Yemen’de Husilerce döşenen mayınlar çocuklar için büyük bir tehdit

MASAM ekipleri, mayınlarla kirlenmiş Yemen bölgesini tarıyor (MASAM projesi)
MASAM ekipleri, mayınlarla kirlenmiş Yemen bölgesini tarıyor (MASAM projesi)
TT

Yemen’de Husilerce döşenen mayınlar çocuklar için büyük bir tehdit

MASAM ekipleri, mayınlarla kirlenmiş Yemen bölgesini tarıyor (MASAM projesi)
MASAM ekipleri, mayınlarla kirlenmiş Yemen bölgesini tarıyor (MASAM projesi)

Suudi Arabistan’ın Yemen'deki Mayın Temizleme Projesi (MASAM) ekipleri, sekiz vilayette yoğun çalışmalarını sürdürürken, İran destekli Husi milisler tarafından döşenen bu mayınlar, başta çocuklar olmak üzere Yemenlilerin yaşamları için en büyük tehditlerden birini oluşturmaya devam ediyor.
Mayınların patlaması nedeniyle sivil kayıp sayısında artış yaşanırken, temizleme çalışmalarının devam ediyor. MASAM, Kasım 2022'nin üçüncü haftasında Husi milislerce çeşitli bölgelere dikilen 700 mayını temizlediğini bildirdi.
MASAM, temizlenen mayınlar arasında 16 adet anti-personel mayın, 200 adet anti-tank mayın, 478 adet patlamamış mühimmat ve 6 adet patlayıcı yer aldığını açıkladı. Son rakamlarla birlikte Kasım ayı içerisinde temizlenen mayın sayısı 2 bin 535'e ulaştı.
MASAM, projenin başlangıcından bu yana temizlenen toplam mayın sayısının 372 bin 652 olduğunu duyurdu.
Yemen insan hakları raporları, Haziran 2014 ile Şubat 2022 arasında Husi mayınları nedeniyle Yemen'in 17 vilayetinde 429 çocuğun öldüğünü ve 723 kişinin de yaralandığını belgeledi.
Raporlar, çoğu çocuk olmak üzere yaralıların yüzde 75'inin bir veya daha fazla uzuvlarını kaybettiğini ve cihazların patlaması sonucu çocukların sakat kaldıklarını veya şekil bozukluğu yaşadığını gösterdi.
Ayrıca Güvenlik Konseyi'ndeki BM uzmanlarının raporu, Husilerin "endemik ve sistematik bir şekilde ayrım gözetmeden kara mayınları ve el yapımı cihazlar kullandığını" doğruladı.
Yemen’deki çocukların mayın tehlikesi ikiye artıyor. Çocuklar, oyuncak veya değerli şeyler olduğuna inandıkları için mayınlara ilgi duyuyor. Ancak Husilerce dikilen mayınlar Yemenli aile üyelerinin ölmesi ve yaralı kalmasına neden olan ölümcül bir araç.
Hak aktivistleri, Husi mayınlarının Yemenli çocukları güvenlik ve istikrar içinde normal bir aile ortamında yaşamaları ve gelişmeleri ile ilgili her şeylerini çaldığını ortaya koyarken,  ayrıca çocukların eğitim, sağlık ve diğer temel haklardan mahrum bıraktığını düşünüyor.
Yemen raporları, Husilerin Eylül 2014'ten bu yana Saada, Amran, Hacca ve Sana vilayetlerinde 44 öğretmen evinin mayın sebebiyle yıkıldığını belgeledi. Ayrıca, Husilerin Eylül 2014 ile Haziran 2020 arasında 17 Yemen vilayetinde ailelere ait 810 evi havaya uçurduğu da belgelendi.
Tüm bunlar, hanelerin, okulların bombalanması, öğretmenlerin yerlerinden edilmesinin yanı sıra çocukların aileleriyle birlikte yerlerinden edilerek eğitim hakkından mahrum bırakıldığını ortaya koyuyor. Milisler tarafından evleri havaya uçurulanlar, temel yaşam ihtiyaçlarını ve haklarını sağlamayan yerinden edilmiş bölgelerde zor bir hayat yaşamak zorunda kalıyor.
MASAM Halkla İlişkiler ve Medya İşleri Sorumlusu Sümeyye el Mahmud, İran destekli Husi milislerin Yemen’in birçok bölgesine mayın dikmeye devam ettiğini, dikilen mayınlar sebebiyle Yemenlilerin çiftlik veya işyerlerine rahatça gidemediğini söyledi. Mahmud, Husilerin rastgele döşenilen mayınların sivillere kasıtlı zarar vermeyi amaçladığını vurguladı.
Mahmud, Şabva’dan Taiz’e, Hudeyde’den Haccac’a uzanan 8 vilayette 23 kişiden oluşan MASAM ekibinin mayın temizlediğini söyledi.
Mahmud’a göre, MASAM ileri teknikler ve cihazların yanı sıra ekipte yer alan yabancı uzmanlar mayın temizleme çalışmalarını sürdürüyor. Ancak Husi savaşının devam etmesi ve rastgele mayın döşemesi yapması sebebiyle daha çok zamana ve gösterilenin iki katı çabaya ihtiyaç duyuluyor.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.