Rusya, ABD ile müzakerelerde İran’ı kart olarak kullanıyor

Washington’ın mesajlarını Tahran’a iletmek için Moskova kanalını seçmesi artık İran'a Ukrayna savaşı penceresinden baktığı anlamına geliyor

İran'ın yaptırımlar girdabına geri dönmesi, nükleer kriziyle mücadelede seçeneklerden biri haline gelmiş gibi görünüyor (AFP)
İran'ın yaptırımlar girdabına geri dönmesi, nükleer kriziyle mücadelede seçeneklerden biri haline gelmiş gibi görünüyor (AFP)
TT

Rusya, ABD ile müzakerelerde İran’ı kart olarak kullanıyor

İran'ın yaptırımlar girdabına geri dönmesi, nükleer kriziyle mücadelede seçeneklerden biri haline gelmiş gibi görünüyor (AFP)
İran'ın yaptırımlar girdabına geri dönmesi, nükleer kriziyle mücadelede seçeneklerden biri haline gelmiş gibi görünüyor (AFP)

Hasan Fahs
Rusya’nın Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin’in ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı Başkanı (CIA) Direktörü William Burns ile bir araya geldiği başkent Ankara'dan İran’a geçtiğine dair, pek fazla üzerinde durulmayan haber gerçekleşmiş gibi görünüyor. Narışkin, Washington’ın Tahran yönetimine başta 2015 tarihli nükleer anlaşmanın canlandırılması ile ilgili Viyana’daki nükleer anlaşma konulu müzakereler olmak üzere iki taraf arasındaki çözülmemiş meselelerle ilgili mesajlarını taşımış olabilir. Narışkin’in ziyareti, Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı’nın Tahran ziyaretiyle aynı günlere ve ABD’deki ara seçimlerin sona erip Demokrat Parti ve ABD yönetiminin, Cumhuriyetçi Parti’nin oluşturduğu tehlike çemberinden çıktığı döneme denk geldi.  Narışkin-Burns görüşmesi, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşı, savaşın yayılması endişeleri ve nükleer tehditlerle ilgili konularla sınırlı değildi.
Medyanın, Narışkin'in İran'a yaptığı sürpriz ziyaretle ilgili sessizliğinden Ukrayna'daki savaşın güvenlik, askeri, ticari ve siyasi yansımaları konusunda İran-Rusya iş birliği açısından bir sonuç çıkarılabilir. İran'ın tutumlarından çıkarılanlar, özellikle de Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın nükleer müzakereler ve ABD tarafıyla iletişim ile ilgili açıklamaları, ABD tarafının Burns üzerinden olumlu bir mesajı İran yönetimine Rusya’nın istihbarat ve güvenlik yetkilileri aracılığıyla ilettiğini düşündürüyor. Abdullahiyan'ın Tahran ile Washington arasında iletişimin kanallarının açık olduğunu vurgulaması ABD yönetiminden Tahran'a, İran'ın müzakere masasına dönme niyetinin ciddiyetini sorgulayan ve nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma çabaları ile ilgili bir mesaj gönderildiği düşüncesini destekliyor. 
Abdullahiyan’ın ABD ile olan iletişim kanalları ve mesajları hakkında söylediklerinin geçerli olduğunu varsayarsak, bu durum Beyaz Saray Özel Temsilcisi Robert Malley'in İran dosyasıyla ilgili son açıklamalarıyla çelişiyor. Ancak Burns’ün, Abdullahiyan’ın bahsettiği mesajları iletmek için Rusya kanalını seçmesi, ABD yönetiminin şimdi İran'la diyalogda herhangi bir ilerlemeye Ukrayna savaşı penceresinden ve Moskova'nın İran'ın konumu ve İran rejimi üzerindeki nüfuzunun boyutundan baktığı ve İran'ın uluslararası toplumla olan ilişkilerinde zor durumda olan Rusya’nın kucağına daha fazla itildiği anlamına geliyor. Bu da Tahran ve rejim üzerinde daha fazla baskı kurulmasına yardımcı olacak ve diyalog ve müzakere kapısının kapanabileceği ve ek yaptırımlar uygulanabileceği tehdidinde bulunulacağını gösteriyor.  Sonuç olarak tüm bunlar, İran’ı ekonomik krizin yansımalarıyla ve halkın hayat şartlarıyla ilgili şikayetleriyle karşı karşıya bırakacak ve rejimin temelini hedef alan siyasi bir boyuta geçecek.
Rejim muhalifi Halkın Mücahitleri Örgütü’ne (HMÖ) yönelik uygulamalar ve HMÖ lideri Meryem Racavi'nin Fransa tarafından 17 Haziran 2003 tarihinde dönemin İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi hükümetiyle iş birliğinin bir göstergesi olarak tutuklanmasının halen zihinlerde canlılığını koruyor. Bu yüzden Batılı güçlerin İran rejiminin son iki aydır protestoculara karşı uyguladığı baskıyla ilgili tutumlarına güvenilemez.
Batı ülkeleri bir yandan İran halkının başlattığı protestolardaki insan hakları ihlallerini silah olarak kullanarak İran rejimine baskı yaparken ve İran’a karşı tansiyonu yükseltme fırsatı bulurken, bir yandan Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşında oynadığı olumsuz rolü değerlendiriyor.
Bunlar, Avrupa ülkeleri ve ABD, gerilimi tırmandırma eğiliminin yanı sıra Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu'nun nükleer dosyasını bu kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) taşımadan yayınlayacağı İran'ı kınayan bir kararı ve İran'ın 2015 tarihli nükleer anlaşmada açıklamayıp gizlediği bazı nükleer tesisler hakkında gerekli cevapları vermekten kaçınma konusundaki ısrarını kullanmaya çalışmasının ardındaki boyutlar.
İran, aşağısı yaptırımlarla dolu bir uçurumun kenarında yürüyor. Siyasi tutumunu birçok uluslararası dosyaya dahil edecek şekilde genişleten nükleer kriziyle mücadelede uluslararası masadaki seçeneklerden biri haline gelmiş görünüyor. Bu da dosyanın daha sonra BMGK’ya taşınması ve ‘tetik mekanizmasına’ başvurma olasılığının önünü açarken müttefikleri Rusya ve Çin’in ‘veto’ oyu kullanma hakları olmaksızın ekonomik ve siyasi tüm yaptırımların yeniden uygulanması anlamına geliyor.
İran’daki durumun hassasiyetinin belki de en çok farkında olan kişilerin başında, makamını ve iktidarını kurtarması ve geleceğe dair hırslarını koruması, yaptırım krizini çözmeye ve petrol gelirini ve uluslararası bankalarda dondurulan fonları almaya bağladığı umutlara dayanan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi geliyor. Onun ardında İran'ın yeniden yaptırımlar ablukasına alınmasının sonuçlarının çok iyi bilen Dışişleri Bakanı Abdullahiyan var.
Bu da gerek eski mevkidaşlarına (Kemal Harrazi, Manuçehr Muttaki, Ali Ekber Salihi ve Muhammed Cevad Zarif) açılıp onlarla İran’ı bu tünelden çıkarmaya yardımcı olacak diplomatik ve müzakere mekanizmalarını tartışarak, gerekse ABD’nin yarattığı olumsuz atmosferin aksine müzakerelere bağlı kalıp devam etme konusundaki ısrarı ve sürekli Tahran ile Washington arasında devam eden mesaj trafiğinden bahsetmesi gibi attığı siyasi adımları açıklıyor.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi tarafından desteklenen Abdullahiyan’ın siyasi adımları, iktidar mücadeleleri nedeniyle ABD ile yapılan dolaylı müzakerelerin başarıya ulaşmasını ve nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasını istemeyen başta İran Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi üyesi Said Celili ve İran'ın nükleer baş müzakerecisi Ali Bagheri Kani liderliğindeki Sabitun Grubu olmak üzere içerideki bazı tarafların önünü kapatmayı amaçlıyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Sabitun Grubu, Batı ülkeleriyle yaşanan çekişmeyi İran’ın çıkarları doğrultusunda çözdükten sonra durumun kontrol altına alınabileceğine ve ekonomik krizden çıkılabileceğine inanıyor.



Suriye Savunma Bakanı, Şam'da üst düzey Rus heyetini kabul etti

Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra, Şam'da Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Bek Yevkurov başkanlığındaki Rusya Federasyonu'ndan üst düzey bir heyeti kabul etti (SANA)
Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra, Şam'da Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Bek Yevkurov başkanlığındaki Rusya Federasyonu'ndan üst düzey bir heyeti kabul etti (SANA)
TT

Suriye Savunma Bakanı, Şam'da üst düzey Rus heyetini kabul etti

Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra, Şam'da Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Bek Yevkurov başkanlığındaki Rusya Federasyonu'ndan üst düzey bir heyeti kabul etti (SANA)
Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra, Şam'da Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Bek Yevkurov başkanlığındaki Rusya Federasyonu'ndan üst düzey bir heyeti kabul etti (SANA)

Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra, dün Şam'da Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-Bek Yevkurov başkanlığındaki üst düzey bir Rusya Federasyonu heyetini kabul etti.

Resmi SANA haber ajansı, görüşmede askeri iş birliği ve karşılıklı çıkarlara hizmet edecek ve her iki ülkenin beklentilerini karşılayacak koordinasyon mekanizmalarının güçlendirilmesi konularının ele alındığını bildirdi.

Savunma Bakanlığı Hava Kuvvetleri ve Hava Savunma Eğitim Dairesi Müdürü Tuğgeneral Yahya Bitar, 2 Kasım'da Tümamiral Kornenko Oleg Viktorovich başkanlığındaki bir Rus askeri heyetini kabul etti. Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre heyet, çeşitli uzmanlık alanlarından çok sayıda askeri uzmandan oluşuyordu.

Resim   Savunma Bakanlığı Hava Kuvvetleri ve Hava Savunma Eğitim Dairesi Müdürü Tuğgeneral Yahya Bitar, Tuğamiral Kornenko Oleg Viktorovich başkanlığındaki Rus askeri heyetini kabul ediyor, 2 Kasım (Suriye Savunma Bakanlığı)

Bakanlığın açıklamasına göre, Rus heyeti, Eğitim Kurumu yetkilileri ile Topçu, Hava Kuvvetleri, Ataşeler ve Zırhlı Birlik yetkilileriyle, mevcut aşamanın gereklerine ayak uydurmak ve verimlilik ile hazırlık düzeyini artırmak amacıyla bu uzmanlıkların niteliklendirilmesi ve geliştirilmesi yollarını görüştü.

Aynı dönemde Suriye Savunma Bakanlığı'ndan Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Ali en-Nasan başkanlığındaki resmi bir heyet de Rusya'nın başkenti Moskova'ya gelmişti.

Resim  Temmuz ayının sonunda Moskova'ya yaptığı ziyarette, Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra, Genel İstihbarat Şefi Hüseyin el-Selame ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mahir eş-Şara, eş-Şara'ya eşlik etti. (SANA)  

Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra, 31 Temmuz'da Rusya'nın başkenti Moskova'da Rus mevkidaşı Andrey Belousov ile bir araya geldi. Görüşmede Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Esad eş Şeybani ve Genel İstihbarat Şefi Hüseyin Selame de hazır bulundu. İki taraf, Suriye-Rusya ilişkilerine katkı sağlamak amacıyla bir dizi ortak askeri konu üzerinde görüşmelerde bulundu.


Suriye devlet televizyonu: Halep, "eski rejimin suçları" nedeniyle ilk kez kamuya açık bir yargılamaya sahne olacak

Suriye'deki savaş yıllarında hasar gören Halep Kalesi çevresindeki yıkım (Reuters)
Suriye'deki savaş yıllarında hasar gören Halep Kalesi çevresindeki yıkım (Reuters)
TT

Suriye devlet televizyonu: Halep, "eski rejimin suçları" nedeniyle ilk kez kamuya açık bir yargılamaya sahne olacak

Suriye'deki savaş yıllarında hasar gören Halep Kalesi çevresindeki yıkım (Reuters)
Suriye'deki savaş yıllarında hasar gören Halep Kalesi çevresindeki yıkım (Reuters)

Suriye devlet televizyonu dün yer alan bir haberde, Halep Adalet Sarayı'nın, "devrik" rejimin yönetimi sırasında işlenen suçların faillerinin ilk kez kamuya açık yargılanmasına tanıklık edeceği bildirildi.

Suriye televizyonu, kaynaklara dayandırdığı haberinde, mahkemenin Suriye kıyılarındaki olaylarda suç işlediği iddia edilen kişilerin davalarını da değerlendireceğini ifade etti.

Ancak televizyon kanalı bu kamuya açık davaların tarihi konusunda bir bilgi vermedi.


Süveyda soruşturma komitesi, olaya karışanların hesap vermesini sağlamayı taahhüt ediyor ve sürenin uzatılmasını istiyor

Geçtiğimiz temmuz ayında Süveyda'da aşiret savaşçıları ile yerel Dürzi grupları arasında çıkan çatışmalardan (DPA)
Geçtiğimiz temmuz ayında Süveyda'da aşiret savaşçıları ile yerel Dürzi grupları arasında çıkan çatışmalardan (DPA)
TT

Süveyda soruşturma komitesi, olaya karışanların hesap vermesini sağlamayı taahhüt ediyor ve sürenin uzatılmasını istiyor

Geçtiğimiz temmuz ayında Süveyda'da aşiret savaşçıları ile yerel Dürzi grupları arasında çıkan çatışmalardan (DPA)
Geçtiğimiz temmuz ayında Süveyda'da aşiret savaşçıları ile yerel Dürzi grupları arasında çıkan çatışmalardan (DPA)

Süveyde Olaylarını Araştırma Ulusal Komitesi Başkanı Hatem en-Nasan, çoğunluğu Dürzilerden oluşan vilayetteki kanlı şiddet olaylarının ardından komitenin 4 aydan fazla süredir Süveyde kentine giremediğini belirterek, komitenin çalışmalarının iki ay daha uzatılmasını talep ettiğini kaydetti.

El-Nasan, dün Şam'da düzenlediği basın toplantısında, komitenin metodolojisinin BM soruşturma komitelerinin standartlarıyla uyumlu olduğunu belirterek, "olaylara karıştığı kanıtlanan herkesin yasalara göre hesap vereceğini" vurguladı. Bu arada, İsrail'deki ideolojik sağ kanat, Binyamin Netanyahu hükümetini, Suriye'ye yönelik, salt açıklamaların ötesine geçen ve stratejik çıkarları gözeten net bir politika belirlemeye çağırdı. "Muğlak kalmanın, çıkarlarımızı dikkate almayan bir Amerikan planıyla kolayca doldurulabilecek bir boşluk yarattığı" konusunda uyardı.