Elizabeth Hurley: Matthew Perry'yle çalışmak kabus gibiydi

Ünlü aktris, eski rol arkadaşı hakkında "Acı çektiğini görebiliyordunuz" dedi

Matthew Perry ve Elizabeth Hurley, Tehlikeli Dişi'de Joe ve Sara karakterlerini canlandırmıştı (FTM Production)
Matthew Perry ve Elizabeth Hurley, Tehlikeli Dişi'de Joe ve Sara karakterlerini canlandırmıştı (FTM Production)
TT

Elizabeth Hurley: Matthew Perry'yle çalışmak kabus gibiydi

Matthew Perry ve Elizabeth Hurley, Tehlikeli Dişi'de Joe ve Sara karakterlerini canlandırmıştı (FTM Production)
Matthew Perry ve Elizabeth Hurley, Tehlikeli Dişi'de Joe ve Sara karakterlerini canlandırmıştı (FTM Production)

Elizabeth Hurley, Matthew Perry bağımlılıkla mücadele ettiği için ünlü aktörle çalışmanın "kabus" olduğunu söyledi.
Friends yıldızının kısa süre önce yayımlanan Friends, Lovers and the Big Terrible Thing (Arkadaşlar, Aşıklar ve Büyük Korkunç Şey) adlı anı kitabında bir dizi hikaye gün yüzüne çıktı. Bunların çoğu Perry'nin akıl sağlığı ve madde bağımlılığıyla mücadelesini konu alıyordu.
57 yaşındaki Hurley, 2002'de vizyona giren romantik komedi filmi Tehlikeli Dişi'de (Serving Sara) 53 yaşındaki Perry'yle beraber başrolde yer almıştı.
Yahoo'ya konuşan Hurley, şimdiye kadar Perry'nin kitabından sadece pasajlar okuduğunu söyledi.
Hurley, "Epey ilginç. Çok komik bir adam olduğu gibi çok da komik bir yazar. Son derece yetenekli bir komedyen... Kelimelerle arası harika" dedi ve şöyle devam etti:
"Onunla çok güzel hatıralarım var. Dürüst olmak gerekirse, o dönem onunla çalışmak tam bir kabustu ve artık bilindiği gibi, filmimiz onun bağımlılığı yüzünden durdurulmuştu."
Model ve oyuncu, filmin o sırada mücbir sebepler altında olduğunu açıkladı. Sözleşmelerde yer alan mücbir sebep maddesi kontrol dışında öngörülemeyen koşullar ortaya çıktığında her iki tarafı da yükümlülükten kurtarıyor.
The Independent'ta yer alan habere göre Hurley, "Mücbir sebep halindeydik ve hepimiz evde oturup bir süre zaman öldürmek zorunda kaldık. Zordu, belli ki Perry zor zamanlar geçiriyordu ama yine de birlikte çalışması çok hoş ve güzel biriydi. Fakat acı çektiğini kesinlikle görebiliyordunuz" ifadelerini kullandı.
1994'ten 2004'e kadar devam eden 10 sezonluk komedi dizisi Friends'te Chandler Bing karakterini canlandıran Perry, madde bağımlılığıyla mücadelesine dair samimi açıklamalarda bulunmuştu.
Aktör, anı kitabında Friends hayranlarının dizideki görünümüne bakarak alkol mü yoksa uyuşturucu mu kullandığını ayırt edebileceklerini yazmıştı.
Perry, Friends'in 10. sezon finalinde son sözleri nasıl kendi karakterinin söylediğini de açıklamıştı.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe