İhvan’ın İstanbul kanadı, Mahmud Hüseyin'i ‘Mürşid’ ilan ederek yeni çatışmayı ateşliyor

Hüseyin, Şarku'l Avsat’a: İhvan’ın bir Şura Konseyi yok. Atamalar aslında onun yetkisi dahilinde değil

Mahmud Hüseyin'in bir arşiv fotoğrafı
Mahmud Hüseyin'in bir arşiv fotoğrafı
TT

İhvan’ın İstanbul kanadı, Mahmud Hüseyin'i ‘Mürşid’ ilan ederek yeni çatışmayı ateşliyor

Mahmud Hüseyin'in bir arşiv fotoğrafı
Mahmud Hüseyin'in bir arşiv fotoğrafı

Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) Teşkilatı’nın İstanbul kanadı, kendi içindeki bölünmeyi derinleştirecek yeni bir adım daha attı. İhvan Genel Şura Konseyi, geçtiğimiz 4 Kasım’da Londra’da hayatını kaybeden İbrahim Münir’in yerine Mahmud Hüseyin'i Genel Mürşid Vekili olarak atamaya karar verdi. Genel Mürşid makamı İhvan Teşkilatının en üst yönetim koltuğunu ifade ediyor.
İstanbul'daki Mahmud Hüseyin cephesinden geçtiğimiz Çarşamba günü akşam saatlerinde yapılan açıklamada, bu haftaki oturumunda grubun iç durumundaki hızlı gelişmeleri Genel Şura Konseyi'nin grubun genel tüzüğünün 5. maddesindeki çalışmaların etkinleştirilmesi ve orijinal metnine uygun olarak uygulanmasının incelendiği belirtildi. Söz konusu maddeye göre Genel Mürşid’in görevini yapmasına mâni olan mücbir sebepler hâlinde, yerine birinci vekili, sonra vekillerin en yaşlısı getiriliyor.
Açıklamaya göre Mahmud İzzed’in tutuklanmasının ardından şu anda Mürşitlik Bürosunda Mahmud Hüseyin dışında başka bir üye bulunmadığından, Şura Konseyi, Genel Yönetmeliğin 5. maddesine göre Mahmud Hüseyin'e Genel Mürşid Vekili görevlerinin verilmesine karar verdi.
Bu açıklamadan önce lider Muhyiddin ez-Zayit daha önce, Münir'in yerine, Genel Mürşid Vekili olarak kimin göreve geleceği belirlenene kadar geçici olarak vekil olduğunu açıklamıştı.
Münir, yurtdışında Genel Şura Konseyi'ni kurarken, Mahmud Hüseyin ile anlaşmazlıkların tırmanması ve karşılıklı olarak birbirlerini azletmeleri sonrasında, ölümü durumunda birçok ismi kendisine vekil olarak atamıştı. Bu isimlerin İhvan Uluslararası Şura Konseyi’ne sunulması gerekiyordu. Ancak bu, Münir'in ölümüne kadar gerçekleşmedi. Örgüt, Münir'in yerine Mürşid Vekili’ni seçme listesiyle ilgili yeni bir krizle karşı karşıya kaldı.
Mahmud Hüseyin cephesinin göreve atandığını açıklamasına karşılık İhvan Medya Sözcüsü Usame Süleyman bir açıklama yaparak, İbrahim Münir'in yerine Vekil’in atanması için gerekli düzenlemeler tamamlanıncaya kadar İhvan Genel Mürşid Vekili’nin Dr. Muhyiddin ez-Zayit olduğunu vurguladı.
İhvan liderliği ise Mısır makamlarının 2020 yılının Ekim ayında grubun güçlü adamı olarak tanımlanan Genel Mürşid Yardımcısı Mahmud İzzed'i tutuklamasının ardından İbrahim Münir'e geçti.
Örgütün Genel Sekreterliği görevini yürüten Mahmud Hüseyin, yönetimde Münir tarzına sahip. Liderlik mücadelesi nedeniyle 3 cepheye ayrılan örgüt ile aralarında anlaşmazlıklar çıktı. Şimdi, Muhammed Hüseyin'in başkanlığındaki İstanbul kanadı ve İbrahim Münir'in başkanlığındaki Londra kanadı olarak bilinen iki yapılanmaya ek olarak İhvan Değişim Hareketi’nin ya da diğer adıyla Muhammed Kemal grubu bulunuyor.
Münir'in ölümü üzerine İstanbul-Londra cepheleri arasındaki çatışma kısa süreliğine duruldu. Her iki kanat da İhvan’ın Mısır'da tutuklu bulunan lideri Muhammed Bedii'den bir destek ve tasdik mesajı aldıklarını iddia etti. İhvan saflarındaki bölünme, Aralık 2021'de İstanbul kanadının İbrahim Münir'in grubun Genel Mürşid vekilliği görevinden azledildiğini duyurması ve yerine Mustafa Tolba'yı getirmesiyle resmen sona erdi.
Hüseyin, Münir'in sorumluluğu üstlenmesinin başlangıcında, 9 Eylül 2020'de, Mahmud İzzed'in tutuklanmasının ardından Maslahatgüzarlık görevini üstlenmesini öngören Teşkilat Yönetmeliği'nin 5. maddesini kendi isteği üzerine ve Genel Şura Meclisi'nin 10 liderinin imzasıyla değiştirmeyi teklif etti. Münir'in bunu görmezden gelmesine şaşırdı.
Değişiklik, Mürşid ve vekillerinin yokluğunda grubun yönetilmesi konusunun Şura Meclisi’ne havale edileceğini, Mürşitliği en yaşlı üyenin üstlenmesini öngören metnin iptal edilmesini öngörüyor. Bu, Münir tarafından reddedildi ve görmezden gelindi. Meclisin toplanıp tüzüğü değiştirmeye, Münir'i görevden almaya ve örgütü yönetmek için bir komite seçmeye karar verdiği vurgulandı.
Bu adımla birlikte, Mahmud Huseyin'in, Munir'in yerine Mürşitlik görevini üstlenmesi ve düzenlemeye tabi tüm şirketleri, görev ve sorumlulukları elinde tutması için durum uygun hale geldi.
Öte yandan Münir kararı reddetti. Hüseyin'e cevap vermek ve kararlarını iptal etmek için yeni bir Şura Meclisi kurulduğunu duyurdu. Yeni oluşumun adı ‘Dış Şura Konseyi’ idi. Her ikisi de uluslararası İhvan-ı Müslimin liderleri olan Mahmud el-İbyari ve Muhammed el-Buhayri onu destekledi.
Munir, altı üst düzey lideri dondurmaya devam ederken, Hüseyin'e ve İstanbul kanadına sadık 73 liderden oluşan birçok İhvan liderinin yetkilerini dondurmaya karar verdi. Bunlar Mahmud Huseyin, Mithat el-Haddad, Muhammad Abdulvehhab, Hamam Ali Yusuf, Receb el-Benna ve Memduh Mebruk idi.
Münir'in kararlarıyla feshedilen Genel Şura Konseyi'nin de üyesi olan İhvan liderlerinden biri, isminin verilmemesi şartıyla Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: “Mahmud Hüseyin'in attığı adım geçersiz çünkü pratikte Genel Şura Konseyi artık yok. Mahmud Hüseyin ve arkadaşlarının üyeliklerinin dondurulmasıyla birlikte sadece birkaç üye kaldı. Ayrıca, organizasyon düzenlemelerine göre konseyin başlangıçta maslahatgüzar pozisyonunu üstlenecek birini atama yetkisi yoktur. Dolayısıyla şu anda Dr. Muhyiddin ez-Zayit dışında Maslahatgüzar yok.”
İstanbul'da ikamet eden Muhammed Kemal grubu ile bağlantılı İhvan lideri Eşref Abdulgaffar ise Facebook hesabından şu ifadelerin yer aldığı bir paylaşım yaptı: “Mahmud Hüseyin'in grubu, yeni gelişmelerden ve İbrahim Münir'in ölümünden yararlanarak ‘Ezbah’ın kontrolünü ve ‘es-Sububa’nın devamını, yani örgütün fonları ve bunlara tabi yatırımları üzerinde kontrol sağladı. Artık, Hasan el-Benna'nın çizip kurduğu grubu seven, amaçlarını ve hedeflerini bilen herkes, grubu çöküşten kurtarmaya değil, uçurumu genişletmeye ve felaketi derinleştirmeye çalıştıkları 8 yıldır kanıtlanmış olan tüm bu partilerden elini çekmeli.” İbrahim Münir'in ölümünden sonra 2014 yılından bu yana İhvan Genel Sekreterliği görevinin sona ermesine rağmen, değiştirilen liste sayesinde en yaşlı üye olması nedeniyle örgüte saldırmak için fırsat bulan Mahmud Hüseyin tarafında olanları bir ‘darbe’ olarak nitelendirdi.



İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 120 hedefi bombaladığını açıkladı

Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne düzenlenen İsrail hava saldırısında hayatını kaybeden yakınının cenazesi başında ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne düzenlenen İsrail hava saldırısında hayatını kaybeden yakınının cenazesi başında ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 120 hedefi bombaladığını açıkladı

Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne düzenlenen İsrail hava saldırısında hayatını kaybeden yakınının cenazesi başında ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi'ne düzenlenen İsrail hava saldırısında hayatını kaybeden yakınının cenazesi başında ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde terörist olarak nitelendirdiği yaklaşık 120 hedefi bombaladığını açıkladı.

Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrail Ordu Sözcüsü’nün bombardımanın ‘silahlı hücreleri, askeri binaları, savaş tünellerini, bubi tuzaklı tesisleri ve diğer altyapıları’ kapsadığını söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığına göre Sözcü, “401. Tugay'ın Gazze'deki operasyonları sırasında, kuvvetlere yaklaşan bir dizi silahlı militan hava araçlarıyla imha edildi” dedi.

Haberde ayrıca, ‘98. Tugay'ın Gazze şehrindeki operasyonlarını yoğunlaştırdığı ve 143. Tugay'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki onlarca terörist altyapı tesisini imha ettiği’ belirtildi.

ujı
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bombaladığı bir ev (AFP)

Filistin Safa Haber Ajansı ise bugün erken saatlerden bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarında, aralarında bir gazetecinin de bulunduğu 17 Filistinlinin öldüğünü, çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirdi.

Ajans, hayatını kaybedenler arasında İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta ve batı bölgelerine düzenlediği bombardımanlarda hayatını kaybeden 10 vatandaşın bulunduğunu, bunların arasında gazeteci Vela el-Caberi, eşi ve çocuklarının da olduğunu, diğer cesetlerin ise Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah kentinin çeşitli bölgelerinden çıkarıldığını belirtti.

Söz konusu gelişmeler, bugün 100'den fazla sivil toplum kuruluşunun Gazze Şeridi'nde ‘toplu kıtlık’ tehlikesi konusunda uyarıda bulunmasının ardından meydana geldi.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde kıtlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 10 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Bakanlığın Facebook sayfasında bugün yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi'ndeki hastaneler, son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde kıtlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 10 yeni ölüm vakası kaydetti” denildi. Açıklamada, Gazze Şeridi'nde kıtlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin toplam sayısının 111'e yükseldiği belirtildi.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı abluka nedeniyle 5 yaşın altındaki çocuklarda yetersiz beslenme oranının mart ile haziran ayları arasında iki katına çıktığı uyarısında bulundu.

Ajans, UNRWA'ya bağlı sağlık merkezleri ve tıbbi noktaların bu dönemde yaklaşık 74 bin çocukta yetersiz beslenme taraması yaptığını ve yaklaşık 5 bin 500 vakada genel akut yetersiz beslenme, 800 vakada ise şiddetli akut yetersiz beslenme tespit ettiğini açıkladı.

İsrail, 21 aydan fazla süredir devam eden savaş nedeniyle kuşatılmış ve tahrip edilmiş Filistin bölgesindeki korkunç insani durum nedeniyle artan uluslararası baskı ile karşı karşıya.

Şifa Tıp Kompleksi dün, son 72 saat içinde Gazze Şeridi'nde 21 çocuğun ‘yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle’ hayatını kaybettiğini açıkladı.

o
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un el-Mevasi bölgesinde yemek almak için koşan Filistinliler (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle Gazze Şeridi'nde yaşanan dehşetin, özellikle ölü sayısı ve geniş çaplı yıkım açısından, ‘modern tarihte eşi benzeri olmayan’ bir durum olduğunu söyledi. Guterres, “Yetersiz beslenme giderek kötüleşiyor ve açlık her kapıyı çalıyor” dedi.

ABD dün, Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'ne insani yardım koridoru açmayı amaçlayan görüşmelerde bulunmak üzere Avrupa'ya gideceğini duyurdu.

Ekim 2023'te Gazze savaşının başlamasından bu yana, Hamas tarafından yönetilen ve BM tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere 59 binden fazla Filistinli yaşamını yitirdi.