Dera’da zeytincilik yeniden canlanıyor

Suriye’nin güneyindeki zeytin ağaçları. (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin güneyindeki zeytin ağaçları. (Şarku’l Avsat)
TT

Dera’da zeytincilik yeniden canlanıyor

Suriye’nin güneyindeki zeytin ağaçları. (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin güneyindeki zeytin ağaçları. (Şarku’l Avsat)

Suriye’nin güneyindeki Dera’daki zeytincilikte, yerlerinden edilen vatandaşların evlerine ve kasabalarına dönmesinin ardından toplam yağ ve üretim hacmi miktarı açısından iyileşme eğilimi yaşanıyor.
İyileşme, 2011'den 2021'e kadar son on yılda üretimdeki önemli düşüşten kaynaklanıyor. Zeytin üretimindeki en önemli düşüş, savaş döneminde kışın alternatif malzeme bulunmaması nedeniyle odun veya ısınma amacıyla ağaçların kesilerek ticaretinin yapılmasından kaynaklandı.
Havran’daki çiftlik sahipleri, arazilerdeki ağaçları yeniden canlandırdı. Yeni açılan kuyularla zeytinler, çeşitlerine ve türlere uygun olarak yeni arazilere ekildi. Bir kutu zeytin (16 kilo) 300 bin Suriye lirasına yükselirken, yıl sonuna kadar bu rakamın 400 bin lira olması bekleniyor. Irak ve Körfez ülkelerine ihracat kapısı aralanırken Suriye petrolünün sahip olduğu uluslararası şartnameler, diğer üretici ülkelere göre fiyatın daha da ucuz olmasına yol açıyor.
Ancak bu durum tüketicilere ek yükler getiriyor. Zeytinyağı birçok kişinin masasında ‘nadir bir ziyaretçi’ haline gelirken, bir kutu yağın yüksek fiyatı tüketim modelini de etkiledi.
Geçtiğimiz yıla oranla bu sezon yerel ihtiyacı aşan bol üretime tanık oluyor. Tarım Bakanlığı'na bağlı Zeytin Ofisi tahminlerine göre bu yılki üretim 820 bin ton zeytin ve 125 bin ton yağa ulaşabilir. İç piyasada fiyatların yükselmesi tüketiciye olumsuz yansırken gıda maddelerinin genelindeki enflasyon sebebiyle bölge halkının satın alma gücü olmuyor.
Havran’daki üretimdeki artış, herhangi bir resmi veya devlet kurumunun sponsorluğu olmaksızın, çiftçilerin kişisel çabalarının sonucu yaşandı. Tarım Bakanlığı ve Köylüler Birliği zeytin yetiştiriciliği için hiçbir malzeme temin etmezken yalnızca gübreleri, yakıtları ve zirai ilaçları takip etmek, saymak, üretimle ilgili tahminler ve periyodik raporlar yayınlamakla yetindi.
Dera'nın batı kırsalındaki bir çiftçi, hasat sürecinden önce toprağın sürülmesi gübre, su ve ilaçlama gibi emeklerden hasat sürecinde işçilerin ücretleri, paketleme ve nakliyeye kadar bir teneke yağın (16 kg) üretim maliyetinin 280 bin Suriye lirası olduğunu söyledi. Çiftçi tüm bunlar göz önüne alındığında bir tenekenin 300 bin Suriye lirasından satılması gerektiğini, bu rakamın ise üretim sahibi olanların hakkını teslim etmeyen bir fiyat olduğunu vurguladı.
Zeytinyağı satmak için hali hazırda yerel pazarlarının olmadığına dikkat çeken çiftçi, ihracatın mümkün olan en iyi çözüm olduğunu ifade ederek üretim ve kalite sıralamasında Suriye'nin dünyada sekizinci sıraya geriledikten sonra dördüncü sıraya yükseldiğini vurguladı. Çiftçi ayrıca bölgede zeytinyağı, yağ, sebze ve diğer ürünlerin tarımsal üretime dönmeye teşvik edecek yardımcı tesis ve hizmetlerin olması gerektiğine atıfta bulundu.



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.