Libya Devlet Yüksek Konseyi'nden Başbakan Dibeybe hakkında Başsavcılığa şikayethttps://turkish.aawsat.com/home/article/3987771/libya-devlet-y%C3%BCksek-konseyinden-ba%C5%9Fbakan-dibeybe-hakk%C4%B1nda-ba%C5%9Fsavc%C4%B1l%C4%B1%C4%9Fa-%C5%9Fikayet
Libya Devlet Yüksek Konseyi'nden Başbakan Dibeybe hakkında Başsavcılığa şikayet
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri (AA)
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, bugünkü Konsey toplantısının engellenmesinden sorumlu tuttuğu Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe hakkında Libya Başsavcılığına şikayette bulundu.
Devlet Yüksek Konseyi Basın Ofisinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Konsey Başkanı Mişri, Dibeybe ve bakanlarıyla ilgili Başsavcılığa şikayet dilekçesi sundu.
Dilekçesinde, Başbakan Dibeybe, Milli Güvenlik Müsteşarı İbrahim ed-Dibeybe, İletişim ve Siyasi İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı Velid el-Lafi'nin talimatlarıyla Konseyin kuşatıldığını ve toplantının engellendiğini öne süren Mişri, Başsavcılıktan olayla ilgili soruşturma açılmasını talep etti.
Dibeybe hükümetinden konuya dair henüz açıklama yapılmadı.
Trablus merkezli Libya Devlet Yüksek Konseyi, gün içinde Dibeybe'ye bağlı "silahlı kişilerin", Konsey üyelerinin toplantısını engellediğini öne sürmüştü.
Konseyin Facebook hesabından yapılan açıklamada, "Dibeybe'ye bağlı güçler Konsey karargahının önüne silahlı araçlar yerleştirdi" ifadelerine yer verilerek, üyelerin toplantı salonuna girmelerinin engellendiği belirtilmişti.
Konseyin bugün planlanan oturumunda, üst düzey kurumların raporu ve yürütme yetkisini birleştirme mekanizması tartışılacaktı.
Tobruk'taki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi arasında üst düzey kurumların yöneticilerinin değiştirilmesi ve yürütme yetkisinin birleştirilmesine yönelik toplantılar yapılıyor.
Ne olmuştu?
Mişri ve Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, 21 Ekim’de Fas’ın başkenti Rabat’ta bir araya gelmiş, Buznika Anlaşması'nı uygulayarak, birleşik bir yürütme otoritesi üzerinde uzlaşmayı hedeflediklerini duyurmuştu.
Üst düzey 7 kurumun ikisi üzerinde uzlaştıklarına işaret eden Mişri, kurumların geri kalanıyla ilgili uzlaşıya varmak için müzakereleri sürdürme konusunda anlaştıklarını aktarmıştı.
Ancak Başbakan Abdulhamid Dibeybe, Salih ve Mişri’nin Rabat'ta vardığı anlaşmayı, "paralel yol" şeklinde niteleyerek, "Libyalılar herkesten seçimlere yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesini istiyor. Üst düzey kurumların paylaşımı gibi paralel bir yolun konuşulması kabul edilemez" demişti.
Buznika Anlaşması’na göre ülkede üst düzey kurumların yöneticileri ancak iki yasama kurumunun uzlaşması sonucu değiştirilebiliyor.
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Sudan'da iki hükümetin varlığı, iç ve dış çevrelerde akıllardan uzak bir ihtimal değildi. Bu senaryo, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden yaklaşık bir yıl sonra, barışçıl bir çözüm için herhangi bir vizyon veya işaretin ufukta görünmemesi nedeniyle, olası birkaç senaryodan biri olarak ortaya atıldı.
ABD Barış Enstitüsü (USIP) Nisan 2024'te, Kenya'nın başkenti Nairobi'de, savaşa karşı olan geniş bir yelpazedeki siyasi ve sivil güçlerin katılımıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda savaşın gidişatı ve nereye varacağı değerlendirildi ve olası senaryolar incelendi.
Çalıştayda 3 senaryo ortaya kondu; İlki, savaşın, çatışmanın iki tarafından biri olan Sudan ordusu veya HDK’nin askeri zaferiyle sona ermesi idi. Ancak bu seçenek, savaşın niteliği ve dış müdahalelerin açıkça ortaya çıkması nedeniyle dışlandı.
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Hartum'da yaşanan çatışmalarda ağır hasar gören bina (AFP)
İkinci senaryo, müzakere ve savaştı. Bu senaryoda, sahadaki güç dengesinde radikal bir değişiklik ya da ‘zayıf denge’ meydana gelir ve müzakere masasında savaşın durdurulması yönünde bir adım atılır. Her iki taraf da çatışmalardan yorgun düşmüş olsa da, ordu ve İslamcı müttefiklerinin, düşmanlıkları durdurmayı ve sivilleri koruyarak insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Cidde Platformu’na defalarca ret cevabı vermeleri nedeniyle, bu seçenek o dönemde mümkün olmadı.
Çalıştayda yapılan uzun tartışmaların ardından odaklanılan üçüncü senaryo, Sudan'da iki hükümetin varlığıdır. Bu senaryo en olası olanıdır ve ülkedeki çatışmaların şiddetini azaltabilir ve taraflar arasında müzakere masasına oturmak için yollar açabilir.
Geçtiğimiz hafta, Sudan Kurucu İttifakı, HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) başkanlığında, ülkenin batısındaki Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'yı merkez alan paralel bir hükümet kurduğunu duyurdu. Ancak, ülkeyi bölünmeye maruz bırakma korkusuyla, resmi devlet kurumları dışında herhangi bir otorite kurulmasına bölgede önceden karşı çıkılmıştı.
Siyasi analist Mahir Ebu’l Cuh, Port Sudan ve Nyala'da meşruiyet için çekişen iki hükümetin varlığının artık bir gerçek olduğunu ve her ikisinin de meşru olmadığını, bu nedenle herhangi bir yasal tanıma olmaksızın ele alınacağını söyledi.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, askerleriyle birlikte daha önceki bir Hartum ziyareti sırasında (Arşiv – Sudan ordusu sayfası)
Ebu’l Cuh, “Arap ve Afrika ülkeleri Sudan'ın bölünmesini istemiyor ve bölünmeye izin vermeyecek. Böylece bölgede parçalanmanın önü açılmayacak” ifadelerini kullandı.
Ebu’l Cuh, “Port Sudan'da ordunun liderliğindeki fiili hükümetin para birimi ve kimlik belgelerinin değiştirilmesi ve kontrol ettiği bölgelerde lise sınavlarının yapılmasıyla ilgili olarak attığı adımlar, HDK’yi bir ittifak kurmak ve paralel bir otorite oluşturmak için gerekçeler ve mazeretler bulmaya itti” dedi.
Siyasi analist Ebu’l Cuh, uluslararası toplumun ‘Sudan'da iki hükümetin varlığının çatışmanın sonucu olduğunu; nedeni olmadığını, çözümün her iki tarafın da varlığında yattığını ve bunun bölgesel ve uluslararası tarafların çıkarlarına uygun olduğunu anladığını, bu nedenle her iki hükümetle de muhatap olunmasının muhtemel olduğunu’ belirtti.
Ebu’l Cuh, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan dörtlünün ertelenen toplantısının amacının ‘bölge ülkelerinin endişelerini ve çıkarlarını uzlaşma formülüyle ele almak, bunları krizin çözümüne katkıları çerçevesinde değerlendirmek ve ateşkesle başlayıp Sudan'da demokratik federal sivil yönetimin yeniden tesis edilmesiyle devam etmek’ olduğunu bildirdi.
Ebu’l Cuh, HDK’nin ‘taktiksel’ bir çerçeve içinde ‘iki hükümetin varlığı’ senaryosunu hedeflediğini ve bunun amacının ‘müzakerelerin (eğer gerçekleşirse) fiili durum olarak iki otorite arasında veya her iki tarafın askeri liderleri arasında yapılması’ olduğunu söyledi.
Siyasi ve askeri analist Hüsameddin Bedevi ise Sudan'da iki hükümetin varlığının, uluslararası toplumun barışçıl çözüm şansını artıracağını düşündüğü bir senaryo olduğunu, ancak aynı zamanda düşmanlığın ileri aşamalarına ve çatışmanın uzamasına yol açabilecek olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
Bedevi, “Silahlı çatışmanın devam etmesi ve uluslararası aktörlerin çekişmeleri, tarafları kontrol haritasını genişletmeye ve kendi sosyal çevrelerini temsil eden bölgelerde askeri varlık göstermeye itti” dedi.
Bedevi, “Her iki taraf da uluslararası meşruiyet arıyor ve kontrolündeki bölgelerde sivilleri koruduğu mesajını dünyaya iletmeye çalışıyor” diye konuştu.
Diğer yandan Darfur Bölgesi Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi, HDK tarafından ilan edilen paralel hükümetin bir veya iki yıl devam etmesi halinde fiili bir hükümet haline geleceğini ve uluslararası alanda tanınacağını, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için ateşkesin dayatılacağını söylemişti.