Tunus'un ticaret açığı yüzde 60 arttı

Bir tanka süt döken Tunuslu iki çiftçi (EPA)
Bir tanka süt döken Tunuslu iki çiftçi (EPA)
TT

Tunus'un ticaret açığı yüzde 60 arttı

Bir tanka süt döken Tunuslu iki çiftçi (EPA)
Bir tanka süt döken Tunuslu iki çiftçi (EPA)

Tunus İstatistik Enstitüsü, Tunus'un ticaret açığında geçtiğimiz Ekim ayının sonlarında en az yüzde 60 artış kaydedildiğini bildirdi. Geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında bu rakamın geçmiş yıllara oranla rekor seviyeye uylaştığı bildirildi. Bütçe açığının yaklaşık 21 milyar Tunus dinarına (yaklaşık 6.7 milyar dolar) tekabül ettiği, yılın ilk dokuz ayında bu açığın yaklaşık 19,2 milyara ulaştığı ifade edildi. Bir ay içinde kaydedilen açıktaki artışın en az 2,1 milyar dinara tekabül ettiği biliniyor.
Tunus İstatistik Enstitüsü, ticaret dengesi açığındaki artışı tek başına oranın yaklaşık yüzde 30'unu teşkil eden Çin başta olmak üzere Türkiye, Cezayir, Rusya, İtalya ve İspanya gibi bazı ülkelerle kaydedilen açıklara bağlıyor. Öte yandan Tunus ticaret borsaları, Fransa, Almanya ve Libya gibi diğer birçok ülke ile net kar kaydetti. Geçen yılın aynı dönemindeki 13,3 milyar dinara kıyasla 21 milyar dinar açık kaydedildi.
Bu yılın ilk 10 ayında Tunus ihracatında yüzde 24,9, ithalatta ise yüzde 34 artış kaydedildi. İhracatın ithalat yoluyla kapatılma oranı ise yüzde 5,1 azalarak yüzde 68,9 değerinde kaydedildi.
Tunus Merkez Bankası, döviz rezervlerinin üç yılın en düşük seviyesine düştüğünü açıkladı. İstatistikler, rezervin bu ayın dokuzunda 22 bin 326 milyar dinara gerilediğini gösterdi. Bu rakam, 2021'de aynı dönemdeki 121 güne kıyasla 100 günlük ithalatı karşılamak için yeterli görülüyor.
Tunus makamları, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) iki taraf arasında Tunus'un 1,9 milyar dolara kadar finansal kredi alacağı bir anlaşmanın uygulanmasını bekliyor. Bu rakam bilhassa gerekli mali kaynaklara ihtiyaç duyan devlet bütçesinin finansörlüğüne yönlendirilecek. Bu anlaşma, destek sistemindeki değişiklik, desteğin kademeli olarak terk edilmesine yönelik eğilim, devlet kurumlarında reform, çalışan ücretleri kütlelerinin azaltılması gibi IMF tarafından talep edilen bir dizi koşulla çelişiyor.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.