The Walking Dead efsanesi sona erdi: Sürpriz final aslında bambaşka planlanmış

Dizi evreni spinoff'larla genişlemeye devam edecek

Fotoğraf: AMC
Fotoğraf: AMC
TT

The Walking Dead efsanesi sona erdi: Sürpriz final aslında bambaşka planlanmış

Fotoğraf: AMC
Fotoğraf: AMC

Popüler zombi dizisi The Walking Dead 11. sezonuyla dün (20 Kasım) ekranlara veda etti.
Orijinal dizi bitse de tüm dünyada ilgi toplayan The Walking Dead evreni genişlemeye devam edecek ve farklı karakterlere odaklanan spinoff'larıyla ekranlara dönecek.
*The Walking Dead'in final bölümü hakkında spoiler içerir*
Final bölümünün son sahneleri, 9. sezonda ayrılan dizinin ana karakteri Rick ve 10. sezonda ayrılan Michonne'u ekrana getirerek seyircilere sürpriz yaptı.
Bu sahnelerde iki karakter de farklı yerler ve farklı zamanlardaydı fakat bu dönüşle hikayelerinin spinoff'larda devam edeceğinin işareti verildi.
Öte yandan yapımcı Greg Nicotero diziyi aslında Rick ve Michonne'un dönüşüyle bitirmeyi planlamadıklarını açıkladı:
"Aslında çektiğimiz ama dizinin sonuna yerleştirince içimize sinmeyen bir sahne vardı. Biz de onu çıkardık."
Nicotero, dizinin çekimleri martta bitmesine rağmen son dakikada alınan bu kararla Rick ve Michonne'un sahnelerinin ağustosta çekilerek sonradan eklendiğini söyledi.
Insider'a konuşan ve adının gizli kalmasını isteyen diziye yakın bir kaynak, bu kesilen sahnenin ilk planladıkları final olduğunu belirtti.
Kaynak, dizinin aslında şöyle biteceğini açıkladı:
"Daryl çıkıp gittikten sonra sahne ilk bölümde Rick'in atını sürerek uzaklaştığı bölgeye dönüyordu. Bir kamyonetin içinde 20 yaşlarında bir kadın ve bir erkek görüyorduk; bunların RJ ve Judith'in yetişkin halleri olduğu anlaşılıyordu. Aracın arkasında da diğer çocukların yetişkin halleri vardı. RJ, radyoya konuşup 'Beni duyuyorsanız cevap verin. Benim adım Rick Grimes' diyordu. Babasıyla aynı adı taşıyan RJ, bu mesajıyla dizinin ilk bölümüne gönderme yapıyordu. Dizi, hayatta kalan başka birinden gelen 'Merhaba?' cevabıyla sona eriyordu."
Insider'a konuşan bir kaynak bu versiyonun diziyi bir döngüyle sonlandırarak duygusal bütünlük sağladığını söyledi.
Başka birisi de diziyi karakterlerin seyircinin tanımadığı, büyümüş halleriyle bitirmek anlamsız olduğu için bu versiyondan vazgeçildiğini belirtti.
Independent Türkçe, Insider, ScreenRant



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment