Kuzey Kore liderinin kız kardeşi Kim Yo Jong, ABD'yi BM'deki girişimleri nedeniyle uyardı

Kim Yo Jong (AA)
Kim Yo Jong (AA)
TT

Kuzey Kore liderinin kız kardeşi Kim Yo Jong, ABD'yi BM'deki girişimleri nedeniyle uyardı

Kim Yo Jong (AA)
Kim Yo Jong (AA)

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un kız kardeşi Kim Yo Jong, ABD'nin Birleşmiş Milletler'de (BM) ülkesinin kıtalararası balistik füze testini (ICBM) kınamaya yönelik baskısını eleştirerek, ABD'yi "daha vahim bir güvenlik kriziyle karşılaşabileceği" konusunda uyardı.
Kim Jong Un'un ardından Kuzey Kore'deki en güçlü isim olarak bilinen Kim Yo Jong, ABD'yi İngiltere, Fransa, Avustralya, Japonya ve Güney Kore ile yaptığı ortak bildiri sebebiyle ağır şekilde eleştirdi.
Kuzey Kore'nin, ABD'nin söylemlerini "egemenlik ihlali ve siyasi provakasyon" olarak göreceğini belirten Kim Yo Jung, ABD'nin Kuzey Kore'yi silahsızlaştırmak istemesine rağmen daha dikkatli olması gerektiğini ve Kuzey'in kendini savunma hakkının elinden alınamayacağını vurguladı.
ABD'yi "daha vahim bir güvenlik kriziyle karşılaşabileceği" konusunda uyaran Kim Yo Jong, Kuzey Kore'nin ICBM testlerinin, BM Güvenlik Konseyi'nde görüşülmesini çifte standart olarak kabul ettiklerini belirtti.
BM Güvenlik Konseyi'nin, ABD ile Güney Kore'nin askeri tatbikatlarına ve silahlanmalarına karşı çıkmadığını ifade eden Kim Yo Jong, ulusal güvenliklerini korumak için "sonuna kadar en sert karşılığı" vereceklerini kaydetti.

BM Güvenlik Konseyi dün toplanmıştı
Kim Yo Jong'un ifadeleri, ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield'ın BM Güvenlik Konseyi'ndeki söylemlerinin ardından geldi.
Konsey, dün, Kuzey Kore'nin 18 Kasım'da ICBM fırlatması üzerine toplanmıştı.
Kuzey Kore'nin, Konseyden karşılık veya misilleme korkusu olmadan kışkırtıcı ve istikrarı bozucu balistik füze denemeleri yaptığını belirten Thomas-Greenfield, Konseye, Kuzey Kore'nin yasa dışı kitle imha silahlarını ve balistik füze ilerlemelerini engellemek için önlemlerin alınacağı ve Pyongyang yönetiminin kınanacağı bir başkanlık açıklaması hazırlayıp sunacağını söylemişti.
ABD'nin, Kuzey Kore'nin yasa dışı kitle imha silahları ve balistik füze ilerlemelerinin engellenmesi için önlem alınması çağrısını Fransa, İngiltere, Hindistan, Japonya, Güney Kore'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkeler desteklemişti.



İran, altyapıyı hedef alan 'büyük ve karmaşık' siber saldırıların engellendiği duyurdu

İran bayrağı (Reuters)
İran bayrağı (Reuters)
TT

İran, altyapıyı hedef alan 'büyük ve karmaşık' siber saldırıların engellendiği duyurdu

İran bayrağı (Reuters)
İran bayrağı (Reuters)

Telekomünikasyon Altyapı Şirketi (TIC) Başkanı Behzad Akbari, İran'ın Pazar günü altyapısına yönelik büyük bir siber saldırıyı engellediğini söyledi.

Bu açıklama, İran'ın en önemli konteyner limanının güçlü bir patlamayla hasar görmesinden ve ABD ile İran'ın nükleer programına ilişkin görüşmelerin bir tur daha yapılmasından bir gün sonra geldi.

 Akbari, Pazartesi günü Devrim Muhafızları'nın Tasnim haber ajansına verdiği demeçte, daha fazla ayrıntı vermeden, “Ülkenin altyapısına yönelik en kapsamlı ve karmaşık siber saldırılardan biri tespit edildi ve önleyici tedbirler alındı” dedi.

Tahran ve Washington Cumartesi günü Umman'da üçüncü tur nükleer görüşmeleri tamamlarken aynı gün İran'ın en büyük limanı Bandar Abbas'ta nedeni henüz bilinmeyen büyük bir patlama meydana geldi.

Patlamaya limandaki kimyasalların yol açtığı düşünülüyor, ancak kesin nedeni belli değil. İran Savunma Bakanlığı uluslararası medyada yer alan ve patlamanın füzelerde kullanılan katı yakıtın yanlış kullanımıyla ilgili olabileceği yönündeki haberleri yalanladı.

İran geçmişte ezeli düşmanı İsrail'i siber saldırıların arkasında olmakla suçlamıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Pazar günü yaptığı açıklamada İran'ın sadece nükleer silah geliştirmesinin engellenmesi değil, nükleer altyapısının tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.

2021 yılında İran'daki benzin istasyonlarına büyük bir siber saldırı düzenlenmiş ve Tahran İsrail'i suçlamıştı.

2023'te benzer ancak daha büyük bir siber saldırı akaryakıt istasyonlarının yaklaşık yüzde 70'ini kesintiye uğrattı. “Predatory Sparrow” adlı bir grup saldırının sorumluluğunu üstlendi ve bunun ‘İslam Cumhuriyeti'nin ve bölgedeki vekillerinin saldırganlığına’ bir yanıt olduğunu söyledi.