı
ABD'de pay piyasaları bu hafta alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler özellikle konut sektörüne ilişkin veriler başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.
Ülkede enflasyonun yavaşlama eğilimi göstermesi ve beklentilerin de kalmasıyla New York borsasında perşembe günü hızlı yükseliş kaydedildi.
Fed yetkililerinin "ultra şahin" tonlarında görülen yumuşama da risk iştahını beslerken, gelecek hafta açıklanacak makroekonomik veriler ve banka yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin piyasalar üzerinde etkili olması bekleniyor.
ABD'de 8 Kasım'da düzenlenen ara seçimlerde Kongre'nin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senato'da çoğunluğun hangi partide olacağı henüz netleşmedi.
100 sandalyeli Senato'da Cumhuriyetçiler 49, Demokratlar 48 koltuğu garantilerken, Georgia'da 6 Aralık'ta yapılacak ikinci tur seçimine kadar kimin çoğunluğu kazanacağının netleşmeyeceği öngörülüyor.
Temsilciler Meclisi'nde ise Cumhuriyetçiler 207, Demokratlar 189 sandalyenin sahibi olurken, avantaj Cumhuriyetçilerde görünüyor.
Geçen hafta ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi 54,7'ye gerileyerek beklentilerden fazla düştü.
New York borsasında S&P 500 endeksi haftalık yüzde 5,90, Nasdaq endeksi yüzde 8,10 ve Dow Jones endeksi yüzde 4,15 değer kazandı.
14 Kasım ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve New York Fed sanayi endeksi, çarşamba perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, perşembe konut başlangıçları, inşaat izinleri ve Philadelphia Fed imalat endeksi ile cuma ikinci el konut satışları ve öncü endeks verileri takip edilecek.

Avrupa'da enflasyon güçlü kalmaya devam ediyor
Avrupa borsalarında geçen hafta İngiltere hariç alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, gelecek hafta gözler Avro Bölgesi'nde salı günkü büyüme başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyeleri hafta boyunca yaptıkları sözle yönlendirmelerde ultra şahin duruşlarını korurken, ECB Başkanı Christine Lagarde'ın cuma günü yapacağı açıklamalar öncesinde para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın gelecek toplantıda 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Fed'in şahin politikalarında yumuşamaya gideceği ve ECB'nin bir süre daha "ultra şahin" kalacağına yönelik beklentilerle yükselen avro/dolar paritesi haftayı yüzde 4 artışla 1,0354'ten tamamladı.
İngiltere Merkez Bankası, piyasalardaki oynaklığı azaltmak amacıyla geçen ay satın aldığı 19 milyar sterlinlik uzun vadeli ve enflasyona dayalı tahvillerin bir kısmını 29 Kasım'dan itibaren geri satmaya başlayacağını açıkladı. Öte yandan ülkenin yeni maliye bakanının 2025'ten sonra 3 yıl boyunca kamu harcamalarını dondurmayı planladığı haberleri basına yansıdı.
Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ve petrol fiyatlarındaki gevşemenin etkisiyle Hollanda'da işlem gören aralık vadeli doğal gaz kontratları haftalık bazda yüzde 14,7 gerileyerek 97,9 avrodan kapandı.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, İngiltere ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 daralırken, Almanya'da nihai enflasyon ekimde yüzde 10,4 oldu. İngiltere'de sanayi üretimi ise eylülde beklentilerin aksine yüzde 0,2 arttı.
Bu hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,23 değer kaybederken, Almanya'da DAX endeksi yüzde 5,68, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,78 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 5,04 yükseldi.
Gelecek hafta pazartesi Avro Bölgesi'nde sanayi üretimi, salı İngiltere'de işsizlik ve Almanya'da ZEW beklenti endeksi, çarşamba İngiltere'de TÜFE ve perşembe Avro Bölgesi'nde TÜFE takip edilecek.

Çin'de artan vaka sayılarına rağmen borsalarda pozitif seyir korundu
Asya borsalarında bu hafta alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, gelecek hafta gözler salı Japonya'da büyüme ve Çin'de sanayi üretimi verilerine çevrildi.
Çin'de artan Kovid-19 vakaları Çin borsasındaki yükselişi törpülerken, açıklanan makroekonomik veriler sonrası ekonominin gidişatına ilişkin soru işaretleri güçlü kalmaya devam ediyor.
Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) hafta içinde yayımlanan ekim ayı toplantı tutanakları, yetkililerin para politikasında değişime ihtiyaç olmadığını vurguladığı, ancak gelecekte ultra gevşek para politikasından çıkışın etkisini incelemeyi tartıştıklarını ortaya koydu. Öte yandan, BoJ Başkanı Haruhiko Kuroda ise görev süresinin gelecek yılın nisan ayında sona ermesinin ardından bir dönem daha atanmak istemediğini söyledi.
Asya'da açıklanan makroekonomik verilere göre, Çin'de ekimde yıllık bazda ihracat yüzde 0,3 ile Mayıs 2020'den bu yana ilk kez gerilerken, ithalat da yüzde 0,7 azaldı. Böylece ülkede dış ticaret fazlası 85,15 milyar dolarla beklentilerin altında kaldı.
Çin'de ekim ayı TÜFE aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 2,1 ile beklentilerin altında arttı. Aynı dönemde ülkede ÜFE ise yıllık yüzde 1,3 ile Aralık 2020'den bu yana ilk kez düşüş kaydetti.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,91, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,54, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 7,21 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 5,75 yükseldi.
14 Kasım ile başlayan haftanın veri takviminde salı Çin'de perakende satışlar ve Japonya'da sanayi üretimi ile perşembe dış ticaret dengesi ve cuma TÜFE takip edilecek.

Yurt içinde borsa rekor kırmaya devam etti
Yurt içinde bu hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi yüzde 5,66 artışla 4.455,53 puana yükselerek haftalık kapanış rekoru kırarken, gördüğü en yüksek seviyeyi de 4.552,44 puana taşıdı.
Cari işlemler hesabı eylülde 2 milyar 966 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari işlemler açığı 39 milyar 164 milyon dolar oldu. Sanayi üretimi, eylülde aylık bazda yüzde 1,6 düşerken, yıllık bazda yüzde 0,4 artış gösterdi.
Küresel endeks sağlayıcılarından MSCI, Türkiye standart endeksine SASA Polyester, Hektaş ve Yapı Kredi'yi eklediğini duyurdu.
Küçük ölçekli şirketler endeksine ise Aygaz, Borusan Yatırım ve Pazarlama, Doğuş Otomotiv, Girişim Elektrik Sanayi, Kontrolmatik Teknoloji, Kordsa Teknik Tekstil, Odaş Elektrik, OYAK Yatırım, Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri ve Ziraat Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı hisseleri eklenirken, Aksa Enerji Üretim, Coca-Cola İçecek, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Jantsa Jant Sanayi ve Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı çıkarıldı.
Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın 0,10 altında 18,5505'ten tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 4.550 ve 4.600 seviyelerinin direnç, 4.440 ve 4.400 puanın destek olarak takip edileceğini söyledi.
Gelecek hafta yurt içinde salı bütçe dengesi, çarşamba konut satışları ve konut fiyat endeksi ile cuma Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi takip edilecek.



ABD Hazine Bakanlığı, First Republic Bank için bulunan çözümden memnuniyet duyulduğunu açıkladı

AA
AA
TT

ABD Hazine Bakanlığı, First Republic Bank için bulunan çözümden memnuniyet duyulduğunu açıkladı

AA
AA

ABD Hazine Bakanlığı, bankacılık krizinde adı geçen First Republic Bank konusunda Mevduat Sigorta Fonu için en az maliyetle ve tüm mevduat sahiplerini koruyacak şekilde bir çözüm bulunmasından memnuniyet duyulduğunu bildirdi.
Hazine Bakanlığı Sözcüsü tarafından konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Hazine, kurum konusunda Mevduat Sigorta Fonu için en az maliyetle ve tüm mevduat sahiplerini koruyacak şekilde çözüm bulunmasından memnuniyet duyuyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
ABD bankacılık sisteminin sağlam ve dayanıklı olmaya devam ettiği vurgulanan açıklamada, Amerikalıların, mevduatlarının güvenliğinden ve bankacılık sisteminin işletmeler ile ailelere kredi sağlama işlevini yerine getirme kabiliyetinden emin olması gerektiği kaydedildi.

First Republic Bank'ın düzenleyicilerin devreye girmesiyle JPMorgan tarafından satın alınacağı açıklanmıştı
ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), bugün, First Republic Bank'ın kapatıldığını ve varlıklarının ABD'nin büyük bankalarından JPMorgan Chase tarafından satın alınacağını duyurmuştu.
FDIC'den yapılan açıklamada, bankanın 93,5 milyar dolarlık mevduatının tamamının (sigortasız mevduatlar dahil) ve varlıklarının çoğunun JPMorgan Chase'e satılacağı, First Republic'in satılmasının Mevduat Sigorta Fonu'na 13 milyar dolara mal olacağının tahmin edildiği kaydedilmişti.
First Republic Bank'ın 13 Nisan itibarıyla 229,1 milyar dolarlık toplam varlığa ve 103,9 milyar dolarlık mevduata sahip olduğu bildirilen açıklamada, el konulan bankanın 8 eyaletteki 84 ofisinin yarından itibaren JPMorgan Chase'in şubeleri olarak yeniden açılacağı aktarılmıştı.
Anlaşmanın bir parçası olarak, JPMorgan Chase'in, FDIC'e 10,6 milyar dolarlık ödeme yapacağı bildirildi.

"Hükümetimiz bizi adım atmaya çağırdı"
JPMorgan Chase Üst Yöneticisi (CEO) Jamie Dimon da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Hükümetimiz bizi ve diğerlerini adım atmaya çağırdı ve biz de yaptık." ifadesini kullandı.
Dimon, JPMorgan Chase'in finansal gücünün, kabiliyetinin ve iş modelinin söz konusu işlemi Mevduat Sigorta Fonu'nun maliyetlerini en aza indirecek şekilde yürütmek için bir teklif vermesine olanak sağladığını kaydetti.
Jamie Dimon, satın almanın genel olarak, JPMorgan Chase için mütevazı bir fayda sağladığını aktardı.

ABD'de 2 ay içinde iflas eden üçüncü banka oldu
First Republic Bank, faiz oranlarındaki keskin yükselişin ardından ABD'de 2 ay içinde iflas eden üçüncü banka oldu.
Bankanın hisseleri, geçen hafta açıklanan ilk çeyrek bilançosunun ardından keskin bir düşüş kaydetmiş. Söz konusu düşüş bankayı ayakta tutabilecek bir kurtarma anlaşması için umutların azalmasıyla daha da derinleşmişti.
Cuma günü yüzde 50'den fazla düşüş kaydeden bankanın hisse fiyatı, yılbaşından bu yana da yaklaşık yüzde 99 değer kaybetti.

İlk çeyrek bilançosu, mevduatlarının yüzde 40'ın üzerinde azaldığını gösterdi
ABD'de geçen ay Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank'ın iflası sonrası First Republic Bank da finansal zorluk yaşamıştı.
Bank of America, Citigroup, JPMorgan Chase ve Wells Fargo'nun aralarında bulunduğu 11 büyük banka, mart ayı ortasında, First Republic Bank'a destek olmak ve bankacılık sektöründeki güveni sağlayarak bankalardan kaçışların yayılmasını önlemek amacıyla toplam 30 milyar dolar mevduat aktaracağını duyurmuştu.
First Republic'in yılın ilk çeyreğine ilişkin bilançosu, bankanın mevduatlarının, ABD'li büyük bankalardan gelen 30 milyar dolara rağmen mart sonu itibarıyla geçen yılın sonuna kıyasla yüzde 40,8 azaldığını ortaya koymuştu.