Erdoğan: Esed ve diğer sıkıntılı ülkelerle görüşme seçim sonrasına

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
TT

Erdoğan: Esed ve diğer sıkıntılı ülkelerle görüşme seçim sonrasına

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya'nın Bali kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi dönüşü medya mensuplarının iç ve dış gündeme ilişkin sorularını yanıtladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl Endonezya’nın başkanlığını yürüttüğü G20'nin Liderler Zirvesi'ndeki temasları sonrası Türkiye'den basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı. 
Erdoğan, Taksim'deki terör saldırısından, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmeye, SAMP-T hava savunma sisteminden, Suriye Devlet Başkanı Esed ile olası görüşmeye kadar pek çok konuya değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk olarak İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısıyla ilgili konuştu. İlk etapta 81 kişinin yaralandığını ifade eden Erdoğan, 6 kişinin hayatını yitirdiğini hatırlattı, 5 kişinin tedavisinin yoğun bakımda sürdüğünü belirtti, yaralıların sayısının ise 25'e indiğini söyledi. 
Yaralılardan birinin 3-4 yaşlarında olduğuna dikkat çeken cumhurbaşkanı muhalefetin söz konusu saldırıyla ilgili tutumunu eleştirdi. Erdoğan "Her zaman olduğu gibi bu olayların acısını hissetmeyişine zaten alıştık. Bunlar PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla zaten beraber hareket etmiyorlar mı?" diye sorarak bir kez daha HDP'nin 6'lı masada dolaylı olarak yer aldığını öne sürdü.

Erdoğan'dan Akşener'e çağrı: 6'lı masayı terk edip milli duruş sergilemeli
Erdoğan, CHP'nin yanı sıra İYİ Parti'yi de eleştirip, 6'lı masayı terketmeleri yönünde çağrı yaptı: 
6’lı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İYİ Parti'nin bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir. 

Bombalı saldırı seçim provokasyonu mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Endonezya dönüşü sonrası uçağında yer alan medya mensupları muhalefetin gündeme getirdiği "sandık öncesi provokasyon" iddiasıyla ilgili de soru yöneltti.
7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına hükümeti kuramayan AK Parti, 1 Kasım 2015'te yapılan yeni seçimde aldığı yüzde 49,5'lik oy ile 317 milletvekilini parlamentoya göndererek yeniden tek başına iktidar olacak çoğunluğa ulaşmıştı. "Türkiye'yi sarsan beş ay" olarak tanımlanan dönemde 5 Haziran'da Diyarbakır'daki HDP mitingine yönelik bombalı saldırı (5 ölü, 400 yaralı), 6 Eylül'de Dağlıca'daki PKK terör örgütü saldırısı (16 şehit), 8 Eylül’de ülke genelinde HDP binalarına saldırılar ve 10 Ekim’de Ankara’daki barış mitingine düzenlenen IŞİD saldırısı (102 ölü) dikkat çekmişti. Erdoğan, son terör saldırısından yola çıkarak yapılan benzetmeler ile ilgili "korku senaryosunun parçası" tanımı yaptı:
"Hiçbir provokasyona Allah’ın izniyle pabuç bırakmayız. "Bu saldırı yaklaşan seçimlerle bağlantılıdır" gibi bir ifade de terör örgütünün yaymaya çalıştığı korku senaryosunun bir parçası. Ama benim milletimin feraseti çok yüksektir. Hiçbir zaman bu oyunlara gelmez. Seçime yönelik herkes zaten heybesinde ne varsa ortaya koyacak. Biz de koyacağız. Benim milletim de o yüksek ferasetiyle sandıklarda bunlara gereken cevabı verecektir."

Ankara'da ABD ve Rus istihbaratının buluşması
Gündemde başkentte hafta başında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) ev sahipliğinde ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve Rus Dış İstihbarat Servisi (SVR) arasında gerçekleşen görüşme de vardı.
İletişim Başkanlığı'nın teyit ettiği görüşme ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin üstlendiği role dair çok detay vermedi. Ancak nükleer silah meselesi ve olası III. Dünya Savaşı üzerinden  dillendirilen senaryolara değindi:
"Şu kadarını söyleyeyim; Rusya’nın ve Amerika’nın burada nükleer silaha müracaat edip etmeyeceği konusunda İstihbarat Başkanımdan aldığım bilgi, şu an itibarıyla her iki tarafın da nükleer silahla ilgili herhangi bir teşebbüsünün olmayacağı istikametinde. Biz de tabii yakın markajda tutalım, sık sık bir araya gelmelerini sağlayalım istiyoruz. Allah göstermesin; bu yeni bir dünya savaşına yol açar. Buna da fırsat vermeyelim."

Bali'de Erdoğan-Biden görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya'nın başkenti Bali'de gerçekleşen G20 Liderler Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya gelmiş, görüşmede ABD Başkanı Biden, F16 sürecine yönelik desteğinin devam edeceği mesajı vermişti.
Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen 37 dakikalık basın toplantısında Biden'dan olumlu sinyaller aldığını belirtmiş, cumhuriyetçilerin de konuya benzer şekilde yaklaştığını ifade etmişti. Erdoğan Türkiye dönüşünde uçakta yaptığı açıklamalar da  ABD Başkanı ile tahıl anlaşmasına ilişkin yaptığı konuşmadan bahsetti. Rusya'nın da işaret ettiği üzere tahılın yoksul Afrika ülkelerine ulaştırılması gerektiği görüşüne değindi: 
"Fakir fukara, garip gureba Afrika halkı aç, açık; onları böyle bir konumda bırakmayalım dedik. Böyle bir mutabakatımız zaten oldu. İnşallah bu buğdayın gelip bizde una çevrilmesi ve bu şekilde gönderilmesi onları da ciddi manada rahatlatacaktır. Biden bu konularla ilgili "Üstlendiğiniz rol sebebiyle teşekkür ederim" dedi. Bunun dışında F-16’larla ilgili konuda ‘işin tamamen elinde olduğunu, bunun hassasiyeti içerisinde olduğunu’ söyledi."
Erdoğan, daha önce de belirttiği gibi dışişleri ve savunma bakanlarının süreci yakından takip ettiğini, F16 meselesinin kısa zamanda çözüleceğini umduğunu ifade etti. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un 2023 bütçesini içeren ABD 2023 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısına yönelik yaklaşık 900 değişiklik teklifini görüşen Amerikan Senatosu, Türkiye'ye F-16 satışını koşullandıran önerileri ekim ayı içinde ele almıştı. 

"Emmanuel, hanımlar iyi anlaşıyor ama sen bana sataşıyorsun"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G20 Zirvesi kapsamında bir araya geldiği liderler arasında Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron da vardı.
Erdoğan'a hem Macron'un "Türkiye Afrika'da emperyal tavırlar içinde" sözü hatırlatıldı hem SAMP-T hava savunma sistemi meselesi. 
Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı ile ikili ilişkisine dair bundan sonra havanın gerginlik üzerinden esmemesi gerektiğini belirtti. Yaklaşık bir ay önce Çekya'nın başkenti Prag'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısında iki ülke arasında yakalanan havanın süreceği sinyali verdi:
 "Her konuyu, her yerde gündeme getirmek o konunun ciddiyetini ortadan kaldırır. Ben ona sadece dedim ki ‘Emmanuel, bazı yerlerde bana sataşıyorsun, daha önce de konuştuk. Sen dedin ki ‘hanımlar gayet iyi anlaşıyor ama biz anlaşamıyoruz.’ ‘Yok, yok anlaşıyoruz, bugün burada gayet görüşmelerimiz oldu’ dedi. ‘Bundan sonra da bu böyle devam etsin. Herhangi bir sıkıntıya fırsat vermeyelim’ dedim."
Kamuoyunda SAMP-T olarak anılan (Surface-to-Air Missile Platform/Terrain) kara konuşlu, orta irtifa, uzun menzilli, hava ve kısa menzilli balistik füze savunma sistemi Fransa'da MBDA, İtalya'da ise Thales firmalarının oluşturduğu EUROSAM konsorsiyumu tarafından üretiliyor.
Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini kullanmakta sıkıntı yaşayan Türkiye, alternatif sistemi Bali'deki zirvede yeniden gündemine aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Fransa lideri Macron hem İtalya'nın geçen ay iktidara gelen yeni Başbakanı Giorgia Meloni ile konuyu görüştü: 
"Biliyorsunuz bizim Fransa ile en önemli konulardan bir tanesi SAMP-T meselesi. Bu konuyla ilgili İtalya Başbakanı ile yaptığımız görüşmede dedi ki ‘Teknik bazı sorunlar kaldı, bunları da çözmek suretiyle üçlü olarak Fransa, İtalya, Türkiye SAMP-T meselesini de kısa zamanda çözelim.’ İtalya Başbakanı ile ilk görüşmemizdi ama çok ciddi, kararlı bir görüşme yaptık. Özellikle de savunma sanayiine yönelik yaptığımız görüşme iyi oldu."
Erdoğan, aşırı sağcı İtalyan lider Meloni ile gerçekleştirdiği görüşmede Libya ve göç konusunun da gündeme geldiğini, kendisini Türkiye'ye davet ettiğini belirtti.
Meloni'yi "sözünü esirgemeyen bir hanımefendi", onun iktidarındaki İtalya'yı ise "Avrupa'da dayanışma içinde olacağımız bir ülke" olarak tanımlayan Erdoğan, İtalyan liderin Türkiye ile enerji konusunda dayanışmayı artırmayı planladığını söyledi.

"Türkiye enerji ihracına başlayabilir"
Türkiye'nin enerji konusunda kimseye muhtaç olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan; Akkuyu Nükleer Santrali'nin tamamlanmasıyla daha avantajlı konuma gelineceğire işaret etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye’nin enerji üssü olabileceği yönündeki açıklamaları hatırlatılan Erdoğan, söz konusu doğalgaz merkezi ile ilgili ayrıntıya girmedi. Bununla birlikte gelecek 3 yılın projeksiyonundan bahsetti:
"Biz, enerji ihracına da rahatlıkla başlayabiliriz. Bu arada bize ‘biz sizi enerji noktasında da destekleyebiliriz’ diyen ülkeler de var. Bu konuda onlarla da bu ilişkilerimizi devam ettireceğiz. İnşallah gerekirse oralardan da kendimiz için olmaktan öte alıp ihracını yapma, yani swap diyebileceğimiz bir süreci de başlatma şansımız ayrıca var. İsim vermeyim, onu gidip görüşüp, karara bağladıktan sonra açıklarız."

Erdoğan: Seçim sonrası Esed ve sıkıntılı ülkelerle sil baştan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ile ilişkilere dair soruları da yanıtladı.
Kendisine "Vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz" açıklaması hatırlatılan Erdoğan olası bir görüşmenin Rusya'nın ev sahipliğinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yönündeki soruyu seçim sonrasını işaret ederek yanıtladı:
"Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Hele hele Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza inşallah o şekilde devam edebiliriz."

Sokak köpekleriyle ilgili mesaj
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bitlis'te sokak köpeklerinin ısırması sonucu kuduz şüphesi konulan ve aşı olmadığı için Ankara'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren 10 yaşındaki Mustafa Erçetin ile ilgili de konuştu:
"Öncelikle hayatını kaybeden yavrumuza Allah’tan rahmet diliyorum. Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatları verdim. Bakanlarım çalışıyor. Bu işi boş bırakmamalıyız. Konuyla ilgili atılacak adımlar neyse, ne tedbir gerekiyorsa yerine getirilecek. Bu konuda öncelikli olarak belediyeler, barınaklar inşa ederek sahipsiz, başıboş sokak hayvanlarını toplamalı. Mesela bizim Konya Büyükşehir Belediyemizin gerçekten çok örnek bir çalışması var. İstanbul’da Beykoz Belediyemizin de gerçekten çok örnek bir çalışması var. Yani hem teşhis hem tedavi ve ondan sonra da hayvanları garipsemeyecekleri alanlara salıverme gibi bir çalışmayı şu anda Beykoz Belediyemiz de Konya Büyükşehir Belediyemiz de yapıyor. Ayrıca mesela İstanbul’da Orman Bölge Müdürlüğümüz ile Valiliğimizin müşterek yeni bir çalışmaları var. Bu hayvanların bakılabileceği ve daha sonra dernekler tarafından bunların bakımının üstlenilebileceği bir uygulamayı müştereken çalışıyorlar. Daha sonra da bunu bütün illere uygulamayı düşünüyoruz. Orman Bölge Müdürlüğü bu hayvanlar için uygun yerler ve hayvan severlerin de gelip ilgilenebilecekleri mekanlar oluşturmaya çalışıyor. Epey bir ilerleme de kaydedildi."

Ahmet Kaya ve Sezai Karakoç'un ölüm yıl dönümleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1950'li yıllarda kaleme aldığı ve Türk edebiyatının sevilen şiirlerinden biri haline gelen "Mona Rosa" şiiriyle tanınan ve geçen yıl 88 yaşında vefat eden şair Sezai Karakoç ile 22 yıl önce Paris'te hayata veda eden Türkiye'nin önde gelen protest müzik temsilcilerinden Ahmet Kaya ile ilgili de soruları cevapladı:
"Her ikisine de Allah rahmet eylesin. Tabii Sezai Karakoç zaten sürekli olarak şiirlerini okuduğumuz, terennüm ettiğimiz bir üstadımız. Ahmet Kaya da ben cezaevine girerken Yedikule’de Kazlıçeşme’de yapılan programa gelmişti. Bu anlamlı günümüzde onun orada yaptığı konuşma, söylediği parçalar hakikaten unutulmazdı. Ben tabii istedim ki nakli kubur yapmak suretiyle Fransa’dan alalım, burada defnini yapalım. Aile olumlu yaklaşmadı, onun için getiremedik. Yoksa o, bu toprakların insanı. Ona yapılanları, o geceyi unutmamız mümkün değil. Kusura bakmayın, bazıları kızıyor ‘niye öyle diyorsun’ diye ama bu beyaz Türkler var ya; neler yaptılar malum. Normal zamanda ‘Ahmet Kaya şöyle, Ahmet Kaya böyle…’ Peki o gece yaptığınız ne? Neler demediler ki? Biz bir kez daha rahmet diliyoruz. Ama bizim nakli kubur teklifimiz hala masadadır. Çünkü bu topraklar, onun toprağıdır. Yeter ki aile bu konuda kararını versin ve adımı da ona göre atarız. Çünkü bu ülkede sevenlerinin olduğu kadar herhalde Fransa’da seveni olmaz."
 
Independent Türkçe



Yardım savaşı bitti, Ukrayna savaşının ise sonu yok

Ukrayna'nın doğusundaki Dovhenke köyünde yaşayan ve bir misket bombasının kalıntılarını gösteren çiftçi, (AFP)
Ukrayna'nın doğusundaki Dovhenke köyünde yaşayan ve bir misket bombasının kalıntılarını gösteren çiftçi, (AFP)
TT

Yardım savaşı bitti, Ukrayna savaşının ise sonu yok

Ukrayna'nın doğusundaki Dovhenke köyünde yaşayan ve bir misket bombasının kalıntılarını gösteren çiftçi, (AFP)
Ukrayna'nın doğusundaki Dovhenke köyünde yaşayan ve bir misket bombasının kalıntılarını gösteren çiftçi, (AFP)

Refik Huri

Doğrudan taraflarından daha büyük ve tek başına bir yeni çok kutuplu dünya düzenine yol açamayacak kadar küçük savaşta, kesin olan belirsizliktir.

Kongre'de Cumhuriyetçilerin Ukrayna'ya ek yardım sunulmasına karşı kurmuş oldukları duvar, son oylamada, yine Beyaz Saray ve Demokratlar ile anlaşan Cumhuriyetçilerin önemli bir kesimi tarafından yıkıldı. Başkan Joe Biden'ın aylar önce talep ettiği ve Ukrayna için 61 milyar dolar, İsrail için 24 milyar dolar, Tayvan ve Hint-Pasifik bölgesi için 8 milyar dolar içeren yardım paketinin tamamı onaylandı. Ukrayna'nın bu yardıma güvenmesi ve kendisini uzun süre beklemesi, füze ve uçaksavar füzelerinin tükenmesi arasında sorulan soru şu; Avrupa'nın yardımlarıyla birlikte bu yardım, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşın gidişatında neyi değiştirir?

Yardımın kabul edilmesinin hemen ardından Moskova'dan gelen cevap, bunun savaşın gidişatında hiçbir şeyi değiştirmeyeceği, sadece kaosu ve acıları artıracağı yönündeydi. Washington'un hızlı yanıtı ise bu yardımın, Ukrayna'nın 2024 sonuna kadar ayakta kalmasını garanti edeceğini söyleyen CIA Direktörü William Burns'ten geldi.

Ancak savaşın gidişatı hep tek yönde ilerleyen bir çizgide olmadı, aksine dairesel ve bazen iki yönde hareket etti ve etmeye de devam ediyor. Bir yerde Rusya başarılı olurken, başka bir yerde Ukrayna başarılı oldu. Bazı yerlerde ise başarı ve başarısızlık dönüşümlüydü. Doğu Avrupa Vakfı Başkanı Viktor Lach ile hukuk ve uluslararası ilişkiler uzmanı Elena Khamilivka’nın raporunda, "Batı'nın şu ana kadarki desteği Ukrayna'nın zaferi için değil, daha ziyade çöküşünü önlemek içindi" denildi. Eski Polonya Savunma Bakanı Radek Sikorski'nin görüşüne göre, "Ukrayna'nın savaşı kazanıp kazanmayacağı belli değil ama Rusya'nın kaybettiği kesin."

Eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Samuel Charrap ise “kazanılamaz bir savaş”tan bahsediyor. Buna karşılık Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin “Rusya yenilmezdir” iddiasında ısrar ederken ölçü nihayetinde sahadır ve sahanın arkasında olan da budur.

Son haftalarda sahadaki manzaraya göre Rusya doğu Ukrayna'da ilerledi, Rus ordusu diğer bölgelerde kaybettiklerini geri kazanmaya hazırlanıyor, Ukrayna'yı Karadeniz'deki ana ve son limanından mahrum bırakmak için Odessa üzerindeki baskısını artırıyor. Buna karşılık Ukrayna Karadeniz'deki Rus filosunu hedef alma, Kırım Yarımadası'nda operasyonlar yürütme kapasitesini artırırken, geçen yılki karşı taarruz başarısızlığından da dersler çıkarmış durumda. Aralarındaki fark ise Rusya'nın kaynaklarının büyük, silah üretiminin fazla ve zaten yorgun olan Batı'nın yorgunluğu üzerine bahse girmekten asla yorulmayacak olmasıdır.

Rusya’nın aksine Ukrayna günlük olarak Batı’dan gelecek silah ve mühimmata ihtiyaç duyuyor ama kendi topraklarını savunuyor. Rus işgali Ukrayna vatanseverliğini güçlendirdi ve yeni yardım paketinden sonra çatışmaların daha da yoğunlaşacağı aşikâr. Çözüme yönelik müzakerelere kapının açık olduğunu gösteren hiçbir şey yok.1940'tan 2021'e kadar olan verileri kullanan Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'ne göre "Ülkeler arasındaki savaşların yüzde 26'sı bir ay içinde, yüzde 25'i bir yıl içinde sona erdi. Bir yılı aşan her savaş ise onlarca yıl sürdü.” Ukrayna savaşı üçüncü yılına girerken, bunu “özel askeri operasyon” olarak tanımlamakta ısrar eden Moskova, geçtiğimiz günlerde artık savaş halinde olduğunu itiraf etti. Bunu üçüncü dünya savaşı olarak değil, küreselleşmiş bir savaş olarak gören Batı ise Putin'in yenilgisinden olduğu kadar zaferinden de korkuyor görünüyor. Amerikalı strateji uzmanı Friedman'ın dillendirdiği son görüş ise şu: “Ukrayna savaşı bitti ama kimse onu nasıl sonlandıracağını bilmiyor. Kimse amacına ulaşacak bir konumda değil, ancak bir çözüme ulaşmak da son derece zor."

Moskova ile Kiev arasında arabuluculuk teklifinde bulunanların hangi talepleri duydukları bir sır değil; Rusya, daha fazlasını elde etme hırsı ile birlikte, Ukrayna'yı biri Batı ile olan, diğeri Rusya'ya katılan iki ülkeye bölecek Kore modeline dayanan bir çözümden daha azını kabul etmiyor. Ukrayna ise Rusya’nın Kırım Yarımadası dahil işgal ettiği tüm bölgelerden çekilmesinden daha azını talep etmiyor veya savaşta tüm toprakların özgürleştirmesi ve 1991 Bükreş Antlaşması'na dönmekten başka bir hedef koymuyor. Söz konusu anlaşmada ABD, İngiltere ve Rusya’nın, Sovyetler Birliği'nden beri sahip olduğu nükleer silahlardan vazgeçmesi karşılığında, Ukrayna'ya kendi sınırları içinde egemenliğini garanti ediyordu. Ukrayna nükleer silahlardan vazgeçti ama Putin taahhüdünü yerine getirmedi.

Ukrayna bir yerde her ilerleme kaydettiğinde Moskova'nın yanıtı nükleer bir gücü yenmenin imkânsız olduğu yönünde oluyor. Ancak Şanghay'daki Fudan Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Dekan Yardımcısı Profesör Feng Yujun, savaşın gidişatını etkileyecek dört faktör belirliyor: “Ukrayna'ya uluslararası destek, rekabetin endüstriyel güç, komuta ve kontrol, iletişim ve istihbarat sistemlerinin birleşimi etrafında döndüğü modern savaşın doğası, Ukrayna direnişinin seviyesi ve bilgi.” Feng Yujun, Putin'in iktidarda uzun süre kalması nedeniyle, bir bilgi kozası içinde sıkışıp kaldığına inanıyor. Rusya'nın yenilgisinin ve işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydediyor. Dahası nükleer bir güç olan ABD'nin Kore'den, Vietnam'dan ve Afganistan'dan çekildiğine dikkat çekerek, nükleer bir gücün mağlup edilemeyeceği söylemiyle alay ediyor. Doğrudan taraflarından daha büyük ve tek başına bir yeni çok kutuplu dünya düzenine yol açamayacak kadar küçük bir savaşta kesin olan, belirsizliktir.


Güney Lübnan'da bombardıman devam ediyor... Mısır heyeti Gazze ateşkes görüşmelerini ilerletmek için İsrail'e gidiyor

İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan mezarları inceleyen Filistinliler (DPA)
İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan mezarları inceleyen Filistinliler (DPA)
TT

Güney Lübnan'da bombardıman devam ediyor... Mısır heyeti Gazze ateşkes görüşmelerini ilerletmek için İsrail'e gidiyor

İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan mezarları inceleyen Filistinliler (DPA)
İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan mezarları inceleyen Filistinliler (DPA)

Mısırlı bir heyetin ateşkes ve Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması görüşmelerini ilerletmek umuduyla İsrail'e gelmesi beklenirken, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında perşembeyi cumaya bağlayan gece karşılıklı roket ateşi gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre İsrail ordusu, gece boyunca Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine ‘iki tanksavar füze’ atıldığını ve topçu ateşiyle ‘bu saldırıların kaynaklarını’ hedef aldığını bildirdi.

rftn6tnm
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Alma eş-Şaab köyünü bombalaması sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, askeri uçakların Kafr Şuba bölgesindeki Hizbullah ‘altyapısını’ bombaladığı belirtildi.

Hizbullah ise yaptığı açıklamada, sınırda İsrail güçlerini vuran silahlı saldırıların sorumluluğunu üstlendi.

İsrail ordusu Çarşamba günü, Hizbullah'ın İsrail ordusuna karşı saldırılar düzenlediği Güney Lübnan'da ‘karşı saldırı operasyonları’ yürüttüğünü duyurdu.

Buna paralel olarak İsrail ordusu, başta müttefiki ABD olmak üzere uluslararası toplumun uyarılarına rağmen Hamas'a karşı yürüttüğü savaşın bir parçası olarak Refah'ta bir kara harekâtı başlatmaya hazırlanıyor.

Yok etmek ya da özgürleştirmek

Çok sayıda yabancı başkent ve insani yardım kuruluşu, İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan ve çoğu yerinden edilmiş 1,5 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan Refah kentine saldırması halinde çok sayıda insanın hayatını kaybedeceğinden endişe duyduklarını ifade ediyor.

Söz konusu gelişme, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun haftalardır bu operasyonun Hamas'ı ortadan kaldırmak için gerekli olduğunu vurguladığı ve Refah'ın Hamas’ın Gazze Şeridi'ndeki son büyük kalesi olduğuna dikkat çektiği bir dönemde geldi.

fbrtbr5
İsrail'in Gazze Şeridi ile olan güney sınırında, Refah yakınlarındaki bir depolama alanında bulunan İsrail zırhlı personel taşıyıcıları (EPA)

İsrail Hükümet Sözcüsü David Manser dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Savaş Kabinesi’nin ‘son Hamas birimlerini yok etmenin yollarını görüşmek üzere’ toplandığını duyurdu.

Ancak bazı İsrail medya kuruluşları, isimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililere dayanarak, hükümetin Mısırlı bir heyetin beklenen ziyareti öncesinde esirlerin serbest bırakılmasını da içeren yeni bir ateşkes önerisini görüştüğünü aktardı.

Walla internet sitesinin ismini vermediği üst düzey bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı habere göre, görüşmeler özellikle ‘insani’ vaka olarak değerlendirilen 20 esirin ilk etapta serbest bırakılmasını öngören bir teklif üzerinde yoğunlaştı.

Hamas Siyasi Büro üyesi Gazi Hamad Katar'da AFP'ye yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah'a olası bir askeri saldırısında ‘istediğini’ elde edemeyeceğini söyledi.

Hamad, “İster Mısır'daki, ister Katar'daki kardeşlerimiz olsun, ister Arap ve uluslararası taraflar olsun, mevcut çatışmaya dahil olan tüm taraflarla Refah'ı işgal etmenin tehlikesini ve İsrail'in yeni katliamlar ve soykırımlar yapmaya doğru gittiğini konuştuk” şeklinde konuştu.

‘Esir değişimi anlaşması hemen şimdi’

Bu arada İsrailli esirlerin yakınları Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı önünde gösteri düzenleyerek Gazze Şeridi'nde kaçırılanların serbest bırakılması için İsrail hükümetine baskı yapmaya devam etti.

Bazı protestocular ellerini bağlayıp kırmızıya boyarken ağızlarını da 7 Ekim'den bu yana geçen gün sayısına atıfta bulunan ‘202’ rakamlı bir çıkartmayla kapattı. Bazıları ‘Esir değişimi anlaşması hemen şimdi’ yazılı bir pankart taşıdı.

Bu gelişme, Hamas'ın geçtiğimiz Çarşamba günü, 7 Ekim'de İsrail topraklarına düzenlediği saldırı sırasında kaçırılan esirlerden birini gösteren bir video yayınlamasının ardından geldi.

Videoda 23 yaşındaki İsrailli Hirsch Goldberg Pauline, İsrail Başbakanı’nı ve hükümet üyelerini esirleri ‘terk etmekle’ suçladı.

Diğer yandan aralarında ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya'nın da bulunduğu 18 ülkenin liderleri ortak bir metin yayınlayarak ‘Gazze Şeridi'nde Hamas tarafından tutulan tüm esirlerin derhal serbest bırakılması’ çağrısında bulundu.

Beyaz Saray tarafından yayınlanan metinde ‘esirlerin serbest bırakılması için masada bulunan anlaşmanın Gazze Şeridi'nde acil ve uzun süreli bir ateşkese olanak sağlayacağı’ vurgulandı.

Savaş 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e karşı benzeri görülmemiş bir saldırı başlatması ve bu saldırı sırasında 250'den fazla kişiyi kaçırmasının ardından patlak verdi. İsrailli yetkililere göre 34'ü muhtemelen ölü olmak üzere 129 kişi halen Gazze Şeridi'nde tutuluyor.

Buna karşılık İsrail, 2007'den beri Gazze Şeridi'nde iktidarda olan ve İsrail, ABD ve Avrupa Birliği (AB) tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hamas'ı yok etme sözü verdi.

Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki büyük askeri operasyonu çoğu sivil 34 bin 305 kişinin ölümüne neden oldu.

‘Artık çok ileri gidildi’

Görgü tanıkları, perşembeyi cumaya bağlayan gece Gazze Şeridi'nde, özellikle de saldırıların ardından enkaz altından eşyalarını kurtarmaya çalışan insanların yaşadığı Refah bölgesinde bombardıman yaşandığını bildirdi.

Bunlardan biri olan Semir, enkaz yığınları arasında şunları söyledi: “Yeter bu kadar yıkım, yeter bu kadar savaş! Yeter bu kadar çocuk, kadın, yaşlı ve savunmasız sivillerin kanının içilmesi! Artık çok ileri gidildi, yeter artık!”

Gazze Şeridi'nin 2,4 milyon sakini korkunç bir insani durumla karşı karşıya kalırken, ABD dün Gazze Şeridi açıklarında askeri ve sivil gemilerin yardım boşaltmasına olanak sağlayacak geçici bir liman ve iskele inşa etmeye başladığını duyurdu.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in uyguladığı sıkı kontrol ve denetimler nedeniyle Mısır'dan karayoluyla yardım ulaştırmanın zorluğunu göz önünde bulundurarak Mart ayı başında söz konusu inşaatı duyurmuştu.

Bu gelişmelerin ortasında, Gazze Şeridi'ndeki savaşa karşı gösterilerin arttığı, yüzlerce kişinin gözaltına alındığı ve çevik kuvvet polisinin öfkeli öğrencilerle karşı karşıya geldiği ABD üniversitelerinde tansiyon yüksek seviyede seyretmeye devam ediyor.

Los Angeles'tan New York, Austin, Boston, Chicago ve Atlanta'ya, Filistin yanlısı ABD öğrenci hareketi genişliyor. Harvard, Yale, Columbia ve Princeton gibi dünyaca ünlü üniversitelerde protestolar düzenleniyor.


Çin Devlet Başkanı Şi'den ABD'ye "Rakip değil ortak olmalıyız" mesajı

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)
TT

Çin Devlet Başkanı Şi'den ABD'ye "Rakip değil ortak olmalıyız" mesajı

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, resmi ziyaret için ülkesine gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesinde, ABD'nin Çin'in kalkınmasını olumlu açıdan görmesini umduklarını belirterek, iki ülkenin rakip değil ortak olması gerektiği mesajını verdi.

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Şi, Blinken'ı başkent Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda kabul etti.

Dünyanın hem Çin'in hem ABD'nin kalkınmasını ve refahını sağlayacak kadar büyük olduğunu ifade eden Şi, "Çin ve ABD, rakip değil ortak olmalı, birbirine zarar vermektense başarılarını desteklemeli, acımasız rekabet yerine farklılıklarını koruyarak ortak zemin aramalı." dedi.

Şi, dünyanın yüzyıldır görülmeyen derin dönüşümlerden geçtiğine, uluslararası durumun değişken ve çalkantılı olduğuna işaret ederek, her ülkenin halklarının ve uluslararası toplumun Çin ve ABD'nin diyaloğunu güçlendirmesini, farklılıklarını yönetmesini ve işbirliğini ilerletmesini beklediğini belirtti.

Çin'in açık, kendine güvenli, refah içinde ve başarılı bir ABD'yi görmekten memnuniyet duyacağını dile getiren Şi, "Umarız ABD de Çin'in kalkınmasını olumlu açıdan görebilir. Bu, ilişkilerimizdeki temel bir sorun; bir gömleğin doğru iliklenmesi gereken ilk düğmesi gibi. Çin-ABD ilişkilerinin istikrara kavuşması, gelişmesi ve ilerlemesi buna bağlı." ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden ile Kasım 2023'te San Francisco'da yaptıkları görüşmenin ardından gelecek odaklı bir ortak vizyon oluşturduklarını, son birkaç ayda iki ülkeden ekiplerin bu anlayış birliği üzerine çalıştığını ve birçok saha iletişiminin sağlandığını hatırlatan Şi, bu çabaların devam etmesini dilediklerini vurguladı.

- "ABD yeni bir soğuk savaş arayışında değil"

Bakanlık açıklamasına göre, ABD Dışişleri Bakanı Blinken da kabulde, Şi ile Biden'ın görüşmesinden bu yana ikili ilişkiler, uyuşturucuyla mücadele, yapay zeka ve insani etkileşimler konusunda önemli ilerlemeler sağladıklarını dile getirdi.

Blinken, bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunların çokluğu ve karmaşıklığının ABD ve Çin'in birlikte çalışmasını gerektirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"ABD, yeni bir soğuk savaş arayışında değil. Çin'in sistemini değiştirmeye, kalkınmasını baskılamaya, Çin'e karşı ittifakları canlandırmaya çalışmıyoruz. Çin ile çatışma niyetinde değiliz. Tek Çin ilkesine bağlıyız. İki ülke liderlerinin San Francisco'da uzlaştığı gibi, daha fazla işbirliği arayışıyla yanlış anlamalardan ve hesap hatalarından kaçınmayı, farklılıklarımızı sorumlu şekilde yönetmeyi ve ABD-Çin ilişkilerinin istikrarlı gelişimini hedefliyoruz."


İstanbul'da bir okulda öğretmeni darbeden veli tutuklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İstanbul'da bir okulda öğretmeni darbeden veli tutuklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul'daki bir ortaokulda öğretmeni darbeden velinin tutuklandığını bildirdi.

Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul'un Sarıyer ilçesindeki Prof. Dr. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu'nda, bir veli tarafından darbedilen öğretmene geçmiş olsun dileklerini iletti.

Çocukları geleceğe hazırlayan, bilgili ve ahlaklı bireyler yetiştirmek uğruna kutsal bir görevi yerine getiren öğretmenlere yönelik şiddet eyleminin asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Tunç, "Hepimizi üzen olayın hemen ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli, İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştır." ifadesini kullandı.


İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu dolayısıyla bazı yollar trafiğe kapatılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu dolayısıyla bazı yollar trafiğe kapatılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun İstanbul etabı dolayısıyla kentte 28 Nisan Pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak.

İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, 28 Nisan Pazar günü yapılacak 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun İstanbul etabı nedeniyle trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar belirlendi.

Bu kapsamda, saat 07.00 itibarıyla Beşiktaş Meydan ile Zincirlikuyu D-100 güney katılım arası, Çatladıkapı ışıklardan Sultanahmet Meydanı arası ile Üçler, Tavukhane ve Nakilbent sokaklar ile Aksakal Caddesi ve bunlara bağlanan cadde ve sokaklarda trafik akışı sağlanamayacak.

Üsküdar'da, Kısıklı Caddesi Altunizade Köprü üzerinden D-100 kara yolu güney yola katılım, Kuşbakışı Caddesi Petrol-İş önünden D-100 kara yolu güney katılım, Mahir İz Caddesi Altunizade köprü üzeri D-100 kara yolu güney yola katılım, Tophanelioğlu Caddesi D-100 karayolu güney yola katılım trafiğe kapatılacak.

Kadıköy'de, Uzunçayır O-1 Bağlantı Yolu Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi ile Uzunçayır Köprülü Kavşağı Kadıköy istikameti, Taşköprü, Fener Kalamış, Ahmet Mithat Efendi, Operatör Cemil Topuzlu ve Bağdat caddeleri ile Çetin Emeç Bulvarı trafiğe kapalı olacak.

Üsküdar istikametini kullanacak sürücüler Nuhkuyusu Caddesi'ni, D-100 kara yolu üzerinden Kadıköy istikametini kullanacak sürücüler Göztepe Köprüsü'nü, Taşköprü, Ahmet Mithat Efendi, Operatör Cemil Topuzlu ve Bağdat Caddeleri ile Çetin Emeç ve Turgut Özal bulvarlarını kullanacak sürücüler Fahrettin Kerim Gökay Caddesi ve D-100 kara yolunu kullanabilecekler. Büyükyalı Caddesi'nden gelen akım da Turgut Özal Bulvarı istikametine yönlendirilecek.

1. Tersane Caddesi, Karaköy Meydan Kemeraltı Cadde kesişimi ile Refik Saydam Caddesi arası, iki yönlü olarak saat 08.00 itibarıyla trafiğe kapatılacak.

Saat 09.00 itibarıyla trafiğe kapatılacak yollar ise şu şekilde:

Dolmabahçe Caddesi, Dolmabahçe Gazhane Caddesi kesişimi ile Süleyman Seba Cadde arası Beşiktaş istikameti tek yönlü. Beşiktaş Caddesi, Süleyman Seba Caddesi kesişimi ile Çırağan Cadde arası Ortaköy istikameti tek yönlü. Çırağan Caddesi, Beşiktaş Caddesi kesişimi ile 07-032 Nolu Palangalar Işıklar arası iki yönlü. Muallim Naci Caddesi, 07-032 Nolu Palangalar Işıklar kesişimi ile 07-036 Nolu Kuruçeşme Işıklar arası iki yönlü. Arnavutköy Kuruçeşme Caddesi, 07-036 Nolu Kuruçeşme Işıklar kesişimi ile 07-037 Nolu Arnavutköy Korkmaz Yiğit Işıklar arası iki yönlü. Bebek Arnavutköy Caddesi, 07-037 Nolu Arnavutköy Korkmaz Yiğit Işıklar kesişimi ile Vezir Köşkü Sokak arası Bebek istikameti tek yönlü. Cevdet Paşa Caddesi, Vezir Köşkü Sokak kesişimi ile Aşiyan Yolu Sokak arası iki yönlü. Yahya Kemal Caddesi, Aşiyan Yolu Sokak kesişimi ile Arpacı Çeşmesi Sokak arası iki yönlü. Baltalimanı Hisar Caddesi, Arpacı Çeşmesi Sokak kesişimi ile Baltalimanı Çayır Cadde arası iki yönlü. Sakıp Sabancı Caddesi, Baltalimanı Çayır Caddesi kesişimi ile Hekim Tahsin Sokak arası iki yönlü. Katar Caddesi, Hekim Tahsin Sokak kesişimi ile Büyükdere Cadde arası Büyükdere Cadde istikametine tek yönlü. Büyükdere Cadddesi, Eski Büyükdere Cadde kesişimi Aytekin Kotil Varyant Altı kesişimi ile Zincirlikuyu Balmumcu Alt Geçidi Kavşak arası Beşiktaş istikameti tek yönlü. D-100 Güney Sait Çiftçi Bağlantı Yolu Barbaros Bulvarı kesişimi itibarıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Beşiktaş istikameti tek yönlü olarak araç trafiğine kapatılacaktır.

Bu yollara alternatif olarak Meclisi Mebusan, Kadırgalar, Bayıldım, Dereboyu, Ahmet Taner Kışlalı, Portakal Yokuşu, İnşirah, Küçük Bebek, Baltalimanı Çayır, İstinye, Sarıyer, Balaban Dere, Poligon, Tuncay Artun, Sanayi, Eski Büyükdere, Maslak Ayazağa ve Talatpaşa caddeleri, Dulkadiroğulları, Arnavutköy Dere, Trafo ve Ecza sokaklar ile Dolmabahçe Bomonti Tüneli ve Barbaros Bulvarı Sarıyer istikameti kullanılabilecek.

- Metrobüs seferleri saat 10.00'da kuzey, 12.00'de güney yönde durdurulacak

Saat 10.00 itibarıyla D-100 kara yolu güney yol Balmumcu ayrımları trafiğe kapatılacakken, Büyükdere Caddesi Sarıyer istikameti ve Barbaros Bulvarı Beşiktaş istikametine verilecek.

D-100 kara yolu kuzey yol Altunizade Ümraniye ayrımlarının trafiğe kapatılması nedeniyle de D-100 kuzey yoldan gelerek 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yönüne gitmek isteyen araçlar, Altunizade Ümraniye ayrımlarından Kısıklı Caddesi'ne yönlendirilecek.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü güney yönü saat 10.00 itibarıyla trafiğe kapatılacağından metrobüs seferleri saat 10.00'da kuzey yönde, köprünün kuzey yönü ise saat 12.00 itibarıyla trafiğe kapatılacağından metrobüs seferleri saat 12.00'de kuzey yönde durdurulacak.

- Tramvay ve arabalı vapur seferleri yapılamayacak

Saat 10.30 itibarıyla Ragıpgümüşpala Caddesi, Galata Köprüsü, Reşadiye Caddesi Ankara Caddesi (Hamidiye Caddesi kavşağı ile Reşadiye Caddesi kavşağı arası) Ankara Caddesi Ebu Suud Caddesi kavşaktan Sirkeci istikameti, Sahil Kenndy Caddesi Güney Yanyol Aksaray ayrımları, Sahil Kenndy Caddesi Güney Yol Kumkapı ayrımları, Sahil Kenndy Caddesi Kuzey Güney Yol Sirkeci Kumkapı arasında trafik akışı sağlanamayacak.

Ayrıca Sirkeci arabalı vapur seferleri ile Beyazıt ve Kabataş tramvay seferleri geliş gidiş olarak saat 10.30'dan program sonuna kadar durdurulacak.

Parkur üzerinde bulunan otobüs durakları için İETT Genel Müdürlüğünce saat 10.30 itibarıyla sefer düzenlemesi yapılacak.

Vatan, Millet, Fevzipaşa ve Horhor caddeleri ile Onuncu Yıl Bulvarı ve Atatürk Bulvarı, alternatif güzergah olarak kullanılabilecek.


İstanbul'da "yarı maraton" dolayısıyla pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İstanbul'da "yarı maraton" dolayısıyla pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İstanbul'da düzenlenecek Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu dolayısıyla, 28 Nisan Pazar Günü bazı yollar trafiğe kapatılacak.

İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, 28 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu için trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar belirlendi.

Bu kapsamda, Sahil Kennedy Caddesi Güney Yol Samatya Varyant ile Yenikapı Etkinlik Alanı arası, Sahil Kennedy Caddesi Kuzey Yol Namık Kemal Varyant dönüşleri saat 02.00'den etkinlik bitimine kadar trafiğe kapatılacak.

Galata Köprüsü, Ayvansaray, Mürselpaşa, Abdulezelpaşa, Ragıpgümüşpala ve Reşadiye caddeleri, Ankara Caddesi (Hamidiye Caddesi kavşağı ile Reşadiye Caddesi kavşağı arası), Ankara Caddesi Ebu Suud Caddesi kavşaktan Sirkeci istikameti, Sahil Kennedy Caddesi (Samatya varyant ile Sirkeci ışıklar arası), Namık Kemal Caddesi Sahil Kenndy Caddesi'ne katılım, Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi Sahil Kennedy Caddesi'ne katılım, Sahil Kenndy Caddesi Kuzey Yol Avrasya Tüneli Aksaray ayrımları ile Namık Kemal varyant arası ve Avrasya Tüneli acil çıkışlarında saat 04.30'dan etkinlik sonuna kadar trafik akışı sağlanamayacak.

Söz konusu yollarda çift yönlü trafik akışı sağlanamayacakken, belirtilen cadde ve sokaklar, bağlantı noktalarına uygun cadde ve sokaklardan kapatılacak.

Avrasya Tüneli Aksaray ayrımları ile Avrasya Tüneli acil çıkışları trafiğe kapanacak, Avrasya Tüneli Transit Yol, Anadolu ve Avrupa Yakası istikametlerine açık kalacak.

Namık Kemal Caddesi'nden Sahil Kennedy Caddesi istikameti trafiğe kapatılacak, Yenikapı İdo Arabalı Vapur İskelesine geçişler Şehit Vefa Karakurdu Üst Geçidi'nden sağlanacak.

Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi (Atatürk Bulvarı) Sahil Kennedy Caddesi istikametine gelen trafik akımı, varyant üzerinden geri döndürülecek.

Samatya Sahil Güney Yan Yol'dan gelen trafik akımı, Samatya varyant üzerinden Zeytinburnu istikametine geriye verilecek.

Tersane Caddesi'nden Galata Köprüsü istikametine gelen trafik akımı Beşiktaş istikametine, Kemeraltı Caddesi'nden Galata Köprüsü'ne gelen trafik akımı ise Tersane Caddesi'ne yönlendirilecek.

Yavedut Caddesi'nden Ayvansaray Caddesi istikametine gelen trafik akımı Savaklar Caddesi'ne, Savaklar Caddesi'nden Ayvansaray Caddesi istikametine gelen trafik akımı Yavedut Caddesi'ne yönlendirilecek

Atatürk Bulvarı'ndan Eminönü ve Balat sahil yollarına katılan trafik akımı Atatürk (Unkapanı) Köprüsü üzerinden Beyoğlu istikametine, Atatürk Köprüsü'nden Balat ve Eminönü sahil yollarına katılan trafik akımı Atatürk Bulvarı üzerinden Kemerler istikametine aktarılacak.

Atatürk Bulvarı, Avrasya Tüneli, Atatürk Köprüsü, Haliç Köprüsü, D100 Kuzey Güney Yol ile Vatan, Millet, Fevzipaşa, Türkeli, Aksaray, Namık Kemal, Orgeneral Nafız Gürman, Kızılelma, Onuncu Yıl ve Küçük Langa Aralığı caddeleri,
Sahil Kennedy Caddesi Samatya Güney Yenikapı Etkinlik Alanı dönüşleri, Sahil Kuzey Kennedy Caddesi Samatya çıkışlarından gidişli gelişli havuzlu kavşağa kadar olan bölüm, alternatif güzergah olarak kullanılabilecek.

- Sirkeci arabalı vapur ve tramvay seferleri yapılamayacak

Öte yandan, Sirkeci arabalı vapur seferleri 06.00-13.30 saatleri arasında durdurulacak, tramvay seferleri ise Beyazıt ve Kabataş arasında geliş-gidiş olarak 07.00-13.30 saatleri arasında yapılamayacak.

Parkur üzerinde bulunan otobüs durakları için İETT Genel Müdürlüğünce saat 07.00 itibarıyla sefer düzenlemesi yapılacak.


Pentagon, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili haberleri "çok rahatsız edici" buldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Pentagon, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili haberleri "çok rahatsız edici" buldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Gazze’de ortaya çıkan toplu mezarlarla ilgili haberlerin "çok rahatsız edici" olduğunu, konunun soruşturulması gerektiğini belirtti.

Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, günlük basın toplantısında soruları cevapladı. Gazze'deki toplu mezarlara ilişkin haberler için "çok rahatsız edici" ifadesini kullanan Ryder, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in İsrailli mevkidaşı ile bu konuda herhangi bir görüşme yapmadığını söyledi.

Ryder, ABD hükümetinin bunu İsraillilerle çeşitli düzeylerde gündeme getirdiğini belirterek, "Savunma Bakanlığı açısından bu haberlerin detaylı bir şekilde soruşturulması ve incelenmesi gerektiğine inanmamız dışında sunabileceğim hiçbir şey yok." dedi.

İsrail ordusunun Gazze'de aylardır süren karadan işgal sürecinin ardından 7 Nisan'da Han Yunus'tan çekilmesiyle kentte toplu mezarlar bulunmaya başlamıştı. Filistinli kaynaklar, İsrail askerleri tarafından öldürülen kadın ve erkek çeşitli yaş gruplarından 190 kişinin cesedinin çıkarıldığını duyurmuştu.

- Gazze'ye kurulacak geçici liman alanına saldırı

Gazze sahiline insani yardımların denizden ulaştırılması amacıyla kurulacağı açıklanan geçici limanın bulunduğu alana bugün az sayıda havan topu düştüğü bilgisini paylaşan Ryder, bu durumdan herhangi bir ABD varlığının zarar görmediğini söyledi.

Ryder, havan topu düşmesinin geçici limanın kurulma sürecini geciktirmeyeceğine işaret ederek, bölgede henüz ABD askeri personelinin bulunmadığını aktardı.

İsrail’in Refah’a yönelik olası kara saldırısı konusunu değerlendiren Ryder, ABD ile İsrail’in, Hamas'ın yenilgisinin önemli olduğu konusunda hemfikir olduklarını ancak Refah’a yönelik herhangi bir saldırıda sivillerin güvenliğinin ve insani yardımların sağlanmasının dikkate alınması gerektiğini ifade etti.

Ryder, İsrail'in Refah'a olası kara saldırısı için "Görüşmeler hala devam ediyor çünkü bunu nasıl yapacakları ve çok sayıda yerinden edilmiş insanı ve onların güvenliğini nasıl dikkate alacakları konusunda hala endişelerimiz var." diye konuştu.


İsrailli bakan Smotrich, Hamas liderlerine suikast ve Gazze’nin yok edilmesi çağrısında bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrailli bakan Smotrich, Hamas liderlerine suikast ve Gazze’nin yok edilmesi çağrısında bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail'in dış istihbarat teşkilatı Mossad’a Hamas hareketinin liderlerine suikast düzenlemesi ve Gazze Şeridi'ni tamamen yok etmesi çağrısı yaptı.

Smotrich, İsrail ordusu, Mossad ve iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet (Şabak) girişimiyle Hamasla yeni bir esir değişim anlaşmasının ana hatlarının ve Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine olası askeri operasyonun tartışıldığı dünkü Savaş Konseyi toplantısının ardından X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mossad'ın, İsrail'in güvenliğine zarar veren müzakerelere girmek yerine tüm dünyadaki Hamas liderlerini ortadan kaldırarak yapmak üzere eğitildiği şeye geri dönmesinin zamanı geldi."ifadelerini kullandı.

Hamasla esir takası konusunda her türlü müzakereyi reddeden Smotrich, "Hamas'la bundan sonra sadece füze ve bombalarla konuşmalıyız." değerlendirmesini yaptı.

İsrailli aşırı sağcı bakan, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinin "mümkün olduğu kadar hızlı ve güçlü bir şekilde işgal edilmesi ve işgalin tamamen yok edilene kadar devam etmesi" çağrısında bulundu.

Smotrich, bunun "İsrail'in güvenliği için gerekli ve kaçırılan insanları geri getirmek için tek şans olduğunu" iddia etti.

İsrail Kanal 13, Hamas ile yapılacak muhtemel yeni müzakere girişiminin İsrail'in, yaşlılar, kadınlar, kadın askerler ve hastaların da bulunduğu 20'den fazla İsrailli tutuklunun serbest bırakılmasını içerdiğini aktarmıştı.

Mısır’ın anlaşma için baskı yaptığını ve bugün Kahire’den bir heyetin ayrıntıları görüşmek üzere İsrail’e geleceğini bildiren kanal, anlaşmanın birkaç haftalık ateşkesi ve İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyini güneyinden ayıran Netzarim Koridoru da dahil Gazze Şeridi'nden çekilmesini kapsadığını ileri sürmüştü.

Hamas’ın, İsrail saldırılarının sonlandırılması, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden çekilmesi ve Filistinlilerin Gazze Şeridi’nin kuzeyine geri dönmeleri taleplerinin Tel Aviv yönetimince reddedilmesi nedeniyle görüşmeler henüz sonuçlanamadı.


Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Yıldız, PKK/YPG'nin Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Yıldız, PKK/YPG'nin Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Yıldız, terör örgütü PKK/YPG’nin ve ayrılıkçı terörist gündeminin Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını bildirdi.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi görevini bugün üstlenmesinin ardından ilk beyanını BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen Suriye oturumunda verdi.

Suriye'de çatışmanın 14. yılında ülkedeki kırılgan durumun göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret eden Yıldız, "Çatışmanın güvenlik, ekonomik ve insani boyutları eşzamanlı ve birbirine bağlı bir şekilde kötüye gidiyor ve ufukta bir umut ışığı da görünmüyor. " dedi.

Yıldız, durumun bölgedeki tehlikeli tırmanışla daha da karmaşık hale geldiğine dikkati çekerek, Suriye'nin Orta Doğu'daki diğer çatışmalar için bir savaş alanı olarak kullanılmaya endişe verici şekilde müsait durumda olduğunu söyledi.

Tüm tarafların daha geniş bir çatışmaya yol açabilecek adımlardan kaçınmasının öneminin altını çizen Yıldız, "Suriye'yi bu tehlikeli yangından uzak tutmak elzemdir." dedi.

Büyükelçi Yıldız, Suriye çatışmasının çözümü için BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde siyasi süreci canlandırmanın tam zamanı olduğunu belirterek, Suriye ihtilafına son vermenin tek yolunun çatışmanın temelinde yatan nedenleri ele alarak ulusal uzlaşmayı sağlamaktan geçtiğini kaydetti.

"Suriye rejimini yapıcı angajmana yönelmeye çağırıyoruz"
"Suriye rejimini ülkeyi çevreleyen koşulların ciddiyetini gerçekçi bir gözle anlamaya ve Suriye’de bir nesli harap eden bu ihtilafın siyasi çözümü için yapıcı bir angajmana yönelmeye çağırıyoruz." diyen Yıldız, Anayasa Komitesi'nin Suriye rejimini ve muhalefeti müzakere edilmiş bir çözüm için BM kolaylaştırıcılığında bir araya getiren tek platform olduğunun altını çizdi.

Yıldız, sürecin toplantı mekanı üzerinden tıkanmaması ve Komite'nin 9. turunun gecikmeden toplanması gerektiğini dile getirdi.

Mevcut durumun, sadece Suriye için değil, aynı zamanda bölge için de sürdürülemez olduğunu belirten Yıldız, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Milyonlarca Suriyeli, ülkem dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılmış durumda, milyonlarca kişi ise ülke içinde yerinden edildi. Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde geri dönüşleri için gerekli koşulların oluşturulması Suriye krizini çözmeye yönelik tüm çabaların bir parçası olmalı. Bu konuda ilgili tüm tarafların üzerine düşeni yapması gerekiyor."

"PKK/YPG’nin ve ayrılıkçı terörist gündeminin Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur"
Büyükelçi Yıldız, PKK/YPG/“SDG” terör örgütünün kuzeydoğu Suriye'de ayrılıkçı ve bölücü bir gündemi ilerletme çabalarını sürdürdüğüne dikkati çekerek, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine yönelik en büyük tehdidi oluşturan bu terör örgütünün sözde bir "Sosyal Sözleşme" temelinde kurumlar oluşturduğunu ve sözde seçimlere hazırlandığını kaydetti.

PKK/YPG ve onun kolu olan "SDG"nin ayrılıkçı girişimlerinin barındırılması ve desteklenmesinin BM Güvenlik Konseyi’nin gerek terörizm gerek Suriye’ye ilişkin kararlarına aykırı olduğunu anlatan Yıldız, bugüne kadar çeşitli BM raporlarında birçok kez ifşa edildiği gibi, PKK/YPG/“SDG” terör örgütünün okul, hastane ve su istasyonları gibi sivil tesisleri suistimal ederek bunları kışla veya mühimmat depoları olarak kullandığını anımsattı.

Yıldız, terör örgütünün geçen hafta Azez Hastanesi'nin bombalanmasında olduğu gibi, sivil tesisleri doğrudan hedef aldığını aktararak, "Bu terör örgütünün kuzeydoğu Suriye'deki yerel nüfusa karşı kullandığı baskıcı ve insani olmayan uygulamalar büyük tepkilere neden oluyor ve PKK ile uzantılarının bölgenin dokusuna uygun olmadığını da gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Deyrizor'da devam eden gerginliğin bunun açık bir örneği olduğuna işaret eden Yıldız, terör örgütü tarafından kontrol edilen kamplarda işlenen büyük ölçekli ihlaller, işkence ve kötü muamelelerin de bilindiğini söyledi.

Daimi Temsilci Yıldız, "Bir kez daha tekrar ediyoruz: PKK/YPG’nin ve ayrılıkçı terörist gündeminin Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur." diye konuştu.

"Suriye’nin Tümü” yaklaşımı korunmalı"
Suriye'de kapsamlı bir çözüm bulunması için acilen yaklaşımların yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret eden Yıldız, kesintisiz insani yardım akışı ve yeterli finansmanı sağlamanın bu kapsamlı yaklaşımın kritik bir parçası olduğunu dile getirdi.

Yıldız, sahadaki ihtiyaca ve mevcut ihtiyaçlara uygun bir insani mukabele koordine edilirken, "Suriye’nin Tümü" yaklaşımının korunmasının önemine işaret ederek, bu bağlamda, Suriye Krizi Bölgesel İnsani Koordinatörü pozisyonuna gecikmeden uygun bir atama yapılması çağrısında bulundu.

Türkiye'nin Suriye konusunda özel bir konumu ve rolü olduğunu anımsatan Yıldız, gelecek dönemde Konsey üyeleriyle 2254 sayılı kararın amaçlarının hayata geçirilmesi yönünde çok taraflı veya ikili olarak çalışmaktan memnuniyet duyacağını kaydetti.

Suriye rejimi temsilcisinin söz alarak Türkiye'ye eleştiriler yöneltmesinin ardından ise Yıldız, "Suriye’deki kriz Türkiye’ye ve halkına çok maliyet yaşattı. Bu krizin sorumlusu da Türkiye değil. Suriye rejimi temsilcisi tarafından yapılan iddiaların asılsızlığı, ülkemiz ve Daimi Temsilciliğimiz tarafından yapılan çeşitli açıklamalarda ortaya konmuştur, bunları burada tekrarlamayacağım. Burada önemli olan, siyasi süreçte ilerlemektir, bu da Anayasa Komitesi’nin uhdesindedir. Suriye rejimi temsilcisine konunun bu boyutuna odaklanma telkininde bulunmak isterim." diyerek sözlerine son verdi.


ABD, Gazze'nin kuzeyine 25 binden fazla öğüne denk gelen insani yardımı havadan indirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD, Gazze'nin kuzeyine 25 binden fazla öğüne denk gelen insani yardımı havadan indirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Gazze'nin kuzeyine 25 binden fazla öğüne denk gelen insani yardımı havadan indirdiklerini duyurdu.

CENTCOM'un X sosyal medya platformundan yapılan açıklamada, Gazze'deki sivillerin temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bölgenin kuzeyine dün yerel saatle 12.15'te "C-130" tipi askeri uçaklarla havadan insani yardım indirme operasyonu gerçekleştirildiği belirtildi.

Açıklamada, operasyonla 25 binden fazla öğüne tekabül eden gıdanın havadan bırakıldığı aktarılarak bu kapsamda, ABD'nin şimdiye kadar 1082 ton insani yardım yaptığı bildirildi.

Açıklamada ayrıca, ABD'nin havadan insani yardım yapmaya devam edeceği kaydedildi.

CENTCOM, 24 Nisan'da da Gazze'nin kuzeyine yaklaşık 30 bin 16 öğüne denk gelen gıdayı içeren insani yardımı havadan indirdiklerini duyurmuştu.