Endonezya Genelkurmay Başkanı Andika Perkasa, Şarku'l Avsat'a konuştu: G20 Liderler Zirvesi için 18 bin askeri personel görevlendirildi

Perkasa: Deprem ve acil durumlarda liderleri tahliye etmek için planlar hazırladık.

Endonezya Genelkurmay Başkanı Andika Perkasa, G20 Güvenlik Operasyonları Odası toplantılarına başkanlık etti. (Şarku’l Avsat)
Endonezya Genelkurmay Başkanı Andika Perkasa, G20 Güvenlik Operasyonları Odası toplantılarına başkanlık etti. (Şarku’l Avsat)
TT

Endonezya Genelkurmay Başkanı Andika Perkasa, Şarku'l Avsat'a konuştu: G20 Liderler Zirvesi için 18 bin askeri personel görevlendirildi

Endonezya Genelkurmay Başkanı Andika Perkasa, G20 Güvenlik Operasyonları Odası toplantılarına başkanlık etti. (Şarku’l Avsat)
Endonezya Genelkurmay Başkanı Andika Perkasa, G20 Güvenlik Operasyonları Odası toplantılarına başkanlık etti. (Şarku’l Avsat)

Bali Adası’nın G20 Liderler Zirvesi’nde adeta bir kaleye çeviren Endonezyalı yetkililer, Genelkurmay Başkanı General Andika Perkasa'nın gözetiminde, ulusal polis, ordu ve istihbarat birimlerinin de dahil olduğu geniş bir güvenlik operasyonu başlattı.
General Perkasa, başkanlığında yürütülen operasyon odasına yaptığı ziyarette Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği röportaja şunları söyledi:
“Bali'de, G20 Liderler Zirvesi için 18 bin askeri personel görevlendirildi. Bunlardan 14 bin 300'ü silahlı kuvvetler mensubu. Silahlı kuvvetler dışındakiler, hükümetimizle koordinasyon içinde çalışan polisler. Güvenlik personelinin konuşlandırılmasını denetledim ve güvenlik hazırlıkları tehditleri ve doğal afetleri kontrol altına almayı kapsayacak şekilde yapıldı.”
G-20 Liderler Zirvesi’ni güvence altına almak için yürütülen hazırlıklar arasında çok sayıda uçak, savaş gemisi ve zırhlı araç da konuşlandırıldı.
Silahlı kuvvetler, 13 uçağın konuşlandırılmasını denetliyor. Bu uçaklar arasında tıbbi tahliye için tasarlanmış C. 130 sınıfı uçaklar, keşif için iki Boeing ISR uçağı, havanın kötüleşmesi ve yağmurun önemli bir olayı tehdit etmesi durumunda hava durumu kontrol uçağı yer alıyor. Silahlı kuvvetler ayrıca hava sahasına herhangi bir yasa dışı girme girişimini engellemek amacıyla dört savaş uçağı, iki F-16 ve iki Suhoy konuşlandırdı. Bunun yanı ıra göreve 15 helikopter de dahil edildi. Helikopterlerin çoğunluğu tıbbi tahliyeler için ayrıldı. Ancak diğer tehditlere karşı koymak için tahsis edilmiş iki saldırı helikopteri de bulunuyor.

Doğal afetler
Bali'nin güvenlik hazırlıkları geleneksel tehditlerle sınırlı değil. Herhangi bir büyük uluslararası etkinliğin organizasyonuna eşlik eden terör tehditleri ve şiddetli gösterilerden kaynaklanan korkuların yanı sıra iki aktif ve bir sönmüş yanardağ bulunan ve her dakika depremlere tanık olan ada, deprem, tsunami ve volkanik patlamalar gibi olası doğal afet senaryolarına karşı da hazırlıklı.
General Perkasa'nın kuvvetleri, ada çevresindeki suları korumak ve tahliye amacıyla 14 donanma gemisi tahsis etti. Perkasa açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bali’de her dakika deprem oluyor. Bu depremlere karşı hazırlıklı olmalıyız. Deprem karşısında en güvenli yer, kıyıdan yaklaşık iki mil açıkta bulunan gemilerdir.”
Genelkurmay Başkanı, oluşturulan deprem senaryosunda, helikopterlerin ülke liderlerini ve heyetleri tahliye ederek bu gemilere bindireceğini bildirdi.
Alanda ise özel harekat timinin güvenliği artırmak ve acil durum tahliyelerine destek olmak için kullanılan 58 zırhlı aracı denetlediğini belirten Perkasa, altı liderin Endonezya makamlarının zırhlı araçlarını ödünç aldığına, birkaç liderin ise kendi araçlarını getirdiğine dikkat çektiği açıklamasında “Bu da geri kalan heyet liderlerinin güvenliğini sağlama sorumluluğunu Endonezya makamlarına yüklüyor" dedi.
Endonezya Genelkurmay Başkanı İstihbarat operasyonlarıyla ilgili olarak da geçen haziran ayında başlatıldıklarını ve operasyonların, ülke düzeyinde Milli İstihbarat Teşkilatı (BİN) ve polis istihbaratı ile koordineli olarak yürütüldüğünü söyledi. İstihbarat operasyonlarının etkinliğine güvendiklerini vurguladı.
 
Sınırlı kısıtlamalar
Vatandaşların hareketliliğine getirilen kısıtlamalara yönelik de  açıklamalarda bulunan General Perkasa, adadaki trafiğin ve hareketin zirveden önemli ölçüde etkilenmediğini belirterek "Polis, resmi bir alay geçtiğinde trafiği durduruyor ve ardından hızla yeniden açıyor” dedi.
G20 Liderler Zirvesi’ni organize etmekten sorumlu komite, Bali'deki yerel makamlarla iş birliği içinde, etkinlik sırasında dini ve geleneksel törenlerin askıya alınmasına karar verdi ve adada ulaşıma kısıtlamalar getirdi. Ayrıca özellikle ‘Nusa Dua’ bölgesindeki kamu çalışanlarını ve öğrencileri zirve çalışmasının sonuna kadar uzaktan çalışmaya ve eğitime devam etmeye yönlendirdi.
Diğer yandan Endonezyalı yetkililer, zirve haftasında adaya gidiş geliş trafiğini sınırlandırarak yolcuları cuma gününe kadar Bali’ye gidiş-dönüş uçuşlarına uygulanacak kısıtlamalara göre seyahat planlarını düzenlemeye çağırdı.
Endonezya Ulaştırma Bakanlığı yetkilisi Novi Rianto duruma dair şu açıklamada bulundu:
"Uluslararası uçuşlara hâlâ maksimum alan veriliyor çünkü çok sayıda uluslararası delege uçakta seyahat ediyor. Ancak Bali'ye uçuşlar ve iç hat uçuşları geçici olarak kısıtlandı."
Endonezya hükümeti, zirvenin uygun şekilde düzenlenmesine ve yürütülmesine özel önem veriyor. Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo birkaç gün önce, zirve öncesinde G20 toplantılarının yapıldığı genel merkezi ziyareti sırasında şu açıklamada bulundu:
"Bütün detayları inceledim. Her şeyi kontrol ettik ve konuklarımızı G20 zirvesine davet etmeye hazır olduğumuzu bildirmek isterim."



Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
TT

Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP

Analistler, Hindistan ve Pakistan'ın ABD'nin müdahalesi sayesinde topyekûn savaşın eşiğinden döndüğünü, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Keşmir anlaşmazlığında arabuluculuk yapmayı teklif etmesinin ardından Yeni Delhi'nin küresel diplomatik güç olma hedefinin büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Hindistan'ın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma yolundaki hızlı yükselişi, küresel sahnedeki güvenini ve etkisini arttırdı. Hindistan, Sri Lanka'daki ekonomik çöküş ve Myanmar depremi gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında önemli bir rol oynadı.

Ancak Keşmir konusunda Pakistan'la yaşanan çatışma Hindistan siyasetinin sinir uçlarına dokunuyor. Son birkaç gündür iki ülke arasında karşılıklı füze atışları ve hava saldırılarıyla şiddetlenen çatışmalarda en az 66 kişi hayatını kaybetti.

Hindistan'ın, Keşmir sorununda kendi çıkarlarından ödün vermeden ticaret gibi konularda Trump'ın gözüne girmek için diplomatik olarak nasıl bir yol izleyeceği büyük ölçüde iç politikaya bağlı olacak ve Keşmir sorununun gelecekteki seyrini belirleyebilecek.

Güney Asya analisti olan Michael Kugelman, “Hindistan (ateşkesin gerektirdiği) daha geniş kapsamlı görüşmelere sıcak bakmıyor. Bu yaklaşıma bağlı kalmak zorlu bir iş olacak” ifadelerini kullandı.

Ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunun bir işareti olarak iki hükümet cumartesi gecesi geç saatlerde ciddi ihlal suçlamalarında bulundu.

Kugelman ateşkesin gerilimin en yüksek olduğu dönemde ‘aceleyle sağlandığını’ kaydetti. Trump dün, “Bu iki büyük ulusla ticareti önemli ölçüde arttıracağım” dedi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çatışmanın başlamasından bu yana kamuoyu önünde herhangi bir yorumda bulunmadı.

Görsel kaldırıldı.Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)

Hindistan Keşmir'i kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve özellikle de dışarıdan bir arabulucu aracılığıyla müzakere edilemeyeceğini düşünüyor. Hem Hindistan hem de Pakistan, Keşmir'in bazı kısımlarını kontrol ediyor ve bölgede tam egemenlik iddiasında bulunuyor. Hindistan'ın Pakistan destekli bir isyan olarak tanımladığı durum yüzünden bölge üzerinde iki savaş ve çok sayıda başka çatışma yaşandı. Pakistan ise isyanı desteklediğini reddediyor.

Hindistanlı savunma analisti Brahma Chellaney, “Hindistan, ABD'nin baskısıyla, başladıktan sadece üç gün sonra askeri operasyonları durdurmayı kabul ederek, uluslararası toplumun dikkatini bu krize neden olan Pakistan destekli sınır ötesi terörizme odaklamak yerine Keşmir çatışmasına çekiyor” dedi.

İki ülkenin 1947'de ayrılmasından sonra Hindistan ve Pakistan, Keşmir konusunda süregelen anlaşmazlıklarında Batı tarafından on yıllar boyunca bir ve aynı olarak görüldü. Ancak son birkaç yılda Hindistan'ın ekonomik yükselişi de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle bu durum değişti. Pakistan'ın ekonomisi ise sıkıntıda ve Hindistan'ın yalnızca onda biri büyüklüğünde.

Görsel kaldırıldı.Hindistan Başbakanı Narendra Modi, (EPA)

Trump'ın Keşmir sorununa bir çözüm bulunması önerisi ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Hindistan ve Pakistan'ın tarafsız bir yerde daha geniş konularda görüşmelere başlayacağı yönündeki açıklaması, Hindistan'daki birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Pakistan, Trump'ın Keşmir konusundaki teklifi için defalarca teşekkür ederken, Hindistan, ateşkesin sağlanmasında herhangi bir üçüncü tarafın rolünü kabul etmeyerek, bunun tamamen iki taraf arasındaki bir anlaşmanın sonucu olduğunu ileri sürdü.

Hindistan'daki analistler ve muhalefet partileri, Yeni Delhi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Pakistan'a füze atarak stratejik hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını sorgulamaya başladı. Hindistan, bunun geçen ay Keşmir'de turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıya misilleme olduğunu iddia etti. Yeni Delhi saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu, İslamabad ise bu iddiayı reddetti.

Pakistan'ın iç kesimlerine füzelerin ateşlenmesi Modi'nin seleflerine kıyasla risk almaya daha meyilli olduğunu gösterdi. Ancak ani ateşkes Modi'yi ülke içinde nadir görülen eleştirilere maruz bıraktı.

Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nden (Hindistan Halk Partisi) eski bir parlamenter olan Swapan Dasgupta, ateşkesin Hindistan'da çeşitli nedenlerle iyi karşılanmadığını, çünkü ‘Trump'ın aniden ortaya çıkıp kararını açıkladığını’ söyledi.

Hindistan'ın ana muhalefet partisi Hindistan Ulusal Kongresi de bu görüşü yineleyerek, hükümetten ‘Washington'un neden ateşkes ilan ettiğini’ açıklamasını talep etti. Hindistan Ulusal Kongresi Sözcüsü Jairam Ramesh, “Üçüncü tarafların arabuluculuğu için kapıları açtık mı?” diye sordu.

Düşmanlıkların sona ermesine rağmen, ilişkilerde Hindistan'ın sertliğini test edecek ve daha katı bir yaklaşım benimsemesine neden olabilecek bir dizi sıcak nokta var.

Diğer yandan Pakistanlı diplomatlar ve hükümet yetkilileri, ülkeleri için en önemli konunun, Hindistan'ın geçen ay askıya aldığı ve Pakistan'daki çok sayıda çiftçi ve hidroelektrik santrali için hayati bir su kaynağı olan İndus Su Anlaşması olacağını söyledi.

Pakistan eski Dışişleri Bakanı ve mevcut hükümeti destekleyen Pakistan Halk Partisi'nin lideri Bilawal Bhutto Zerdari, “ABD'nin daha geniş bir diyalog için verdiği güvence olmasaydı Pakistan ateşkesi kabul etmezdi” dedi.

Pakistan'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Moeed Yusuf, Keşmir'le ilgili risk döngüsünü kırmak için kapsamlı bir anlaşmanın gerekli olduğunu söyledi. Yusuf, “Çünkü krizin kökleri halen orada. Her altı ayda, bir yılda, iki ya da üç yılda bir benzer bir şey oluyor ve sonra nükleer bir ortamda savaşın eşiğine geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.