Mısır, COP27 aracılığıyla Nahda Barajı konusuna dikkat çekiyor

Mısır, su güvenliğini koruyan bir anlaşma talep ederken Etiyopya projeyi ‘hayati bir enerji kaynağı’ olarak tanıtıyor.

Sisi, Nancy Pelosi başkanlığındaki ABD heyeti ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Nancy Pelosi başkanlığındaki ABD heyeti ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır, COP27 aracılığıyla Nahda Barajı konusuna dikkat çekiyor

Sisi, Nancy Pelosi başkanlığındaki ABD heyeti ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Nancy Pelosi başkanlığındaki ABD heyeti ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, Şarm eş-Şeyh’teki 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’ndan (COP27) yararlanarak Nil Nehri üzerindeki Nahda Barajı konusunda Etiyopya ile olan anlaşmazlıkta uluslararası desteği artırmaya çalışıyor. Mısır bu bağlamda, ‘su güvenliğini koruyan yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma’ yapılmasını talep ediyor. Etiyopya ise COP27’de söz konusu baraj projesini ‘hayati bir enerji kaynağı’ olarak tanıtıyor.
Etiyopya, 2011’den bu yana inşa ettiği Nahda Barajı konusunda Mısır ve Sudan ile gerilim yaşıyor. Kahire, uluslararası Nil Nehri sularındaki ‘haklarının’ tehdit edildiğine dikkat çekerek doldurma ve işletme kurallarını önceden düzenleyen bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılması gerektiğini vurguluyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi perşembe akşamı COP27’nin oturum aralarında ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ve beraberindeki heyeti kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’ne göre Sisi, ABD heyeti üyelerine Nahda Barajı meselesinin son durumu hakkında bilgi verdi ve tüm tarafların çıkarlarını sağlamak ve Mısır’ın su güvenliğini korumak amacıyla barajın doldurulması ve işletilmesi konusunda bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılmasının gerektiğine ilişkin kararlı tutumunu vurguladı.
Mısır Dışişleri Bakanı ve COP27 Başkanı Samih Şukri dün Pelosi başkanlığındaki ABD heyetinin üyeleriyle bir araya geldi. Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre görüşmede su sorunları ve Nahda Barajı konusu üzerine uzun bir tartışma yapıldı. Dışişleri Bakanı, Mısır devletinin su kaynaklarını koruma konusundaki çeşitli çabalarına değindi.
Şukri, Mısır’ın barajın doldurulması ve işletilmesi kuralları konusunda Mısır, Etiyopya ve Sudan’ın çıkarlarını koruyan bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılmasına yönelik tutumunu vurguladı. Aynı zamanda, ‘gerekli anlaşmaya varmak için Etiyopya tarafında gerçek siyasi iradenin mevcut olmasının’ gerektiğine de dikkat çekti.
Afrika Birliği’nin sponsorluğunda üç ülke arasında Nisan 2021’den bu yana yürütülen müzakereler, ilerleme kaydedilmemesi sebebiyle durdu. Bu durum, Mısır’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne başvurdu ayrıca uluslararası ortaklara tüm tarafları tatmin eden bir anlaşmayı kabul etmesi için Etiyopya’ya baskı uygulama çağrısında bulunmasına yol açtı.
Mısır, Nil'deki 55,5 milyar metreküplük payına yaklaşık yüzde 97 oranında bağımlı. Ancak Etiyopya, ana kol üzerine inşa ettiği Nahda Barajı’nın tam işletimine yaklaşırken, bu su payında bir sıkıntı olacağı öngörülüyor.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Hani Suveylem konferansın sağladığı ivme kapsamında, cuma günü, Batı Avustralya Çevre ve İklim Eylemi Bakanı Hon Reece Whitby ile bir araya geldi. Mısır’ın tuzdan arındırma ve arıtma alanında uzmanlığa ve başarılı deneyimlere sahip olan başta Avustralya olmak üzere su ve iklim alanlarında tüm dünya ülkeleri ile iş birliği yapma arzusunu dile getirdi.
Suveylem, Mısır’ın su konusunu iklim eyleminin merkezine yerleştirmek için büyük çaba sarf ettiğini vurguladı. İklim konferansı kapsamında 10 günlük bir ‘su konferansı’ düzenlenmesine ve 14 Kasım’da yapılması planlanan ‘Su Günü’ sırasında su sektörüne yönelik uluslararası bir girişim başlatılacak olmasına dikkat çekti. Ayrıca küresel düzeyde su ve iklim konularını ele alan bu önemli girişime herkesin destek vermesinin önemini vurguladı.
Mısır ve Avustralya arasında suyun tuzdan arındırılması alanında karşılıklı iş birliği yapılması kararlaştırıldı. Suveylem nüfus artışı karşısında yenilenebilir su sağlamak üzere önemli bir kaynak olarak su arıtma araçlarının kullanımının yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti. Bunun yanı sıra tuzdan arındırmada modern teknoloji ve yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılmasının, maliyetlerin düşürülmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Diğer yandan Etiyopya konferans oturumlarında Nahda Barajı’nın iklim değişikliğine karşı bir proje olduğunu ve ülkeye elektrik enerjisi sağlamak için inşa edildiğini savundu. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Mısır hükümetini ve halkını COP27 konferansına başarıyla ev sahipliği yaptıkları için tebrik etti. Cumhurbaşkanı Sisi’ye, kendisini zirveye katılmaya davet ettiği ve cömert bir misafirperverlik gösterdiği için minnettarlığını dile getirdi.
Abiy Ahmed yaptığı konuşmada, Nahda Barajı’nın ülke ve bölge için hayati bir enerji kaynağı olmasının beklendiğini belirtti. Etiyopya’nın büyük yenilenebilir enerji potansiyeline ve büyük üretim ve iletim altyapısına rağmen, elektriğe erişim oranı hala yüzde 50’nin altında olduğunu vurguladı.
Ahmed, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Etiyopya, ağ içi ve dışı teknolojiler aracılığıyla 2030 yılına kadar tam erişim sağlamak amacıyla, jeotermal enerji, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını da dahil etmek üzere enerji karışımını çeşitlendirmek ve genişletmek için çok çalışıyor.”



Sivil Demokratik İttifak, Sudan'da askeri bir çözümün imkansızlığını vurguluyor

Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
TT

Sivil Demokratik İttifak, Sudan'da askeri bir çözümün imkansızlığını vurguluyor

Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)

Sudan'da eski Başbakan Abdullah Hamduk liderliğindeki Sivil Demokratik İttifak, müzakereler yoluyla savaşın derhal durdurulması çağrısında bulundu. Askeri çözümlerin imkansızlığını vurgulayan ittifak, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir liderliğindeki eski rejiminin yıkılması ve Ulusal Kongre Partisi'nin yasaklanması, askeri ve güvenlik kurumlarının yeniden inşa edilmesi ve yapılandırılması, ülkeyi beş yıl boyunca yönetecek geçici bir sivil hükümetin kurulması ve özgür ve adil seçimlere hazırlanılması çağrısını yineledi. İttifak ayrıca uzlaşmaya dayalı bir ulusal proje üzerinde istişarede bulunmaları için vizyonunu siyasi ve sivil güçlere sunma sözü verdi.

Sivil Demokratik İttifak, savaşların sona erdirilmesi ve sivil devletin yeniden kurulması için bir siyasi vizyon belgesinin tamamlandığını duyurarak, ülkeyi krizlerden çıkaracak ortak bir vizyon üzerinde anlaşmaya varmak amacıyla bu belgeyi tüm siyasi güçlere sunma niyetinde olduğunu açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı belgede, Sudan'daki çatışmanın ne kadar sürerse sürsün askeri yollarla çözülemeyeceği, acıları sona erdirmek ve ülkenin birliğini korumak için tek seçeneğin savaşı derhal sona erdirmek ve Sudanlıların öncülüğünde kapsamlı ve güvenilir bir barış süreci başlatmak olduğu, bunun da insani ve ateşkes bileşenleriyle krizin köklerine inen siyasi bir çözüme ve sivil bir siyasi sürecin oluşturulmasına yol açacağı belirtiliyor.

Sivil Demokratik İttifak sürecin kalıcı bir ateşkese, kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanmasına, geniş bir mutabakata dayalı geçiş dönemi anayasal düzenlemelerine geçişe, Aralık Devrimi’nin sivil ve demokratik geçiş yolunda restorasyonuna, siyaset ve ekonomiye müdahale etmeyen birleşik, profesyonel ve milliyetçi bir güvenlik ve askeri sistemin yeniden inşa ve tesis edilmesine yol açmasını bekliyor.

Bir adalet sistemi inşa etmek

Belge, ihlalcileri sorumlu tutan ve mağdurlara adalet sağlayan bir adalet sisteminin kurulmasının ve savaşın etkilerini tasfiye etmek, yeniden inşa etmek ve ülkeyi adil demokratik seçimlere götürmek için tam yetkiye sahip bir geçiş dönemi sivil otoritesinin oluşturulmasının önemini vurguluyor. Vizyona göre, barış süreci net kriterlere ve siyasi güçler, silahlı mücadele hareketleri, sivil toplum, profesyoneller, sendikalar ve direniş komiteleri tarafından temsil edilen, paydaşların katıldığı halk tarafından desteklenen, bilinen ve belirli taraflara dayanmalıdır.

frghr
Kasım 2024'te Sudan'ın Etiyopya sınırındaki el-Kalabat kasabasında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından yönetilen bir kampta yerinden edilmiş Sudanlılar (AFP)

Belge, ‘siyasi süreci uydurma ve sahte cephelerle boğma’ çabalarını reddederken, Ulusal Kongre Partisi, İslami Hareket ve onların cephelerinin savaşı ateşledikleri ve devam etmesi için çalıştıkları için ödüllendirilmelerini de reddediyor ve hesap vermeleri gerektiğini vurguluyor. Vizyon, genel seçimlerle sona erecek beş yıllık bir geçiş dönemi boyunca ülkeyi yönetecek ve ardından seçilmiş hükümet tarafından yönetilecek ikinci bir beş yıllık kurucu dönemle devam edecek olan geçiş dönemi yönetim düzeylerini ‘federal, bölgesel ve yerel’ olarak tanımlıyor.

Geçiş hükümetinin görevleri arasında, ateşkesi sürdürmek, güvenlik ve askeri sistemi inşa ve tesis etmeyi içeren güvenlik düzenlemelerini uygulamak, silahları toplamak, hukukun üstünlüğünü uygulamak, insani müdahaleyi sağlamak, savaşın yıktıklarını yeniden inşa etmek, gerçeğin ortaya çıkarılmasını, faillerin sorumlu tutulmasını, tazminatları, cezasızlığın önlenmesini, ulusal ekonominin desteklenmesini, kötüleşmesinin durdurulmasını ve yolsuzlukla mücadeleyi içeren bir geçiş dönemi adaleti ve ulusal uzlaşma sürecini başlatmak yer alıyor.

Vizyona göre geçiş dönemi görevleri arasında devletin sivil ve yargı kurumlarında reform yapılması, bağımsızlıklarının ve etkinliklerinin sağlanması, baskı araçlarının ortadan kaldırılması, Ekim 2021 darbesinden kaynaklananlarla yüzleşilmesi, ciddi bir ulusal diyalog için ortamın hazırlanması ve sivil ve demokratik bir devlette vatandaşların isteklerini yansıtan kalıcı bir anayasanın hazırlanması yer alıyor.

Beşir rejiminin yıkılması

Vizyon, el-Beşir rejiminin lağvedilmesini, feshedilmiş Ulusal Kongre Partisi ve cephelerinin siyasi faaliyetlerinin yasaklanmasını, derneklerinin, örgütlerinin ve cephelerinin yeniden tescil edilmesinin veya kayıt altına alınmasının engellenmesini ve ister kendi adına ister cephelerinden herhangi birinin adına kayıtlı olsun, fonlarının ve hisselerinin Maliye Bakanlığı’na teslim edilmesini vurguluyor.

gfgf
Eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, 2019'da devrilmesinin ardından yargılanması sırasında (Facebook)

Belgeye göre geçiş hükümeti, bağımsız seçim komisyonu kurarak, şeffaf bir seçmen kütüğü hazırlayarak, siyasi ve medya özgürlüklerini garanti altına alarak ve barış ve sivil geçiş için bölgesel ve uluslararası desteği harekete geçirebilecek dengeli bir dış politika yoluyla uluslararası toplumla diyaloğu teşvik ederek, ülkeyi özgür ve adil seçimlere hazırlayacaktır.

Vizyon, savaşların sona erdirilmesi, Sudan devletinin yeniden kurulması, ülkenin toprakları, kaynakları, hava ve deniz sahası üzerinde birliğinin ve egemenliğinin sağlanması, geçiş döneminde halkın otoritenin kaynağı olması, ordunun yönetime katılmaması, tüm din ve inançlara eşit mesafede duran ve dini, bölgesel, sosyal, ekonomik veya engelliliğe dayalı ayrımcılık olmaksızın hak ve görevler için vatandaşlığı esas alan sivil bir devlet inşa edilmesi için temeller ve ilkeler öngörüyor.

Vizyon ayrıca yönetim şeklini, bölgelerin siyasi, ekonomik ve kültürel işlerini yönetme haklarını tanıyan, tüm yetki düzeylerinde adil katılım haklarını garanti altına alan, kaynakların adil paylaşımı ilkesini benimseyen, dengeyi sağlayan, çeşitliliğe ve tarihi mağduriyetlere cevap veren, adaleti, eşitliği ve iyi yönetişimi yücelten, ulusal ilkelere ve uluslararası standartlara dayalı bir güvenlik ve askeri sistem kuran ve devlet kurumlarının bağımsızlığını sağlayan bir ‘federal sistem’ olarak tanımlıyor.

Dengeli dış politika

Belge, ülke çıkarlarını dikkate alan, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği destekleyen, başkalarının işlerine karışmaktan kaçınan, iyi komşuluk ilkesine dayanan ve terörizm, aşırıcılık, sınır ötesi suçlar ve yasadışı göçle mücadele eden dengeli bir dış politika çağrısında bulunuyor.

grt
Sudan'ın yeni başbakanı, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ın önünde yemin etti. (SUNA)

Vizyon, Sudan’da devam eden savaşı, ülkenin birliğini tehdit eden, tehlikeli senaryolara kapı açan ve benzeri görülmemiş bir insani felakete neden olan ‘varoluşsal bir savaş’ olarak tanımladı. Savaşın özünde Aralık Devrimi’ni tasfiye etmeyi ve devrimin özgürlük, barış ve adalet hedeflerine ulaşacak sivil ve demokratik bir geçişin önünü tıkamayı amaçladığına dikkat çekildi.

Belgeye göre çatışmaları durdurma ihtiyacı, savaşların nedenlerini ve etkilerini ele alan sürdürülebilir barışçıl çözümlerin benimsenmesinde ve değişim yolunu tamamlayan ve adalet, vatandaşlık ve demokrasi devleti kuran kapsayıcı bir proje aracılığıyla ülkenin rönesansını yeniden tesis etmesinde yatıyor. Sivil Demokratik İttifak, ülkeyi kaos ve parçalanmaya rehin bırakmayı reddettiğini yineleyerek, vizyonunu siyasi ve toplumsal güçler için stratejik bir siyasi çerçeve olarak ortaya koyarak ‘kader savaşında’ mücadele edeceğini belirtti.