SDG, Pençe-Kılıç Harekatı’nın ardından ABD ve Rusya’nın tansiyonu düşüreceğine inanıyor

Türkiye destekli Suriyeli muhalifler, Halep vilayetinde Türkiye sınırına yakın Cerablus'ta (AFP)
Türkiye destekli Suriyeli muhalifler, Halep vilayetinde Türkiye sınırına yakın Cerablus'ta (AFP)
TT

SDG, Pençe-Kılıç Harekatı’nın ardından ABD ve Rusya’nın tansiyonu düşüreceğine inanıyor

Türkiye destekli Suriyeli muhalifler, Halep vilayetinde Türkiye sınırına yakın Cerablus'ta (AFP)
Türkiye destekli Suriyeli muhalifler, Halep vilayetinde Türkiye sınırına yakın Cerablus'ta (AFP)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri, SDG’nin, Türkiye’nin hava operasyonları ve bölgeye yönelik yeni bir kara harekatı düzenleme ihtimalinin ardından Washington ve Moskova ile iletişim kurarak gerginliği azaltmaya çalıştıklarını söyledi.
Geçtiğimiz Pazar günü şafak vakti Türkiye, Suriye ve Irak’ta PKK ve PYD’ye yönelik Pençe-Kılıç Harekatı’nı başlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise dün Suriye’ye kara harekâtı yapılacağı yönünde açıklamalar da bulundu.
Erdoğan dünkü açıklamasında, “Bunun sadece bir hava harekatıyla sınırlı kalması da söz konusu değil” dedi.
Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre, telefon aracılığıyla Beyrut’tan AFP’ye açıklamalarda bulunan SDG lideri Mazlum Abdi, “Ana odağımız hali hazırda gerginliği azaltmaya odaklı. Suriye dosyasındaki tüm ilgililerle iletişime geçerek bunu başarmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı.
Türkiye, 6 kişinin hayatını kaybettiği ve 81 kişinin de yaralandığı Taksim’deki bombalı saldırının arkasında PKK ve PYD’nin olduğunu açıklayarak kanlı saldırıdan bir hafta sonra hava operasyonunu başlattı.
Abdi, Türkiye’yi Taksim saldırısını ‘dayanak’ olarak kullanmakla suçlayarak,” İstanbul’da yaşananlara hiçbir ilgimizin olmadığını defalarca beyan ettik” dedi.
Abdi, DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonun bir parçası olarak bölgeye güç konuşlandıran ABD’ye ‘daha sert bir duruş sergilemesi’ çağrısında bulundu.
Abdi, “Bölgeyi savunmak için hazırlıklarımız var ancak ABD ve Rus taraflardan yeni bir saldırıyı önlemek için yükümlülüklerini yerine getirmelerini istiyoruz” dedi.
Abdi, Türkiye'nin amacının ‘Suriye'deki nüfuzunu korumak için bir kart olacak güvenli bir bölge oluşturma bahanesiyle 30 kilometre derinlikte tüm sınır şeridini ele geçirmek’ olduğunu söyledi.
SDG lideri, ‘bazı askerlerinin öldüğünü duyurmakla yetinen’ Şam hükümetinin zayıf duruşunun kendilerini şaşırttığını söyledi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre Suriye'de gerçekleştirilen hava operasyonunda PYD unsurları ve rejim askeri dahil 37 kişi öldü.SOHR’a göre, saldırılarda ölen rejim askerinin sayısı 16’ya yükseldi.
Ankara, 2016'dan bu yana Suriye'de DEAŞ, PKK, SDG ve PYD noktalarını hedef alan üç askeri operasyon başlatırken, kendisine sadık muhalif gruplarla Suriye’nin kuzeyinde geniş bir alanı kontrol ediyor.
Öte yandan Rusya, Türkiye'yi ‘itidalli’ davranmaya ve Suriye'de ‘her türlü aşırı güç kullanımından’ kaçınmaya çağırdı.



Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.


Irak... Sadr, Basra ve Vasit'teki “Seraya es-Selam” güçlerinin faaliyetlerini askıya aldı

Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
TT

Irak... Sadr, Basra ve Vasit'teki “Seraya es-Selam” güçlerinin faaliyetlerini askıya aldı

Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)

Irak Şii ulusal hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, dün Seraya es-Selam'ı dondurma ve Basra ile Vasit vilayetlerindeki karargahlarını 6 aylığına kapatma kararı aldı.

Es-Sadr, “X” platformunda yaptığı bir paylaşımda, “(Seraya es-Selam'daki) mücahitlerin itibarına zarar veren tekrarlanan ihlallere bir çözüm bulunana kadar, üçüncü taraflarca yapılmış olsa bile, Basra ve Kut'taki genel merkezlerin faaliyetlerini altı aylığına dondurulmasına ve kapatılmasına karar verildi” ifadelerini kullandı.

Sadr şöyle devam etti: "Onların itibarı, benim için varlıklarından daha önemlidir. Tüm mücahitlere, disiplinli olanlara ve yozlaşmışların ve benzerlerinin ihlallerini, fitne girişimlerini ve suistimallerini bilenlere selamlarımı iletiyorum.”