Sedef hastalığına yönelik bir ilaç diyabetin önlenmesinde umut vaat ediyor

Reuters

Finlandiya’daki Helsinki Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, sedef hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilacın, tip 1 diyabeti önlemek için kullanılabileceğini ortaya koydu. Nature Communications dergisinin son sayısında yayımlanan çalışmaya göre araştırmacılar, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan ‘Deucravacitinib’ ilacının, hastalığın ortaya çıkması ile ilişkili geni inhibe etmede etkili olduğunu kanıtladı.
Araştırmacılar, TYK2 genin salgılanmasının inhibe edilmesinin, tip 1 diyabetin başlamasına neden olan ‘pankreatik beta hücrelerinin’ zarar görmesini azaltabileceğini belirtti. Zira beta hücreleri, şeker hastalarının insülin enjeksiyonlarının alarak sağlaması gereken hayati insülinini üretiyor. Bu hipotez, yapılan çalışmada doğrulandı ve TYK2 geninin salgılanmasını inhibe edilmesi ile ‘beta hücrelerinin’ yok edilmesi etkili bir şekilde durduruldu.
Helsinki Üniversitesi’nden, çalışmanın baş yazarı Prof. Timo Otunkowski, üniversitenin internet sitesinde yayınlanan bir raporda şu açıklamada bulundu:
“Beta hücrelerinin yok edilmesi, vücudun bağışıklık sisteminin bir reaksiyonu sonucunda oluşur. Zira vücudun bağışıklık sistemi tarafından aktive edilen beyaz kan hücreleri kendi dokularına saldırır ve TYK2 genini kullanır.”
Otunkowski ilaç hakkında da “Sedef hastalığı için onaylanmış ilaç, beyaz kan hücrelerinin neden olduğu tahribatı önemli ölçüde azattı” ifadelerini kullandı.  Laboratuvar ortamında insan hücreleri üzerinde ulaşılan bu sonuçlar ışığında, TYK2 genini bastıran ilaç tip 1 diyabetin önlenmesi için umut verdi. Çalışmanın bir sonraki adımı, deney hayvanları üzerinde ilacın etkisinin dikkatlice incelenmesine dayanıyor. Sonuçlar olumlu çıkarsa, bir sonraki adımda klinik deneyler yapılabileceği kaydediliyor.
Bu ilacın kullanımına ilişkin önerilen mekanizmanın, hastalığı geliştirme riski yüksek olan kişiler için koruyucu bir ilaç olarak kullanılması olduğu belirtildi.
Otunkowski raporda şu ifadelere de yer verdi:
“Hastalıklara neden olan yüzlerce gen belirlenmiş olsa da çoğunun çalışma mekanizması halen belirsiz kalıyor. Başka bir deyişle, hastalığa yakalanma riski yüksek olan bireyleri tespit edebiliyorduk. Ancak büyük olumsuz etki riskine maruz kalmadan hastalığın gelişimini önlemenin etkili bir yolu bulunmamıştı. Önerilen ilaç, bunun için uygun bir çözüm olabilir.”