ABD, Körfez’de seyrüsefere yönelik tehditler karşısında diplomasi ‘silahını’ gösteriyor

Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyalogu oturumları 20 Kasım’da sona erdi. (Şarku’l Avsat)
Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyalogu oturumları 20 Kasım’da sona erdi. (Şarku’l Avsat)
TT

ABD, Körfez’de seyrüsefere yönelik tehditler karşısında diplomasi ‘silahını’ gösteriyor

Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyalogu oturumları 20 Kasım’da sona erdi. (Şarku’l Avsat)
Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyalogu oturumları 20 Kasım’da sona erdi. (Şarku’l Avsat)

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk, ülkesinin Körfez sularında seyir özgürlüğünün tehdit ve tehlikeye girmesine izin vermeyeceğini bildirdi.
McGurk, Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyalog Forumu’nda, ABD’nin Körfez sularında seyrüsefer güvenliğine bağlı olduğunu ve tehditleri önlemek için bir caydırıcılık ve diplomasi politikası benimsediğini söyledi.
ABD’nin hiçbir tarafın sefer özgürlüğünü tehlikeye atmasına izin vermeyeceğini belirten McGurk, ülkesinin caydırıcılık politikasının yanı sıra diplomatik yollarla gerginliği azaltarak ve müttefiklerle ortaklıklar kurarak entegrasyonu da benimsediğini vurguladı.
Brett McGurk, ülkesinin bölgeye olan bağlılığına dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Başta ulusal güvenlik stratejisi olmak üzere Ortadoğu’da ortaklarla neler başarılabileceğine dair iddialı politikalar mevcut. Aynı şekilde müttefik ülkelerle ortaklığı güçlendirerek, ABD’nin ‘caydırıcılığı güçlendirmesi, riskleri azaltması ve uzun vadeli temelleri sağlam bir konuma oturtması’ açısından da avantajları bulunuyor.”
Diğer yandan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Manama Diyalog Forumu’nda yaptığı konuşmada bölgedeki zorluklara ve çatışmalara rağmen Ortadoğu’nun olumlu bir gösterge sayılabilecek anlaşmalara tanık olduğunu dile getirdi. Dendias, İbrahim Anlaşmaları’nın devletlerin değişim sağlama iradesini kanıtladığını belirterek, bölgede köklü değişikliklere katkı sağladığına dikkat çekti.
Yunan Bakan şu açıklamada bulundu:
“Doğu Akdeniz ve genel olarak Ortadoğu ve ayrıca Afrika, farklı çatışmaların yaşanması için her zaman iyi bir ortam olmuştur. Ancak bu durum, olaylara olumlu bakmamızı engellemiyor.”
“İbrahim Anlaşmaları’nın değişime nasıl katkıda bulunduğuna tanık olduk” diyen Nikos Dendias, Lübnan ile İsrail arasındaki sınır belirleme anlaşmasını büyük bir başarı olarak nitelendirdi. Dendias sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiçbir ilişkisi olmayan ve birbirini tanımayan iki ülke arasında varılan bir anlaşmaya tanık olduk. Bu yüzden bu anlaşma benzersizdir. Deniz kanunlarının uygulanmasının önemini güçlendiriyor.”
Diğer yandan Ulusal Güvenlik Danışmanı Eyal Hulata da şunları söyledi:
“Hiç şüphe yok ki İran, bölge ülkeleri için en tehlikeli sorundur. Bu bağlamda Avrupa Komisyonu’nun zirve öncesi yaptığı konuşmada neler ifade edildiği incelenebilir.”
Hulata, geçmiş yıllarda İsrail ile İbrahim Anlaşmaları imzalayan ülkeler arasında iş birliğinin yeni bir boyuta ulaştığını belirterek “Projelerimizi daha iyi şekillendirmeye ve ilişkilerimizi güçlendirmeye çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Manama Diyalog Forumu’nun üçüncü ve son gününde ise ‘Küresel deniz boğulma noktalarının güvenliği’ başlığı altında, küresel deniz yollarını güvenli hale getirme ve risklerden korunma yolları ele alınırken, seyir güvenliği konuları da tartışılmaya devim edildi. Forumda ayrıca ‘savunma yöntemlerinin modernleştirilmesi ve yeni teknoloji’ meselesi masaya yatırıldı. Aynı şekilde kapanış oturumunda ‘Ortadoğu’da yeni güvenlik ortaklıkları’ konusu, çabaları birleştirmenin ve zorluklar karşısında safları yakınlaştırmanın yolları ele alındı.
Manama Diyalog Forumu’nda üç gün boyunca başta güvenlik ve enerji olmak üzere Körfez bölgesi, denizlerin güvenliği ve siber güvenlik konuları görüşüldü. Forum, Washington’ın ‘Körfez sularındaki gemilere karşı saldırılara yönelik 100 gemi operasyonunu içeren, Körfez suları için bir koruma ağı ve insansız hava araçlarına karşı teknolojik teknikler geliştirme’ duyurusuna tanık oldu. Gözlemciler, gelecek yılın sonunda yürürlüğe girmesi beklenen bildirgenin İran’ın Körfez ve bölgedeki tehditlerini ele almayı amaçladığını bildirdi.
Forumda ABD ile Ortadoğu ülkeleri arasındaki güvenlik ortaklığı, uluslararası çatışmaların bölgedeki güvenlik durumu üzerindeki etkisi, enerji güvenliğini etkileyen jeopolitik gelişmeler ve bölgesel anlaşmazlıkların çözümüne yönelik girişimler ele alındı.



Suudi Arabistan Kralı Selman ülke genelinde yağmur duası çağrısında bulundu

İki Kutsal Caminin Bekçisi Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
İki Kutsal Caminin Bekçisi Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Kralı Selman ülke genelinde yağmur duası çağrısında bulundu

İki Kutsal Caminin Bekçisi Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
İki Kutsal Caminin Bekçisi Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)

Kral Salman bin Abdülaziz, önümüzdeki perşembe günü Suudi Arabistan genelinde yağmur duası yapılması çağrısında bulundu.

Suudi Kraliyet Sarayı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Peygamberimiz Muhammed'in (sav) sünnetini takiben, Kral Selman bin Abdülaziz, önümüzdeki Perşembe (yarın) günü Krallık genelinde İstiskâ (yağmur isteme) namazı kılınması çağrısında bulunmuştur.”

Herkesten tövbe, istiğfar ve Allah'a dönüşü artırmalarını, O'nun kullarına hayır yapmalarını, sadaka, dua ve zikir gibi farz olan iyilikleri çoğaltmalarını, Allah'ın kullarına kolaylık göstermelerini ve sıkıntılarını gidermelerini istedi. “Gücü yeten herkes Allah'ın Resulü'nün (sav) sünnetine uygun olarak namaz kılmaya özen göstermeli, Allah'a olan ihtiyacını göstermeli ve duada ısrar etmelidir, çünkü Allah kullarının sık sık ve ısrarla dua etmelerini sever” dedi.