APEC zirvesinde siyaset, ekonomik hedeflerin önüne geçti

Macron, çatışmaya son verilmesi çağrısı yaptı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım’da Bangkok’ta konuşma yaptı. (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım’da Bangkok’ta konuşma yaptı. (AFP)
TT

APEC zirvesinde siyaset, ekonomik hedeflerin önüne geçti

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım’da Bangkok’ta konuşma yaptı. (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım’da Bangkok’ta konuşma yaptı. (AFP)

Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu’nun (APEC), 18 Kasım’da Tayland’ın başkenti Bangkok’taki ilk toplantılarında, ‘pazarlarda açılım, ekonomik fırsatların ve pazarların genişletilmesi ve sürdürülebilirliğin geliştirilmesi’ konularına odaklanıldı. Toplantılar, koronavirüs pandemisinin patlak vermesinden bu yana ilk kez yüz yüze gerçekleşti. Görüşmelerin atmosferine siyasi gelişmeler ve askıdaki krizler hâkim olurken, özellikle de çok sayıda katılımcı liderin dikkati Kuzey Kore’nin kıtalararası balistik füze denemesindeydi.  
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu gerginlikler ortasında bölgedeki ‘çatışmaya’ son verilmesi çağrısında bulunarak ülkesinin ‘Asya-Pasifik’ bölgesindeki stratejisini öne çıkarmaya çalıştı. Macron, “Hegemonyaya ve çatışmaya inanmıyoruz. İstikrara ve yeniliğe inanıyoruz” dedi. Çin ile ABD arasında artan bir rekabetin yaşandığı Asya- Pasifik bölgesinin, bu dengeyi sağlamak için Fransa da dahil olmak üzere bölgesel güçlere dayanması gerektiğini dile getirdi.
Pekin ile Washington arasında, özellikle Tayvan konusunda yaşanan rekabet iki güç arasında seçim yapmak istemeyen birçok bölge ülkesini zora soktu. Macron ise kendilerine üçüncü bir yol teklif ettiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Biz ormandayız ve aralarında gerilim artan iki büyük filimiz var. Durum çok gerginleşirse, ormanın geri kalanı için büyük bir sorun olacak şekilde birbirleriyle kavga etmeye başlayacaklar. Kaplanlar ve maymunlar gibi diğer birçok hayvanın da iş birliğine ihtiyacımız olacak. Doğu Afrika kıyılarından Amerika’nın batı kıyılarına kadar uzanan bölge, Fransa’nın içinde birtakım sahalara ve deniz alanlarına sahip olduğu bir dönemde stratejik bir öncelik taşıyor.”

ABD ve ekonomik ortaklıklar
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, ABD’nin uzun vadede bölgeye bağlı olduğunu belirtirken Çin’in artan hakimiyeti çerçevesinde müdahalesinin boyutuna ilişkin şüpheleri ise reddetti.
Harris, ülkesini ‘Pasifik bölgesinde gururlu bir güç’ olarak nitelendirdi.
ABD Başkan Yardımcısı, ABD tarafından kurulan tarihi güvenlik ittifakları ağının Asya’nın gelişmesine izin verdiğini vurguladı.
Harris, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in de katıldığı APEC toplantılarının oturum aralarında iş dünyasının liderlerine şöyle hitap etti:
“ABD, kalıcı olarak burada. Mesajımız açık; ABD’nin Hint-Pasifik bölgesine yıllarla değil, on yıllar ve nesillerle ölçülen sağlam bir ekonomik taahhüdü var.”
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, müttefikleri desteklemeye odaklandı. Bu çerçevede Harris, Tayland’dan Filipinler’e seyahat ederek, Pekin ile tartışmalı sulara yakın bir adaya ziyarette bulunacak.
ABD, Çin konusundaki söylemini sertleştirirken bazı Asyalı liderler ise ABD’nin ekonomik angajman düzeyine ilişkin şüphelerini dile getirdi.
Biden, eski Başkan Donald Trump’ın izini takip ederek, işçi sınıfı seçmenleri arasında popüler olmadığına inandığı bir serbest ticaret anlaşmaları çağının sayfalarını çevirdi.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Asya’daki ekonomik ortaklıkların Biden yönetimi için ‘öncelikli’ olduğunu vurgularken ABD özel sektörünün bölgeye yılda yaklaşık 1 trilyon dolar yatırım yaptığını kaydetti. Harris sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD, bu bölgenin ekonomileri ve şirketleri için güçlü bir ortaktır. Çünkü yönetim anlayışımızla güçlenerek bugün olduğu gibi küresel büyümenin lokomotifi olmaya devam edecek.”

Japonya- Çin
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i iki ülke arasında yapıcı ve istikrarlı ilişkiler kurmaya çağırdı.
Kişida, 29. APEC liderleri toplantısının oturum aralarında şu açıklamayı yaptı:
“Japonya ve Çin arasında yapıcı ve istikrarlı ilişkiler kurmak için her iki tarafın da çabalarını hızlandırması gerekiyor. Senkaku Adaları da dahil olmak üzere Doğu Çin Denizi’ndeki durum ile Çin’in balistik füze faaliyetleri ve diğer askeri faaliyetleri hakkındaki derin endişelerimi ifade ediyorum. Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın önemli olduğunu da dile getiriyorum.”
Çin Haber Ajansı Şinhua’ya göre Çin Devlet Başkanı toplantı sırasında, Çin’in ikili ilişkilerin genel yönünü stratejik bir perspektiften anlamak ve yeni dönemin ihtiyaçlarını karşılayan bir Çin-Japonya ilişkisi kurmak için Japonya ile çalışmaya hazır olduğunu söyledi.
Çin Devlet Başkanı, deniz ve toprak anlaşmazlıklarıyla ilgili olarak, varılan ilkelere ve ortak anlayışlara bağlı kalma ve anlaşmazlıkları uygun şekilde yönetmede siyasi bilgelik ve sorumluluk gösterme gerekliliğine dikkat çekti.
Çin Devlet Başkanı, tarafları ‘coğrafi yakınlıktan, insanlar arası yakın bağlardan ve diğer benzersiz güçlerden yararlanmayı sürdürmeye’, ayrıca hükümetler, siyasi partiler, yasama meclisleri, belediyeler ve diğerleri arasındaki kanallar aracılığıyla alışverişi ve iletişimi kolaylaştırmaya çağırdı.
Zirve, Japonya tarafından Senkaku ve Çin tarafından Diaoyu olarak adlandırılan Doğu Çin Denizi’nde tartışmalı adalar konusunda Pekin ve Tokyo arasındaki gerginlik ortasında düzenleniyor.

APEC bildirgesi
APEC zirvesine katılan bakanlar, 18 Kasım’da yaptıkları ortak açıklamada bazı üyelerin Ukrayna’daki savaşı kınadığını, ayrıca tedarik zincirlerini ve piyasaları açık tutma ve sürdürülebilir bir enerji geçişini desteklemek için birlikte çalışma sözü verdiklerini belirtti. Bildirgede, “Durum ve yaptırımlara ilişkin başka bakış açıları ve farklı değerlendirmeler de vardı” ifadelerine yer verilirken, APEC’in güvenlik sorunlarını çözmek için bir forum olmadığı da belirtildi.
Ekonomik gündem, Güney ve Doğu Çin denizlerinde tekrarlanan çatışmaların yanı sıra üye ülkeler tarafından kınanan başta Ukrayna’daki çatışma olmak üzere siyasi gelişmelere yönelik müdahaleleri de kapsadı.
‘Açılım, iletişim ve denge’ sloganıyla düzenlenen APEC zirvesi, Güneydoğu Asya’da 10 gün süren yoğun diplomatik hamleler ve toplantıların ardından bugün sonlana erecek.



Berlin, Afgan mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Taliban ile görüşmeye hazır

Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
TT

Berlin, Afgan mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Taliban ile görüşmeye hazır

Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)

İçişleri Bakanı dün verdiği bir röportajda, Almanya'nın, suç işlemekten hüküm giymiş Afgan mültecilerin sınır dışı edilmesini kolaylaştırmak için Afganistan'da iktidardaki Taliban yetkilileriyle doğrudan müzakere etmeyi düşündüğünü söyledi.

Berlin'de bir barınaktaki Afgan göçmen (Arşiv- Getty)

Berlin'de bir barınaktaki Afgan göçmen (Arşiv- Getty)

Alexander Dobrindt Alman “Focus” dergisine verdiği mülakatta şunları söyledi: “Mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Afganistan ile doğrudan anlaşmalar yapmaya çalışıyoruz.”

Muhafazakar bakan, Taliban ile iletişimin şu anda sadece aracı ülkeler üzerinden sağlandığını belirterek, “bu durumun kalıcı bir çözüm olamayacağını” vurguladı.

Sosyal Demokrat Olaf Scholz başkanlığındaki bir önceki hükümet, göç konusundaki sertliğini göstermek amacıyla, 30 Ağustos 2024 tarihinde, Taliban'ın Ağustos 2021'de iktidara dönmesinden bu yana benzeri görülmemiş bir şekilde, suç işlemekten hüküm giymiş 28 Afgan'dan oluşan bir grubu sınır dışı etti.

Berlin Taliban hükümetini tanımadığı için o dönemde Alman makamları Katar üzerinden dolaylı müzakereler yürütmüştü.

Ancak, farklı siyasi partilerden Alman yetkililerin, hükümetin Almanya'da suç işlemekten hüküm giymiş Afgan sığınmacıların sınır dışı edilmesini yoğunlaştırma niyetinde olduğunu teyit etmelerine rağmen bu süreç tekrarlanmadı.

Daha önce Suriye'yi sınır dışı edilebilecek güvenli olmayan ülkeler kategorisine alan ve eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimiyle diplomatik ilişkilerini kesen Almanya, Suriyeli mültecilere yönelik politikasını gözden geçirmeye çalışıyor.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz bu hafta yaptığı açıklamada, “Suriye'ye sınır dışı edilmenin artık mümkün olduğunu” söyledi.

Avusturya hükümeti dün, son yıllarda Avrupa Birliği içinde ilk olarak, bir suçtan hüküm giymiş bir Suriye vatandaşının ülkesine sınır dışı edildiğini duyurdu.

Bu arada Alman haber dergisi Focus, İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt'in dün Almanya'nın hüküm giymiş Afgan suçluların ülkelerine geri gönderilmesini kolaylaştırmak için Taliban ile doğrudan görüşmeler yapmak istediğini söylediğini aktardı. Dobrindt ayrıca, Suriye'ye sınır dışı edilmeleri de kolaylaştırmaya çalıştıklarını söyledi. Avusturya İçişleri Bakanlığı, 15 yıl sonra ilk kez Suriyeli bir göçmeni dün İstanbul üzerinden Şam'a giden ticari bir uçakla ülkesine sınır dışı ettiğini açıkladı.

Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner, nisan ayında o zamanki Alman mevkidaşı Nancy Wieser ile birlikte Şam'ı ziyaret ettiğini söyledi. Ziyaretin odak noktası tehlikeli suçluların ve İslamcı tehdit oluşturan kişilerin sınır dışı edilmesiydi.

Şarku’l Avsat’ın Focus dergisinden aktardığına göre Dobrindt, “Suriyeli suçluların ülkelerine geri gönderilmesine ilişkin bir anlaşma için Suriye ile temaslar var ama henüz bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı.

Berlin, Taliban ile iletişimin şu anda aracı ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini doğruladı (AFP) Berlin, Taliban ile iletişimin şu anda aracı ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini doğruladı (AFP)

Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, Beşşar Esed rejiminin aralık ayında devrilmesinin ardından yaşanan kaos sırasında, Suriye'den gelen sığınmacılarla ilgili kararları askıya almıştı. Suriyeli sığınmacıların başvuruları mayıs ayında yeniden değerlendirmeye alındı.