İranlı yetkililer protestolara yönelik baskıyı artırıyor

İranlı bir milletvekili Mahabad'da 11 kişinin öldürüldüğünü doğruladı.

Mahabad şehrinde güvenlik önlemleri artırıldı. (Twitter)
Mahabad şehrinde güvenlik önlemleri artırıldı. (Twitter)
TT

İranlı yetkililer protestolara yönelik baskıyı artırıyor

Mahabad şehrinde güvenlik önlemleri artırıldı. (Twitter)
Mahabad şehrinde güvenlik önlemleri artırıldı. (Twitter)

Devrim Muhafızları Ordusu, İran’ın batısındaki Kürt bölgelerine ek destek kuvvet gönderdi. Pazartesi günü bölgedeki şehirlerde düzenlenen cenazeler sırasındaki gösterilerde ateş açıldı. Ancak protestocular eylemlerini sürdürdüler.
 Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, Kürtlerin çoğunlukta olduğu Kirmanşah eyaletinin Cevanrud kentinde güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürülen bir protestocunun cenazesi sırasında topluluğa ateş edildiğini gözler önüne serdi. Kürdistan İnsan Hakları Ağı, güvenlik güçlerinin göstericilere Doçka tipi silahlarla ateş açtığını bildirdi. Tasvir 1500 adlı Twitter hesabı, açılan ateş sonucu en az 6 kişinin öldüğünü aktardı.
Kürt Hakları Grubu (Hengau) örgütüne göre Cevanrud kentinde en az iki genç güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi. İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı (Hrana), sosyal medyadaki videoların güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu çok sayıda protestocunun yaralandığını gösterdiğini kaydetti.
Batı Azerbaycan eyaletinin Kürt şehri Piranşehr'de güvenlik güçlerinin protestoculara ateş açtığı görüntülendi. Kürt bölgelerinde son günlerde artan şiddetin kurbanlarından 16 yaşındaki Karvan Kadir Şukri'nin cenazesine yüzlerce kişi katıldı. Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü tarafından yayınlanan bir videoda göstericiler, "Kürtler, Beluciler ve Azeriler, özgürlük ve eşitlik" sloganını haykırdılar.
22 yaşındaki İranlı Kürt Mahsa Amini'nin eylül ayında ‘Ahlak Devriyeleri’ tarafından öldürülmesinin ardından İran genelinde protestolar patlak verdi ve sayıları yaklaşık on milyon olan İranlı Kürtlerin çoğunluğunun yaşadığı bölgelerde protestolar yoğunlaştı.
İranlı yetkililer, ülkenin Kürt bölgesindeki hükümet karşıtı protestoları bastırmak için güvenlik önlemlerini artırdı. 
İnsan hakları örgütlerine göre DMO, protestoları bastırmak için başta Bukan ve Mahabad olmak üzere Kürt şehirlerine asker, ve mühimmat göndermeye devam etti. Önceki gün bölgede askeri helikopterlerin uçtuğu görüldü.
Tahran'ın batısındaki bölgenin sakinleri pazar günü Mahabad halkını destekleyen sloganlar attı.
Bu arada İran Kürdistanı'ndaki Sünni din adamları ve cuma imamları yayınladıkları ortak video kaydında, başta İran'da uluslararası gözetim altında referandum yapılması olmak üzere bir dizi talebin gerçekleştirilmesi çağrısında bulundu. Din adamları söz konusu videoda taleplerini şu şekilde dile getirdi:
"Mevcut durumdan çıkmak için dini ve ulusal liderlerin huzurunda ve tarafsız uluslararası kuruluşların gözetiminde, kamuoyu tarafından kabul edilebilir yürütme mekanizmasına sahip bir referandum talep ediyoruz."
Bu talep, İran'daki Sünnilerin en ünlü lideri ve Zahedan Cuma İmamı Abdülhamid İsmail Zehi'nin İran'da referandum çağrısında bulunmasının ardından geldi.
İtimad gazetei, protestoların başlamasından bu yana Mahabad'da 11 sivilin öldürüldüğünü aktardığı haberinde "Ölenler arasında gösterilere katılmayanlar da var” açıklamasında bulundu.
Mahabad Milletvekili Celal Mahmud Zadeh bölgede yaşanan baskılara ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Güvenlik güçleri cumartesi gününden bu yana şehrin farklı bölgelerine konuşlandırıldı ve bazı güçler evlerin, dükkanların ve binaların pencerelerine ateş açtı. Bu kişilerin güvenlik güçlerine ve hükümete mensup olduklarına şüphe yok. Ancak Devrim Muhafızları'ndan mı kolluk kuvvetlerinden mi yoksa sivil güçlerden mi oldukları bilinmiyor. Mahabad halkı neden insanların evlerine, binalarına ve dükkanlarına ateş açıldığını ve hasar verildiğini soruyor."
Hrana ajansı pazar günü geç saatlerde yayınladığı günlük istatistikte, protestocular arasında ölü sayısının 60'ı çocuk olmak üzere 419'a ulaştığını belirterek gösteriler sırasında 155 il ve 142 üniversitede 17 bin 451 kişinin tutuklandığını aktardı. Ajans ayrıca 54 güvenlik görevlisinin öldürüldüğü ve 540 öğrencinin tutuklandığı bilgisini de paylaştı.
Bir grup İranlı hukuk uzmanı ve avukat, BM Genel Sekreteri'ne ve İnsan Hakları ve Çocuk Hakları Komitesi'ne birer mektup göndererek yetkililerin İran'daki protestoculara yönelik baskıları sırasında çocukların öldürülmesini önlemek için harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
Diğer yandan 250 İranlı edebiyat, felsefe ve diğer alanlarda çalışan tercüman da protestoları destekleyen bir bildiri yayınlayarak sansür kısıtlamalarıyla yüzleşme vaadinde bulundu.
Tercümanlar yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bugünden itibaren sansürün yıllardır vatandaşlara ulaşmasını engellediği kitapları yayınlayacağız. Mümkün olan her şekilde sansürsüz yayınlayacağız. Sansür bariyerini kıracağız.”
Bildiriye imza atanlar arasında Abdullah Kevseri, Suruş Habibi, Babak Ahmedi ve Haşayar Dehimi gibi felsefe ve edebiyat alanının önde gelen isimleri de yer aldı.



Süveyda'da uluslararası soruşturma talep eden hareketlilik

Süveyde'ye yardım konvoyu  (SANA)
Süveyde'ye yardım konvoyu  (SANA)
TT

Süveyda'da uluslararası soruşturma talep eden hareketlilik

Süveyde'ye yardım konvoyu  (SANA)
Süveyde'ye yardım konvoyu  (SANA)

Suriye'nin güneyindeki Süveyde’de dün, son günlerde vilayette yaşanan olaylarla ilgili bağımsız uluslararası soruşturma yapılması ve Şam'ın perşembe günü açıkladığı soruşturma komisyonunun reddedilmesi talepleriyle gösteriler düzenlendi.

Göstericiler, çeşitli dillerde pankartlar taşıdılar. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bazılarında “Süveyda kuşatma altında” ve “Çocukların üzerindeki kuşatmayı kaldırın” yazarken, el yazısıyla yazılmış diğer pankartlarda “Ürdün ile insani koridor açın” ifadeleri yer aldı.

Hükümet tarafından açıklanan soruşturma komisyonu 7 üyeden oluşuyor: 4 yargıç, 2 avukat ve bir tuğgeneral. Kararda, komisyonun nihai raporunu “3 ayı geçmeyecek bir süre içinde” sunması gerektiği belirtiliyor.

Sakinler yetkilileri Süveyda'ya “kuşatma” uygulayarak, ulaşımı kısıtlamak ve ilin çeşitli bölgelerine asker yerleştirmekle suçluyor. Suriye yetkilileri ise bu suçlamaları kesin bir dille reddederek, “yasa dışı gruplar”ı sorumlu tutuyor.