Hamburg İslam Merkezi, İran bağlantısı nedeniyle Hamburg Şurası’ndan ayrıldı

İranlılar geçtiğimiz eylül ayında, İran’daki protestoları desteklemek için Hamburg’da yürüyüş düzenledi. (DPA)
İranlılar geçtiğimiz eylül ayında, İran’daki protestoları desteklemek için Hamburg’da yürüyüş düzenledi. (DPA)
TT

Hamburg İslam Merkezi, İran bağlantısı nedeniyle Hamburg Şurası’ndan ayrıldı

İranlılar geçtiğimiz eylül ayında, İran’daki protestoları desteklemek için Hamburg’da yürüyüş düzenledi. (DPA)
İranlılar geçtiğimiz eylül ayında, İran’daki protestoları desteklemek için Hamburg’da yürüyüş düzenledi. (DPA)

Almanya’nın Hamburg eyaletindeki Hamburg İslam Merkezi (IZH) İran ile bağlantısı nedeniyle tartışmaların odak noktası haline geldikten sonra, ‘Hamburg Şurası’ olarak da bilinen Hamburg İslam Toplulukları Konseyi’nden çekildiğini duyurdu. Bu adım, IZH’nin Hamburg Şurası’ndan ihraç edilmesini önlemek için yaptığı bir hamle olarak değerlendirildi.
IZH’nin, Hamburg yerel yönetiminin 10 yıl önce İslam dinini, ibadet hak ve hürriyetlerini tanıdığı bir anlaşma imzaladığı Hamburg Şurası’ndan ihraç edilmesi çağrısında bulunan sesler son zamanlarda yükseldi. Ancak Hamburg’taki yerel yönetim, İran’daki protesto gösterilerinin başlamasından ve rejim tarafından sert şekilde müdahale edilmesinden bu yana başkanı doğrudan Tahran’dan atanan IZH’nin bünyesinde yer aldığı Hamburg Şurası ile yapılan anlaşmadan çekilmediği için eleştiriliyordu. Eleştiri sesleri, özellikle Hamburg Şurası’nın hükümetten mali yardım almasından ötürü daha da gür çıkıyordu.
Alman istihbaratı, 1993 yılından bu yana Hamburg'ta faaliyet gösteren IZH’yi izliyor ve burayı İran'ın casusluk faaliyetleri için Berlin Büyükelçiliği’nden sonra Almanya'daki en önemli ikinci merkezi olarak görüyor. Almanya istihbaratı aynı zamanda İran'ın IZH aracılığıyla ideolojisini yaymaya çalıştığı görüşünde.
Almanya, geçtiğimiz yaz Hizbullah ve Husiler gibi Almanya tarafından terörist grup olarak sınıflandırılan taraflara övgüde bulunduğu için IZH Başkan Yardımcısı Süleyman Musevi’yi sınır dışı etti. Hamburg Şurası Başkanı Fatih Yıldız pazar günü geç saatlerde, IZH’nin Şura’dan ayrıldığını duyurdu. Yıldız, Şura toplantısından sonra yaptığı açıklamada, “Konuyu çok tartıştık ve IZH’nin artık Hamburg Şurası üyesi olmadığı sonucuna vardık” ifadelerini kullandı.
Hamburg Şurası Başkan Yardımcısı ve Irkçılıkla Mücadele Sorumlusu Özlem Nas ise ‘IZH'yi kin ve nefreti yaymaya, mal ve can güvenliğine karşı tehdit oluşturmaya ya da nefreti körüklemeye’ karşı uyardı.  Uyarılar özellikle İranlı muhaliflerin IZH binası önünde düzenledikleri gösterilerin artması ve IZH binası duvarlarına İran’da insan hak ve özgürlüklerinin yanı sıra düzenlenen protesto gösterilerini destekleyen siyah ve kırmızı renkte boyalarla bazı sloganların yazılmasından sonra yapıldı.
Diğer yandan IZH, Hamburg Şurası üzerinde artan baskıyı hafifletmek için ayrılma kararı aldığını açıkladı. IZH’nin bildirisinde, kararı almanın ‘kolay olmadığı, ancak kanun çerçevesinde kalabilmek için gerekli hale geldiğini’ vurgulandı.
Siyasi partiler, IZH’nin Hamburg Şurası’ndan ayrılma kararını memnuniyetle karşılarken bunun ilk adım olduğunu belirterek ikinci adım için IZH’nin tamamen kapatılması çağrısında bulundular.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hamburg eyalet hükümeti koalisyonu Yeşiller ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) son yıllarda IZH’nin Hamburg Şurası’ndan çıkarılması için yapılan taleplere karşı çıkarak IZH’yi savundular. Ancak Yeşiller Partisi birkaç hafta önce İran'daki protesto gösterileri nedeniyle bu tutumunu değiştirdi. Yeşiller ve SPD, iki taraf arasında 10 yıl önce imzalanan ve resmi olarak ibadet özgürlüğünü garanti altına alan anlaşmayı kurtarmak için IZH’nin Hamburg Şurası’ndan ihraç etmesini isteme konusunda anlaştılar.
Yeşiller Partisi’nden Hamburg İkinci Belediye Başkanı Katharina Fegebank şu açıklamada bulundu:
“IZH, temel özgür demokratik sistemimizin antitezi niteliğinde olmakla birlikte şu anda baskı uygulamanın ve insan haklarını hiçe saymanın bir sembolü haline gelmiştir. Bu yüzden hükümetle resmi bir anlaşma imzalayan Hamburg Şurası’nın bir parçası olarak kalamaz.”
IZH’nin Hamburg Şurası’ndan çekilme kararını memnuniyetle karşılayan Fegebank, Twitter'da yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Bu kararı memnuniyetle karşılıyorum. Çünkü İran’daki molla rejiminin bir uzantısı olan IZH’nin Hamburg’taki İslami kuruluşlarla yapılan anlaşmanın bir parçası olması artık mümkün değil” yazdı.
Hamburg Parlamentosu’nun muhalefet kanadındaki Almanya Hristiyan Demokrat Birliği’nden (CDU) Milletvekili Christian de Vries, Twitter'dan yaptığı paylaşımda IZH’nin Hamburg Şurası’ndan ayrılma kararından duyduğu memnuniyeti ifade etti. IZH'nin nihai olarak kapatılmasını destekleyen milletvekili de Vries, “IZH’nin ayrılma kararı önemli ve gecikmiş bir adım. Şimdi ikinci adımın atılması, yani radikallerin ve molla rejiminin merkezi olan Hamburg'daki IZH’nin yasaklanması gerekiyor” diye yazdı.
IZH'yi kapatmak Hamburg'daki yerel yönetimin değil, federal hükümetin görevi. Bu yüzden eyalet yönetimindeki koalisyon partileri (Sosyalistler, Yeşiller ve Liberaller), iki hafta önce Hamburg Şurası tarafından kabul edilen ve hükümeti IZH'yi kapatmayı düşünmeye çağıran bir bildiriyi Federal Meclis’e sundular. Söz konusu dönem IZH'ye karşı sert bir tutum almamakla suçlanan SPD milletvekilleri, yasaklama kararı alınmadan Hamburg Şurası’nın kararının beklenmesi gerektiğini vurguladılar.
SPD’nin Hamburg Milletvekili Ekkehard Wysocki, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“IZH, dini ve siyasi olmak üzere ikili bir rol üstleniyor. Dışarıdan bakıldığında dini bir merkez olduğu düşünülüyor, ama burada çalışanların görüşleri İran rejimiyle çelişmiyor. Yani başkan yardımcıları sınır dışı edildi, çünkü aleyhlerinde bir takım deliller vardı. IZH’de aynı zamanda bağışlar toplanıyordu. Bu da IZH'nin sadece dini bir kurum değil, bağış toplanan bir kurum olduğunun da kanıtıdır.  Sorun, IZH'nin bu ikili yapısı.”
Ancak özellikle eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'in üyesi olduğu CDU’dan yapılan siyasi çağrıları eleştiren Wysocki, eski İçişleri Bakanı Horst Seehofer'in CDU üyesi olduğunu ve IZH'yi kapatma gibi bir karar almadığını hatırlattı.
Wysocki, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Almanya’da bir dini merkezi kapatmak karmaşık bir iş. Bazı siyasi partilerin kapatma kararı alması yetmiyor. Çünkü yasal prosedürler var ve bunun için özel şartlar bulunuyor. Hukuki açıdan incelenip karar verilmesi gerekiyor. Siyasilerin bu tür taleplerde bulunmalarının gerekmediğini düşünüyorum. Çünkü IZH zaten gözetim altında ve gözetim altında kalacak. Onun gözetlenmesi işi önceki hükümetler tarafından istihbarat servislerine bırakılmıştır. Eğer kapatılması için bir sebep varsa kapatılır.”
Yıllardır IZH’nin kapatılması gerektiğini savunan, şehirdeki tüm siyasetçileri tanıyan ve Hamburg'da yaşayan İran asıllı Alman Burkiyan Horfaş, bu kez farklı hissettiğini ve IZH'nin yakında kapanacağına inandığını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Horfaş şunları söyledi:
“Bu merkez onlar için İran'ın üstünlüğünü oluşturuyor, çünkü burada şeriat anayasadan önce geliyor. Yani IZH çalışanları Almanya'daki temel hukuka saygı duymuyorlar ve terörist fikirler olan ideolojilerini tüm Avrupa’ya yaymak istiyorlar. Hamburg'daki İranlıların çoğu camiye hiç gitmiyor. Hatta birçoğu camiye yaklaşmaktan dahi korkuyor.”
Horfaş ayrıca tanıdığı iki kişinin IZH çalışanlar tarafından doğrudan tehdit edildiklerini vurguladı.



Hizbullah Tel Aviv'e yönelik füzeli saldırılarını yoğunlaştırdı

TT

Hizbullah Tel Aviv'e yönelik füzeli saldırılarını yoğunlaştırdı

Hizbullah Tel Aviv'e yönelik füzeli saldırılarını yoğunlaştırdı

Hizbullah, İsrail'in Beyrut'un şehir merkezindeki el-Basta bölgesinde gerçekleştirdiği katliama misilleme olarak Tel Aviv’in şehir merkezini hedef alarak sık sık tekrarlanan ‘Beyrut Tel Aviv'e karşı’ denklemini yeniden canlandırdı. İki taraf arasında Güney Lübnan'ın doğu kesiminde, İsrail ordusunun henüz kontrol altına alamadığı Hiyam beldesinde şiddetli çatışmalar yaşanırken çatışmalar batı kesiminde Şemaa ve Tayr Harfa beldeleri ekseninde yoğunlaştı.

axscdvfgr
Hizbullah askeri medyası tarafından dağıtılan ‘Beyrut Tel Aviv'e karşı’ denklemine dair bir fotoğraf

İsrail savaş uçakları dün öğleden sonra, tahliye uyarısının yapılmasının üzerinden yaklaşık bir saat geçmesinin ardından Beyrut'un güney banliyösündeki el-Kefaat bölgesine iki hava saldırısı düzenledi. Lübnan resmi haber ajansı NNA, el-Kefaat bölgesine düzenlenen iki saldırının Mehdi Okulları yakınlarındaki binalardan başlayarak Ammu el-Camus Caddesi’ne doğru devam eden geniş bir alanda büyük bir yıkıma neden olduğunu bildirdi. NNA, bölgede havayı yoğun duman bulutlarının kapladığını ve bölgeden kötü kokuların yayıldığını aktardı.

Hiyam’daki operasyon hız kazandı

İsrail'in Hiyam'a yönelik kara harekâtı, İsrail'in hava saldırıları ve bombardımanları arasında hız kazanırken, Lübnan’ın güneydeki köyleri hedef alan bombardımanlar da devam ediyor. İsrail’in tüm bu saldırıları, daha fazla insanın ölmesine ve yaralanmasına neden oluyor.

Hiyam beldesinin İsrail’in kara işgaline başlamasından bu yana en zor ve şiddetli gecelerden birine tanık olduğunu bildiren NNA’ya göre İsrail ordusu, ağır ateş altında beldeye girmeye devam ederken, çeşitli mahalleleri topçu bombardımanına tuttu. Savaş uçakları, mahallelerde ve mülklerde büyük yıkıma neden olan hava saldırıları düzenledi. Ayrıca evlere ve dükkanlara bubi tuzakları kurdu ve beldenin batı yakasındaki bir mahallenin tamamını havaya uçurdu.

Bu çatışmaların ardından bazı bölge sakinlerinin telefonları İsrail ordusu tarafından telesekreterler aracılığıyla arandı. Bu kişiler, mahallelerine bakan bölgelerde görünmemeleri konusunda uyarıldı ve çekim yapan herkesin hedef olarak kabul edileceği tehdidinde bulunuldu.

Deyr Mimas

İsrail ordusu Hiyam'a doğru geçtiği Deyr Mimas'ta, Mar Mimas Manastırı'nın altında birkaç bomba patlattı. İsrail savaş uçakları Deyr Mimas’ın çevresini saran vadiye ve dağlara, Şakif Kalesi'nin altına ve Litani Nehri kıyılarına baskın düzenledi. Deyr Mimas Belediye Başkanı George Nakad, İsrail ordusunun Kefer Kila tarafından el-Kulayaa ve Deyr Mimas arasında bulunan Lubya tepesine ulaştığını açıkladı. Belediye Başkanı’nın aktardığına göre beldede aralarında doğum yapmak üzere olan hamile bir kadının da bulunduğu yaklaşık 20 kişi bulunuyor ve kadının Beyrut'a nakledilmesi için Uluslararası Kızılhaç Örgütü ile temasa geçildi.

İsrail ordusu, Nebatiye'yi Mercayun'a bağlayan Hardali yoluna hava saldırısı düzenleyerek ve büyük bir çukur açarak araçların geçişini engellemişti.

Şemaa ve Tayr Harfa

Lübnan’ın batısına gelince NNA, direniş unsurları ve düşman İsrail arasındaki çatışmaların Şemaa ve Tayr Harfa beldeleri ekseninde hız kazandığını, düşmanın söz konusu beldeleri bombaladığını ve savaş alanı üzerinde keşif uçuşlarının yoğunlaştığını bildirdi.

NNA, Lübnan Risala İslami İzcilik Derneği’ne ve Hizbullah'ın İslam Sağlık Kurumu’na bağlı sivil savunma ekipleri, İsrail’in düzenlediği bombardıman sonucu yıkılan binaların molozlarını kaldırmak için büyük vinçlere ihtiyaç duyulduğunu ve mevcut araçların yetersiz olduğunu bildirdi.

Öğleden sonra Dahur el-Beyyade'de konuşlu bir İsrail tankının el-Beyyade, es-Siyad ve el-Mansuri’deki evleri bombaladığını ve el-Mansuri ovasını taradığını bildiren NNA, Dahur el-Beyyade'nin güney tarafında, Sur ve Nakura ovalarına hakim stratejik bir bölge olması nedeniyle beldeyi kuşatmak için el-Beyyade ana yoluna doğru ilerlemeye çalışan bir İsrail gücü ile direniş unsurları arasında çatışmalar yaşandığı aktardı. NNA, direniş unsurlarının düşman İsrail’e makineli tüfekler ve roketatarlarla ateş açtığını ve kayıplar verdirdiğini, bunun üzerine düşmanın el-Beyyade, es-Siyad ve el-Mansuri’deki evleri bombaladığını, ardından Hizbullah’ın el-Beyyade beldesinin doğu eteklerinde İsrail yapımı bir Merkava tankını imha ettiğini duyurdu.

Hizbullah’ın açıklamaları

Hizbullah ayrı ayrı yaptığı açıklamalarda düşman İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgelerine sızma girişimlerini püskürttüklerini, direniş unsurlarının Hiyam'ın doğusunda bir araya gelen İsrail güçlerini dört kez roketle hedef aldığını duyurdu. Hizbullah tarafından yapılan bir açıklamada, “Matula yerleşiminde toplanan İsrail güçleri roket yağmuruna tutuldu, ardından bir insansız hava aracı (İHA) filosu Matula yerleşiminde işgal için oluşturulan bir operasyon odasına hava saldırısı düzenledi ve hedeflerini tam isabetle vurdu” denildi.

Hizbullah ayrıca Kiryat Shmona yerleşim biriminde ve Manara yerleşim biriminde birimine İsrail güçlerinin toplandığı noktaları roketlerle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada, savaş uçaklarının Bekaa’nın batısındaki hava sahasında İsrail'e ait Hermes 450 tipi bir İHA'nın karadan havaya füzeyle hedef alınarak bölgeyi terk etmeye zorladığı bildirildi.

Beyrut katliamına misilleme

Hizbullah, İsrail'in Beyrut'un el-Basta mahallesindeki katliamına misilleme olarak Tel Aviv'in şehir merkezini roketlerle hedef aldı. Böylece Hizbullah'ın İsrail’e düzenlediği saldırı sayısı, dün öğleden sonra itibariyle 36'ya ulaştı.

xscdfvgb
Hizbullah roketlerinin isabet ettiği ve bir eve zarar verdiği bölgeyi inceleyen İsrail güvenlik güçleri (EPA)

Bir güvenlik kaynağı, Hizbullah'ın Tel Aviv'e düzenlediği saldırıların, daha önce Hizbullah'ın eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah tarafından açıklanan ve yeni Genel Sekreter Naim Kasım tarafından teyit edilen ‘Beyrut Tel Aviv'e karşı’ denkleminin yeniden canlandırıldığının bir işareti olduğunu söyledi. Kaynak, ağır darbeler alan Hizbullah'ın füze gücünün devam ettiğini kanıtlamaya ve İsrail savunma sistemlerini şaşırtmaya çalıştığına dikkati çekti.

250 adet roket

Öte yandan Hizbullah'ın İsrail'e attığı roketlerin sayısının önceki günlere kıyasla arttığı ve hedef aldığı alanın genişlediği görüldü. İsrail televizyonu Kanal 14, Hizbullah'ın dün İsrail'e 250'den fazla roket fırlattığını bildirdi. İsrail ordusu tarafından dün öğleden sonra yapılan açıklamada, Hizbullah'ın Lübnan'dan İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru yaklaşık 160 roket fırlattığı ve bunun sonucunda birkaç kişinin yaralanıp, bazı binaların ve araçların hasar gördüğü bildirildi.

Ben Gurion Havaalanı'nın kısa bir süre askıya alındığı bildirilirken, İsrail basını, ‘Lübnan topraklarından fırlatılan roketlerle ikinci kez hedef alınan Tel Aviv'de şiddetli patlamaların duyulduğunu’ aktardı. Nehariye, Akka ve Yukarı Celile'de roketlerin neden olduğu büyük patlamalar nedeniyle siren sesleri duyulurken, roketlerin Hayfa ve Nehariye'de hasara yol açtı.

İsrail basını, İsrail'in orta kesimlerinde Hizbullah tarafından atılan bir roketten fırlayan şarapnel parçaları nedeniyle beş kişinin yaralandığını bildirdi.

İsrail ordusu, kuzeyde ve orta kesimlerde sirenlerin çaldığını bildirdiği açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Pazar günü saat 15.00 itibariyle Lübnan'dan Hizbullah terör örgütü tarafından ateşlenen yaklaşık 160 roket İsrail topraklarına düştü.”

İsrail Kızıl Davud Yıldızı ise bir kişinin ağır yaralandığını bildirdi.

Hizbullah tarafından dün yapılan bir diğer açıklamalarda Tel Aviv kentindeki bir ‘askeri hedefin’ yakınlarındaki bir askeri istihbarat üssünü ve İsrail'in güneyindeki bir deniz üssünü vurduğunu duyurdu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada ise İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'un şehir merkezine düzenlediği şiddetli hava saldırısında son bilançoya göre 29 kişi öldü, 66 kişi yaralandı.

Hizbullah bir başka açıklamasında, dün sabah Lübnan sınırına 150 kilometre uzaklıktaki Aşdod Deniz Üssü’ne ‘ilk kez bir İHA filosuyla hava saldırısı’ düzenlediğini, ayrıca ‘Tel Aviv’deki bir askeri hedefe, roketlerle ve İHA’larla karmaşık bir operasyon’ gerçekleştirdiğini bildirdi.

Hizbullah üçüncü bir açıklamada ise Lübnan-Filistin sınırından 110 kilometre uzaklıkta, Tel Aviv'in eteklerindeki 8200 askeri istihbarat biriminin karargahı olan Galilut Üssü’nü çok sayıda roketle hedef aldığını belirtti.

Hizbullah ayrıca Palmachim Hava Üssü’ne roket saldırısı düzenlediğini açıkladı. Lübnan-Filistin sınırından Tel Aviv'in 140 kilometre güneyinde yer alan Palmachim Hava Üssü, İHA ve askeri helikopter filoları, bir askeri araştırma merkezi ve Arrow Hava ve Füze Savunma Sistemi’nin konuşlu olduğu İsrail Hava Kuvvetleri için önemli bir üs.

t8uk
Hizbullah tarafından fırlatılan roketlerin Tel Aviv çevresine isabet ederek evlere ve arabalara zarar verdiği bir bölgeyi inceleyen İsrailliler (AFP)

Hizbullah'ın açıklamasına göre Hatzor HaGlilit, Ma'alot-Tarshiha, Kefer Blum ve Kiryat Shmona yerleşim birimleri, Manara yerleşim biriminde İsrail ordusunun toplandığı nokta ve ‘Lübnan’da halkı ve köyleri hedef alan’ Di'Shon yerleşim birimindeki topçu mevzileri roketlerle hedef alındı.