Sudan’da muhalefet ile ordu arasında siyasi anlaşma taslağı üzerinde bölünme

Sudanlı eylemciler, 17 Kasım’da Kuzey Hartum’da öldürülenler için adalet talebiyle sokaklara döküldü (AFP)
Sudanlı eylemciler, 17 Kasım’da Kuzey Hartum’da öldürülenler için adalet talebiyle sokaklara döküldü (AFP)
TT

Sudan’da muhalefet ile ordu arasında siyasi anlaşma taslağı üzerinde bölünme

Sudanlı eylemciler, 17 Kasım’da Kuzey Hartum’da öldürülenler için adalet talebiyle sokaklara döküldü (AFP)
Sudanlı eylemciler, 17 Kasım’da Kuzey Hartum’da öldürülenler için adalet talebiyle sokaklara döküldü (AFP)

Sudan muhalefet koalisyonunun ‘askeri yönetimi sona erdirecek siyasi bir süreç’ ilanı, 17 Kasım 2021’deki ‘Kuzey Hartum olayının yıldönümüne denk geliyor. Bu çerçevede ‘bu trajik olayın arkasında olanlardan hesap sorulmasını isteyenler’ ve ‘demokratik süreci geri getiren bir süreç talep edenler’ olmak üzere bölünen binlerce Sudanlı, aynı yere akın etti. Muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), 17 Kasım akşamı düzenlediği basın toplantısında, orduyla askeri yönetimi sona erdirecek bir anlaşmaya vardığını ve bu bağlamda ordunun ülke üzerindeki kontrolünü sona erdirecek bir sivil hükümet kurulacağını duyurdu.
Ancak anlaşma, protestocular, direniş komiteleri ve Komünist Parti tarafından ‘bir sınav’ ve ‘askeri yönetimin meşrulaştırılması’ olarak nitelendirildi. Anlaşma, izole edilmiş cumhurbaşkanının rejiminin yanlıları ve İslami hareketin ve radikalizm yanlılarının destekçileri tarafından da reddedildi.
Komünist Parti, anlaşmanın açıklandığı sabah Meydan gazetesine yaptığı açıklamada, anlaşma taraflarının başbakanlık, kamu hizmetindeki tüm üst ve orta düzey liderlikler ve valilikler için ucuz kotalar’ ele geçirdiğini söyledi. Parti açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Devrimin tüzüklerine karşı çıktılar. Onu tasfiye etmeye çalıştılar. Böylece her türlü baskı yöntemini kullanma ve barışçıl yürüyüşlere acımasızca saldırma konusunda güvenlik komitesiyle aynı siperde durdular.”
Basında yer alan haberlere göre parti liderlerinden biri olan Kemal Karrar, partisinin ‘kurulması halinde uzlaşı hükümetini devirmeye çalışacağını’ belirtti.
Bölünme durumu, ÖDBG ile Komünist Parti ve Beşir destekçilerinin önderlik ettiği güçler arasında sınırlı değil. Öyle ki muhalefet koalisyonunun kendi içerisinde de farklı tavırlar mevcut. Arap Sosyalist Baas Partisi de koalisyonun bir parçası olmasına rağmen anlaşmayı tam olarak kabul etme konusunda isteksiz görünüyor.
Parti sözcüsü Adil Halfallah, anlaşmayı henüz üzerinde anlaşmaya varılmamış bir ‘çerçeve’ olarak nitelendirerek, partisinin nihai tavrının varılmakta olan nihai sonuca göre belirleneceğini söyledi. Halfallah, “Hiçbir şey imzalanmadı. Merkezi Konsey’e ordunun gözlemlerine ve siyasi bildiriye dair notlarımızı ilettik. Nihai bir tavır belirlemek için nihai sonucu bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan devrik devlet başkanı Ömer el-Beşir’in yandaşları, anlaşmayı bir dış gündemin uygulanması olarak nitelendirirken, anlaşmayı sert bir şekilde eleştirdiler ve anlaşmayı yıkma sözü verdiler. Ulusal Kongre Partisi’nin desteklediği bir girişim olan ‘Sudan Halkı Girişimi’ sözcüsü Hişam eş-Şevani, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada “Uzlaşı amaçlayan Avukatlar Sendikası’nın tüzük taslağı, yabancıların hazırladığı bir tüzüktür” diyerek, yarın bir tepki yürüyüşü düzenleme çağrısında bulundu. Uzun bir sessizliğin ardından Hatmiyye tarikatının bir lideri ve Demokratik İttihatçı Parti lideri Muhammed Osman el-Mirgani, beklenen uzlaşı konusundaki çatışma hattına dahil oldu. Lideri olduğu parti ise siyasi beyannameye imza atan ve anlaşmaya desteğini ifade eden oğlu Muhammed el-Hasan ile anlaşmayı reddeden Demokratik Geçiş Bloku grubundan yana olduğunu açıklayan oğlu Cafer arasında bölünmeye tanık oldu.
Uzun bir süredir sessizliğini koruyan ve ülkedeki siyaset sahnesinden zaman ve mekan olarak uzak kalan Mirgani, yaptığı açıklamada anlaşmaya karşı çıkan, orduya ve Cuba Anlaşması grubuna yakın olan oğlu Cafer’e destek verdi.
Bölünme, yalnızca siyasi partilerle sınırlı değildi. Aksine Cuba Barı Anlaşması’na imza atan isimleri de etkilerken, Sudan Kurtuluş Güçleri lideri ve Egemenlik Konseyi üyesi Tahir Ebu Bekir Hacer, Devrimci Cephe lideri ve Egemenlik Konseyi üyesi Hadi İdris’e kadar uzandı. İki isim ÖDBG koalisyonu içerisindeki pozisyonlarını koruyor. Egemenlik Konseyi üyesi ve Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri Malik Akkar ise konu hakkında sessiz.
Ancak anlaşma taslağı, uluslararası toplumdan ve bazı bölgesel topluluklardan sınırsız bir destek buldu. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Birleşmiş Milletler’in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS), Afrika Birliği (AfB) ve IGAD’dan oluşan üçlü mekanizmaya ek olarak, ABD, Suudi Arabistan, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) oluşan uluslararası dörtlü tarafından desteklendi.
AfB, 17 Kasım’da Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, AB büyükelçilerinin ve ÖDBG Merkezi Konseyi’nin katıldığı önemli bir tartışma düzenlediğini ve bu toplantıda iki tarafın da kendi fikirlerini dile getirdiklerini belirtti. AfB, bu durumu ‘kapsamlı demokratik geçişin yeniden başlaması’ olarak nitelendirdi.



Hamas'tan Gazze'deki bir aşiret liderine: Teslim olmak için 10 gününüz var

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki hareketin kontrolüne karşı çıkan silahlı Bedevi aşiretinin liderine teslim olması için son tarih verdi (Getty)
Hamas, Gazze Şeridi'ndeki hareketin kontrolüne karşı çıkan silahlı Bedevi aşiretinin liderine teslim olması için son tarih verdi (Getty)
TT

Hamas'tan Gazze'deki bir aşiret liderine: Teslim olmak için 10 gününüz var

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki hareketin kontrolüne karşı çıkan silahlı Bedevi aşiretinin liderine teslim olması için son tarih verdi (Getty)
Hamas, Gazze Şeridi'ndeki hareketin kontrolüne karşı çıkan silahlı Bedevi aşiretinin liderine teslim olması için son tarih verdi (Getty)

Gazze'de Hamas tarafından yönetilen İçişleri Bakanlığı bugün, hareketin Filistin Gazze Şeridi'ndeki yönetimine karşı çıkan silahlı bir Bedevi aşiret liderini, vatana ihanet ve casuslukla suçlayarak teslim olması ve yargılanması için son tarih verdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, kararın “devrim mahkemesi” tarafından verildiği belirtildi. Açıklamada, Hamas otoritesini tanımayan ve Gazze'nin çıkarlarına zarar vermekle suçlanan Yaser Ebu Şebab'ın teslim olmak için on gün süresi olduğu belirtildi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre mahkeme Filistinlilerden, İsrail güçleri tarafından kontrol edilen Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesinde şu ana kadar yakalanamayan Ebu Şebab'ın nerede olduğunu Hamas güvenlik yetkililerine bildirmelerini istedi. Ebu Şebab'ın grubundan teslim olması için verilen son tarihe henüz bir cevap gelmedi.

Hamas, Ebu Şebab'ı BM yardım kamyonlarını yağmalamakla suçluyor ve İsrail tarafından desteklendiğini belirtiyor.

Hamas'tan iki kaynak ve bilgi sahibi diğer iki kaynak geçen ay Reuters'a, örgütün Ebu Şebab'ı öldürmek için en iyi adamlarından bazılarını gönderdiğini söyledi.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri adlı silahlı grup daha önce Reuters'a yaptığı açıklamada, yardım kamyonlarına eşlik ederek insani yardımları yağmalardan koruyan bir halk gücü olduklarını söylemiş ve İsrail'den destek aldıklarını ya da İsrail ordusuyla iletişim kurduklarını reddetmişti. Grup, Hamas'ı şiddet uygulamak ve muhalefeti susturmakla suçladı.

İsrail, Hamas'a karşı Gazze'deki bazı aşiretleri desteklediğini söylüyor, ancak bu aşiretlerin isimlerini vermiyor.