ABD, Kuzey Kore'nin kıtalararası füze denemelerini kınaması için Çin ve Rusya’ya baskı yapıyor

Kuzey Kore'nin birkaç gün önceki füze denemesini gösteren ekran görüntüsü (Reuters)
Kuzey Kore'nin birkaç gün önceki füze denemesini gösteren ekran görüntüsü (Reuters)
TT

ABD, Kuzey Kore'nin kıtalararası füze denemelerini kınaması için Çin ve Rusya’ya baskı yapıyor

Kuzey Kore'nin birkaç gün önceki füze denemesini gösteren ekran görüntüsü (Reuters)
Kuzey Kore'nin birkaç gün önceki füze denemesini gösteren ekran görüntüsü (Reuters)

Kuzey Kore’nin, 18 Kasım'da kıtalararası balistik füze (ICBM) fırlatması üzerine ABD, Kuzey Kore'nin kıtalararası füze denemelerini kınamak ve bu ülkeyi uluslararası kararların devam eden ihlallerinden sorumlu tutmak için Çin ve Rusya'ya ve Güvenlik Konseyi'ndeki diğer ülkelere baskı yaptı.
Özellikle Çin'in bu kez ABD baskısına yanıt verip vermeyeceği henüz net değil. Ancak, ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield'in Çinli meslektaşı Zhang Jun ile birlikte Güvenlik Konseyi’nde bir odaya beraber girişi, uzlaşmacı bir çözüme ulaşmak amacıyla iki taraf arasında yakın istişarelerin yapıldığını akla getirdi.
Diğer yandan ABD diplomasisinin başkanlık açıklaması sunmaya hazırlandığı belirtiliyor. ABD, İngiltere, Fransa, Arnavutluk, İrlanda ve Norveç'in talebi üzerine Güvenlik Konseyi üyeleri Kuzey Kore’nin balistik füze denemeleri hakkında oturum düzenledi. BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, oturumda konsey üyelerini son gelişmelerle ilgili bilgilendirdi.
DiCarlo konuşmasına, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin, Hwasong-17 füzesinin yaklaşık 6 bin 100 km yükseklikte bin km mesafeye uçtuğunu söyleyerek başladı. Kuzey Kore'nin ‘Kuzey Amerika'nın tamamına ulaşabilecek en büyük ve en güçlü füzesinin’ ilk başarılı testi hakkında konuşan BM yetkilisi, bunun 60'tan fazla balistik füze teknolojisi testinin gerçekleştirilmesi de dahil olmak üzere, 2022 yılında Pyongyang'ın nükleer silahları ve balistik füze programlarıyla ilgili ‘bir dizi endişe verici faaliyetin sonuncusu’ olduğunu söyledi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından balistik füze denemelerinin şiddetle kınandığına işaret eden DiCarlo, Kuzey Kore'nin nükleer silah ve balistik füze programı arayışına devam etmesinin ilgili Güvenlik Konseyi kararlarını açıkça ihlal ettiğini belirtti. Pyongyang'a "provokatif eylemleri durdurması ve uluslararası yükümlülüklerine tam olarak uyması" çağrısında bulunan DiCarlo, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Rafael Grossi'nin (Bangui-ri) nükleer test sahasının bir nükleer testi desteklemeye hazır olduğunu söylediğini aktardı.  Güvenlik Konseyi'nin 2022'de Kuzey Kore'yi görüşmek üzere onuncu kez toplanmasına rağmen, Kore yarımadasındaki durum hala yanlış yönde en üst seviyede; bu da gerilimlerin artmasına neden oluyor.
DiCarlo, yanlış hesaplama riskini azaltmak için başta askeri olmak üzere iletişim kanallarının güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, "gerilimin azaltılması" çağrısında bulundu. BM yetkilisi Pyongyang'ı "sürdürülebilir barışa ve Kore Yarımadası'nın nükleer silahlardan arındırılmasına yol açan diyaloğu sürdürmek için acil adımlar atmaya" çağırdı. DiCorlo, “Güvenlik Konseyi, Kuzey Kore'yi balistik füze teknolojisi veya yedinci bir nükleer test kullanarak daha fazla fırlatma yapmaktan kaçınmaya teşvik etmek için ‘birleşik bir yapı’ olarak hareket etmeli. Çünkü Güvenlik Konseyi'nde birlik çok önemli.” ifadelerini kullandı.
ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Kuzey Kore'nin ‘bariz ve küstahça’ balistik füze fırlatmasını ‘en güçlü ifadelerle’ kınadı. Greenfield, Kuzey Kore’nin fırlattığı füzenin Japon kıyılarından sadece 125 mil uzağa düştüğünü belirtti. ABD’li temsilci, Pyongyang'ın "Güvenlik Konseyi kararlarını açıkça ihlal ettiğini ve bu yıl 63 kez küresel silahsızlanma politikasını baltalamaya çalıştığını" söyledi. Greenfield, “Konsey olarak birleşik bir yanıt vermemiz için daha kaç füze fırlatılması gerekiyor?” diyerek tepkisini gösterdi. Çin ve Rusya’yı, Japon sivillerin hayatını tehlikeye atan ve bölgedeki gerilimi gereksiz yere artıran son pervasız füze testini başlatmaya olanak sağlamak ve teşvik etmekle suçlayan Greenfield, ülkesinin Kuzey Kore'nin yasa dışı kitle imha silahlarını ve balistik füze ilerlemelerini engellemek için önlemlerin alınacağı ve Pyongyang yönetiminin kınanacağı bir başkanlık bildirisi hazırlayıp konseye sunacağını söyledi. Greenfield, ABD'nin diplomatik bir yaklaşıma bağlı olduğunu ve Kuzey Kore ile ciddi ve sürdürülebilir bir diplomaside ön koşulsuz görüşmeye hazır olduğunu yineledi.

Çin
Çin'in Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Zhang Jun, ülkesinin ‘Kore yarımadasındaki gerilimin tırmanmasından kaygı duyduğunu’ belirtti. Jun, Washington'ı "gerçekçi ve uygulanabilir öneriler sunmaya, Kuzey Kore'nin meşru endişelerine olumlu yanıt vermeye ve diyaloğu bir formaliteden gerçeğe dönüştürmeye" ve "inisiyatif almaya" çağırdı. Güvenlik Konseyi'nin "bu konuda yapıcı bir rol oynaması" ve Kuzey Kore'yi her zaman kınamaması veya baskı yapmaması gerektiğini belirtti.

Rusya
Rus delege yardımcısı Anna Evstneva Kuzey Kore'nin füze denemelerini ABD ve müttefikleri Güney Kore ve Japonya tarafından yürütülen askeri tatbikatlara bağladı. Evstneva, Pyongyang'ın füze fırlatmalarının ABD'nin Kuzey Kore çevresinde yürüttüğü dar görüşlü, çatışmacı askeri faaliyetlerinin sonucu olduğunu söyledi.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Avustralya, Kanada, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore liderleri, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesinin oturum aralarında yaptıkları acil toplantıda, ICBM'yi kınadılar. Harris, ABD'nin bu eylemleri şiddetle kınadığını belirtti ve Pyongyang'ı yasadışı ve istikrarı bozan eylemleri durdurmaya çağırdı.



ABD'de bakımevinde bebeğin zehirlenerek ölmesiyle ilgili bir kişi daha suçlandı

(AA)
(AA)
TT

ABD'de bakımevinde bebeğin zehirlenerek ölmesiyle ilgili bir kişi daha suçlandı

(AA)
(AA)

Nicholas Feliz Dominici isimli bebeğin bakımevinde fentanil maddesine maruz kaldıktan sonra yaşamını yitirmesiyle ilgili 38 yaşındaki Renny Antonio Parra Paredes, söz konusu maddenin satışını yaptığı gerekçesiyle yakalandı.

Federal savcılar, gözaltına alınan Paredes'in, bakımevinde paketlenen ve depolanan büyük miktarda fentanil ve diğer uyuşturucuların satışında "önemli rol" oynadığını söyledi.

"El Gallo" olarak da bilinen Paredes'in pazartesi günü federal mahkemeye çıkması bekleniyor.

Soruşturma kapsamında 2 kişi suçlanmıştı

New York'ta fentanil maddesine maruz kalan 4 çocuktan biri olan 1 yaşındaki Dominici zehirlenerek yaşamını yitirmiş, diğer üç çocuk da hastaneye kaldırılmıştı.

Soruşturma kapsamında bakımevini işleten Grei Mendez ve bakımevinin bir odasını kiralayan Carlisto Acevedo Brito "cinayet" suçlamasıyla 18 Eylül'de gözaltına alınmıştı.

Brito'nun odasının bulunduğu koridordaki bir duvarda 1 kilogram fentanil ele geçirilmişti.

Kefaletle serbest bırakılan Grei Mendez'in avukatı, suçlamaların Mendez'in eşine yönelik olduğunu savunmuştu.

Mendez'in eşinin yakalanması için polis ekiplerinin çalışması sürüyor.

ABD'de her gün 150'den fazla kişi fentanilden hayatını kaybediyor

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezine göre, ABD'de her gün 150'den fazla kişi, daha çok hap formunda kullanılan fentanil gibi sentetik uyuşturucular nedeniyle hayatını kaybediyor.

Sentetik ağrı kesici olarak kullanılan fentanilin, morfinden 100 kat daha güçlü olduğu ve 2 miligram alındığı takdirde ölümcül olabileceği belirtiliyor.


Trump'ın Özel Kalem Müdürünün Beyaz Saray'daki ofisinde bazı belgeleri yaktığı iddia edildi

Mark Meadows (AA)
Mark Meadows (AA)
TT

Trump'ın Özel Kalem Müdürünün Beyaz Saray'daki ofisinde bazı belgeleri yaktığı iddia edildi

Mark Meadows (AA)
Mark Meadows (AA)

Kongre baskını soruşturmasında işbirliğini kabul eden Trump'ın Özel Kalem Müdürü Mark Meadows'un yardımcısı Cassidy Hutchinson'ın soruşturmaya ilişkin bugün yayımlanması beklenen "Enough" (Yeter) isimli kitabındaki yeni iddialar ortaya çıktı.

Kitapta, Özel Kalem Müdürü Meadows'un Aralık 2020'nin ortalarından itibaren neredeyse her sabah ofisinde ateş yaktığını ifade eden Hutchinson, Meadowns'un elindeki belgeleri bu ateşe attığına ve yandıklarından emin olmak istediğine defalarca şahit olduğunu aktardı.

Hutchinson, yakılan belgelerin içeriğinin ne olduğunu bilmediğini ancak bu durumun, ofis çalışanlarının orijinal belgelerin saklanmasını ve ulusal arşive göndermesini gerektiren başkanlık kayıtlarına ilişkin federal yasa gereği bazı sorunlara yol açtığını belirtti.

Trump'ın eski avukatı ve eski New Yok Belediye Başkanı Rudy Giuliani'nin seçimi iptal etmek için bir yığın belgeyi kendisine gösterdiğini ifade eden Hutchinson, ardından Giuliani tarafından cinsel tacize uğradığını da iddialarına ekledi.

Hakkındaki taciz iddialarını yalanlayan Giuliani, iddiaların tamamen asılsız ve saçma olduğunu ifade etti.

Hutchinson işbirliğini kabul etmişti

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve ekibinin, 2020 Başkanlık seçimleri sonuçlarını bozma girişimlerini soruşturan Georgia eyaleti savcıları, Trump'ın Beyaz Saray'daki özel kalemi Mark Meadows'un yardımcısı Cassidy Hutchinson’ı işbirliğine ikna etmişti.

Soruşturma çerçevesinde savcılarca, eski Beyaz Saray çalışanı Hutchinson’un işbirliği güvence altına alınmıştı.

Meadows’un yardımcısı olan Hutchinson'un, Georgia savcılarına 2020 Başkanlık seçimleri ile ilgili Beyaz Saray’da tanık olduklarına ve özellikle konu Georgia’ya geldiğinde atılan adımlara ilişkin bilgiler sunabileceği aktarılmıştı.

Cassidy Hutchinson, 6 Ocak 2021 Kongre baskınını soruşturan Temsilciler Meclisi'nin 6 Ocak Komitesine de 29 Haziran'da ifade veren önemli isimlerden biri olmuştu.


New York'ta 11 Eylül saldırılarıyla bağlantılı hastalıklardan ölen itfaiyeci sayısı 343'e çıktı

(AA)
(AA)
TT

New York'ta 11 Eylül saldırılarıyla bağlantılı hastalıklardan ölen itfaiyeci sayısı 343'e çıktı

(AA)
(AA)

New York Şehri İtfaiye Komiseri Laura Kavanagh, yaptığı açıklamada, teşkilata bağlı 2 kişinin daha kanser ve akciğer rahatsızlığından öldüğünü duyurdu.

Kavanagh, son iki ölümle 11 Eylül'le bağlantılı hastalıklardan hayatını kaybedenlerin sayısının, saldırı günü ölen 343 itfaiyeci sayısına ulaştığını kaydetti.

Her iki hastalığın da saldırı sonrası "Dünya Ticaret Merkezi sahasında kurtarma ve iyileştirme çalışmalarında harcanan zamanın bir sonucu" olduğunu savunan Kavanagh, "Bu ölümlerle dikkate değer bir dönüm noktasına ulaştık" ifadesini kullandı.

Kavanagh, 11 Eylül 2001'den bu yana 3 bin 500'ü kanser olmak üzere teşkilata bağlı 11 bin acil müdahale çalışanının saldırı kaynaklı hastalıklarla mücadele ettiğini vurguladı.

İkiz Kuleler çöktükten sonra, havaya yayılan toz bulutlarındaki asbest gibi zehirli kimyasal maddeler, başta alanda görev yapan acil müdahale ekiplerinde olmak üzere çevrede yaşayanlarda sağlık sorunlarına yol açmıştı.


FBI, baskında el koyduğu kasalardaki malları geri vermemekle itham ediliyor

(AA)
(AA)
TT

FBI, baskında el koyduğu kasalardaki malları geri vermemekle itham ediliyor

(AA)
(AA)

Fox News'un haberine göre, kiralık kasa hizmeti sunan "U.S. Private Vaults" isimli firmaya uyuşturucu ticaretinden edinilen parayı akladığı gerekçesiyle Mart 2021'de FBI tarafından baskın düzenlendi.

Baskında firmanın 1400 müşterisinin kasasına el koyan FBI, operasyonun ardından suçla bağlantısı olmayan müşteriler Don Mellein ve Jeni Pearsons'un mallarının tutulacağını beyan etti.

Bunun üzerine Pearsons Adalet Enstitüsü, Mellein da avukatı aracılığıyla yasal süreç başlattı.

Mahkeme, davacıları haklı bularak malların iadesine hükmetti ancak Mellein yaklaşık 86 milyon dolar değerindeki altınlarının, Pearsons da 20 bin dolar değerindeki gümüşü ile 2 bin dolarlık nakdinin geri verilmediğini iddia etti.

Mellein, Ağustos 2021'de mallarının iadesi için yasal süreç başlattığını, aylar sonra altınlarının yarısından azının geri verildiğini, kalanların iadesi amacıyla FBI'ın kendisinden davayı feshetmesini ve dilekçe yazmasını talep ettiğini ileri sürdü.

Adalet Enstitüsü, Mellein'ın dilekçesine FBI'ın Mart 2023'te soruşturma sonucu süreçte usulsüzlük yapıldığına dair kanıt bulunamadığı cevabını verdiğini aktardı.

Baskın sırasında FBI'ın operasyonu kayda almayı ve el konulan malları listelemeyi ihmal ettiğini belirten Adalet Enstitüsü, listelerde kasa içeriklerinin "bir miktar para" gibi ifadelerle tutulduğunu kaydetti.

Adalet Enstitüsü, başlattığı yasal süreç sonucu Mellein ve Pearsons'un mallarının iadesinin yanı sıra benzer süreçlerden mağdur olan diğer sivillerin de mallarının iadesini sağlamayı hedeflediğini açıkladı.

Değerli mallarını saklamak isteyenlere kasa kiralayan ve merkezi Beverly Hills'te yer alan "U.S. Private Vaults" firmasının kapısına 2021'deki operasyon sonrası kilit vurulmuş, soruşturmanın ardından firma sahipleri suçlu bulunmuştu.


ABD’de cinayete teşebbüs suçundan aranan kişi 32 yıl sonra yakalandı

ABD’de cinayete teşebbüs suçundan aranan kişi 32 yıl sonra yakalandı
TT

ABD’de cinayete teşebbüs suçundan aranan kişi 32 yıl sonra yakalandı

ABD’de cinayete teşebbüs suçundan aranan kişi 32 yıl sonra yakalandı

Federal Soruşturma Bürosu (FBI), 1991’de cinayete teşebbüsten yargılandığı dava devam ederken kaçan 63 yaşındaki Greg Lawson'ın Meksika'da yakalandığını açıkladı.

Lawson, yakalanmasının ardından ABD’ye getirilerek tutuklandı.

FBI, sosyal medya platformu X'te, Lawson'ın yetkililer tarafından havaalanında eşlik edildiği bir videoyu da paylaştı.

Lawson, 1991’de jürinin, cinayete teşebbüs suçuyla ilgili mahkumiyet kararını açıklaması için mahkeme salonuna geri dönerken kaçmıştı.


ABD'de Senatör Menendez, 400 bin dolar değerinde külçe altını rüşvet almakla suçlanıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Senatör Menendez, 400 bin dolar değerinde külçe altını rüşvet almakla suçlanıyor

(AA)
(AA)

NBC New York'un haberine göre, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve ABD Vergi Dairesinden (IRS) müfettişler, bankacılık suçlarından davası süren emlak devi ve eski banka yöneticisi Fred Daibes'ten Adalet Bakanlığından bağlantılarını kullanmak karşılığında rüşvet almakla suçlanan Menendez'i soruşturuyor.

New Jersey eyaleti Senatörü Menendez'in, yaklaşık 400 bin dolar değerinde külçe altını eşi Nadine Arslanian aracılığıyla kabul ettiği öne sürülen soruşturma kapsamında Manhattan'daki federal yüksek jüri de tanıkların ifadelerini dinledi.

NBC Hukuk Analisti Danny Cevallos, federal yasalar çerçevesinde, Menendez'in yetkilerini kullanma vaadiyle rüşveti kabul ettiği kanıtlandığı durumda suçlu bulunacağını belirtti.

Menendez'e rüşveti verdiği iddia edilen Daibes'in, eski başkanı olduğu "Mariner’s Bank"tan 1,8 milyon dolar borç hakkındaki davanın hükmünün 2022'de üç kez ertelendiği vurgulanıyor.

Menendez, hakkındaki rüşvet soruşturması başladıktan sonra, külçe altınların ailesine 2020'de verildiğini açıklamıştı.

Ayrıca senatöre karşı yürütülen soruşturmalar arasında, sektörde tecrübesi olmamasına karşın ABD genelindeki helal sertifikasyonunu üstlenen Mısır merkezli startup firması "IS EG Halal"den ihaleyi kazanması karşılığında rüşvet alması da bulunuyor.


New York'taki bir bankanın arkasındaki çöpte insan bacağı bulundu

Temsili (Unsplah)
Temsili (Unsplah)
TT

New York'taki bir bankanın arkasındaki çöpte insan bacağı bulundu

Temsili (Unsplah)
Temsili (Unsplah)

New York'ta bir bankanın civarındaki çöp konteynırından aşağı sarkan insan bacağı bulunmasının ardından soruşturma başlatıldı.

New York Post'un haberine göre, kopmuş vücut parçası çarşamba günü Queens'teki TD Bank'ın civarındaki kırmızı çöp konteynırından dışarı sarkarken görüldü.

New York Polis Teşkilatı (NYPD) memurları, bankanın temizlikçilerinden birinin çöpü dışarı çıkarması ve onu fark etmesi üzerine saat 6.30 sularında Hillcrest'teki 164. Cadde ve Union Yolu'ndaki olay yerine çağrıldı.

İnternetteki doğrulanmamış haberlere göre, çöp toplama periyotları arasında 9 güne kadar çöp kutusunda kalmış olması muhtemel bacağın üzerinde kurtçuklar vardı.

NYPD, uzvun 11 Eylül'de atılmış olabileceği yönündeki haberleri araştırırken yerel ev ve işyeri sahiplerinden olay yerinden güvenlik kamerası görüntülerini göndermelerini istedi.

Bankaya yakın bir komşu olan Amir Bedawi, ABC News'e şunları söyledi:

[Onu] görmeden önce cesedin kokusunu alabiliyordunuz.

Yakınlardaki bir şantiyede çalışan inşaat işçilerinin kokuyu aldıklarını ve korkunç keşiften önce polise şikayette bulunduklarını da sözlerine ekledi.

Bedawi yakındaki bir evden çekilmiş, bir kişinin bacağın bulunduğu konteynıra doğru bir çöp bidonunu taşıdığını gösteren bir video izlediğini de iddia etti.

Görüntülerle ilgili, "Birisi çöp konteynırının yanına bırakıyormuş gibi [görünüyordu]" dedi.

Uzvun bulunduğu çöp konteynırı polis şeridiyle çevrildi (Citizen/New York Post)
Uzvun bulunduğu çöp konteynırı polis şeridiyle çevrildi (Citizen/New York Post)

Yakınlardaki bir başka sakin Maksim Dlugunovich, ABC News'e şöyle konuştu:

Cesedin atıldığı yerde mavi bir geri dönüşüm kutusu gördüm, açıktı ve içinden bir şeyler sarkıyordu, biraz çöp ve bir ayakkabı vardı.

NYPD'den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

20 Eylül 2023 Çarşamba günü, saat 6.33 sularında polis, 107. Polis Bölgesi sınırlarındaki TD Bank Otoparkı'nda, 164. Cadde & Union Yolu civarında bir 911 çağrısına yanıt verdi. Memurlar olay yerine vardıklarında bir geri dönüşüm kutusunda insan vücuduna ait olduğu anlaşılan bir parça fark etti.

Soruşturma sürüyor ve Adli Tıp ölüm nedenini belirleyecek.

TD Bank olayla ilgili henüz yorum yapmadı.

Independent Türkçe


ABD'de "Haritalar"ın yıkık köprüye yönlendirmesi sonucu ölen sürücünün ailesinden Google'a dava

(AA)
(AA)
TT

ABD'de "Haritalar"ın yıkık köprüye yönlendirmesi sonucu ölen sürücünün ailesinden Google'a dava

(AA)
(AA)

Kuzey Carolina'nın Hickory bölgesinde 2022 yılında motosiklet sürücüsü Philip Paxson bir bölümü yıkılmış köprüden geçerken düşerek suda boğuldu.

Paxson'ın ailesi, 2013 yılında yıkılan köprüye dair verileri "Haritalar" uygulamasında güncellemeyerek kazaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle Google'a dava açtı.

Wake County'de dava dilekçesini mahkemeye sunan Paxson'ın ailesinin avukatları, konuya dair yaptıkları açıklamada "Yollara aşina değildi. Google Haritalar'a güvendi. Kendisini eşi ve kızlarına götürmesini ummuştu" ifadesini kullandı.

Dava dosyasında, bölge halkının 2013'de Google'a, yıkılan köprüye dair güncelleme yapılması yönünde defalarca başvuruda bulunduğu da vurgulandı.

Öte yandan, yıkık köprünün etrafındaki bariyerlerin de kaldırıldığı kaydediliyor.

Google'dan bir sözcü ise iddiaların incelendiğini açıklarken ailenin acısını paylaştıklarını belirtti.


Trump, tekrar seçilmesi halinde seyahat yasaklarını genişleteceğini açıkladı

Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
TT

Trump, tekrar seçilmesi halinde seyahat yasaklarını genişleteceğini açıkladı

Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)

ABD basınındaki haberlere göre, Trump, Iowa eyaletinin Dubuque kentinde düzenlenen mitingde konuştu.

Başkan Joe Biden'ın göçmen politikalarını "ulusu yıkan bir felaket" olarak nitelendiren Trump, tekrar başkan seçilmesi durumunda "Eisenhower Modeli"ni benimseyerek "ABD tarihindeki en büyük sınır dışı operasyonunu" düzenleyeceğini söyledi.

Trump, Meksika sınırında bazı federal kolluk kuvvetlerinin görevlendireceğini ve uyuşturucu satıcısı, çete ya da kartel üyesi olduğu bilinen veya şüphesi taşıyan tüm kişilerin sınır dışı edileceğini kaydetti.

Başkanlığı döneminde ülkenin göçmen politikalarını "yakala ve bırak"tan "gözaltı ve sınır dışı" etmeye çevirdiğini ifade eden Trump, seyahat yasağının tekrar getirileceğini ve yasak kapsamındaki ülke sayısının arttırılacağını, "komünist ve Marksistlerin" ABD'ye girişinin önüne geçeceğini kaydetti.

Trump, göreve geldikten bir hafta sonra 27 Ocak 2017'de İran, Suriye, Libya, Yemen, Somali, Çad ve Kuzey Kore'ye seyahat yasağı getirmişti.

Biden ise göreve geldiği ilk hafta imzalanan kararnameyle Trump'ın bazı Müslüman ülkelere yönelik söz konusu seyahat yasağını kaldırmıştı.


Joe Biden'ın evinin yakınında silahlı bir protestocu görüldü

Joe Biden, Ağustos 2023'te Delaware'in Rehoboth şehrinde tatil yapıyor (AFP)
Joe Biden, Ağustos 2023'te Delaware'in Rehoboth şehrinde tatil yapıyor (AFP)
TT

Joe Biden'ın evinin yakınında silahlı bir protestocu görüldü

Joe Biden, Ağustos 2023'te Delaware'in Rehoboth şehrinde tatil yapıyor (AFP)
Joe Biden, Ağustos 2023'te Delaware'in Rehoboth şehrinde tatil yapıyor (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Delaware'in Wilmington şehrindeki evinin yakınlarında pazar günü, kılıfında silah taşıdığı anlaşılan biri görüldü.

Biden'a eşlik eden gazetecilerin ortak haberinde olay yerindeki bir muhabir "neon sarısı ve turuncu güvenlik yeleği, haki renk kargo şort, ten rengi bot ve çorap giyen" adamın "yolda Biden'ın evine doğru" yürüdüğünü anlattı. Muhabire göre, kimliği belirlenemeyen kişinin belindeki kılıfta bir silah olduğu anlaşılıyor.

Adamın elinde tuttuğu pankartta Biden ailesinin işlediği söylenen suçlara yönelik Cumhuriyetçi Parti'nin devam eden soruşturmasıyla ilgili mesajlar yer alıyordu. Cumhuriyetçi Parti'nin pek çok üyesi bu soruşturmayı, zayıf kanıtlara dayanarak sonuca atlamakla eleştiriyor.

Muhabirlere göre adamın elindeki pankartta "Bidenlar suçlu, 20 paravan şirket mi?! Dizüstü bilgisayar nerede? Büyük adam için yüzde 10" yazıyordu.

Bu kişiden bölgeyi terk etmesinin istenip istenmediğiyse henüz belli değil: Bir Gizli Servis aracı, bölgede olduğu sırada adamı "takip ederken" görülse de daha sonra Biden, Beyaz Saray konvoyuyla konutundan ayrılırken adam yolda tek başına yürürken tespit edildi.

Biden ve ailesi, ailesinin Wilmington'daki konutuna ya da Delaware'in Rehoboth bölgesine düzenli hafta sonu gezileri yapıyor; bu sakin sahil şehri Washington DC'ye havayoluyla kısacık bir mesafede bulunuyor ve ABD Başkanı bu bölgede toplum içine çıktığında genellikle büyük kalabalıklar toplanmıyor. Aile bu hafta sonu Wilmington'daydı ve Biden da cumartesi günü bir kilise ayinine katıldı.

Independent Türkçe