Sudan: Burhan, ‘sivil demokratik geçişe’ desteğini yineledi

Abdulfettah el-Burhan (AP)
Abdulfettah el-Burhan (AP)
TT

Sudan: Burhan, ‘sivil demokratik geçişe’ desteğini yineledi

Abdulfettah el-Burhan (AP)
Abdulfettah el-Burhan (AP)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), siyaset sahnesinden çekildiklerini yinelediler ve sivil demokratik geçişin hedeflerine götüren çözümlere ulaşmak için ana partilerin siyasi sürece katılımını vurguladılar.
Burhan ve Hamideti, dün Hartum'daki cumhurbaşkanlığı sarayında, Fransa Dışişleri Bakanlığı Afrika Departmanı Christophe Pigou ve Almanya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Christoph Ritzlaff ile ayrı ayrı bir araya geldi.
Burhan, “Sudan halkının tüm siyasi, sosyal ve gençlik güçlerinin katıldığı ulusal bir uzlaşmayı temin edecek yeni bir aşamayı ülkesinin dört gözle beklediğini” belirtti.
Sudan Silahlı Kuvvetleri'nin siyasi çalışmalara katılmaktan kaçınmaya ve tüm meseleyi siyasi bileşenlere bırakmaya kararlı olduğunu vurgulayan Burhan, geçici bir sivil hükümetin kurulmasını ve silahlı kuvvetlerin geçiş sürecini ve ülkenin güvenlik ve istikrarını korumasını öngören bir anlaşmaya varılmasının önemine değindi.
Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği'nin Sudanlı taraflar arasındaki sorunları giderme çabalarını övgüde bulundu ve askeri bileşenin siyasi eylemden çekilme ve sivillere yer açma taahhüdünün altını çizdi.
Hamideti, Fransız ve Alman yetkililerle yaptığı görüşmede, Sudan'ın terörizm ve yasadışı göçle mücadelede bölgesel ve uluslararası istikrarı artırma çabalarına atıfta bulundu.
Fransa Dışişleri Bakanlığı Afrika Dairesi Başkanı Christophe Pigou basın açıklamasında, Fransa ve Almanya'nın Sudan'daki geçiş sürecini destekleme konusunda değerli çabalar sarf ettiklerini söyledi.
Avrupa Birliği'nin Sudan'da demokrasiyi desteklemek için verdiği taahhütleri hatırlatan Pigou, “Egemenlik Konseyi Başkanı ve yardımcısının, demokratik dönüşüm hedeflerine ulaşacak çözümlere varana kadar ana tarafların diyalog sürecine katılması gerektiğine dair güvencelerini dinledik” ifadelerini kullandı.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.