"Pençe-Kılıç Hava Harekatı"nın detayları ortaya çıktı

Türk Silahlı Kuvvetlerinin "Pençe-Kılıç Harekatı"nda muharip ve destek uçaklarının yanı sıra İHA/SİHA'lar ile 70'e yakın hava aracı görev aldı.

"Pençe-Kılıç Hava Harekatı"nın detayları ortaya çıktı
TT

"Pençe-Kılıç Hava Harekatı"nın detayları ortaya çıktı

"Pençe-Kılıç Hava Harekatı"nın detayları ortaya çıktı

Suriye'nin kuzeyindeki Aynularab, ilk defa hava harekatıyla vurulurken, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait uçaklar, eş zamanlı olarak Irak'ın kuzeyinde sınır hattının 140 kilometre içindeki Asos ile 90 kilometre içindeki Kandil'deki hedefleri de eş zamanlı olarak imha etti.
Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik gerçekleştirilen "Pençe-Kılıç Harekatı"nın detayları ortaya çıktı.
Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinden Türkiye'ye yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğini sağlamak, terörü kaynağında yok etmek maksadıyla Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51'inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakları doğrultusunda gerçekleştirilen harekatta, gerek planlama gerekse icra aşamasında çok hassas davranıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla gerçekleştirilen harekat öncesi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ile Hava Kuvvetleri Komutanlığına geldi.
Akar'ı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'na gelişinde, Kuvvet Komutanı Orgeneral Atilla Gülan karşıladı. 
Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Rafet Dalkıran'dan harekata ilişkin brifing alan Akar'ın, "Şu andan itibaren Pençe-Kılıç Harekatı'nı başlatıyoruz" talimatının ardından uçaklar üslerinden havalandı.
Yurt genelindeki 6 farklı üsten kalkan uçaklar, Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki hedeflere eş zamanlı harekat gerçekleştirdi.
Muharip ve destek uçaklarının yanı sıra İHA/SİHA'lar ile 70'e yakın hava aracının görev aldığı harekatta, teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel ve depoların aralarında bulunduğu hedefler imha edildi.
Akıncı Taarruzi İHA'nın da görev aldığı harekatta Irak'ın kuzeyindeki Kandil, Asos, Hakurk ile Suriye'nin kuzeyindeki Aynularab, Tel Rıfat, Cizire ve Derik bölgelerindeki hedefler eş zamanlı vuruldu. Hedefler arasında ilk defa Suriye'nin kuzeyindeki Aynularab'ın da yer alması dikkati çekti.
Hedef sayısındaki dikkati çeken detay
Türk Silahlı Kuvvetlerine ait uçaklar eş zamanlı olarak Irak'ın kuzeyinde, sınır hattının 140 kilometre içindeki Asos ile 90 kilometre içindeki Kandil'deki hedefleri vurdu.
Harekatın ilk aşamasında Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar 81 hedefi imha etti. Sabah saatlerinde devam eden harekatla vurulan hedef sayısı 89'a yükseldi.
Özellikle İstiklal Caddesi'nde ikisi çocuk 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin yaralandığı bombalı saldırının hemen ardından 81 hedefe yönelik gerçekleşen hava harekatı dikkati çekti.
Hava harekatı ile etkisiz hale getirilen teröristlerin arasında terör örgütünün sözde yöneticilerinin bulunduğu belirtilirken, harekatta büyük oranda yerli ve milli mühimmat kullanıldığı vurgulandı.
Öte yandan İstiklal Caddesi'ndeki saldırıda hayatını kaybeden 9 yaşındaki Ecrin ile 15 yaşındaki Yağmur'un isimlerinin askerler tarafından terör hedeflerini vuran bombaların üzerine yazılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı tarafından sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar yoğun etkileşim aldı.

 



İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
TT

İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı dün İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani'nin hayatta olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr’den aktardığı habere göre, 12 gün önce İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların başında diğer üst düzey askeri komutanlarla birlikte öldürüldüğü bildirilen Kaani, dün öğleden sonra İran Silahlı Kuvvetleri’ne destek amacıyla başkent Tahran’ın merkezindeki İnkılap Meydanı’nda düzenlenen halk mitingine katıldı.

İsrail ordusu, 13 Haziran Cuma günü şafak vakti İran'a düzenlediği saldırılarda 20'den fazla üst düzey askeri komutanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Ardından ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İsrail, askeri operasyonların hedef aldığı İranlı yetkililerin listesini yayınladı. DMO'nun dış operasyonlardan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Kaani'nin akıbeti merak konusu oldu.

New York Times gazetesinin İran muhabiri, geçtiğimiz cuma günü İranlı kaynaklardan, Kaani'nin İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü aktarmıştı.

New York Times gazetesinin İsrail muhabiri Ronen Bergman pazar günü yayınlanan makalesinde şöyle yazdı:

“İsrail'in İran'a saldırısından bir ay önce, istihbarat ve savunma kurumlarının en üst düzeylerinde, Mossad'ın “Tebş'in listesinde kimler yer alacak?” şeklindeki sorusuna ilişkin yoğun tartışmalar yaşandı.”

Mossad'ın pasif ooperasyonlar için kullandığı bir terim olan ‘tebş’ ifadesi, Bergman'ın X platformunda yayınladığı yazıya göre suikast, tasfiye veya hedefli engelleme için kullanılan kod ad.

‘Mutluluk’ olarak nitelendirilen listeye dikkati çeken Bergman, bu toplantılara katılanlardan biri tarafından da bu şekilde adlandırılan listeye İranlı liderlerin dahil edilmesinin ‘rütbeleri ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması’ şeklindeki iki faktöre bağlı olduğunu belirtti.

Bergman, yazısını şöyle sürdürdü:

“Tartışma tek bir isim üzerine yapılmıyordu. Aksine, listeyi okuduğu takdirde en çok rahatsız olacak kişinin o olduğu kesindi, çünkü listeye alınmaması konusunda tam bir fikir birliği vardı, o kadar zahmete değmeyeceği düşünülüyordu.”

Bergman, Kaani’nin bilinmeyen akıbeti ve hava saldırılarında öldürülmüş olabileceği ihtimaliyle ilgili olarak “İsrail, onun yüksek konumuna rağmen etkisinin hissedilmediğini ve bu nedenle ölümünün önemli bir etkisi olmayacağını değerlendirdi” ifadelerini kullandı.