Basil: Berri ile Hizbullah’tan uzak bir uzlaşı sağlanmadı

Cibran Basil. (Reuters)
Cibran Basil. (Reuters)
TT

Basil: Berri ile Hizbullah’tan uzak bir uzlaşı sağlanmadı

Cibran Basil. (Reuters)
Cibran Basil. (Reuters)

Özgür Yurtsever Hareket lideri milletvekili Cibran Basil, “Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ile, Hizbullah’tan uzak bir şekilde hiçbir uzlaşı sağlanmadı” açıklamasında bulundu. Basil bu açıklamayı, Lübnan medyasının bu hafta başında Cibran Basil’in ‘aralarındaki gerginliğin artmasına rağmen Berri’ye yönelik ziyareti hakkındaki yayınlarına hitaben yaptı. Öyle ki medya organları, geçen perşembe günü Basil’in ‘eski Başbakan Refik Hariri ve eski Cumhurbaşkanı İlyas el-Haravi’nin Berri ile koalisyonunu’ eleştirdiğini aktarmıştı.  
Lübnan medya organları, 18 Kasım’da Basil’in Berri ile medya organlarından uzakta bir görüşme gerçekleştirdiğini duyurdu. Basil’in medya ofisi yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Görüşme, Temsilciler Meclisi Başkanı Berri’nin kızı Büyükelçi Farah Berri’nin girişimiyle gerçekleşti. İki taraf, ‘Lübnan’ı güvenli bir yere ulaştırmak, yeni bir cumhurbaşkanı seçme sorununa ulusal çözümler bulmak ve Lübnan’ı toparlanma yoluna sokmak için’ ülkedeki tüm siyasi merciiler arasındaki temasların önemini ve sürekliliğini vurguladı. Özgür Yurtsever Hareket Başkanı, Hizbullah’ın çözümden uzak tutulduğuyla ilgili bazı medya kuruluşlarının sergilemeye çalıştıklarının aksine ziyaretin tarihini ve hedeflerini önceden Hizbullah’a bildirdi.”
Açıklamada Hizbullah’tan uzak bir şekilde, Berri ile herhangi bir anlaşma sağlanmadığı vurgulandı.
İki taraf arasındaki ilişkinin gergin olduğu belirtiliyor. Öyle ki Basil geçen perşembe günü, mevcut cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Marada Hareketi Başkanı Süleyman Franciye’ye oy vermeye karşı durarak Berri’ye sözlü saldırıda bulundu.
“Biz olmadan, bir cumhurbaşkanını belirleyemezler. Franciye gibi birinin seçilmesini kabul edemeyiz” diyen Basil, “Bu şekilde 1990’daki ‘Hariri- Berri- Haravi’ denklemine, bugünkü ‘Berri- Mikati- Franciye’ denklemiyle geri dönmüş oluruz” ifadesini kullandı.
Berri ise Basil’e hitaben şunları söyledi:
“Her halükârda 1990’larda yaşananların, son altı yılda bize sunulan Avn- Basil- Cerisati denkleminden daha iyi olduğuna inanıyoruz.”
Basil’in ifadeleri, diğer güçler tarafından tepkiyle karşılaştı. Öyle ki milletvekili Velid el-Baarini, Bassil’in ‘Güçlü Lübnan’ bloğunun onayı olmadan cumhurbaşkanı seçilmesinin imkânsız olduğu yönündeki açıklaması hakkında yorum yaptı. Baarini, Lübnan Kuvvetleri’ni ‘yeni cumhurbaşkanının kimliği konusunda bir fikir birliğine varmak için, karar vericilerle diyaloğa kapı açarak en büyük Hıristiyan güç rolünü oynamaya’ çağırdı. Milletvekili, “Biz ılımlı bir blok olarak Lübnan Kuvvetleri’nden, Demokratik Buluşma’dan ve Yenilenme Bloğu’ndan uzak değiliz” dedi.
Yeni cumhurbaşkanının seçilmesi için yürütülen temaslarda çıkmaz yaşanıyor. İran Dini Lideri Ali Hamaney’in Lübnan’daki genel hukuk temsilcisi Şeyh Muhammed Yazbek, “Cumhurbaşkanını seçmek için yapılan altıncı oturum, boşluk sarmalından çıkmak için anlayış ve fikir birliğine ihtiyaç duyulduğunu ve başka yol olmadığını gösteriyor” dedi.



Mısır’dan bir güvenlik şirketinin Gazze’de ateşkesin ikinci aşamasını izlemek üzere seçilmesiyle ilgili gerçek nedir?

İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanlar (AFP)
TT

Mısır’dan bir güvenlik şirketinin Gazze’de ateşkesin ikinci aşamasını izlemek üzere seçilmesiyle ilgili gerçek nedir?

İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanlar (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı bir kaynak, geçtiğimiz haftanın başlarında yürürlüğe giren anlaşmanın ikinci aşamasının uygulanmasını izlemek üzere Gazze Şeridi'nde çalışmak üzere ABD’den iki güvenlik şirketinin yanı sıra Mısır’dan bir güvenlik şirketinin seçilmesinin nedenlerini ve gerçeği açıkladı.

ABD de dahil olmak üzere yabancı güçlerin bu konuyu üstlenmesi yönünde teklifler olduğunu, ancak Mısır'ın bu konuda çekincelerinin bulunduğunu ve bunu şiddetle reddettiğini söyleyen Kaynak, Kahire’nin gelecekte herhangi bir şeye bahane olmaması için Gazze Şeridi'nde yabancı güçlerin varlığını meşrulaştırmak istemediğini vurguladı.

Kaynak, Mısır'ın özellikle ateşkes anlaşmasını ihlal etmek için çeşitli yollar arayan İsrail tarafından gelebilecek istenmeyen gelişmelerle karşı karşıya kalmamak için Gazze'de bu ya da başka bir amaçla Mısır askerlerinin bulunmasını istemediğinin altını çizdi.

Mısırlı ve ABD’li özel şirketlerin konuyu ele almasının daha uygun ve tercih edilir olacağını belirten kaynak, “Çünkü bu şirketler güvenlik alanında çalışsalar ve personeli silah taşısalar bile sonuçta sivil şirketlerdir. Resmi güçlerin durumunun aksine, sözleşmelerini feshetmek ya da istedikleri zaman değiştirmek kolay olur” ifadelerini kullandı.

Kaynak, İsrail'in Netzarim Koridoru’nun açılmasını, rehin alınanlar arasındaki İsrailli asker Arbel Yehud'un serbest bırakılmasına bağlaması nedeniyle, ateşkes anlaşmasındaki yerinden edilmiş Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin güneyinden kuzeyine geri dönüşüne izin verilmesine ilişkin maddenin halen uygulanmaması sonucu seçilen şirketlerin sahadaki çalışmalarına henüz başlamadığını kaydetti. Kaynak, bu engellerin daha önce üzerinde anlaşmaya varılan tüm önerilerin değiştirilmesine ya da geliştirilmesine yol açabileceğine dikkati çekti.

İsrail, esir takası anlaşmasının ikinci aşamasında Arbel Yehud’un serbest bırakılmasını talep etmiş, ancak Hamas bu talebi reddetti. İsrail da bunu, cumartesi günü şafak itibariyle Netzarim Koridoru’nda toplanan, ancak İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin merkezine ve kuzeyine geçmelerine izin vermediği yerinden edilmiş Filistinlilerin geri dönüşüne ilişkin maddenin uygulanmasını engellemek için bir bahane olarak kullandı.

Kaynak, bu amaçla seçilen Mısırlı şirketin adını açıklamazken güvenlik alanında iyi bir ünün yanında önemli ve büyük etkinliklerde yetkililerle koordinasyon içinde çalışma geçmişine sahip olduğunu vurguladı.

ABD ve İsrail basınında yer alan haberlere göre üç güvenlik şirketi (ikisi ABD, biri Mısır merkezli) Gazze'nin kuzeyine giden yol üzerindeki kilit öneme sahip kontrol noktalarını yönetecek.

Bu şirketler ayrıca Gazze'yi ikiye bölen Netzarim Koridoru’nun güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olacak ve Filistinlileri güneyden kuzeye taşıyan araçları silah geçmediğinden emin olmak için denetleyecek.

Güvenlik ve koruma hizmetleri sağlama konusunda deneyime sahip olan Mısırlı şirket 18 yıl önce kuruldu. Şirketin en yüksek güvenlik standartlarını sağlamak için nitelikli ekipleri ve gelişmiş ekipmanları var. Konferanslar, sergiler ve halka açık etkinlikler için güvenlik hizmetleri sağlamanın yanı sıra, Gazze'nin kuzeyinde kurulacak olan özel izleme kompleksinin ve operasyonların güvenliğini de sağlayacak.

Basında yer alan haberlere göre ABD merkezli şirketlerden birincisi, stratejik planlama ve lojistik hizmetleri sağlayan Wyoming eyaletinden SafeSearch Solutions. İkincisi ise Kuzey Carolina'dan UG Solutions. Bu şirketler zor ve yüksek riskli bölgelerde lojistik, güvenli taşıma ve sahada koordinasyon sağlayacak.

İki şirketten biri, 2004-2015 yılları arasında orduda görev yapmış eski bir ABD Özel Kuvvetler askeri olan Jameson Govoni tarafından yönetiliyor. Basında yer alan haberlere göre bu şirketler, geçiş noktalarının operasyonel yönetimi ve Gazze'nin kuzeyine silah sızmasını önlemek için Netzarim Koridoru üzerinden araçlarla geri dönenlerin güvenlik taramasından geçirilmesi gibi görevleri üstlenecek.

Aylardır İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerine aracılık eden Kahire, Mısır, ABD, Katar ve Filistin'den temsilcilerin yer aldığı ortak bir operasyon odası kurulduğunu açıkladı. Mısır merkezli bu operasyon odası esir takasını, Gazze'ye insani yardımların girişini ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah sınır kapısının yeniden açılmasının ardından giriş-çıkışları izleyecek.

Üç aşamalı anlaşmanın 42 gün sürecek ilk aşamasında Hamas, İsrail'in yaklaşık bin 900 Filistinli tutuklunun serbest bırakılması karşılığında, 33 İsrailli rehineyi serbest bırakacak. Anlaşmanın ikinci aşaması İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesini ve onlarca Filistinli karşılığında kalan İsrailli rehinelerin teslim edilmesini öngörüyor. Üçüncü aşama ise yıkılan Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını ve geriye kalan İsrailli rehinelerin teslim edilmesini içeriyor.