NATO: Polonya'ya düşen füze Ukrayna'dan ateşlenmiş olabilir

Fotoğraf: EPA
Fotoğraf: EPA
TT

NATO: Polonya'ya düşen füze Ukrayna'dan ateşlenmiş olabilir

Fotoğraf: EPA
Fotoğraf: EPA

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, dün Polonya'ya düşen ve iki kişinin ölümüne yol açan füzenin Ukrayna hava savunma sisteminden Rusya'nın seyir füzesine karşı ateşlenmiş olabileceğini, olayın kasıtlı bir saldırı olmadığını söyledi.
Stoltenberg, Polonya'ya füze düşmesi sonrası NATO ülkelerinin büyükelçilerinin acil nitelikli toplantısına başkanlık etti.
Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Stoltenberg, Polonya'da konuyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü, bunun sonucunu beklemek gerektiğini dile getirdi.
Stoltenberg, dünkü olayın Rusya'nın Ukrayna'da birçok yere geniş bir füze saldırı dalgası başlatmasından sonra meydana geldiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Bunun kasıtlı bir saldırı olduğuna dair bir gösterge bulunmuyor. Rusya'nın NATO'ya karşı saldırgan askeri eylemler içinde olduğuna dair gösterge de yok. İlk analizimiz olayın Ukrayna'dan Rusya'nın seyir füzesi saldırısına karşı ateşlenen Ukrayna hava savunma sistemine ait bir füzeden kaynaklandığını gösteriyor. Ama şunu açıkça söylemeliyim; bu, Ukrayna'nın hatası değil."

Rusya ile temasa dair bilgi vermedi
Rusya ile NATO arasında dün gece bir temas veya iletişim olup olmadığı sorusu üzerine Stoltenberg, iki taraf arasında iletişim imkanları bulunduğunu ancak son 24 saat içinde ne tür temas olduğu hakkında bilgi veremeyeceğini aktardı.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrej Duda ve ABD Başkanı Joe Biden ile dün gece görüşmeler yaptığını aktaran Stoltenberg, NATO'nun teyakkuzda olmaya devam edeceğini belirtti.
Bölgede bir Rus füzesi tespit edilip edilmediği sorulan Stoltenberg, soruşturmanın devam ettiğini, detaylı bilgi veremeyeceğini söyledi.
Stoltenberg, NATO'nun birlik içinde olduğunu, Ukrayna'ya desteğin devam edeceğini dile getirdi.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”