Bazı Mısırlılar depremleri neden hissetmiyor?

Yeni bir deprem 30 yıllık bir soruyu tekrar gündeme getiriyor

Bir depremin nasıl meydana geldiğini gösteren grafik bir görüntü (caltech.edu)
Bir depremin nasıl meydana geldiğini gösteren grafik bir görüntü (caltech.edu)
TT

Bazı Mısırlılar depremleri neden hissetmiyor?

Bir depremin nasıl meydana geldiğini gösteren grafik bir görüntü (caltech.edu)
Bir depremin nasıl meydana geldiğini gösteren grafik bir görüntü (caltech.edu)

1992'de Mısır'da meydana gelen yıkıcı depremin acı dolu hatıraları, Mısırlıların zihinlerinde hala taze ve Ulusal Astronomik ve Jeofizik Araştırma Enstitüsü tarafından açıklanan her depremde korkuları artırıyor.
Enstitü, dün (Pazartesi) Yunanistan'da, Matruh şehrinin 506 km kuzeyinde, Richter ölçeğine göre 5.8 büyüklüğünde, 1992 depremiyle aynı derecede, farklı merkezli bir depremin meydana geldiğini duyurdu.
Mısırlıların çoğu 30 yıl önce meydana gelen yıkıcı depremi hissederken, merkez üssü Kahire'nin 35 kilometre güneybatısında, Dahşur yakınlarındaydı. Dünkü deprem, Ulusal Sismik Ağın günlük olarak kaydettiği birçok deprem gibi, bazıları tarafından hissedilirken bazıları tarafından hissedilmedi. Ulusal Astronomik ve Jeofizik Araştırma Enstitüsü Başkanı Cad el-Kâdı’nın Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada söylediği gibi, merkezi Mısır'dan uzak olduğu için Mısırlılar depremi hissetmedi.
Mısırlılar, sosyal medyada depremi hissedenler ve hissetmeyenler olarak ikiye ayrıldı. Hatta depremin kimse tarafından hissedilmeyeceğini söyleyen Ulusal Astronomik ve Jeofizik Araştırma Enstitüsü’nde de farklı görüşler hakim. Sadece izleme cihazlarında algılanabiliyordu. Enstitü ilk açıklamanın ardından resmi Facebook sayfasında şunları söyledi: "Depremle ilgili ilk açıklamanın yayınlanmasının ardından Enstitü, Nil Deltası ve Kahire'den bazı vatandaşlardan depremi hissettiğine dair mesajlar aldık.”
El-Kâdı, "Hissedenler ve hissetmeyenler arasındaki bu tutarsızlık, depremin etkisinin sınırlı olduğunu gösteriyor çünkü etki depremin merkez üssüne bağlı. Geçen yılın Ekim ayında, Richter ölçeğine göre 1992 depreminden daha güçlü bir deprem kaydettik, ancak kaynağı yerel olmadığı için etkisi sınırlıydı."
Ulusal ağın son dönemde birden fazla deprem kaydetmesine yönelik ise el-Kadı, tüm bu depremlerin kaynağının Mısır sınırları dışında olması nedeniyle bunun “Mısır'ın deprem kuşağına girdiğinin bir işareti olduğu” şeklindeki yorumu reddetti.
El-Kadı açıklamalarında şunları söyledi: “Mısır'daki Ulusal Sismik Ağ, Akdeniz bölgesinde her gün birden fazla zayıf deprem kaydediyor ve bu depremler izleme cihazları tarafından algılanıyor ancak vatandaşlar tarafından hissedilmiyor. Vatandaşlar tarafından hissedilen ancak merkezinin uzaklığı nedeniyle yıkıcı etkisi olmayan orta veya büyük şiddette depremler de yaşanıyor.”
El Kadı, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bu depremlerin sebebi, karada 125 km, su altında 25 km uzunluğunda dev bir tabaka olan Afrika kıtasını oluşturan tektonik levhanın, Avrupa kıtasını oluşturan tektonik levhaya çarpıp batması. Bu çarpışma meydana geldiğinde birbirini itmeye devam eden yüzlerce kilometre uzunluğunda lagünler ve hendekler şeklinde alanlar oluştu. Ancak bunlar hareket etmezler ve bir süre sonra biriken basıncın kuvvetiyle kayalar kırılarak depremlere neden olur. Bu durum, buradaki enerjinin, bazı insanların hissedip bazılarının hissetmediği depremde olduğu gibi, zayıf veya orta şiddetli depremlere sebep olur. Bu, Allah'ın kullarına bir rahmeti. Çünkü enerji bu şekilde çıkmayıp toplanırsa daha büyük ve daha yıkıcı depremlere yol açabilir."



Witkoff'un açıklamalarına şaşkınlıkla karşılayan Hamas müzakerelerin tamamlanması yönündeki kararlılığını teyit etti

Hamas ve diğer gruplara mensup savaşçılar, geçen şubat ayında Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta (DPA)
Hamas ve diğer gruplara mensup savaşçılar, geçen şubat ayında Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta (DPA)
TT

Witkoff'un açıklamalarına şaşkınlıkla karşılayan Hamas müzakerelerin tamamlanması yönündeki kararlılığını teyit etti

Hamas ve diğer gruplara mensup savaşçılar, geçen şubat ayında Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta (DPA)
Hamas ve diğer gruplara mensup savaşçılar, geçen şubat ayında Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta (DPA)

Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas), ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un, Hamas'ın Gazze'de ateşkes anlaşması imzalamak istemediğini belirten açıklamalarına şaşırdığını belirtti ve olası bir anlaşma için görüşmeleri sürdürme kararlılığını vurguladı.

Hamas, yaptığı açıklamada “müzakereleri tamamlamaya ve engelleri aşarak kalıcı ateşkes anlaşmasına varılmasına katkıda bulunacak şekilde müzakerelere katılmaya kararlı olduğunu” vurguladı.

ABD elçisi Steve Witkoff, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkes önerisine verdiği son yanıtın, ateşkese varma konusundaki isteksizliğini "açıkça" gösterdiğini ifade etti.

 Witkoff, X platformunda yaptığı açıklamada, "Hamas'ın son yanıtının ardından ekibimiz istişareler için Doha'dan geri çağrıldı" dedi. Witkoff, "Arabulucuların gösterdiği büyük çabalara rağmen Hamas'ın iyi niyetli görünmediğini" belirtti.

Witkoff şöyle vurguladı: “Şimdi rehineleri evlerine geri götürmek ve Gazze sakinleri için daha istikrarlı bir ortam yaratmak için alternatif seçenekleri değerlendireceğiz. Hamas'ın bu kadar bencilce davranması üzücü. Bu çatışmayı sona erdirmek ve Gazze'de kalıcı barışı sağlamak için kararlıyız.”