Suriye'deki ekonomik bozulma okulu bırakma oranını artırıyor

Eğitim uzmanları, ‘başarısız ve yetersiz olduğu için’ hükümeti sorumlu tutuyor

Savaş ve yoksulluk mağduru Suriyeli çocuklar (AFP)
Savaş ve yoksulluk mağduru Suriyeli çocuklar (AFP)
TT

Suriye'deki ekonomik bozulma okulu bırakma oranını artırıyor

Savaş ve yoksulluk mağduru Suriyeli çocuklar (AFP)
Savaş ve yoksulluk mağduru Suriyeli çocuklar (AFP)

Şam Milli Eğitim Bakanlığı dün, rejim kontrolündeki bölgelerde zorunlu eğitim çağında okulu bırakanların oranının geçen seneye göre yüzde 50 oranında artış göstererek toplam öğrenci sayısının yüzde 22'sine ulaştığını duyurdu. Resmi verilere göre geçen sene bu oran yüzde 12’ydi.
Suriye'de 1980'lerden beri yürürlükte olan Zorunlu Eğitim Yasası, her ebeveynin çocuğuna anaokulundan 12. sınıfa kadar uygun bir eğitim çerçevesinde ders aldırmasını zorunlu kılıyor. Buna uyulmadığı takdirde ebeveyn hapis veya para cezasına çarptırılıyor. Yasa aynı zamanda devlet okullarında ücretsiz eğitim imkânı sağlıyor.
Şarku’l Avsat’ın Rejime yakınlığı ile bilinen El-Vatan gazetesinin aktardığı habere göre, Milli Eğitim Bakanı Darem Tabbaa, bakanlığın okulu bırakma olgusunun önüne geçmek için bir takım önlemler aldığını söyleyerek bunların başında iki yılın bir yıla düşürülmesi ve aynı zamanda yaklaşık 75 bin liralık aylık gıda sepeti verilmesi olduğunu duyurdu. Amacın ‘okulu bırakan yaklaşık 1 milyon çocuğu sıralara geri döndürmek olduğunu ve şu ana kadar 160 bin öğrencinin geri getirildiğini’ söyledi.
Bakan ‘radyo, televizyon, servis ve mahalleleri gezen çalışma ekipleri gibi ulaşım kolaylıklarının yanı sıra bazı durumlarda (iki kardeşin okuması ya da şehit veya savaş gazisinin çocuğu olması) öğrencinin kitap parasında muaf tutulması gibi bakanlığın okulun bırakılmasını önlemek için gösterdiği çabalara rağmen bu sorunun devam ettiğini’ söyledi.
Bakan Tabbaa, okulu bırakan öğrencilerin ailelerine uygulanan yasal yaptırımlarla ilgili olarak “Maalesef okulu bırakanların çoğu savaş yüzünden yetim kalmış ve sokaklarda yaşayan çocuklar. Bu çocukları istismar edip çalıştıranlar var. Bakanlık olarak konunun takibi yapılamıyor” dedi.
Suriye'de ekonomik durumun kötüleşmesi, çocukların okulu bırakıp iş piyasasına yönelme ya da sokaklarda serserilik ve dilencilik yapma oranlarının artmasına yol açtı.
Birleşmiş Milletler’in (BM) raporlarına göre, yoksulluk oranının yüzde 85'i aştığı ülkede son birkaç yılda, dilenmeyi bir meslek ve geçim kaynağı haline getiren ağlarda çalışan çocuk olgusu arttı.
Suriyelilerin etkilerini yaşadığı fiyat artış dalgalarıyla birlikte çoğu aile artık çocuklarını okula gönderemiyor. Zira çocuklar ücretsiz devlet okullarına gönderilse bile öğrenci başına kitap, kırtasiye ve okul üniforması maliyeti 500 bin lirayı (yaklaşık 90 dolar) aşıyor. Buna karşılık ortalama gelir 100 doları yani 520 bin lirayı, bir devlet memurunun maaşı ise 25 doları geçmiyor.
Akaryakıt fiyatlarındaki artış nedeniyle maaliyeti okul ücretlerini aşan ulaşım, giyim, kitap ve kırtasiye masrafları hariç özel okul ücretleri de artarak aylık yaklaşık 1 milyon liraya ulaştı.
Şam'daki eğitim uzmanları, bu yılki okulu bırakma oranlarını hızlanan ekonomik bozulmaya ve geçim zorluğuna bağlayarak, bundan ‘başarısız politikası ve savaş ve yolsuzluğun etkilerini kontrol altına alamaması’ nedeniyle hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı sorumlu tuttular.
Rejimin kontrolündeki bölgelerin resmi verilerine göre, geçen yıl okulu bırakma oranı, yüzde 62'si kız ve yüzde 38'i erkek olmak üzere tüm öğrencilerin yüzde 12'sine tekabül ediyordu.
Son 10 yılda okulu bırakanların sayısının 1 milyon 100 binden fazla olduğu tahmin ediliyor. BM Çocuklara Yardım Fonu'ndan (UNICEF) alınan veriler, yüzde 40'ı kız olmak üzere okula kayıtlı olmayan 2,4 milyondan fazla Suriyeli çocuk olduğunu gösteriyor.



Yahya Sinvar'ın öldürülmesine övgü konusunda Batı'da fikir birliği

Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
TT

Yahya Sinvar'ın öldürülmesine övgü konusunda Batı'da fikir birliği

Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, dün yaptığı açıklamada, Gazze'deki savaşı ateşleyen 7 Ekim 2023 saldırısının beyni Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürüldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat Sinvar'ın ölümüyle ilgili küresel tepkileri derledi:

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris

Harris, Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar'ın İsrail eliyle öldürülmesinin, Hamas'ın İsrail'e yönelik oluşturduğu tehdidin ortadan kaldırılması açısından ileri bir adım olduğunu söyledi.

Milwaukee, Wisconsin'de gazetecilere yaptığı açıklamada: “Adalet yerini buldu... Sinvar, 7 Ekim kurbanları ve Gazze'de öldürülen rehineler de dahil olmak üzere binlerce masum insanın öldürülmesinden sorumluydu” ifadelerini kullandı.

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron

“7 Ekim'de meydana gelen terör saldırılarının ve barbarca eylemlerin asıl sorumlusu Yahya Sinvar'dır. Bugün aralarında 48 yurttaşımızın da bulunduğu mağdurları ve onların yakınlarını üzüntüyle düşünüyorum. Fransa, Hamas'ın elinde bulunan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını talep ediyor."

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock

“Sinvar, İsrail'i ve halkını yok etmek isteyen acımasız bir katil ve teröristti. 7 Ekim terörünün planlayıcısı olarak binlerce insana ölüm, bütün bir bölgeye tarifsiz acılar yaşattı. Hamas artık tüm rehineleri serbest bırakmalı, silahlarını bırakmalı ve Gazze'deki halkın acıları nihayet sona ermeli.”

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani

“Görünüşe göre Hamas'ın askeri lideri öldürüldü ve bu anlamda İsrail'in Hamas teröristlerine karşı meşru müdafaasını gerçekleştirmiş olabileceğini düşünüyorum... Hamas liderinin ortadan kaybolmasının Gazze'de bir ateşkese yol açacağını umuyorum.”

İngiltere Savunma Bakanı John Healey

“Ben şahsen 7 Ekim'deki terör saldırısından sorumlu olan Sinvar gibi bir terörist liderin yasını tutmayacağım ve Birleşik Krallık hükümeti gibi ben de bunun sadece Yahudi halkı için İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en kanlı güne değil, aynı zamanda bir yıldan fazla süren çatışmalara ve tahammül edilemez düzeyde Filistinli sivil kayıplara neden olduğunu kabul ediyorum.”

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer

“Sinvar'ın inançları ve eylemleri İsrail ve Filistin halkına büyük acılar yaşattı, onun sahneden çekilmesinin tüm rehinelerin hızlı bir şekilde geri dönmesine ve İsrail halkının güvenliğini sağlayacak, tam bir insani yardım sağlayacak ve Gazze halkının geleceği için yeni bir yol açacak düşmanlıkların sona erdirilmesine yönelik müzakerelerin önünü açması için dua ediyorum.

ABD Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçi lider Mike Johnson

"Hamas ve Hizbullah'ın kana susamış liderlerinin gitmesiyle Biden-Harris yönetimi, yılanın başı İran'a karşı maksimum baskı kampanyasını uygulamak için artık İsrail ile omuz omuza çalışmalı. Biden-Harris yönetiminin stratejilerini kınamasına rağmen, Başbakan (Binyamin) Netanyahu İsrail adına, bizi Ortadoğu'da yeni bir güvenlik ve özgürlük gününün eşiğine getiren çok sayıda ve kesin zaferler elde etti. Bu anın boşa gitmesine izin veremeyiz."

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot

“Yahudi aleyhtarı katliam yapan, çok sayıda terör saldırısı gerçekleştiren Hamas terör örgütüne ölümcül bir darbe vuruldu... Savaşa dair çevrilmesi gereken bir sayfa, çevrilmesi gereken bir sayfa. Gazze'de... bölgenin barışa giden yolunda açılması gereken bir sayfa.”

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürülmesinin "gerçekten de Hamas'a hepimizin görmek istediği uzun vadeli darbeyi vurmasını" sağlamak için harekete geçilmesi gerekiyor.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Mark Rutte

"Şahsen ben onu dünyadaki herhangi bir akıllı insan gibi özlemeyeceğim."

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen

"Yahya Sinwar'ın öldürülmesi Hamas hareketini büyük ölçüde zayıflattı."

İngiltere Başbakanı Keir Starmer

"İngiltere, Sinwar'ın öldürülmesi üzerine ağlamayacak ve 7 Ekim saldırısı kurbanlarının ailelerini düşünecek."