Irak’ta eylemler Yeşil Bölge’ye geri döndü

İki aylık sakinlik dönemi sonrasında eylemler yeniden başladı.

Sözleşmeli çalışanlar kadroya alınmak için Bağdat’ta protesto düzenledi. (Reuters)
Sözleşmeli çalışanlar kadroya alınmak için Bağdat’ta protesto düzenledi. (Reuters)
TT

Irak’ta eylemler Yeşil Bölge’ye geri döndü

Sözleşmeli çalışanlar kadroya alınmak için Bağdat’ta protesto düzenledi. (Reuters)
Sözleşmeli çalışanlar kadroya alınmak için Bağdat’ta protesto düzenledi. (Reuters)

Irak Elektrik Bakanlığı’ndaki yüzlerce sözleşmeli personel, 15 Kasım’da Bağdat’ın merkezindeki Yeşil Bölge’nin kapılarından birinin önünde kadrolarının onaylanması talebiyle protesto gösterisi düzenledi. Eylem, mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin görev süresi boyunca, iki aylık sakinlik dönemi sonrasında düzenlenirken protestoların Irak gibi bir devlette kalıcı istihdam gerekliliği kapısından tekrar geri dönmesi dikkat çekti. Gözlemcilere göre protesto, konumları siyasetten ve siyasi sistemde reform yapmaktan kamu hizmeti veya istihdam arayışına doğru bir kaymayı yansıtıyor. Elektrik alanında çalışan sözleşmeliler gerilimi artırmakla tehdit ederken, talepleri karşılanana kadar gösterileri sürdüreceklerini bildirdiler. Üç yıl önce 100 bin çalışanı bünyesinde barındıran Elektrik Bakanlığı, 100 bin yeni sözleşmeli personel işe aldı. Bu durum, devlet bütçesi üzerinde yeni bir yük ve çalışmaların daha fazla ağırlaşması anlamına geliyor. Resmi istatistiklere göre Iraklı bir çalışanın verim süresi günde 10 dakikayı geçmiyor. İki yıl ve üzeri sözleşmeli olarak hizmeti olanlara kadro kararı yalnızca Elektrik Bakanlığı tarafından verilmiyor. Aksine 2018 yılında ödenek yetersizliği nedeniyle göreve başlatmadan on binlerce mezun ve öğrenciyi kadrolu olarak atayan İçişleri Bakanlığı da dahil diğer bakanlıklarda da benzer sorunlar ve krizler yaşanıyor. Son zamanlarda göreve başlayacak olanlar, kontrol amaçlı çağrılırken ihtiyaç ise üniversite diploması gerektirmeyen bir iş olan polislik mesleğiyle sınırlıydı. Atama kapsamına alınan ve idari emirleri askıya alan üniversite mezunlarının ise bakanlığın sorunları yeniden ele alması umuduyla protesto gösterisi düzenlemekten başka çareleri kalmadı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre tıpkı Eğitim Bakanlığı gibi diğer bakanlıklar da belli bir süre geçmesinin ardından kadroya alınmak isteyen ücretsiz öğretmen sorunuyla karşı karşıya. Yıllık bütçesi yaklaşık 120 milyar dolar ve son altı ayda petrol satışlarından elde ettiği aylık gelir 10 milyar doları bulan bir ülkede, mali kaynak yetersizliğinden ücretsiz ders veriyorlar. Başta Savunma Bakanlığı ve Haşdi Şabi heyeti olmak üzere diğer bakanlıkların yaşadığı bir diğer sorun, DEAŞ’a karşı askeri operasyonlar sırasında sözleşmeleri feshedilenlerle ilgili. Farklı nedenlerle askerlik hizmetlerinden uzaklaştırılanlar da gösteri düzenlerken Savunma Bakanlığı ve Haşdi Şabi’ye geri alınmaları çağrısı yapılıyor.
Irak Parlamentosu Güvenlik ve Savunma Komitesi üyesi Vaad Kaddo konuya dair şu açıklamada bulundu:
“İade konusu, elektronik olduğu için sözleşmesi feshedilen ve yolsuzluk yapanların listeye girmeleri konusunun manipüle edilmesi mümkün değildir. Elektronik form, geri dönmek isteyenler tarafından dolduruldu.”
Elektronik konulara bir tarafça müdahale edilemediğini belirten Kaddo sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle sözleşmesi feshedilenlerin dönüşünden sonra güvenlik sisteminin yeniden donatılmasına gerçekten ihtiyaç var. Çünkü güvenlik sistemi, çeşitli silahlar hususunda ciddi bir eksiklikten mustarip.”
Konu, elektrik, eğitim, içişleri ve savunma bakanlıklarıyla sınırlı değil. Öyle ki Petrol şirketlerinde de sözleşmeli işçiler mevcut. 15 Kasım’da, Irak’ın güneyindeki Dikar vilayetinde onlarca eylemci, petrol şirketinin sahiplerinin atanmasını talep ederek il ofis binasını kapattı. Dikar’daki protestocular da diğer eylemciler gibi Yeşil Bölge önünde hâlâ barışçıl bir dönemde olduklarını ve haklarını talep etmek için isyanlara başvurmaya yönelmediklerini bildirdi.
Diğer yandan ABD merkezli bir internet sitesi, Irak’ın dünyanın en çok petrol üreten ülkeleri arasında beşinci sırada yer aldığını duyurdu. American World Review internet sitesi yayınladığı raporda şu bilgilere yer verdi:
“Irak, günde 4,260 milyon varil ile dünyanın en büyük petrol üreticisi olarak, günlük 11,567 milyon varil ile birinci olan ABD’nin ardından beşinci sırada yer alıyor. Rusya, 10,503 milyon varil ile ikinci, ardından Suudi Arabistan 10,225 varil ile üçüncü sırada yer alıyor. Dördüncü sırada ise günlük 4,665 milyon varil ile Kanada geliyor.”
Irak’ta etnik, mezhepsel ve partizan kotalara dayalı siyasi sistemdeki yapısal sorunlar nedeniyle 19 yılı aşkın süredir birikmiş sorunlar mirası ortasında yeni Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, bu birikmiş krizlere acil, orta ve uzun vadeli çözümler aramak için gece gündüz çalışıyor. Gözlemciler, Sudani’nin parlamentoda kendisine oy veren siyasi sınıfla çatışma ihtimalini uzak görmüyor. Milyarlarca dolarla beslenen bu sınıfın oylarının kendi çıkarlarını garanti altına almak şartıyla Sudani’ye gittiği kaydediliyor.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.